Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/757 E. 2023/516 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/757 Esas
KARAR NO : 2023/516

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin borçlu şirketten olan 35.512,57-TL’lik cari hesap alacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu şirket aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyası nezdinde icra takibi başlatılarak borçlu şirkete ödeme emri gönderildiğini, borçlu şirket icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde alacaklı olan müvekkilinin ayıplı mal teslim ettiğinden bahisle icra takibine, cari hesaba, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalı tarafın usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığını, davalı ile müvekkili arasında daha önceki ticari ilişkilerinde, davalının da borca itiraz dilekçesinde bahsettiği gibi, müvekkilinin basiretli bir tacirden beklenildiği gibi kendinden kaynaklı ayıplar var ise kabul ettiğini, dolayısıyla davaya konu olayda müvekkilinin kendinden kaynaklı bir ayıp olması halinde bunu inkar etmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davaya konu ilişkide kesinlikle müvekkilinden kaynaklı bir sorun olmayıp, malların ayıplı olmasının da söz konusu olmadığını, yapılan deney sonucundan da görüleceği üzere müvekkilinin derilerinde herhangi bir hasar veya ayıba rastlanmadığını, laboratuvar kayıtlarından açıkça anlaşıldığı üzere müvekkili şirketçe teslim edilen malların ayıplı olmadığı ve dolayısıyla davalının müvekkili şirkete borcu olduğu açık olup takibe itirazın iptali ile icra, inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı … ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki ayakkabı imalatında kullanılan suni deri malzemesinin davacı … tarafından müvekkili şirkete tedarik edilmesi suretiyle başladığını, iki yıl boyunca da devam ettiğini, suni deri, sipariş üzerine, cinsleri, miktarları, bedeli, teslim tarihleri gibi konularda taraflarca varılan mutabakat ile davacı taraftan yıl içinde partiler halinde müvekkili şirkete tedarik edilmekte olduğunu, … tarafından tedarik edilen suni deri malzemesinin kullanılması suretiyle imal edilen ayakkabılar/botlar, müvekkili şirketin en önemli müşterisi olan … A.Ş.’ye satıldığını, müvekkili tarafından … için imal edilen ayakkabılarda, kullanımdan kaynaklanmayan, kışlık ayakkabı/botların imal edildiği suni deri malzemesinden kaynakladığı anlaşılan ve sonradan ortaya çıkan ayıpların bulunması halinde ayıplı mallar … tarafından müvekkili şirkete iade edildiğini, müvekkiline iade edilen botlar ile ilgili olarak, taraflar arasındaki alacak-borç ilişkisinde mahsuplaşarak, müvekkili şirket zararının müvekkilinin muhataba olan borcundan düşerek çözümlendiğini, ancak son yılda ise ayıplı mal iadesi konusunda karşı tarafa önceki yıllarda olduğu gibi gerekli bilgilendirmelerin yapıldığını, ancak ayıp nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tazmin edilmediğini, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edilmiş Laboratuvar’da yaptırılan test ve analiz sonuçlarının karşı taraf ile de paylaşıldığını, yaptırılan laboratuvar test sonuçlarının olumsuz çıkmasına rağmen karşı tarafça müvekkili şirket zararı bugüne kadar karşılanmadığını, Karşı tarafın kendisine ayıp ihbarında bulunulmadığını, laboratuvarda bir analiz yaptırıldığını ve bu analiz/deney raporu sonucuna göre de kendilerinden kaynaklanan bir ayıbın söz konusu olmadığını beyan ettiğini, işbu uyuşmazlık bakımından sadece akredite edilmiş olan laboratuvar analiz sonuçları uyarınca inceleme ve değerlendirme yapılabileceğini, haksız ve mesnetsiz asıl davanın reddi ile birleşen haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, asıl dava yönünden cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebi , birleşen dava yönünden ayıp nedeniyle uğranılan zarar tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 22/07/2022 tarihli raporunda: bahsedilen gerek belirsizlik kaynaklarının çokluğu gerekse laboratuvarlara sevk edilen numunelerin taraflar arasında konunun çözümüne yönelik uygun bir yöntemin belirlenmemiş olması dolayısıyla, hata/gizli kusurların nereden kaynaklandığına yönelik kesin bir kanaate varılamadığını, Davacı ticari defterleri sunmuş olup TTK’na göre defterler davacı lehine delil teşkil etmekte olduğunu, davalı ticari defterleri dava vekiline ulaşamaması nedeni ile gerçekleştirilemediğini, Davacı yanın cari hesap hareketlerinden 2020 yılına ilişkin inceleme yapıldığını, bu hususta davacı şirketin talep etmiş olduğu bakiye 35.512,57 TL’nin , davacının kayıtlarında olduğu görülmüş ancak çapraz inceleme yapılamadığını, Sayın mahkeme asıl alacağın 35.512,57 TL takdir edilmesi halinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyası 20.05.2021 tarihli takip talebinde talep edilebilecek alacak; 35.512,57TL Asıl Alacak, 4.242.04 TL İşlenmiş Faiz, 39.754,61 TL Toplam alacağının olduğunu bildirmiştir.
Bilirkişi 09.01.2023 tarihli raporunda: Davacı ticari defterleri sunmuş olup TTK’na göre defterler davacı lehine delil teşkil etmekte olduğunu, davalı ticari defterleri sunmuş olup TTK’na göre defterle davacı lehine delil teşkil etmekte olduğunu, davacı yanın cari hesap hareketlerinden 2020 yılına ait ilişkin inceleme yapıldığını, bu hususta davacı şirketin talep etmiş olduğu bakiye ve davacı tarafın cari hesap hareketlerinden 35.512,57 TL “nin , davacı kayıtlarında olduğu görülmüş çapraz incelemede; davalı kayıtlarında da 35.512,57 TL cari bakiyesinin olduğu, Sayın Mahkeme asıl alacağın 35.512,57 TL takdir edilmesi halinde Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyası 20.05.2021 tarihli takip talebinde talep edilebilecek alacak; 35.512,57 TL Asıl Alacak 4.242,04 TL İşlemiş Faiz 39.754,61 TL Toplam alacağının olduğunu bildirmiştir.
Somut davada, asıl dava bakımından, tarafların incelenen ticari defter ve belgelerine göre davacının talep etmiş olduğu bakiye alacağın davacı tarafın cari hesap hareketleri ile kaydedildiği yine aynı doğrultuda davalı kayıtlarında da 35.512,57 TL cari bakiyesinin olduğu görülmüş ve tarafların ticari kayıtlarının birbirini doğruladığı anlaşılmıştır. Davacının cari hesaba dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Birleşen dava bakımından ise yapılan incelemede, dava her ne kadar asıl dava davalı birleşen dava davacısı tarafından, asıl dava davacı birleşen dava davalısından satın alınan ürünlerin ayıplı olduğundan bahisle zarar tazmini talepli olarak ikame edilmiş ise de, 6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda 6098 sayılı TBK’nın 223/2. maddesi uygulanır. TBK’nın 223. maddesine göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda gizli ayıp bulunması halinde ve böyle bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
TBK’nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; “satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” olarak belirlenmiştir. Tüm bu yasal düzenlemeler kapsamında, birleşen dava davacısının ayıp iddialarını ispat yükü altında bulunduğu ve ancak dosya kapsamında ayıp iddialarını ispata yarar delil bulunmadığı anlaşılmakla yemin delili hatırlatılmış olup, yemin teklif edilen asıl dava davacısı şirket yetkililerine yaptırılan usulüne uygun yemin sonucunda iddialarını ispat edemediği anlaşılmakla birleşen davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl dava bakımından;
-Davanın Kabulü ile; 35.512,57 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden aynen devamına,
-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilecek olan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Birleşen dava bakımından; Davanın Reddine,
3-Sair hususların gerekçeli kararda açıklanmasına,
4-Alınması gerekli 2.425,86 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 401,47 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.024,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 401,47 TL peşin harç olmak üzere toplam 460,77 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.692,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
10-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/05/2023
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır