Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/797 E. 2023/719 K. 19.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/797 Esas
KARAR NO : 2023/719

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 19/06/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ortaklarının kullanımı için …’da (oto- galeri çarşısı) bulunan … ünvanlı firmayı işletmekte olan …’dan 22.11.2019 tarihinde Bakırköy …. Noteri’nde düzenlenen … evrak numaralı sözleşmeyle … plakalı, … motor numaralı, … şasi numaralı, … marka,… tipi, … model aracı 400.000TL karşılığında satın aldığını, Ancak Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu’nca yürütülen … numaralı soruşturma neticesinde mezkur satış sözleşmesine konu aracın da içlerinde bulunduğu yaklaşık 500 aracın ithalatında vergi usulsüzlüğü yapıldığı iddiasıyla Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinde müsadere talepli dava açıldığını, müvekkil şirketin borçludan almış olduğu araca da tedbir/satılamaz şerhi konduğunu, müvekkil satın almış olduğu aracı satmak istediği halde satamamakta, mülkiyet hakkının kendisine verdiği hakları kullanamadığını, Özetle satışa konu araç satış esnasında hukuki ayıplı olup satıcı borçlunun TBK 219 Uyarınca ayıptan sorumluluğu açıktır. Müvekkil şirket bu konuda satıcı ile şifahen iletişime geçmiş olup olumsuz yanıt almıştır. Borçlu ayıptan doğan sorumluluğunu inkar etmiş, sorumluluktan kurtulmak için üstündeki tüm araçları üçüncü kişilere devrederek müvekkilin dava ve talep haklarını sonuçsuz bırakacağını beyan ettiğini, müvekkil şirket TBK 227’de düzenlenen alıcının seçimlik haklarından biri olan satışa konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini, ayıpsız mislinin temin edilememesi halinde ayıpsız mislinin (piyasa rayiç değerine göre) bedelinin ödenmesini ihtarname ile talep etiğini, Ancak satıcı, tarafların mutabık kalması halinde mahkemece aracın önceki sahibine devrine izin verildiği hususu da açıklanan ihtarnameye de önce kayıtsız kaldığı, sonrasında da olumsuz yanıt vererek kanundan doğan sorumluluğundan kaçınmaya devam ettiğini, aracın ayıpsız haliyle güncel piyasa rayiç değeri (güncel kasko değeri) 884.908,00 TL olduğunu, Ceza mahkemesi tarafından tespit olunan hukuki ayıba ilişkin müvekkilin haklı ve hukuki talebi ihtara rağmen yerine getirilmediğini, davaya konu aracın hukuki olarak ayıplı olduğu (vergi usulsüzlüğü yapıldığı) hususunda mahkeme tespiti ile beraber üzerinde tedbir kararı bulunan aracın davalıya iadesi ile tüm iade ve değişim masrafları davalıya ait olmak üzere ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep ettiklerini, araç, teslim alındığındaki halini korumakta olup araçta herhangi bir hasar, zarar, ziyan söz konusu olmadığını, aracın ayıpsız misli ile değişimin mümkün olmaması halinde faizle karşılanması mümkün olmayan munzam zararın da doğacağı nazara alınarak ayıpsız mislinin güncel piyasa rayiç değeri (kasko bedelinden aşağı olmamak üzere) ile satış bedeli arasındaki farka ilişkin tazminat ve sair menfi ve müspet zararlar hakkında talep ve dava haklarının — saklı olduğunu, huzurdaki davadan önce zorunlu dava şartı olduğundan arabulucuya başvurulmuş; fakat anlaşma sağlanamadığını, öncelikle hukuki ayıplı olan aracın güncel kasko değeri olan 884.908,00 TL üzerinden bu talebin reddi halinde taraflar arasında ihtilafsız kısım olan 400.000,00 TL (noter satış bedeli) üzerinden davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, fazlaya ilişkin tüm tazminat ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile; (hukuki olarak ayıplı olduğu (vergi usulsüzlüğü yapıldığı) hususunda mahkeme tespiti ile beraber üzerinde tedbir kararı bulunan aracın davalıya 2016 model aracın tüm iade ve değişim masrafları davalıya ait olmak üzere ayıpsız misli ile değiştirilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça davaya konu araçta hukuki ayıp bulunduğu, ayıp nedeni ile mülkiyet haklarını kullanmadıkları iddia edildiğini, öne sürülen iddialar tamamen haksız ve hukuka aykırı olduğunu, araç üzerinde hukuki bir ayıp bulunmadığını, müvekkilce söz konusu … şasi numaralı … plakalı araç 28/10/2019 tarihinde dava dışı … İnşaat Turz. Ticaret Ltd. Şti. ‘den 373.000 TL bedel karşılığında Alanya …. Noterliği’nin 28/10/2019 tarihli … yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile satın alındığını, Satın alma tarihinde müvekkilinin aracın ithal olması nedeni ile basiretli bir tacir gibi davranarak herhangi bir vergi borcu olup olmadığını ilgili kurumlardan sorgulatıp nihayetinde araç için 86.700,00-TL ÖTV ödendiğini görerek aracı satın aldığını, müvekkilce araç 21.11.2019 tarihinde 400.000,00-TL bedelle davacıya satıldığını, satış işlemleri öncesinde eksik bir ödemesi, vergi borcu olup olmadığı da yine taraflarca sorgulanmış ve vergi borcu olmaksızın davacıya satıldığını, davaya konu aracın yurt dışından gelen ithal bir araç olması nedeni ile piyasa değerinin 9620 altında bedelle davacı tarafça satın alındığını, aracın bayi aracı olmadığını, ithal araç olduğu davacı tarafça bilindiğini, aracın bayi aracına göre daha ucuz olması nedeniyle davaya konu aracın ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, araç üzerinde ki tedbir öğrenildikten sonra neredeyse bir yıl süreyle araç kullanılmaya devam edilerek müvekkile herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, Daha sonra davacı tarafça kötü niyetli olarak huzurdaki dava ikame edildiğini, ayrıca müvekkilce aracın satın alındığı … İnşaat Turz. Ticaret Ltd. Şti.’ye davanın ihbar edilmesini talep ettiklerini, davacının davasının ve sair taleplerinin öncelikle usulden aksi halde esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında satım sözleşmesine konu araçta hukuki ayıp olduğu iddiası ile aracın misli ile değiştirilmesi , aynen ifa mümkün olmadığı takdirde İİK 24. Md. Gereği işlem yapılması talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan Mali Müşavir … , Makine Mühendisi … Gümrük Müşaviri … tarafından oluşan bilirkişi heyeti tarafından incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 13/05/2022 tarihli raporunda; İncelemelerimize konu olan … plaka sayılı, … Model aracın piyasa değerine ilişkin www…com ve www…. com isimli internet siteleri üzerinden yapılan araştırmalar sonucunda emsal özelliklere sahip aracın piyasa genelinde dava tarihindeki rayiç değerinin 850.000,00 TL edebileceği, hukuki değerlendirme, takdir ve karar tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere, Mevcut verilerin değerlendirilmesi sonucu; Araç 25.000.-USD fatura kıymeti ile ithal edilmiş olduğu; … plaka sayılı, … Model aracın dava tarihindeki rayiç değerinin 850.000,00 TL edebileceği, satış bedelinin 400.000.-TL olduğu; söz konusu aracın 5607 sayılı Kaçakçılık Yasası gereği müsadere edilerek davacının elinden alınmasının davacıyı mağdur ettiği; bu olayda söz konusu aracın AYIPLI olduğu; davacının dava konusu aracı 400.000 TL ye aldığı ve davalının da 400.000 TL’ye sattığı her iki tarafça ikrar edilmiş olduğundan ticari defterlerin incelenmesini gerektirir bir durumun olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, icra dosyası, bilirkişi raporu ve ek raporu içeriğine göre;
TBK’nun 219. maddesi “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik ve niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerinin ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi ve hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” şeklindedir.
Maddi ayıp, malın taraflarca kararlaştırılmış örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması, ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımaması, satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliği aykırı olmasıdır.
Hukuki ayıp, satılan mal üzerinde, alıcının ondan yararlanmasını veya onun üzerinde tasarruf eetmesini engelleyen, malın değerini veya ondan beklenen faydayı etkileyen kamu hukukundan doğan sınırların bulunmasıdır.
Ekonomik ayıp ise, alıcının maldan beklediği yararlanma ve kullanma olanağını azaltan ve ekonomik değerini düşüren ayıplardır.
TBK.’nun 223. Maddesi “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
TBK.’nın 227 maddesi “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı aşağıdaki seçimlik haklarından birini kullanabilir.
1-Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
2-Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
3-Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasının isteme,
4-İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme,
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” şeklindedir.
Dava konusu araç davalı şirket tarafından davacıya Bakırköy …Noterliğinin 22/11/2019 tarihli ve … yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile davacıya 400.000,00-TL ile satılmıştır. Araç; davacıya tesliminden sonra; davacının elinde iken; Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarası kapsamında resmi belgede sahtecilik eşyayı, aldatıcı işlem ve davranışlarla gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokmak suçlarından yapılan soruşturma açılan davada, Bakırköy ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile araç üzerine tedbir şerhinin işlendiği anlaşılmış olup, bu kapsamda taraflar arasında satıma ve davaya konu aracın açık biçimde hukuken ayıplı olduğu kanatine varılmıştır.
Bu ayıp nedeni ile davacının satın aldığı mala, kendisinin herhangi bir kusuru olmaksızın, kamu gücüyle tedbir konulmuş; tasarruf hakkı kısıtlanmıştır. Hal böyle olunca; satın alan davacı açısından ortaya çıkan hukuki ayıptan -satıcının ayıba karşı tekeffülüne ilişkin hükümlere göre- davalı satıcı şirket sorumludur; burada davalının hukuki ayıbın ortaya çıkmasında kusurlu olup olmaması da sonuca etkili değildir.
Her ne kadar dava konusu aracında içinde olduğu otomobiller sebebi ile dava dışı kişiler hakkında ceza davası açılmışsa da, davacının aracın tescil kaydına tedbir konulması nedeniyle araç üzerinde dilediği gibi tasarruf etme olanağı bulamadığı, davacının satın aldığı araca kendisinin kusuru olmaksızın kamu gücüyle el konularak tasarruf hakkının kısıtlandığı, uyuşmazlıkta ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulanacağı, 3.şahıslar hakkında açılan Ankara …. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilecek olan kararın uyuşmazlığın çözümünde herhangi bir etkisi bulunmadığı, bekletici mesele yapılmasına gerek bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Satıcının ayıba karşı tekeffül borcu kapsamında TBK’nun 214 ila 227. Madde hükümlerindeki koşullar davacı lehine gerçekleşmiş bulunmakla, satın alan aleyhine tasarruf hakkı kısıtlanmış hukuki ayıptan kaynaklı davalının davacı nezdinde bedelinin ayıpsız mislinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi konusunda davacının açmış olduğu işbu davada davacının davasının kabulüne karar verilmesi dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile,
1-Dava konusu … plakalı … ve … şasi nolu aracın tüm takyidatlardan ari olarak davacı tarafından davalıya iadesi ile; masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere ayıpsız mislinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-İİK. 24. maddesinin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
3-Alınması gerekli 27.324,00 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 6.831,00TL harcın mahsubuyla bakiye 20.493,00TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 6.831,00 TL peşin harç olmak üzere toplam 6.890,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.729,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 59.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır