Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/756 Esas
KARAR NO : 2022/608
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin eski yönetim kurulu başkanı ve üyesi olduğu ………. Sağlık Hizmetleri A.Ş’nin 14/09/2017’de …… bank’tan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandığını, taraflarla birlikte toplam 6 kişinin kredi sözleşmesine kefil olduğunu, müvekkiline kefil sıfatıyla gönderilen 22/02/2019 tarihli ihtarnameye istinaden ödemeler yaptığını ve ödenen miktarlar yönünden davalı kefil hakkında takip yapıldığını, müvekkilinin 30/11/2018 tarihinde, 01/12/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yönetim kurulu başkanlığı ve üyeliğinden istifa ettiğini, Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasında 08/03/2019 tarihinde şirkete kayyım atandığını, dolayısıyla 01/12/2018 tarihi itibariyle müvekkilinin şirketi hiçbir sıfatla temsil etmediği ve adına işlem yapmaya yetkili olmadığı, müvekkilinin yapmış olduğu ödemelerin şahsen ve kefil olmasından dolayı yaptığı ödemeler olduğunu, bu ödemelerin ………. Sağlık ile ilişkilendirilmesinin nispilik ilkesi ile çeliştiğini, müvekkilinin davalıdan müteselsil kefalet ilişkisi anlamında rücuen alacaklı konumunda olup, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, ………. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hakim ortağı, yönetim kurulu başkanı ve yetkili müdürü olduğunu, asıl imza yetkilisinin davacı olduğunu, müvekkilinin şirketin %8 hissedarı olup, yetkili müdür olmadığını, müvekkilinin sözleşmedeki imzasının şirket adına olup, kefil olmadığını, bu nedenle davacının gerek şirket müdürü, gerekse kefil sıfatıyla ödediğini iddia ettiği 1.666.170,00 TL için asıl borçlu ………. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin gayrimenkulüne haciz konulmuş ve icra takibinin halen derdest olduğunu, mükerrer dava açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, müteselsil kefalet ilişkisine dayalı olarak rücu alacağının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 277.695,00 TL’lik asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 13/04/2022 havale tarihli raporunda; dava dışı …… bank T.A.Ş. ile dava dışı kredi borçlusu/lehtarı (asıl borçlu) ………. Sağlık Hiz. A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi/leri akdedildiği, iş bu imzalanan sözleşmede davacı/kefil, davalı kefil ve diğer dava dışı /kefillerin ayrı ayrı 3.000.000,00 TL kefalet limiti kapsamında müfteselsil kefil sıfatıyla kefaleten sorumlulukları bulunduğunu, diğer yandan davacı/kefil işbu kefalet sözleşmesi kapsamında tüm kredi borcunu peyderpey ödeyip kreditör bankanın halefi durumuna geçmiş olduğunun söylenebileceğini, davacı/kefil, başta TBK’nun 596 m. ve bu yöndeki emsal içtihat kararları uyarınca, kefaletten doğarı sorumluluğu kapsamında bankaya ödediği kredi borcundan dolayı bankanın halefi durumuna geçtiğini, bu nedenle dava dışı kredi lehtarı şirkete (………. Sağlık Hiz.A.Ş) borcun tamamı ve onun diğer kefillerine hisseleri oranında rücu hakkının doğmuş bulunduğu kanaatinin edinildiğini, dolayısıyla davacı kefilin, davalı kefilin 1/6’lik payı 277.695,00 TL’den dolayı rücu hakkı doğmuş bulunduğunun düşünüldüğünü, davacı/kefilin takip tarihi itibariyle alacağı asıl alacak(ana para) 277.695,00 TL olduğunu, mahkemece raporun benimsenmesi halinde takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarının 277.695,00 TL’nın yıllık %9 ve değişen oranlarda basit usulde işleyecek niteliksiz yasal faizi ile birlikte davalı kefilden sebepsiz zenginleşme kuralları içinde alacağın tamamının istenilebileceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının eski yönetim kurulu başkanı ve üyesi olduğu ve davalınında hissedar bulunduğu ………. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin ……. bank’tan kullanmış olduğu, 3.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinde tarafların sözleşmeyi 3.000.000,00 TL kefalet limiti tahtında müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, TBK 583.maddesi gereğince yapılan değerlendirmede geçerli bir kefalet ilişkisinin olduğu, kefillerin şirket ortağı olmaları nedeniyle eş muvafakati belgesine ihtiyat duyulmadığı, TBK’nun 582, 583 ve 584.maddelerinde ön görülen muayyen bir limit şartınında teşekkül etmiş olduğu, bu haliyle genel kredi sözleşmesindeki kefalet akdi içeriğinin şekli yasal unsurlarının tamam olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ……….’ün kendi şahsi hesabından asıl kredi borçlusu dava dışı ………. Sağlık Hizmetleri A.Ş.’nin hesabına 36 kalem halinde toplam 1.666.170,00 TL havale işlemi gerçekleştirdiği, söz konusu işlemlerde her ne kadar farklı açıklamalar altında paralar aktarılmış ise de, yapılan ödemelerin tamamının kredi borçlusu şirket hesabına aktarılmış olması ve bu ödemelerin ortak açıklamasının kefaleten yapılan ödemeleri vurguladığı, söz konusu ödemelerin kefalet borcuna istinaden yapılmış olduğu kanaatine varılmış, davacı kefilin, ödemiş olduğu bedeli kefalet hukukundan doğan kurallar uyarınca diğer kefillere rücu edebileceği, davaya konu takibinde ödenen meblağın 1/6’sına tekabül eden 277.695,00 TL olduğu, 6 tane kefil bulunduğu dikkate alındığında davacının davalı kefile takip konusu miktar kadar rücu talebinde bulunmakta haklı olduğu anlaşıldığından asıl alacak yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, davacı takip talebinde asıl alacağın karşısına yıllık TTK 1530.maddesi hükmü gereği temerrüt faizi uygulanacağını belirtmiş ise de, İstanbul BAM ……. Hukuk Dairesi’nin ……. esas, ……. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK’nın 1530. maddesi, sadece mal ve hizmet tedariki amacıyla akdedilen sözleşmelerde, mal veya hizmet karşılığı ödenecek bedelde temerrüde düşüldüğü durumda ve iki ticari işletme arasında akdedilen sözleşmeler bakımından uygulanır. Takip talebinde faiz kısmının boş bırakıldığı dikkate alındığında davacının, TTK’nun 1530.maddesine göre faiz talebi yerinde görülmemiş ise de, takip talebinde faiz kısmı boş bırakıldığından bu hususa değinilmemiş ve asıl alacak yönünden takibin devamına karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi bankaya yapılan ödemenin kefalet ilişkisi kapsamında rücu talebinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 277.695,00 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 55.539,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 18.969,34 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.353,86 TL harcın mahsubuyla bakiye 15.615,48 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 3.353,86 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.413,16 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.328,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 27.888,65 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2022
Katip…..
Hakim …….