Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/74 E. 2022/564 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/74 Esas
KARAR NO : 2022/564

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/06/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkillerinin oğlu ……..’in sevk ve idaresinde bulunan …….. plakalı ……… marka motosiklet ile davalı ………..’ın kullanmakta olduğu ……… plaka sayılı ………. marka araç ile kafa kafaya çarpışması sonucu ölümlü kazanın meydana geldiği, buna ilişkin ceza mahkemesinde dava açıldığı, dava sonucunda davalının 1. Dereceden tam asli kusurlu olduğuna karar verilip mahkumiyetine karar verildiği, müvekkillerinin çocukları olan ……..’in ölümüyle manevi bir çöküntüye uğradıklarını, tüm bu nedenlerle her bir müvekkili için 20.000 TL toplamda 40.000 TL manevi tazminat ve 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıların maddi ve manevi tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sundukları 18/04/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile, davalı ……….. yönünden maddi tazminat olarak, 235.611,88 TL’nin davalıdan alınarak müvekkili ………’e verilmesine, 171.384,72 TL’nin davalıdan alınarak müvekkili ……..’e verilmesine, manevi tazminat olarak, 75.000,00 TL’nin davalıdan alınarak ………’e verilmesine, 75.000,00 TL’nin davalıdan alınarak ……..’e verilmesine, davalı ……… Sigorta Şirketi yönünden 141.891,37 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden alınarak ………’e verilmesine, 103.212,17 TL’nin davalı sigorta şirketinden alınarak ……… verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ……… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; ……… plakalı araç, müvekkil şirket nezdinde 04/01/2017-04/01/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 21644091 sayılı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınmış olup, poliçenin kaza tarihi itibariyle şahıs başına daimi sakatlık/ölüm teminat limiti 330.000 TL ile sınırlıdır. Davacılar 05/08/2018 tarihinde meydana gelen ……… plakalı aracın yapmış olduğu kaza sonucu ……..’in vefatı nedeniyle müvekkil şirkete yönelik maddi tazminat talepli işbu davayı açmış ise de; haksız davanın reddi gerekmektedir, müvekkil şirketçe poliçe limitleri kapsamında tüm ödemeler yapılmış olup söz konusu poliçeden kaynaklı herhangi bir sorumluluk bulunmamaktadır. Müvekkil şirkete yapılan başvuru üzerine müteveffanın desteğindem mahrum kalan davacı anne ve baba için 84.896,46 TL 22.12.2017 tarihinde davacılar vekili hesabına ödenmiştir. Müvekkil şirketin söz konusu vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı olarak poliçeden kaynaklı herhangi bir sorumluluğu kalmamış olup müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme sigortalı davalı bakımından da sonuç doğuracağından davanın reddi gerekmektedir. Tüm bu nedenlerle müvekkil şirket tarafından yapılan önceki ödeme sebebiyle poliçeden kaynaklı bir sorumluluğu kalmadığından davanın reddine varsa bakiye sorumluluğunun tespiti açısından davacının gerçekten destekten yoksunluk zararları olup olamadığının davacı tarafça ispatına aksi halde davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan Müvekkil şirket aleyhine yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine karar verilmemesini, karar verilmesi halinde müvekkil şirketin sorumlu olduğu azami poliçe teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alınarak yargılama giderine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmasını; reddedilen kısım için yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……….. davaya dilekçesi ibraz etmemiş olup vekili tarafından sunulan 04/02/2022 tarihli dilekçede; destekten yoksun kalma tazminatı, kusur sorumluluğu esasına dayanmakta olup, trafik kazasının gerçekleştiği olayda, müvekkilinin araç kullanıcısı olmasına karşın müteveffanın ehliyetinin dahi olmadığını, alınan bilirkişi raporunun kusur aidiyetinde yanılgılı olduğunu, işbu rapora dayanarak tazminat hesaplaması yapılmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLER:Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, Küçükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……… E. sayılı dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile haksız fiil temeline dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Sorun: 05/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü-maliki ve sigortacısının olaydan dolayı sorumlu olup olmadığı kusur oranları, davacıların maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise hükmedilmesine ilişkin olan miktarın tespiti.
Çözüm: Kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. ve 19. maddelerinde belirlendiği gibi; trafik kaydı, işleteni belirleyen güçlü karine niteliğindedir. Ancak kayıt maliki, işletenin üçüncü kişi olduğunu ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Karayolları Trafik Kanunu md 90’da (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) yapılan değişiklik
Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 17.07.2020
tarih ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir.
05.05.2017 tarihinde davalı sürücü ……….. ‘ın sevk ve idaresindeki ………
plakalı araç ile ……..’in sevk ve idaresindeki …….. plakalı motosikletin
çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında …….. vefat etmiştir.
Küçükçekmece …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin …….. E. sayılı dosyasına sunulu
09.01.2018 tarihli trafik bilirkişisi raporunda ölen ……..’in atfa kabil kusurunun
bulunmadığı, davalı sürücü ………..’ın 1. dereceden tam ve asli kusurlu olduğu kanaati
belirtilmiştir.
Küçükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …….. E. sayılı dosyasına sunulu
21.11.2018 tarih ve 5879 sayılı ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda davalı sürücü ……. ’ın asli derecede kusurlu olduğu, ölen ……..’in kusursuz olduğu kanaati
belirtilmiştir.
Küçükçekmece …….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.01.2019 tarih ve …… E.-
…… K. sayılı kararıyla …….’ın asli kusurlu olması gözönünde bulundurularak 2
yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına takdiren indirim yapılarak 1 yıl 11 ay 10 gün hapis
cezası ile cezalandırılmasına hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olup,
26.02.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan ……… plakalı araç 04.01.2017-04.01.2018 başlangıç ve bitiş tarihli,
330.000,00 TL limitli, …….. poliçe numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile ………
Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalıdır. 21.12.2017 tarihli ibranamede davacı anne ……… için
46.883,32 TL, davacı baba …….. için 38.013,14 TL olarak belirtildiği görülmüştür.

Davacılar vekili tarafından 03.11.2019 tarihli dilekçesinde davalı sigorta şirketi tarafından
84.896,46 TL ödendiği beyan edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; kazanın 05/05/2017 tarihinde, davalı ………..’ın sevk ve idaresinde bulunan ……… plaka sayılı araç ile maktül ………’in kullandığı …….. plaka sayılı motorsiklet çarpışması sonucu ………’in vefat ettiği, Küçükçekmece ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyasında alınan 09/01/2018 tarihli bilirkişi raporu ve ATK raporuna göre, davalı ………..’ın asli kusurlu olduğu, maktulün kusurunun bulunmadığının rapor edildiği görülmüştür. Başakşehir ilçe trafik ekiplerince tutulan kaza tespit tutanağında, ……… plakalı otomobilin karşı şeride …….. plakalı motosikletin şeridine girerek kafa kafaya çarpıştığı belirtilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; 05.05.2017 tarihinde davalı sürücü ………..’ın sevk ve idaresinde bulunan, davalı sigorta şirketi tarafından ZMSS ile sigortalanan ………
plakalı araç ile maktul ……..’in sevk ve idaresindeki …….. plakalı motosiklete çarparak ……..’in ölümüne sebebiyet verdiği, mevcut kaza nedeniyle mahkememizce alınan 12/01/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporu ile; davacıların talep edebilecekleri maddi tazminat miktarları hesap ettirilmiş olup, mahkememizce itibar olunan 12/01/2022 tarihli aktüer raporu doğrultusunda yapılan ıslah gereğince davacı ıslah etmiş olduğu miktarlar yönünden davasında haklı bulunmuş olup davanın kabulüne karar verilmiş, davalı sürücü kaza tarihi, davalı sigorta şirketi ise temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle sorumlu tutulmuştur.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksullaşmaya neden olmaması temel ilkesi de dikkate alınarak davacıların olaydan dolayı çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de olsa telafisi için davacı ……. için 20.000,00 TL, davacı ………. için 20.000,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-a)Davacı …….. için, 235.611,88 TL maddi tazminatın davalı ………..’dan kaza tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi …….. Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olarak 141.891,37 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……..’e verilmesine,
b)Davacı ………. için, 171.384,72 TL maddi tazminatın davalı ………..’dan kaza tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, davalı sigorta şirketi …….. Sigorta Şirketinden temerrüt tarihi olan 27/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (davalı sigorta şirketi poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olarak 103.212,17 TL’sinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ……….’e verilmesine,
2-Davacı ……..’in, manevi tazminat talebinin kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ………..’dan alınarak davacı ……..’e verilmesine,
3-Davacı ……….’in, manevi tazminat talebinin kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı ………..’dan alınarak davacı ……….’e verilmesine,

4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 30.534,34 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 440,90 TL harcın mahsubu ile eksik 30.049,04 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.419,00 TL posta masrafı + peşin alınan 44,40 TL harç + ıslah harcı olarak yatırılan 440,90 TL harç+ 6,40 TL vekalet harcı+ 44,40 başvurma harcı+ 44,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 1.999,50 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
7-Maddi Tazminat yönünden davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 36.939,76 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 10. maddesi gereğince hesap edilen 6.000,00 TL ücreti vekaletinin davalı ………..’dan alınarak davacılara ödenmesine,
9-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT 10/2. maddesi gereğince hesap edilen 6.000,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ………..’a verilmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ……….. vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Başkan …… Üye ……. Üye …… Katip…….
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)