Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/81 E. 2022/1039 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/81 Esas
KARAR NO : 2022/1039

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 08/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in müvekkilinin Çorlu-Tekirdağ adresindeki fabrikasında 24/03/2009 tarihinde satış müdürü olarak süreli iş sözleşmesi ile çalışmaya başladığını ve 30/06/2013 tarihinde emekli olacağını bildirerek kıdem tazminatına hak kazandığına dair SGK yazısını da sunmak suretiyle iş akdinin sona erdiğini, müvekkili tarafından kıdem tazminatının ödendiğini, ancak adı geçen davalının müvekkili ile olan iş sözleşmesini emekli olmak suretiyle fesheder etmez müvekkilinin rakibi olan diğer şirket ile çalışmak üzere yeni iş sözleşmesi yaptığını, oysaki davalı … ile müvekkili arasında yapılan 24/03/2009 başlangıç tarihli iş sözleşmesi hükümleri ile İş Kanunu’nun 23.maddesi uyarınca rekabet yasağına aykırı davrandığını, davalı …’a Beyoğlu … Noterliği’nin 10 Temmuz 2013 gün ve …. yevmiye sayılı ihtarname çekilerek diğer davalıyla olan iş sözleşmesine son verilmesi gerektiğinin bildirilmesine rağmen çalışmaya devam ettiğini, diğer davalı şirketin de İş Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca bu durumu öğrenmesine rağmen davalı …’u çalıştırmaya devam etmek suretiyle sorumlu olduğundan bahisle müvekkili ile davalı … arasında yapılan iş sözleşmesinin rekabet yasağına ilişkin hükümleri uyarınca istihdamın son yılının brüt yıllık ücretinin %50’sine tekabül eden 44.100,00 TL cezai şartın davalı …’un diğer davalı şirket nezdinde işe başladığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili özetle; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerini bilmelerinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki rekabet yasağının kanuna uygun olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili özetle; müvekkili ile davacı arasında yapılan iş sözleşmesinin Türk Borçlar Kanunu’nun 445. maddesine uygun ve geçerli olmadığını, davacının müvekkilinin çalışmış olduğu Çorlu’daki fabrikasını kapattığını, diğer davalının Esenyurt’ta bulunan işyerinde çalışırken davacıya zarar vermesinin mümkün olmadığını, davacı ile diğer davalı şirketin rakip olması ve bütün satışlarının müvekkili tarafından yapılması durumunda dahi mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER : Ticaret sicil kayıtları, SGK kayıtları, iş sözleşmesi, sunulan tüm belgeler, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, …’in davacı ile yapmış olduğu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca iş akdinin emeklilik nedeniyle sona ermesinden sonra bir yıllık rekabet yasağı kuralını ihlal edip etmediği, davacı ile aynı alanda faaliyet gösterdiği iddia edilen davalı şirket yanında işe girip çalışarak haksız rekabet kuralını ihlal edip etmediği, iş sözleşmesindeki haksız rekabet hükmünün hukuken geçerli olup olmadığı, bu bağlamda cezai şart alacağının her iki davalıdan birlikte tahsilinin gerekip gerekmediği hususlarının tespiti ile rekabet yasağının ihlali sebebiyle kararlaştırılan cezai şartın tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 09/05/2017 tarih ve … Esas … sayılı kararı Yargıtay, … Hukuk Dairesi’nin 03/12/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla mahkememiz iş bu esasına kayıt olmuştur.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan haksız rekabet uzman bilirkişi … tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 20/01/2022 tarihli raporunda; Davalının davacı şirkette çalıştığı pozisyon itibariyle işyeri sırlarına vakıf olup onu kullanma ihtimali ve zarara sebebiyet verme ihtimali de söz konusu olabileceğinden TBK 444 ve 445 anlamında bu koşulun davaya konu şartlarının gerçekleştiği, ayrıca sözleşmenin süre yönünden de TBK 444’e uygun olduğu ve fakat coğrafi yer itibariyle “Türkiye Cumhuriyeti sınırları”nı içermesi nedeniyle TBK 444 ve 445 hükmüne aykırı olduğu, buna mukabil TBK 445/2 hükmü gereğince Sayın Mahkemece coğrafi yer yönünden rekabet yasağını sınırlandırılması kanaati hasıl olduğunda ise bu sınırlandırmaya uygun olarak da TBK 182/2’deki “hâkim aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir” şeklindeki hüküm dikkate alınarak hak ve nesafet kuralınca cezai şarttan tenkis yapılıp yapılmayacağının Takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı davacı davalı şirketin İş Kanunu 23 üncü maddesi gereğince sorumlu olduğunu ileri sürmüş ise de söz konusu maddenin uygulanabilmesi için iş sözleşmesi sona ermeden yada bildirim süresine uyulmaksızın işi bırakma durumunun söz konusu olmasının gerektiği, oysa davalı işçinin iş akdi dosyadaki bilgi ve belgelerden emeklilik nedeniyle sona erdiği ve İş akdinin sona ermesinden sonra davalı şirkette çalışmaya başladığı, bu çerçevede davalı şirketin de sorumlu olup olmayacağının Nihai takdirinin Sayın Mahkemeye ait olacağı,
Dava,rekabet yasağı ihlalinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkindir.
Mahkememizce daha önce, ”Taraflar arasındaki 24/03/2009 işe başlama tarihi içeren sözleşmenin VI. Rekabet etmeme hükmü/çalışanları ayartma yasağı/ çıkar çatışması başlıklı hükmüne göre, davalının istihdam süresi ve istihdamın feshedilmesinden sonra 1 yıllık süre boyunca Türkiye sınırları içinde şirketle doğrudan veya dolaylı olarak, şirketle rekabet eden faaliyetlerde kendi veya başkasının hesabına veya başkaları ile birlikte bulunamayacağı aksi halde belirtilen cezai şartı ödeyeceğine dair sözleşme hükmü, TBK m.444. ve 445 açısından değerlendirildiğinde; öncelikle m.444/1 hükmü yönünden rekabet yasağı sözleşmesi akdetmenin mümkün olduğu, davalı satış müdürü olarak istihdam edildiğinden m.444/2 kapsamında bu bilgilerin kanunda belirtilen müşteri çevresi bakımından kullanılması işveren davacının önemli zararına neden olabileceğinden, satış müdürü ile işverinin bir sözleşme akdetmesinin geçerli kabul edilebileceği, ancak m.445/1 hükmüne göre rekabet yasağının a)yer b)zaman c) işlerin türü bakımından, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek sınırlamalar içeremeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 26 Haziran 2013 tarihinde davalının emekliliği nedeni ile davalı tarafından feshedildiği, davacıya ait Çorlu’daki işyerinin 2013 Ekim ayında kapandığına dair davalı beyanının davacı tarafça itiraza uğramadığı, rekabet yasağı sözleşmesinin doğrudan veya dolaylı olarak başka rakip işyerinde çalışma bakımından 1 yıl süreli olmasının kanuna aykırılık teşkil etmediği, dolaylı çalışmanın da yasaklanmasının bu dosyada fiilen çalışma ilişkisi bulunduğundan esasa etkili olmadığı, ancak yer bakımından tüm Türkiye’yi kapsaması nedeniyle işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı kısıtlaması sebebiyle m.445/1 deki hükme aykırılık teşkil ettiği ve davacının davalıya tüm Türkiye çapında, davalının yapageldiği ve doğal olarak tercih ve istihdam edilebileceği kendi iş alanında çalışmaktan yasaklı kılmasına dair şartın, uygun olmayan sınırlama teşkil ettiği ve m.445/2 hükmüne göre de davacı işverenin uygun olmayan yer sınırlaması yönünden “tüm Türkiye” şeklindeki şartın hukuken himaye edilemeyeceği ve işverenin de m.445/2’ye göre bu süre zarfında karşı bir edim de üstlenmediği ayrıca gözetilmiş ve hakkaniyete göre yer bakımından getirilen bu şartın hukuken himaye edilememesi sebebi ile, basiretli tacir davacının bu sözleşmedeki rekabet yasağı hükmünün belirtilen ve davaya uygulanan kısmının açıklanan gerekçelerle tamamen yer bakımından sınırlanması gerektiği ve davacıya bir hak bahşetmediğini ve belirtilen gerekçelerle, sözleşme tarihinde kanunda açıklanan şekilde aykırı akledilen sözleşme hükmüne dayanarak davacının hak sahibi olamadığı ve davasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davasının reddine dair aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.” şeklinde karar verilmiş olmakla, verilen hükmün bozulmasından sonra alınan bilirkişi raporu ve yine tüm dosya kapsamına göre,
Somut uyuşmalıkta davacı şirketin merkez adresinin Çorlu/Tekirdağ olduğu, davalının çalışmaya başladığı dava dışı şirket merkezinin Esenyurt/İstanbul olduğu, davacı tarafça davacı şirketin iş ve müşteri çevresinin hangi bölgeleri kapsadığı tam olarak ispat edilemediği, rekabet yasağının ancak şirket merkezi olan Çorlu/Tekirdağ için geçerli olabileceği, davalının rekabet yasağına coğrafi bakımdan hakkaniyete aykırı aşırı nitelikte bir sınırlama getiren sözleşmenin ancak şirketlerin merkez adresleri çerçevesinde geçerli olabileceği, bunun da Çorlu ilçesi ile sınırlı olabileceği davalının bu adreslerde bir çalışması olmadığı, ve hatta davacının da Çorlu’ da bulunan iş yerinin faaliyetine son verilidiği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 753,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 672,45 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili Yargıtay Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/11/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim … e-imzalıdır