Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/878 Esas
KARAR NO : 2022/1060
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/10/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/12/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkillerinin, davalı şirketin hissedarları olduğunu, müvekkillerinden …….’nin yönetim kurulu üyesi, diğer müvekkillerinin ise genel kurul üyesi olarak görevli olduklarını, Müvekkillerinin, davalı şirketin eski yönetim kurulu başkanı ………’nin mirasçıları olduğunu, vefat tarihinden sonra 28.05.2020 tarihli genel kurul kararı ile yönetim kurulu başkanlığına ………, başkan vekilliğine …….. ve yönetim kurulu üyeliğine …….’nin seçilmesine karar verildiğini, şirketin ortaklık yapısının %24,7 ………, %75,12 …….. Ev İhtiyaç Maddeleri Ticaret Ve Sanayi A.Ş. ve kalan %0,18 diğer ortaklar şeklinde olduğunu, Çoğunluk paya sahip olan …….. A.Ş.’nin ortaklık yapısı ise %40 müvekkiller, (muris ………) %30 ……… %30 …….. şeklinde olduğunu, Dolayısı ile davalı şirket, …….. A.Ş.’de de çoğunluk paya sahip ……… ve …….. tarafından yönetildiğini, 28.05.2020 tarihli genel kurul ile ………’nin yönetim kurulu başkanı, ……..’nin ise yönetim kurulu başkan vekili olmasına ve …….’nin yönetim kurulu üyesi olmasına karar verildikten sonra müvekkillerinin şirkete girişine izin verilmeyerek, şirket binasına girişi, şirket hesaplarına erişimi ve şirketle ilgili bilgi almasının engellediğini, olağanüstü toplantı için yaptıkları çağrıların reddedildiğini, bu nedenlerle şirketin feshi, olağanüstü genel kurul toplantısına çağrı ve özel denetçi atanması için dava açtıklarını, dava açıldıktan sonra 29/07/2021 tarihinde genel kurul toplantısı, 20/10/2021 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, 29/07/2021 genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11 nolu kararların iptalini ile 20/10/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: eski yönetim kurulu başkanı ………’nin ani vefatı ile müvekkili şirketin yeni bir yapılanma içerisine girmek zorunda kaldığını, …….. ‘nin vefatı sonrasında tüm ortakların iyiniyetli olarak bir araya gelerek yapmış oldukları 28.05.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda yönetim kurulu başkanlığına ………’ni, yönetim kurulu başkan yardımcılığına ……..’ni, yönetim kurulu üyeliğine ise davacı …….’ni seçtiklerini, ancak yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacılardan …….’nin, gerek TTK hükümlerini gereği gerekse ticari hayatın kendisinden beklediği görevlerini yerine getirmediğini, üzerine düşen sorumlulukları her zaman ihmal ettiğini, davacıların kötüniyetle hareket ettiklerini, genel kurul toplantısı kararının davacılara da bildirildiğini, Genel kurul toplantısı öncesi finansal tablolar ilana açıldığını, davacılara kontrol etmeleri için gelmelerinin bildirilmesine rağmen finansal tabloları incelemeye gelmediklerini, davacıların müvekkili şirket aleyhine asılsız iddialarla birden fazla dava açtıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 29/07/2021 genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11 nolu kararların iptalini ile 20/10/2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 5 nolu kararların iptali taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 09/09/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Anonim şirketlerde hâkim olan ilkelerden birisi kararların alınmasında çoğunluk ilkesidir. Bu ilke uyarınca genel kurulda alınan kararlar toplantıda hazır bulunmayan veya muhalif oy veren pay sahipleri ile şirketin diğer organlarını da bağlamaktadır. Bu durum Genel kurulda alınacak kararlarda çoğunluğu elinde bulundurulanların şirket menfaatleri yerine kendi menfaatlerini gözetme gibi bir sakınca doğurabilmektedir. Bunu önlemek için kanun koyucu belli şartların varlığı halinde hem oy çoğunluğuna sahip ortakların yetkilerini sınırlandırmış hem de azınlığı ve şirket organlarına alınan kararların iptali için dava hakkı tanımıştır.
İptal edilebilirliğin şartları kanunumuzda 445. Maddede düzenlenmiştir: kararın iptali için kararın kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılığı aranmakta, genel kurul kararının sadece şirketin veya pay sahiplerinin zararına olması iptal nedeni yapılamamaktadır. İptal edilebilirlik için bu şartlara ek olarak 446/b bendinde genel kurul kararı ile aykırılık arasında nedensellik bağının da bazı durumlarda olması gerektiği belirtilmiştir.
Kanuni düzenlemelere aykırı kararlar iptal yaptırımına tabidir. Kanuna aykırılık ile kastedilen salt Türk Ticaret kanununa aykırılık değildir, özel hukuk ve kamu hukuku alanına giren tüm kanunlardır.
TTK. 340 maddesi esas sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğünü oldukça kısıtlamış olsa da esas sözleşmeye aykırılık bir iptal yaptırımı olarak düzenlenmiştir. Anonim ortaklık ana sözleşmesi, ortaklığın kuruluş amacı doğrultusunda faaliyetini gerçekleştirebilmesi için şirket tüzel kişiliği ile şirket ortakları arasındaki ilişkilerin hukuki çerçevesini belirleyen hükümleri ihtiva eden akit türüdür. Bu sebeple genel kurul kararının bu hükümlere aykırı olmaması gerekmektedir.
Sermaye ve oy çoğunluğuna sahip ortakların haksız kararlarıyla azınlık pay sahiplerini ezmelerini engellemek amacıyla genel kurul kararlarının dürüstlük kuralına aykırı olması halinde iptali istenebilecektir.
Pay sahiplerinin (oydan yoksun olanlar dahil) dava açma hakkı paya bağlı bir hak ve emredici kanun hükmüne dayalı bir haktır. Pay sahiplerinin kararın iptali halinde menfaatlerinin olduğunu iptalin şirketin yararına olacağını ispat etme zorunlulukları bulunmamaktadır. İptal edilebilirlik ve yokluk hallerinin yanı sıra, genel kurul kararlarının hükümsüzlük
hallerinden birisi de butlandır. Genel kurul kararlarının butlanına ilişkin TTK. m. 447 hükmüne
göre: “(1) Genel kurulun, özellikle;
a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan
vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü
dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı
olan, kararları batıldır”.
görüldüğü üzere konusu itibarıyla bâtıl olan genel kurul kararları, bazı niteliklere sahip
paysahipliği haklarını kaldıran veya sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan ve
sermayenin korunması ilkesine aykırı olan kararlara özgülenmiştir. Bunun dışındaki bâtıl genel
kurul kararlarının tespitinde ise butlanın ikincilliği ilkesi uygulanır. Bu ilke, özel sebepler
dolayısıyla iptal etmenin yeterli ve tatmin edici bir yaptırım oluşturmadığı hallerde hukukun
genel hüküm ve ilkelerine göre butlana karar verilmesi anlamını taşır. Sakınma ilkesinin özellikle
şekli sebeplerin (eksiklik ve aksaklıkların) butlana yol açtığı hallerde gözetilmesi gerekir (Güzin
Üçışık/Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklar Hukuku, C. I, Ankara 2013, s. 342).
TTK m. 447/1-a hükmünde belirtilen batıl genel kurul kararları, belirtilen hakları
düzenleyen Kanun hükümlerini kaldırmayı ve değiştirmeyi amaçlayan genel kurul kararlarıdır.
Belirtilen hakların somut bir olayda ihlal edilmesi butlan sonucunu doğurmaz. Genel kurula
daveti düzenleyen TTK. m. 414 hükmünde öngörülen şartların tamamen ortadan kaldırılmasını
sağlayan genel kurul kararı butlanla sakattır. Örneğin bu hükümde yer alan iki haftalık süreyi üç
güne düşüren bir genel kurul kararı butlanla sakat olur. Buna karşılık iki haftalık süreye
uyulmaksızın toplantı gününden sadece üç gün önce yapılan bir davet üzerine toplanan genel
kurulda alınan kararlar batıl değil iptaledilebilir kararlardır. Yine paysahiplerinin asgari oy
hakkını ortadan kaldıran bir genel kurul kararı butlan sonucunu doğururken bir veya birden
fazla paysahibinin oyunun kullanılmasına engel olunması veya kullandıkları oyların geçersiz
sayılması halinde alınan genel kurul kararı iptal edilebilir bir karardır ( Üçışık/Çelik, s. 342-343).
Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere, paysahibinin genel kurula katılma, asgari oy
kullanma, dava açma hakkı gibi kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki temel haklarının
sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuran genel kurul kararları batıldır. (TTK.
m. 447/1-a). Anonim şirketin tanımına, paysahiplerinin haklarına ve borçlarına ve organsal
yapısına aykırı kararlar temel yapıya aykırıdır. Temel yapı ile kastedilen, anonim şirketi taşıyan
ana kolonlardır. Bu hakları ortadan kaldıran veya sınırlandıran genel kurul kararları, belirtilen
hakları düzenleyen kanun hükmünü kaldırmayı veya değiştirmeyi amaçlayan genel kurul
kararlarıdır. Bu ve bu gibi hallerde kanunun emredici hükümlerine aykırı karar alınması halinde
genel kurul kararı batıldır. Buna karşılık belirtilen hakların somut bir olayda ihlal edilmesi butlan
sonucunu doğurmaz. Örneğin her pay ortağa bir oy hakkı verir bu oy hakkı kanunun emredici
hükümlerinden doğan bir haktır. Bu hakkı genel olarak ortadan kaldıran veya sınırlandıran
genel kurul kararı batıldır. Buna karşılık bir veya birden fazla paysahiplerinin oyunu
kullanmasına engel olunması veya kullandıkları oyların geçersiz sayılması halinde alınan genel
kurul kararları iptaledilebilir kararlardır (Üçışık/Çelik, s. 343).
Türk Ticaret Kanunu m. 446/1-b hükmünde, “toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın,
olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin
gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya
temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına
haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının
alınmasında etkili olduğunu ileri süren paysahipleri(ne)” anılan kararlar aleyhinde iptal davası
açma hakkı tanımak suretiyle, belirtilen ihlallerin genel kurul kararının butlan veya yokluk
sonucunu doğurmadığını belirtmiş olmaktadır (Üçışık/Çelik, s. 343-344). Yargıtay TTK. m. 414
hükmünü emredici nitelikte bir hüküm olarak kabul ettiği halde, bu hükme aykırı bir davet
üzerine toplanan genel kurulda alınan kararların iptaledilebilir kararlar olduğunu ifade etmiştir . (Y.11.HD’nin 10.11.1989 tarih ve E. 89/6155, K. 89/6157 sayılı kararı).
6102 sayılı TTK m. 445 uyarınca: “446’ncı maddede belirtilen kişiler, kanun veya esas sözleşme
hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar
tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde
iptal davası açabilirler.” Genel kurul kararlarına karşı iptal davası açabilmek 3 aylık hak düşürücü
süreye bağlanmıştır Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini
tutanağa geçirten pay sahipleri TTK m. 446 uyarınca dava açma hakkına sahiptir. TTK m. 446/1(a)
uyarınca genel kurul kararlarına karşı iptal davası açılabilmesi için toplantı tutanağına mutlaka
muhalefet şerhinin geçirilmesi gereklidir. Yargıtay’a göre; toplantıda hazır bulunup da alınan karara
olumsuz oy veren pay sahibinin iptal davası açabilmesi için, mutlaka her durumda ve her somut
olayda muhalefet şerhini açıkça tutanağa geçirtmesi gerekmektedir aksi takdirde açılan dava usulen,
dava şartı eksikliğinden reddedilecektir. (11. HD, T. 06.10.2015, E. 2014/13357, K. 2015/9986). TTK
m. 446/1(b)’de sayılan ve nedenlerin varlığı durumda da genel kurul kararına karşı iptal davası
açabilmek için meydana gelen ihlalin, genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunun ispati
gerekmektedir ve bu duruma etki kuralı denmektedir.
2021 Olağan Genel Kurul Toplantısı’na davalı şirket ortakları ……… A.Ş.(’ni temsilen …….. (vekaleten katıldığı),
……. (vekaleten katıldığı), …….
(vekaleten katıldığı) ve ….. (asaleten)
katılmış ve toplantı nisabı sağlanmıştır.
2021 Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’na davalı şirket ortakları ……… A.Ş.(’ni temsilen
……), ……. (vekaleten Av…….), ….. (vekaleten
Av……..), ……. (vekaleten Av…….) ve ….. (asaleten) katılmış ve
toplantı nisabı sağlanmıştır.
Detayları yukarıda açıklandığı üzere iptal davası kural olarak genel kurul toplantısına katılan
ve muhalefetini tutanağa geçiren pay sahipleri tarafından açılabilmektedir. (TTK md.446/1-a)
Bununla birlikte Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya
da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini,
genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy
kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini
ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren
pay sahipleri de iptal davası açabilmektedir. (TTK md.446/1-b)
Somut olayda, davacılar ……., ….. ve …… nin davalı şirketin 29.07.2021
tarihli olağan genel kuruluna ve 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kuruluna temsilci
aracılığıyla katılmıştır. TTK md.446/1-a gereğince, davacıların olumsuz oy kullanıp muhalefetini tutanağa geçirdiği kararlar bakımından iptal davası açma hakkı bulunmaktadır.
Davalı şirketin 29.07.2021 tarihli olağan genel kurul çağrısı TTSG’nin 28.06.2021 tarih ve
…….. sayılı nüshasında ilan edilmiş, ayrıca PTT aracılığıyla ortaklara taahhütlü olarak
gönderilmiştir. Bu sebeple 29.07.2021 tarihli olağan genel kurul çağrısı usulüne uygundur.
Davalı şirketin 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısı TTSG’nin 27.09.2021 tarih
ve …… sayılı nüshasında ilan edilmiş, ayrıca PTT aracılığıyla ortaklara taahhütlü olarak
gönderilmiştir. Bu sebeple 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kurul çağrısı usulüne
uygundur.
Çağrı metinlerinde gündemin ilan edildiği ve genel kurulda gündemde yer alan hususların müzakere edildiği, bu nedenle gündemin de gereği gibi ilan edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 2019 ve 2020 yılına ait olağan genel kurulunun 29.07.2021 tarihinde
yapıldığı, 20.10.2021 tarihinde ise olağanüstü genel kurulunun yapıldığı, davalı şirketin, yönetim kurulu karar defteri ve genel kurul kararı incelemelerinde,
29.07.2021 tarihli olağan genel kurul öncesi ve sonrası yönetim kurulu üyelerinin aynı kişiler
olduğunun tespit edildiği, 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kurul sonrası davacı ……
yerine, …… ’nin yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, davalı şirketin 29.07.2021 tarihli olağan genel kurul ve 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel
kurullarında toplantı nisabının sağlandığı, her iki genel kurul çağrısının da sicil gazetesinde ilan edildiği, ortaklara PTT aracılığıyla
taahhütlü olarak gönderildiği,
gündemin gereği gibi ilan edildiği ve toplantılarda gündemdeki hususların müzakere edilerek
karara bağlandığı, davacılar ……., …… ve ……..’nin davalı şirketin 29.07.2021 tarihli olağan genel kuruluna ve 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kuruluna temsilci aracılığıyla
katıldığı ve TTK md.446/1-a gereğince, davacıların olumsuz oy kullanıp muhalefetini tutanağa
geçirdiği kararlar bakımından iptal davası açma hakkının bulunduğu, 29.07.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2019-2020 yılına ait olağan genel kurulunda
alınan 5 gündem numaralı karar yönünden, davacılar …… ve …….. ‘nin olumsuz oy kullanıp muhalefetini tutanağa geçirdikleri, bu yönüyle iptal davası açma şartlarının oluştuğu, konusunda uzman mali müşavir bilirkişisi tarafından yapılan incelemede, net satışları 2019 yılına oranla 2020 yılında % 47
oranında artış gösterdiği ve davalı şirketin borca batık durumda olmadığı,
sermayesini öz kaynaklar içinde koruduğu tespit edilmiş olmakla, bu haliyle yönetim kurulunun görevini yerine getirdiği anlaşılmakla şirket yönetim kurulu
üyelerinin ibra edilmemesini gerektirecek hukuki gerekçeler ve somut deliller dosyaya sunulmadığından 29.07.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluştuğu, 29.07.2021 tarihinde gerçekleştirilen 2019-2020 yılına ait olağan genel kurulunda
alınan 6. gündem numaralı kararda, 2019-2020 yıllarına ait karın dağıtılmamasına karar verildiği, davacılar ……., …. ve ……. ‘nin olumsuz oy kullanıp muhalefetini
tutanağa geçirdikleri, bu yönüyle iptal davası açmasının şartlarının oluştuğu, davalı şirketin kar-zarar durumu, defter kayıtları üzerinden yaptırılan inceleme sonucu, davalı şirkete ait net satışların 2019 yılına oranla 2020 yılında % 47
oranında artış gösterdiği, davalı tarafın borca batık durumda olmadığı,
sermayesini öz kaynaklar içinde koruduğu ve 2019 yılına oranla 2020 yılında ise % 28
oranında net kar elde ettiği tespit edilmiş olup, bu haliyle şirketin önemli
ölçüde kâra geçtiği bir dönemde kar payı dağıtılmaması kararının somut gerekçelerinin olmadığı anlaşılmakla 29.07.2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının 6 numaralı
gündem maddesinin iptal şartları oluştuğu, talebe konu diğer kararların iptali talebi yönünde ise mahkememizce yapılan değerlendirmede, itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun mali inceleme bölümünde, şirket yönetim kurulu
üyelerinin eşitlik ilkesine aykırı davranışları ve/veya görevlerini gereği gibi yerine
getirmediklerine ilişkin iddialar somut olarak ispat edilemediği tespit edilmiş olmakla 29/07/2021 genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 7, 8, 10, 11 nolu kararların iptali şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla belirtilen kararların iptali isteminin reddine karar verilmiştir.
20.10.2021 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda alınan 3 gündem
numaralı kararında, şirket yönetim kurulu üyeliğine 3 yıl süre ile ………,
…….. ve …….. ‘nin seçilmesine, …….’nin yönetim kurulu üyeliği
görevine sona verilmesine karar verilmiştir.
Gündemde olmasa dahi yönetim kurulu üyeleri seçilebilir, görevlerine son verilebilir.
Yönetim kurulunun seçimi tamamıyla genel kurulun takdirindedir. Bu nedenle 20.10.2021
tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 3 numaralı gündem maddesinin iptal şartlarının oluşmadığı, 20.10.2021 tarihinde gerçekleştirilen olağanüstü genel kurulunda alınan 4 gündem
numaralı kararda, toplantı gündemine özel denetçi atanmasına dair madde
eklenmesini talep etmişler ancak oy çokluğu ile gündeme madde eklenmesi talebi
reddedilmiştir. Özel denetçi talep edilebilmesi için TTK 438.md gereğince, bilgi alma veya inceleme
hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını,
gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Maddede belirtilen şartların
sağlanmamış olması, özel denetimle açıklığa kavuşturulacak hususların somutlaştırılmaması,
davacılar tarafından genel olarak bilançonun tekrar incelemesinin talep edildiği, bu hususun
özel denetçi talebiyle karşılanamayacağı nedeniyle 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kurul
toplantısının 4 numaralı gündem maddesinin iptal şartları oluşmadığı, 20.10.2021 Tarihinde Gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulunda Alınan 5 Gündem
Numaralı Karar Yönünden Değerlendirme; Gündemin 5.maddesinde, toplantı gündemine yönetim kurulunda yer alan ……. ’nin görevine son verilerek yeni bir yönetim kurulu başkanı seçilmesine dair madde
eklenmesini talep etmişler ancak bu talep oy çokluğu ile reddedilmiştir. Gündemde olmasa dahi yönetim kurulu üyeleri seçilebilir, görevlerine son verilebilir.
Yönetim kurulunun seçimi ya da görevden alınması tamamıyla genel kurulun takdirindedir.
Bu nedenle 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 5 numaralı gündem
maddesinin iptal şartları oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın kısmen kabulü ile 29/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısının 5 ve 6 nolu maddelerinin iptaline, diğer fazlaya ilişkin taleplerin yasal şartları oluşmadığından reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.106,50 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 127,10 TL ki toplam 3.233,60 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2022
Başkan …….
¸e-imzalıdır
Üye ……….
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Katip ……
¸e-imzalıdır