Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/820 E. 2022/866 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/820 Esas
KARAR NO : 2022/866

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
BİRLEŞEN BAKIRKÖY …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ……. ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/10/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili ili davalı arasında ticari iş ilişkisi bulunduğunu, davalı tarafından temin edilen ürünlerin finansmanı olan Müvekkili tarafından peşin olarak gerçekleştiğini, müvekkili davalının ürünleri tedarikçisinden alımından önce bedelini davalıya ödediğini, yine gümrük işlemleri ve satış sürecinin de Müvekkili tarafından gerçekleştiğini, satış akabinde müvekkilinin davalıyı e-mail ve mesajlar yolu ile bilgilendirdiğini ve tüm hesapları kendisine aktardığını, müvekkilinin, tüm bu iş ve işlemleri gösteren ayrıntılı tablolar tuttuğunu ve tüm bu işlemlerin davalının gözetim ve denetimine açık olarak yürütültüğünü, tarafların bu şekilde iki parti ürünün alım ve satımını gerçekleştirdikten ve gelir paylaşımını da yaptıktan sonra, son bir parti daha mal tedarik ve satımı yapmaya karar verdiklerini, ürünlerin bedelinin Müvekkili tarafından peşinen ödendiğini ancak ancak söz konusu ürünlerin yurt dışı satışlarına uygun ürünler olmadığının anlaşıldığını, bu sebeple malların iadesi ya da yurt içinde satışının gündeme geldiğini ancak bu esnada davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi bozmaya çalıştığını, davalının akabinde malların düşük karlılıkla satıldığını iddia ettiğini ancak bu iddiasına da bir dayanak sunmadığını, müvekkilinin yaptığı hesaplamalarda davalıya yapılan ön ödemeler dolayısı ile davalıdan 2.099.596,29 TL alacaklı olduğunu tespit ettiğini, davalı ödeme dönemlerinde ticari teamüller gereği keşide etmesi gereken faturaların hiçbirisini keşide etmediğini, müvekkilinin cari hesap alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlattığını, davalı vekilince yapılan haksız itiraz ile takibin durduğunu, müvekkilinin yaptığı tüm ödemeler toplamından, davalının keşide ettiği fatura ile fatura edilmeksizin teslim edilen ya da doğrudan alıcıya gönderilen ürün bedelleri ile satıştan elde edilen karın %50’si ve KDV iadesi tutarının %50’si düşüldükten sonra davalının halen Müvekkiline 307.483,82 TL tutarında borcu kaldığını beyan ederek davalının Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasındaki haksız ve kötü niyetli olarak yapmış olduğu itirazın 307.483,82 TL bakımından iptaline ve haklı icra takibimizin kaldığı yerden devamına, davalı taraf aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın iddia etmiş olduğu gibi müvekkili ile davacı şirket arasında %40 indirim ve kar paylaşma anlaşması olmadığını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, davacı tarafın faturaya ilişkin iddialarının çelişkili olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası, ödeme dekontları, fatura suretleri, mail yazışmaları, ihtarname örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Birleşen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. Esas Sayılı Dosyasında Talep: müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin müvekkilinden alacaklı olduğu iddiası ile Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …….. E. Sayılı dosya üzerinden 2.099,596,29 TL tutarında cari hesaba dayalı ilamsız icra takibi başlattığını, müvekkilinin takibe itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu, takibin durdurulması üzerine davalının Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile 307.483,82 TL bedele yönelik itirazın iptali talepli dava açtığını, müvekkilinin davalı şirkete karşı herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, müvekkilinin sipariş edilen ürünleri teslim ettiğine dair davalı şirketin yazılı ikrarı bulunduğunu, davalı şirketin öncelikle 2.099.596,29 TL cari hesap alacağından bahisle takip başlattığını, itirazın iptali davası ile alacaklarının 307.483,82 TL olduğunu iddia ederek kendisiyle çeliştiğini, müvekkilinin teslim borcunu yerine getirdiğini de ikrar ettiğini, davalı şirketin teslim edilen ürünlerin satışını yapamamış olmasının müvekkilini bağlamayacağını beyan ederek İşbu dava ile Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. esas sayılı itirazın kaldırılarak davaların birleştirilmesine, müvekkilinin davalı şirkete 2.099.596,29 TL borcu olmadığının tespitine, davalı şirket tarafından haksız ve kötü niyetli olarak Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… esas Sayılı dosya üzerinden başlatışan icra takibindeki alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra borçlunun menfi tespit davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyası, mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, davacının alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Birleşen dava, borçlu olunmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup ticari defter ve belgeler üzerinde mahkememizce inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan 07/06/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Celp edilen Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasının tetkikinde, Davacı / alacaklı ……… Bilişim Limited Şirketi vekili tarafından davalı/borçlu ……. Kozmetik aleyhine, 16.07.2020 tarihinde, 17.07.2020 tarihli 2.099,596,26-TL. tutarında 01.01.2019-14,07.2020 tarihleri arası cari hesap ekstresine dayalı olarak 2.099.596,29-TL. için ilamısız takip başlatıldığı, davalı / borçlunun takibe itirazı nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, davaya konu Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, fatura sureti, ticari defterler üzerinde yaptırılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; asıl davada davacı, davalı tarafından Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın 307.483,82 TL bakımından iptali ile takibin devamına talep etmiştir. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı icra dosyası ile 2.099,596,29- TL üzerinden takibe geçilen alacakla ilgili davacının defter incelemelerinde ve Cari hesaplarında takibe konu bedelin tespit edilemediği, davalı tarafın 2019-2020 yılarında ticari faaliyetleri sonucu yasal defterlerinde kayıtlı, düzenlediği faturaların 2.679.839,84 TL karşılığında davacıdan tahsil edilen 2.435,916,94 TL sonrasında davacıdan 243.922,29 TL alacaklı olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, davacı / karşı davalının asıl davadaki İtirazın İptali davasına konu etmiş olduğu alacakla ilgili olarak, Mahkememizce denetime elverişli ve hükme esas alınan Bilirkişi raporunda “Davacı tarafından Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı icra dosyası ile 307.483, 82 TL üzerinden takibe geçilen alacakla ilgili davacının defter incelemelerinde takibe konu bedel tespit edilmemiştir.” şeklinde yapılan tespit ile davacı birleşen dosyada davalı şirketin davalı birleşen dosyada davacıdan alacaklı olmadığının tespit edildiği, bu haliyle davacının, dosya kapsamındaki delillerle iddiasını ispatlayamadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine karar verilmiştir.
Birleşen davada davacı …….., davalı ……… Bilişim Limited Şirketi tarafından Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe dayanak miktardan borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre, ……… Bilişim Limited Şirketi her ne kadar yurt dışı satış bedelinden malların alım bedeli ile masraflar düşüldükten sonra ortaya çıkan karın bölüşülmesi iddiasında bulunmuş ise de, dosya kapsamında ve incelenen ticari defter ve kayıtlarda taraflar arasında bu yönde yazılı bir anlaşmanın mevcut olmadığı, tarafların ticari satım işinin yürütümü için bir ortaklık olduğu iddiası ile ilgili dosya içeriğinde herhangi bir açıklayıcı unsura rastlanılmadığı anlaşılmakla birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dosyada davacı taraf her ne kadar, asıl dava konusuyla aynı olayla ilgili olarak 2.099.596,29 TL yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ise de; davacının Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasındaki itirazı sonucu, alacaklı olarak takip başlatan ……… Bilişim Limited Şirketinin mahkememize başvurarak (asıl dava) 307.483,82 TL yönünden itirazın iptali davası açtığı, itirazın iptali davasına konu alacak yönünden takibin durduğu, mahkememizce yapılan yargılama sonucu itirazın iptali davasının reddine karar verildiği de dikkate alınarak itirazın iptaline konu miktar olan 307.483,82 TL’lik kısmı bakımından, sonradan menfi tespit davası açılmakla davacının hukuki yararının bulunmadığı açıkça anlaşılmakla HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Davalının kötü niyet tazminatı talebi bakımından ise, ihtilafın yargılamayı gerektirdiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2005/19-286- 2005/268 karar 27/04/2005 Tarihli kararı gereği, reddedilen bir alacaklı “Haksız” ise de Kötüniyetli Olarak Kabul Edilemeyeceği, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötü niyetli kabul edileceği, alacaklının icra takibini kötü niyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanması gerekli olup Asıl dosyada yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Birleşen dava bakımından takip borçlusunun menfi tespit davası açma mecburiyetinde bırakan ihtilafın yargılamayı gerektirdiği, takibin haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığı ispatlanamadığından Kötü niyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Mahkememizin 29/09/2022 tarihli celsenin B) bendinde sehven “Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası” şeklinde yazıldığı anlaşılmakla icra dosyasının Büyükçekmece Adliyesine ait olduğu anlaşılmakla “Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası” şeklinde düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Asıl davanın REDDİ ile; kötü niyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
B-Birleşen Bakırköy ……. ATM’nin …… esas sayılı dosyasındaki birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.792.112,47 TL yönünden Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasında ……’nun borçlu olmadığının tespiti ile fazlaya ilişkin kısmın HMK 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine,
-Kötü niyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
Asıl dava yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davacı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama 2,75 TL yargılama giderinin davacı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 46.047,73 TL avukatlık ücretinin davacı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
7-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
Birleşen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas Sayılı Dosya yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 122.419,20 TL harçtan peşin alınan 35.855,86 TL harcın mahsubu ile eksik 86.563,34 TL harcın davalı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan toplam harç gideri olan 35.923,66 TL’nin davalı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 188.605,62 TL avukatlık ücretinin davalı ……… Bilişim Limited Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacı ………’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2022

Başkan …….
¸e-imzalıdır
Üye ……..
¸e-imzalıdır
Üye …..
¸e-imzalıdır
Katip ……..
¸e-imzalıdır