Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/899 E. 2022/839 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/899 Esas
KARAR NO : 2022/839

DAVA TARİHİ : 08/11/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin 05.07.2021 tevzi tarihli dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişki kesilen faturalardan 05.04.2021 tarihli cari hesap ekstresi bakiye borcun davalı şirket tarafından ödenmediğinden aleyhine Bakırköy …… İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, davalının başlatılan icra takibine süresinde itiraz ettiğinden takibin durduğunu ifade ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket tarafından müvekkili şirkete temin edilen ve 11.02.2021, 25.02.2021, 12.03.2021 tarihli faturalarda görünen ürünler, müvekkili şirket yetkililerine müşterilerinden gelen şikâyetler üzerine ürünler üzerinde teknik analiz yaptırdığını, bu teknik analiz raporlarında karışım niteliğindeki bu kimyasal ürünlerin birçok açıdan olması gerekenden çok farklı yapıda olduklarının ortaya çıktığını, söz konusu raporlarda ortaya çıkan sonuçlar müvekkil şirketin müşterilerinden almış olduğu şikayetlerini doğrular nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin poşet imalatı faaliyeti yürüttüğünü, müvekkili şirketin davacı şirketten almış olduğu kimyasal karışımları kullanarak üretmiş olduğu ürünlerden başta koku, çapak, boya deformasyonu vs. hataları olduğu şikayetleri geldiğini, söz konusu ayıpların, ürünün kullanılmadan anlaşılması mümkün olmayan nitelikte olduğunu, ayıpların hata oranlarının yüksek olduğunu müvekkiline sipariş edilen karışımlardan bir kısmının tamamen farklı ürünler içeren ve Türkiye’de satışı yasak kanserojen ürün içerikli maddeler, bir kısmı da karışımlarda olması gereken oranlardan büyük ölçüde farklı oranlarda maddelerden oluştuğunu, davacı şirket yetkililerine ayıbın giderilmesi hususunda defalarca uyarılarda bulunulduğunu, ancak müvekkil şirket yetkililerinin tüm iyiniyetli yaklaşımlarına karşın davacı şirket yetkilileri ayıbın giderileceği hususunda kendilerini oyaladığını, müvekkilinin gerek maddi gerekse de itibari açıdan büyük zararlara uğratmış olan davacı şirketin haksız icra takibi başlattığını, ürünlerdeki ayıpların nitelikleri gereği TBK 225 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER : Bakırköy ……. İcra Dairesi ’nün ……. esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklı bakiye cari hesap alacağının tahsiline yönelik başlatılan bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy …… İcra Dairesi’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 103.716,39 TL asıl alacak, 2.411,87 TL işlemiş faiz, 151,80 diğer masraf olmak üzere toplam 117.180,06 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti 05/08/2022 tarihli raporunda; Taraflar arasında TTK 89. Madde anlamında yazılı bir cari hesap sözleşmesine rastlanmamıştır. Taraflar arasında cari hesap benzeri ticari bir münasebet bulunmakta olup bu ticari münasebet açık hesap ilişkisidir. Açık hesap ilişkisi önceki borçlar tahsil edilmemesine rağmen taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam etmesi durumudur. Açık hesap ilişkisinde taraflar tek taraflı ya da karşılıklı olarak alacaklarını hesaba kaydedip belirli hesap dönemlerine bağlı kalmaksızın hesaplaşma yaptıkları bir ticari münasebet türüdür. Davacının, Davalıdan Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü …… E Sayılı Dosyası ile 05.07.2021 tarihinde başlattığı ilamsız takipte, 103.716,39 TL asıl alacak, 12.411,87 TL takip öncesi işl.faiz, 900,00 TL ihtiyati haciz vekâlet ücreti, 151,80 TL diğer masraf olmak üzere toplam 117.180,06 TL talep ettiği, yapılan incelemede 103.716,39 TL asıl alacak, 900,00 TL ihtiyati haciz vekâlet ücreti olmak üzere toplam 104.616,39 TL talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ……. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kaydı, fatura dökümleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davanın, davacının faturaya dayalı olarak davalı aleyhine yürüttüğü icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminat taleplerinden ibaret olduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde incelemesine karar verilmiş olup inceleme gün ve saatinde davalının defter ve belge sunmadığı, mazeret bildirmediği bu haliyle davacının ticari defterleri üzerine yapılan inceleme sonucu alınan ve mahkememizce de itibar edilen bilirkişi raporunda, davacının, davalıdan takip tarihi itibariyle 104.616,39-TL alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından dava konusu edilen faturalara konu malların ayıplı olduğu, ürünler üzerinde müşterilerinden gelen şikâyetler üzerine teknik analiz yaptırdığını beyan etmesi karşısında, dava konusu edilen faturalara konu malların davalı tarafından teslim alındığı konusunda taraflar arasında itiylaf bulunmadığı, bunun yanında davalı vekili her ne kadar malların ayıplı olduğunu beyan etmiş ise de; davalının ,mahkememizce belirlenen inceleme gün ve saatinde hazır olmadığı, mazeret bildirmediği,dosya içerisinde faturalara itiraz edildiğine dair bilgi ve belgenin bulunmadığı dikkate alınarak davalının ayıp iddiasını ispatlayamadığı, bu haliyle davacının talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, ayrıca faturaya dayalı alacağın likit olması karşısında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi uygun görülmüş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, asıl alacak olan 103.716,39 TL, ihtiyati haciz vekalet ücreti olan 900,00 TL, ihtiyati haciz masrafı olan 151,80 TL yönünden Bakırköy ……. İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline , takibin bu miktar yönünden devamına, tüm alacaklara takip tarihinde itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davacının işlemiş faiz talebi yönünden itirazın iptali talebinin reddine,
3-Hükmolunan alacak yönünden %20’si oranında hesaplanan 20.953,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 7.156,72 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.415,25 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.741,47 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.415,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.474,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 915,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 818,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 800,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 85,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 16.715,23 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/09/2022

Katip ……..
e-imzalıdır

Hakim ……
e-imzalıdır