Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/759 E. 2023/59 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/759 Esas
KARAR NO : 2023/59

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 23/01/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafından yalova icra müdürlüğü’nün … e. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine 10.000,00-TL tutarındaki bono ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, takibe konu edilen bononun üzerinde yazılı “… mah. … …/….” adresinde müvekkilinin daha önce oturmadığını, herhangi bir ikametgah kaydı da bulunmadığını, müvekkilinin hayatında Yalova’ya dahi gitmediğini ve davalı/alacaklı firmanın adını da duymadığını, bu nedenle davalı tarafından bu adrese gönderilen ödeme emri bila tebliğ iade olduğunu, bunun üzerine davalı firma müvekkilinin mernis adresi sorgulamasında çıkan “… mah. …. sk. no:… iç kapı no:.. …/ istanbul” adresine ödeme emrini gönderdiğini ve ödeme emri TK. 21. madde uyarınca tebliğ edildi sayıldığını, lakin müvekkilinin söz konusu dosyanın borçlusu olduğunu ilk olarak davalı firma tarafından müvekkilinin çalıştığı “… ve tic efsane kadro yemeği” isimli firmaya 03.06.2021 tarihinde gönderilen maaş haciz müzekkeresi ile öğrendiğini, bu nedenle söz konusu icra takibine dayanak bono üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmaması, sahte olması, müvekkilinin isim ile T.C. kimlik bilgilerinin ele geçirilerek senedin üzerine yazılması ve söz konusu bonoda bulunan “… . mah. … …/…” adresinde müvekkilinin ikametgahının bulunmaması nedeniyle müvekkilin borçlu bulunmadığının tespiti için işbu davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, takibe konu senette düzenlenme tarihinin altında yer alan imzalar müvekkile ait olmadığını, senet üzerindeki müvekkiline ait olduğu iddia edilen iki imza, açıkça görüleceği üzere birbiri ile örtüşmediğini, işbu dava dilekçesi ile sunulan vekaletname suretinde de görüleceği üzere müvekkilimin imzasının senette bulunan imza arasında çok ciddi farklar bulunduğunu, öncelikle teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına, yargılama neticesinde de müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile davalı tarafın takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili, müşterisi … tarafından müvekkilden almış olduğu mallar karşılığında müşteri senetleri verdiğini, Müvekkilirir, müşterisinden almış olduğu senetlerin karşılığında parasını tahsil edememesi sonucu icra takibi başlattığını, müşterisi … ‘tan almış olduğu davacıya ait senette bedeli tahsil edilememesi sonucu Yalova İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile tüm borçlular hakkında icra takibi başlatıldığını, Davacı hakkında mernis adresine ödeme emri tebliğ edildiğini ve takibe devam edildiğini, Davacının, takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, Yapılacak imza incelemesi sonucu takibe konu senetteki imzanın borçluya ait olup olmadığı ortaya çıkacağını, Müvekkilinin, iyiniyetli olarak 3 şahıs olarak müşterisinden senedi almış olduğundan her hangi bir kusur atfedilemeyeceğini, Dava masraflarının ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Yalova İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; kambiyo senedi niteliğinde bonoya dayalı yapılan takip kapsamında menfi tespit davasıdır.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Yalova İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 10.000,00 TL asıl alacak ile 110,00 TL protesto masrafı. 110,00 TL faiz alacağı olmak üzere toplam 10.250,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 15/12/2022 tarihli raporunda; İnceleme konusu senette … adına atılı borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı hususları belirtilmiştir.
Kanunda öngörülüp açık bir hükümle düzenlenen bu durumların dışında gerek doktrinde ve gerekse de uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. (Yargıtay HGK 2013/1746 esas ,2015/896 karar sayılı 4.3.2015 tarihli ilamı )
Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır. Davacı icra takibine konu senet üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş olup senedin incelenmesinde mevcut imzanın Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemesinde ; senetteki imzaların …’ın eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır. İmzanın sahteliği mutlak def’i olup herkese karşı ileri sürülebilir.
Anılan durum karşısında Yalova İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu Alacaklısı … ,… , borçlusu … olan 10/02/2015 düzenleme 30/09/2015 ödeme tarihli 10.000,00 TL bedelli senetteki imzaların davacı …’ın eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı-alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davalı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılmasının da şart olduğu, eldeki davada davalı-alacaklının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile, davacının Yalova İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu bonodan kaynaklı olarak davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
2-Kötüniyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmaması sebebiyle reddine,
3-Alınması gerekli 683,1‬0 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 219,46 TL harcın mahsubuyla bakiye ‭463,64‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 219,46 TL peşin harç olmak üzere toplam ‭‭278,76‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / ATK gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.411‬,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/01/2023

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)