Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/934 E. 2022/1103 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/934 Esas
KARAR NO : 2022/1103

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/08/2015
KARAR TARİHİ : 22/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/12/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı-karşı davalı vekili özetli; müvekkili ile davalı arasında akdedilen eser sözleşmesine istinaden, davacı/yüklenicinin, davalı/işsahibine ait kalıpların revizyonu işini yapmayı üstlendiğini, davacı/yüklenicinin sözleşme konusu işi gereği gibi yapıp tamamladığını, davalının yasal süresi içinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, bu işin bedelini içeren 17.700 TL tutarlı ve 14.160 TL tutarlı faturaların düzenlenip davalıya gönderildiğini, davalının bu faturalara yasal süresi içinde itiraz etmediğini, işbu faturalardan kaynaklanan davacı alacağının 6.544 TL’lik kısmının davalı tarafından ödendiğini, fakat geriye kalan 25.316 TL’lik müvekkili alacağı kısmının ödenmediğini, müvekkilinin alacağın tahsili için davalı aleyhine Bakırköy ….. İcra müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğundan bahisle vaki itirazın iptali, takibin devamı ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği, aleyhlerine açılan karşı davanın ise reddini savunmuştur.
SAVUNMA: Davalı – karşı davacı vekili özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin usul yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin adresinin Başakşehir ve yetkili İcra Müdürlüğünün Küçükçekmece İcra Müdürlüğü olduğundan bahisle takibin yetki yönünden geçersiz olduğunu davacıya fazla ödeme yapmalarına ve fazla ödeme yapılan 6.544,00 TL’nin iade edilmesi ve kendilerine iade faturası kesilmesi konusunda anlaşmaya varılmasına rağmen takibin yapılarak davanın açıldığını, davacının taraflar arasında yapılan kalıp revizyon işini teknik şartnamedeki gibi yerine getirmediğini, davacının verilen kalıpların gerektiği gibi düzgün bir şekilde revize edilmeden teslim ettiğini, bu nedenlerle müvekkiline 6.544,00 TL borçlu olduğunu beyanla davanın reddi ile karşı dava olarak söz konusu meblağın ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının üstlenmiş olduğu kalıp revizyonu işini teknik resimlere göre doğru şekilde yapıp yapmadığı, davacının davalıdan takibe konu faturalara dayalı alacağının bulunup bulunmadığı, davalının icra müdürlüğünün yetkisi dahi borca ve ferilerine itirazının haklı olup olmadığı, davacının ayıplı ifada bulunup bulunmadığı ve karşı davalı olarak karşı davacının fazla ödemeden kaynaklanan bir alacağının olup olmadığının tespiti olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER: Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyası, faturalar, ihtarnameler, fizibilite raporu, tanık beyanları, mali müşavir bilirkişiden alınan 22/11/2016 tarihli bilirkişi raporu, 23/10/2017 havale tarihli ve 31/07/2018 havale tarihli bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı.
Dosya uyuşmazlık konularının tespiti için mali müşavir bilirkişisine tevdii edilmiş, bilirkişi 22/11/2016 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
Davacı/karşı davalı vekilinin 20/06/2017 ve davalı/karşı davacı vekilinin 20/06/2017 havale tarihli dosya esası hakkındaki beyanlarının tartışılıp/ cevaplandırılmak suretiyle heyete borçlar hukukçusu ve makina mühendisi de eklenerek 23/10/2017 havale tarihli rapor alınmıştır.
Dosya, dava dışı ….. ile davalı … arasındaki sözleşme ve tüm ürün fotoğrafları incelenmek suretiyle ürünün durumu açık hata(ayıp) içerip içermediği hususunda rapor alınmak üzere Makine Mühendisi ….’na tevdii edilmiş, bilirkişi 31/07/2018 tarihli raporunu dosyaya sunmuştur.
23/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporunun bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime el verişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin İstinaf edilmeden önceki …. Esas ….. sayılı kararında;
Dava, faturalara dayalı alacağın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibaret olup, davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacı şirkete ait kalıpların revizyon edilmesi işini üstlendiği, bu hizmetten kaynaklanan faturalara dayalı alacağının bulunduğu, davalı/karşı davacıya bu alacaklardan dolayı ….. seri numaralı 28/02/2015 tarihli 17.700,00 TL, …. seri numaralı, 21/03/2015 tarihli 14.160,00 TL bedelli ve 28/02/2015 tarihli 944,00 TL bedelli 3 adet faturanın tanzim edilerek davalı/karşı davacıya tebliğ edildiği, işbu faturaların hem davacı/karşı davalının hemde davalı/karşı davalının ticari defterlerine işlendiği, her iki tarafın tacir olduğu, davalı/karşı davacının 06/05/2015 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnameyle davacı/karşı davalı tarafından yapılan işin ayıplı olduğu iddia edilerek bu hizmet karşılığında her iki tarafında kabulünde olan davalı/karşı davacı tarafça ödenen 6.544,00 TL’nin iadesi talep edildiği, TTK.23/1-c’de belirtilen, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223. maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. TTK.md.21/2’ye göre, “bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı/karşı davacı, davacı/karşı davalı tarafın işlemlerinin hangi bölümlerinin eksik yapıldığını, bu işlemden dolayı işlerinin ne şekilde aksadığı ve bu işe ilişkin faturaları kabul etmeyerek iade edeceğini makul süre içerisinde gerçekleştirmesi gerekmekte olup, bu işleme ilişkin bir tutanak düzenlenmemesi bu tutanakları noter kanalı yada iadeli taahhütlü tebliğ ettirmesi gerekirken bu yollarla ayıbın ne olduğunun açık ve net olarak davacı firmaya bildirilmemesi iyi niyet kurallarına aykırı tek taraflı işlem yapılmış olması nedeniyle karşı taraf açısından sorumluluk doğurması mümkün olamayacaktır. Taraflar arasında ortaya çıkan anlaşmazlığa ilişkin olarak sunulan delilerden biri taraflar arasında geçen 02.04.2015 tarihli mailleşmedir. Davacı/karşı davalı, yasal sürelerde yasada öngörülen şekilde ayıp ihbarının yapıldığına dair e-posta kayıtları dışında başkaca delil sunmamıştır. TTK m. 18/3’e göre “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi île yapılır”. Ayıp ihbarı bu maddede yer almamaktadır. Dolayısıyla her türlü şekilde ayıp ihbarının yapılması mümkündür. Ancak dosya içerisinde kalıplanın revizyonu işleminin eksik ya da ayıplı olarak yapıldığına ilişkin tutulmuş herhangi bir tutanak ve yasal merciler vasıtasıyla yapılan bir bildirim bulunmayıp sadece mail ile bildirim söz konusudur.Bu mailin dışında bir bildirim de, kalıpların ayıplı olarak teslim edildiğine ilişkin Beyoğlu …….. Noterliği kanalıyla yapılan 06.05.2015 tarih ve ………. yevmiye numaralı bildirimidir. Ancak ayıp bildiriminin yasal süresinde olmadığı anlaşılmıştır. Bu bildirime karşı olarak da davacının Bakırköy ……..Noterliğinin 01/07/2015 tarihli ….. yevmiye numaralı ihtarname ile davalı/karşı davacıyı 03/07/2015 tarihinde temerrüde düşürdüğü, davalının ise öngörülmüş olan günlük yasal süresi içinde fatura bedellerine itiraz etmediği, bu durum nedeniyle fatura bedellerinin kesinleştiği, davalı/karşı davacının işin ayıplı olduğu ile ilgili iddiasını ispat edemediği, TTK.md.6’ye göre işin ayıplı yapıldığının ispat etme yükümlülüğü bunu iddia eden davalı/iş sahibine aittir. Buna göre davalı/iş sahibi işin ayıplı yapıldığını ispat edememiştir. Davalı/iş sahibi işin ayıplı yapıldığını ispat edemediği için TBK.md.475’de davacı/yükleniciyi ayıplı ifadan dolayı sorumlu tutma hakkına sahip değildir. Bu nedenle davalı/iş sahibi yapılmış olan işin bedelinin tamamını davacı/yükleniciye ödemekle yükümlüdür. Dosyada toplanan tüm deliller, bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli 23/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; Davalı/karşı davacı tarafından 6.544,00 TL ödeme yapıldığı hususunun davacı/karşı davalı tarafın kabulünde olması sebebiyle dava konusu 3 adet faturanın toplam bedeli olan 32.804,00 TL’den düşüldüğünde davalı/karşı davacının, takip konusu 3 adet faturadan dolayı davacı/karşı davalıya 26.260,00 TL borcu olduğu, davacı/karşı davalı takip talebinde asıl alacak olarak 25.585,04 TL’nin tahsilini talep etmiş olduğundan bu talebi ile bağlı kalınmış, karşı davada, davalı/karşı davacı, davacı/karşı davalıya sözleşmeye istinaden ödemiş olduğu 6.544,00 TL’lik iş bedeli tutarının iadesini talep etmiş, davalı/karşı davacının bu talebinde haklı olabilmesi için, davacı/yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ayıplı ifa etmesi nedeniyle davalı eser sözleşmesinden dönmeye hak kazanmış olması gerekmektedir. Davalı/karşı davalı, sözleşme konusu işin ayıplı yapıldığını ispat edemediğinden davalı/iş sahibinin talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, faturalara dayalı alacağın likit olması karşısında davacının icra inkar tazminatı talebinin de haklı ve yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Mahkememiz kararı Davalı karşı davacı vekili tarafından Tehir-i İcra Talepli olarak İstinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmakla; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin …… Hukuk Dairesi’nin …. Esas …. sayılı kararı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği , dosyanın mahkememize gönderilmesi üzerine yukarıda yazılı …… Esasa kaydedilmiştir.
Mahkememiz dosyası bilirkişiye tevdi edilmekle 13/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; Kök rapora göre değişiklik olmayıp davacı/ karşı davalının MKE’nin Gecikme Cezalarının değerlendirilmediği konusuna gelince; bu cezaların Ayıp sebebiyle olduğu belirtilmemiş olup bu konunun Hukuki olması sebebiyle detaylandırılamadığını, davalı/ karşı davacı kalıplar üzerinde yapabileceği revizyonu yaptığı bunlarda herhangi bir problem çıkmadığı; ancak diğerlerinde ise mevcut kalıbın gerek malzeme ve özellikle de mevcut ölçüleri itibariyle, revize sırasında bu ölçüler ile oynanması gerektiğinden (ölçü ve radyuslar) ve bu ölçüleri eğer numuneler küçük ölçüde ise kalıbı bu ölçülere getirmenin söz konusu olamayacağı yeniden kalıp hazırlanması gerekeceği (burada Davalı/Karşı Davacı ile ilgili bir kusur olmadığı); davalı/ karşı davacının kalıpların revizyonunda “ayıplı” revizyonundan bahis etmenin mümkün olmadığı; ancak revizesi istenen kalıpların, Davacı/Karşı favalı tarafından önceden kontrol edilerek hangi kalıpların revize edebileceğini hangilerinin mümkün olamayacağım belirtebileceğinin uygun olacağı”; şeklindeki kök rapor sonucuna göre bir değişik bir kanaat oluşmadığı yönünde rapor sunduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporları ve incelemeye sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacı şirkete ait kalıpların revizyon edilmesi işini üstlendiği, bu hizmetten kaynaklanan faturalara dayalı alacağının bulunduğu, davalı/karşı davacıya bu alacaklardan dolayı ……. seri numaralı 28/02/2015 tarihli 17.700,00 TL, …… seri numaralı, 21/03/2015 tarihli 14.160,00 TL bedelli ve 28/02/2015 tarihli 944,00 TL bedelli 3 adet faturanın tanzim edilerek davalı/karşı davacıya tebliğ edildiği ve ancak davalının ödeme yapmadığı, asıl dava konusunun davacının yaptığı iş karşılığı davalıdan fatura alacağına ilişkin olduğu, karşı davanın ise, davalı/karşı davacının 06/05/2015 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarnameyle davacı/karşı davalı tarafından yapılan işin ayıplı olduğu iddia edilerek bu hizmet karşılığında her iki tarafında kabulünde olan davalı/karşı davacı tarafça ödenen 6.544,00 TL’nin iadesine ilişkin olduğu görülmekle, asıl dava bakımından, davacı/karşı davalının davaya konu ettiği alacağının davalı/ karşı davacıya yaptığı iş karşılığı tanzim ettiği faturaya dayalı olduğu, işbu faturaların hem davacı/karşı davalının hemde davalı/karşı davalının ticari defterlerine işlendiği, her iki tarafın da tacir olduğu ve ticari defter ve kayıtlarının aralarındaki ticari ilişkiye göre düzenlendiği gözönüne alındığında davacı/karşı davalının, davalı/karşı davacı tarafından 6.544,00 TL ödeme yapıldığı hususunun davacı/karşı davalı tarafın kabulünde olması sebebiyle dava konusu 3 adet faturanın toplam bedeli olan 32.804,00 TL’den düşüldüğünde davalı/karşı davacının, takip konusu 3 adet faturadan dolayı davacı/karşı davalıya 26.260,00 TL borcu olduğu, davacı/karşı davalı takip talebinde asıl alacak olarak 25.585,04 TL’nin tahsilini talep etmiş olduğundan bu talebi ile bağlı kalınarak asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiş olup, karşı dava bakımından ise, TTK.md.6’ye göre işin ayıplı yapıldığının ispat etme yükümlülüğü bunu iddia eden davalı/iş sahibine ait olduğu ve ancak dosya kapsamında, dava konusu kalıplar üzerinde inceleme yapılarak düzenlenen kök ve ek raporlarda, kalıpların revizyonunda ayıp bulunmadığı tespit edildiğinden karşı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava bakımından; davacı-karşı davalı davasının kısmen kabulü ile 25.585,04 TL asıl alacak ve takip tarihinde itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına,
2-25.585,04 TL asıl alacak bakımından %20 icra inkar tazminatının davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine,
3-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
4-Davalı-karşı davacı vekilinin davasının reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.747,71 TL harçtan peşin alınan 315,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.432,06.TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan 1.076,90 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.054,23 TL yargılama gideri ile 343,35 TL. toplam harç masrafı ki toplam 1.397,58 TL. yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
8-Davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 2.733,00 TL. yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 57,66 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesi uyarınca hesap edilen 550,08 TL avukatlık ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karşı dava yönünden:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harç peşin alınan 112,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 31,3‬0 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
2-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davalı-karış davacıya iadesine,
4-Davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 6.544,00 TL avukatlık ücretinin davalı-karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya ödenmesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2022

Katip …..
¸(e-imzalıdır)

Hakim ….
¸(e-imzalıdır)