Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/782 E. 2023/66 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/782 Esas
KARAR NO : 2023/66

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2021
KARAR TARİHİ : 24/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :01/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı taraf Bursa …. İcra Dairesi …. E sayılı dosya ile müvekkil aleyhine örnek no … ödeme emri le takibe geçtiğini, davalı taraf icra takip dayanağı olarak sunmuş olduğu cari hesap ekstresi ile müvekkili 147.155,33 TL lik asıl alacak üzerinden takip yapmıştır. Söz konusu cari hesap ekstresindeki alacak kalemi vade tarihi olarak 12.12.2019 olarak gözüktüğünü, oysa müvekkil şirket 05.12.2019 tarihinde kurulmuş olup yaklaşık bir hafta sonra davalı taraftan böyle herhangi bir mal almamış olup adına böyle bir faturaya da imza atmadığını, davalı taraf müvekkil şirketin takip tarihindeki adresine tebligat çıkarmamış olup başkaca bir adrese tebliğ çıkarmış ve sonrasında icra dosyasında … araştırma talebi olmaksızın TK Md. 35′ e göre tebliğ çıkarmış ve takibi kesinleştirmiştir. Müvekkil şirket icra dosyasını şirket yetkilisinin ikamet adresine İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi … Tal. Dosyası ile hacze gelindiğinde öğrenmiş olup söz konusu hacze ilişkin olarak istihkak iddiasına ilişkin talebin kabul gördüğünü, davalı taraf halen müvekkil şirketin çalışmış olduğu şirketlere gerek fiili hazce gerekse 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle müvekkilin menfi ve müspet zarar oluşmasına neden olduğunu, müvekkile öncelikli olarak söz konusu takipte herhangi bir fatura tebliğ edilmeksizin ve icra ödeme emrinin bilerek ve kasten davalı tarafça farklı adrese çıkarılarak ve TK Md. 35 e göre tebliğ ile kesinleştirmesi hukuka aykırı olarak işlem yapıldığını, açıklanan nedenlerden dolayı davamızın kabulü ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitine davalı tarafın kötü niyetli olarak yapmış olduğu takipten dolayı %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine müvekkil yönünden dava sonuçlanıncaya kadar tedbirin icra dosyasının durdurulmasına karar verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açılması nedeniyle yetki yönünden davanın reddine karar verilmesine, usule ilişkin itirazımıza rağmen esas inceleme yapılması halinde, ispat külfetinin davacı tarafta olması ve davacı tarafın iddialarını ispatlayamaması nedeni ile huzurdaki davanın esastan reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkumiyetine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bursa …. İcra Dairesi ’nün … esas sayılı dosyası kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı tarafından icra takip dayanağı cari hesap alacağının tahsiline yönelik başlatılan Bursa …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Bilirkişi 13/08/2022 tarihli raporunda; Davacı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığının takdirinin sayın mahkemeye bırakıldığı, davalı tarafın 2019-2020 yılına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2020 yılı: Davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 20.02.2020 tarihli 2.962,38 TL (A) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 29.06.2020 tarihinde davacı tarafın davalı tarafa 5.399,65 TL borçlu olduğu, 5.399,65 TL tutarlı “HESAPLARA VİRMAN” açıklamalı kayıt işlemi ile hesap bakiyesinin sıfırlandığı, davalı Tarafın Dosya Muhteviyatına Sunduğu Cari Hesap Ekstresinde, 2019 yılı: Davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 11.12.2019 tarihli 129.281,24 TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2019 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 141.706,64 TL alacaklı olduğu, 2020 yılı: 01.01.2020 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 141.706,64 TL alacaklı olduğu, 31.12.2020 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 147.155,33 TL alacaklı olduğu, tarafların Ticari Defter Ve Kayıtları Karşılaştırıldığında: davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davalı tarafa borcunun olmadığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında davacı taraftan 147.155,53 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında 147.155,53 TL cari hesap farkın bulunduğu, (davalı tarafın 147.155,33 TL tutar üzerinden takibe geçtiği,) iş bu farkın tarafların ticari defter ve kayıtlarına yaptığı tek taraflı kayıt işlemlerinden kaynaklandığı, davalı tarafın 144.192,95 TL, davacı tarafın 2.962,38 TL tutarlı kayıt işlemi yaptığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ana kaynağının davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği faturalar olduğu, davalı tarafın davacı tarafa 2019 yılında 2 adet ve KDV dâhil 141.706,64 TL, 2020 yılında 5 adet ve KDV dâhil 10.708,10 TL, 2019-2020 yılında 7 adet ve toplam KDV dâhil 152.414,74 TL tutarlı fatura düzenlediği, iş bu faturaların tamamının davalı tarafın yasal defterlerine işlendiği, davacı tarafın yasal defterlerine ise sadece 1 adet 17.02.2020 tarihli faturanın işlendiği, 2019 Yılı Faturalarının, açıklama kısmına MAL KODU VE CİNSİ bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların teslim alan kısımlarının sadece imzalandığı, iş bu imzaların davacı BA Formu Bilgileri: Gelir İdaresi Başkanlığı, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 21.02.2022 tarihli dosya muhteviyatına sunduğu davacı şirkete ait 2019 yılı BA-BS form bilgilerinde, davacı tarafın davalı tarafa ait herhangi bir belgeyi BS-BA FORMU İLE beyan etmediği, Davalı BS Formu Bilgileri: Gelir İdaresi Başkanlığı, …. Vergi Dairesi Müdürlüğünün 22.02.2022 tarihli dosya muhteviyatına sunduğu davalı şirkete ait 2019 yılı BS-BA form bilgilerinde, davalı tarafın davacı tarafa ait 2 adet faturayı KDV hariç 131.209,00 TL üzerinden BS FORMU ile beyan ettiği,davalı tarafın 2019 yılında düzenlediği 2 adet KDV dahil 141.706,64-TL ( KDV hariç 131.209,00 TL) tutarlı faturanın davalı tarafından BS FORMU ile beyan edildiği, davacı tarafından BA FORMU beyan edilmediği 2020 Yılı Faturalarının, açıklama kısmına ÜRÜN / HİZMET CİNSİ bilgilerinin yazıldığı, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığı teslim edilmediği ve teslim alınmadığı,davalı tarafın 2020 yılında düzenlediği 5 adet faturanın ilgili oldukları dönemde BSBA FORMU yasal beyan sınırının altında kaldığı ve taraflarca beyan edilmediği/ edilemediği, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun, 350/2) Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş, … ve … Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle de bu yükümlülüğe ilişkin açıklamalar yapılmış, …. sıra nollu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden düzenlendiği, 396 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği – 1.2.2. — Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin bir kişi veya kurumdan (KDV hariç) 5.000 TL ve üzerindeki; Mal ve/veya hizmet alımlarını Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba) Mal ve/ veya hizmet satışlarını ise Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu(Form Bs) ile (KDV hariç tutarlar dikkate alınarak) bildirme yükümlülüğü bulunmadığı, davalı tarafın iş bu faturaları karşı tarafa tebliğ ettiğini ispat etmesi gerektiği, faturaları teslim ettiğini ispat etse dahi, faturalara sekiz gün içinde itirazda bulunulmaması durumunun dahi alacağın doğması için yeterli olmadığı, alacağın varlığı için mal veya hizmetin ifa edildiğinin ayrıca kanıtlanmasının gerektiği netice itibariyle davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan 147.155,33 TL tutarlı alacağı ispat etmesi gerektiği, ispat etmesi durumunda 147.155,53 TL alacaklı olabileceği aksi durumda davacı tarafın davalı tarafa borcunun olmadığı/ olmayacağı, tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkeme kanaatine bırakıldığı yönünde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde ; taraflar arasında bulunan ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının bulunup bulunmadığının tespitine dair yapılan bilirkişi incelemesine sonucu, cari hesap açığının davalının davacıya kestiği faturalardan kaynaklandığı, iş bu faturalar her ne kadar davalının ticari defter ve kayıtlarında bulunuyor ise de, davacının defter ve kayıtlarında bulunmadığı ve işbu faturalara konu mal beya hizmeti aldığına dair karine teşkil eden bir beyanda da bulunmadığı, bu haliyle yalnızca davalının ticari defterlerinde bu kayıtların olması davacıya işbu kayıtlara konu mal veya hizmetin verildiğini ispat edemediği, bu hususta yemin deliline dayanan davalıya yemin delilinin hatırlatıldığı ve bu hususta beyanda bulunması ve yemin deliline dayanacak ise yemin metnini sunması için kesin süre verildiği ve ancak verilen süre içerisinde yemin metni sunulmadığı görülmüş olup, ispat yükü üzerinde bulunan davalının, davacıdan dava konusu alacağını usulüne uygun deliller ile ispat edemediği anlaşılmış ve davanın kabulüne karar vermek gerekerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
2-Bursa …. İcra Dairesi …. sayılı takip sebebiyle davacının davalı tarafa borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Tarafların kötüniyet tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
4-Alınması gerekli 683,10-TL harcın davacı tarafça yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubuyla bakiye 512,32- TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin taraflarca peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
24/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır