Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/724 E. 2023/871 K. 19.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/724 Esas
KARAR NO : 2023/871

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/09/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, Davacı şirketin 24/09/2018 tarihinde 3 ortaklı olarak kurulan bir promosyon şirketi olduğunu, sonrasında internet sitesi kurulumu için üçüncü kişi olan … ile anlaşılarak www…..com web sitesinin kurulduğunu, sitenin kurulumu ve geliştirilmesinin akabinde hizmet karşılığı olarak şirket hesabından …’a 22.660,00-TL ödeme yapıldığını, şirket ortaklarından …’ın 01/04/2019 tarihinde hisselerini bedeli karşılığında devrederek şirketten ayrıldığını, hisse devri sonrası 02/03/2021 tarihinde şirkete ait internet sitesinin … şirket adına değil de … adına alındığının anlaşıldığını, kendisine bu durumun iletildiğini devretmesinin istendiğini, ancak talebi reddettiğini, davalı … ile …’ın yakın arkadaşı olduğundan hileli davranış sergilendiğini, şirket adına … devri istendiğinde fazladan hak talep ederek siteye girişi engellediğini ve … şirketinden alınan şifahi bilgiye göre site verilerini sildiğini, …’ın hisselerini devrettikten sonra bile sigortalı olarak şirket bünyesinde çalışmaya devam ettiğini, şirketten iyi ilişkiler içinde ayrıldığını, hissesini devrederken bir alacağının kalmadığını, davalı …’ın bu hareketi ile şirketin müşterilere ulaşmasının engellendiğini, şirketin ciddi maddi ve manevi zarara uğratıldığını, isim tescil şirketine ait olan … davacı şirketine devrine, davalı adına şimdilik 100,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, davalının web sitesinin meşru hak sahibi olduğunu, alan adının bedeli ve yenileme bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, davalının alan adını satın aldığında … İthalat İhracat San. Tic. Ltd. Şti. Ticaret unvanlı bir şirket bulunmadığını, bu sebeple alan adının terkini veya davacıya devri imkanının bulunmadığını, davacının, müvekkilin …’ın yakın arkadaşı olması sebebiyle hileli davranış sergilediğini beyan etmiş ise de, müvekkilin alan adını 12/09/2018 tarihinde bedelini kendisi ödeyerek … A.Ş.’den satın aldığını, bu şirketin …’la bir ilgisinin bağı olmadığını, …’dan hosting hizmeti alındığını, davacının alan adının tedbiren kapatılması talebinin reddine, davanın tümden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava, Taraflar arasında kurulmuş olan ortaklığın sona ermesinden sonra davalıya yönelik maddi manevi tazminat talebinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinden 06/12/2022 tarihinde mahkememize sunulan bilirkişi raporunda özetle, özetinde,
www…com uzantılı alan adının sorgulanması sonucu(kaynak…), söz konusu alan adının yer ve erişim sağlayıcısının “… A.Ş.” olduğu, alan adını kayıt eden ve kayıt ettiren bilgisinin gizlenmiş olduğu bilgisine ulaşıldığı,
www….com uzantılı siteye girildiğinde, sitenin erişilebilir(faal) olmadığı, içeriklerinin gözlenemediği,
Web sayfaların arşivlenmiş sürümlerini sunan http://… uzantılı web aracı üzerinden www….com uzantılı web sitesi sorgulandığında, ilgili sitenin … tarihleri arasında farklı günlerde alınmış web arşiv sürümlerine ulaşıldığı,
Tüm web arşiv sürümleri incelendiğinde; … adı ile anılan web kullanıcısının iletişim bilgileri olarak “… “, “…com” ve “… mah, … Cad. … blok, No:… ….” geçtiği,
Arşiv kayıtlarına göre, ilgili site üzerinden …, … Bellekler, Elektronik Ürünler, Telefon Aksesuarları, Defterler, Kalemler, Hediyelik Setler, Geri Dönüşümlü Ürünler, Çakmaklar, Çakı-Fener-Manikür Seti, Anahtarlıklar, Kartvizitlikler, Termos Bardak ve Mataralar, Cam-Porselen Ürünler, Tekstil Ürünleri, Frekans-Kauçuk Ürünleri, Masaüstü Ürünler, Şemsiyeler, Saatler, Oto Aksesuarları ve Çantalar kategorilerinde hizmet verildiği,
… tarihli arşiv kaydına göre site içeriğinde “Bu … ödemesi yapılmadığından dolayı satılıktır. ” ifadesine ve … numaralı irtibat bilgisine yer verildiği,
Bir … değerinin alan adının yaşı, kelime sayısı, uzantı popülerliği, … değeri ve … anatomik yapısı gibi ölçülebilir veriler üzerinden tahmini olarak hesaplandığı, ancak somut olayda www…com uzantılı … değerini ortaya koyabilecek ölçülebilir bir veriye rastlanmadığından bu hususta değerlendirme yapılamadığı,
Bilindiği üzere haksız rekabet, TTK m.54 vd. Maddelerinde düzenlenmiş olup, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalefet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına ve tarafların rakip olmasına da gerek yoktur.
TTK.nın 54 üncü maddesi, Kanunun madde gerekçesine göre, tüm haksız rekabete ilişkin kuralların üzerine yapılandırıldığı iki taşıyıcı kolon içermektedir. Birinci kolon, bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması gerekliliğini ifade etmektedir. Bu kolon bir taraftan “bütün katılanlar” kavramı, diğer taraftan da, dürüst ve bozulmamış rekabet kurumu ile tanımlanmaktadır. Dürüst ve bozulmamış rekabet kavramları İsviçre öğretisinde savunulan bir görüş uyarınca rekabetin niteliğini, başka bir deyişle kalitesini belirtmektedir. Eski kanun “iktisadi rekabet”ten söz ederdi. Bu kavram hukuki olmadığı gibi, anlam ve içeriği de belirsizdi; karşıt kavramı olan “iktisadi olmayan (gayri iktisadi) rekabet” ile anlamlandırılmak yoluna gidince de kavramı yorumlamak iyice zorlaşıyordu. Ayrıca, iktisadi rekabet “rakipler arası rekabet”i akla getiriyordu. Yeni metin dürüst ve bozulmamış rekabet kavramı ile hukuken tanımlanabilir bir rekabeti vurgulamaktadır. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun da “bozulmamış”, “engellenmemiş”, “kısıtlanmamış” rekabeti esas alır ve engellenmiş, bozulmuş, kısıtlanmış rekabete sonuçlar bağlar. Tüm bu kavramlar hukukidir. İkinci kolon , dürüst davranış kuralını tek aşına temsil eder. Böylece 6762 sayılı Kanunda “suiistimal” de bulunan anlam ağırlığı, TTK.m.54’te “dürüstlük kuralı”na geçmiştir. Çünkü, İsviçre öğretisinde isabetle belirtildiği gibi, kötüye kullanma istisnai bir hukuk kuralı olup dar bir uygulama alanına sahiptir. 6762 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre bir eylemin haksız rekabet olabilmesi için dürüst davranış kurallarını ihlal etmesi yetmez. Bu ihlalin ayrıca iktisadi rekabetin kötüye kullanılması niteliğini taşıması da gerekir.
Dürüst davranma kuralı ise artık haksız rekabetin tanınmasında (teşhisinde) belirleyicidir. Hukuka uygun ve bozulmamış rekabet ortamında (ortamın her zaman piyasa olması şart değildir) tüm katılanlar piyasanın tüm aktörlerinin dürüst davranış kurallarına göre hareket edeceğine güvenir ve güvenmek hakkını haizdir. Dürüstlük kuralını ihlal eden bu güvene aykırı hareket edilmiş olur. Bu da haksız rekabet oluşturur. TTKnın 54 üncü maddesi hükmü, haksız rekabete ilişkin ilkeyi koymaktadır. Kanun gerekçesine göre, ilkenin temel unsuru dürüst davranış kuralıdır. Dürüstlük kuralına aykırılık ya davranışlarla ya da ticari uygulamalarla olur. Davranışlar ve ticari uygulamalar iş etiğine, doğruluğa, dürüstlüğe ters, aldatıcı, yanıltıcı, kandırıcı olabilir. İsviçre Kanununun gerekçesinde ifade edildiği üzere dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar rekabetin işlevsel kurallarını zedeler, rekabetten beklenen sonuçların alınmasını engeller. Rekabet hukukundaki dürüstlük kuralları İsviçre öğretisinde belirtildiği gibi Türk Medeni Kanununun 2 nci maddesinin birinci fıkrası hükmündeki dürüst davranış kuralları ile tam örtüşmeyebilir. Çünkü Türk Medeni Kanunun 2. Maddesi anlamında dürüstlük kuralları sözleşmesel veya ön sözleşmesel temelde ve taraflar arasındaki ilişkide var olan güvenle ilgilidir. Rekabet hukukunda ise bu anlamda taraf mevcut olmayabilir. Çoğu kez bir haksız fiil konumu bile söz konusu olabilir.
Bu çerçevede davaya konu uyuşmazlık değerlendirildiğinde sitenin faal olduğu bir dönemden sonra bilahare siteye 22/04/2021 tarihli arşiv kaydına göre site içeriğinde ” Bu … ödemesi yapılmadığından dolayı satılıktır.” ifadesine ve irtibat bilgisine yer verilmesinin site kullanıcıları açısından davacı şirketin faaliyetlerine son verdiği algısı yaratabileceği vaki hususun haksız rekabete sebebiyet verebileceği kanaati hasıl olmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İncelenen dosya içeriği, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirketin 24/09/2018 tarihinde kurulduğu, davaya konu www…..com isimli alan adının davalı tarafından şirket adına alındığı, davalının, davacı şirketin eski ortağı olduğu ve 25/03/2019 tarihinde şirket ortaklığından ayrıldığı hususlarında bir uyuşmazlık bulunmadığı, ilgili domainin davacı şirket adıyla, şirket ortaklarının isimlerinin baş harfleriyle oluşturulduğu ve sitenin dava dışı … tarafından oluşturulduğu, hizmeti karşılığı ödemesinin şirket adına davalı tarafından yapıldığı hususları doğrultusunda davaya konu internet sitesi ve … davacı şirket adına oluşturulduğu ve satın alındığı sonuç ve kanaati ile … davacı şirkete devri talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve ancak davacının haksız rekabete dayalı maddi ve manevi tazminat talebine dair ispat vasıtası getirmediği ve maddi zararını ve yine manevi zararını ispat edemediğinden bahisle bu talepleri yönüyle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen KABUL, Kısmen REDDİ ile;
-Dava konusu www …com uzantılı domainin, davalı tarafından davacı şirkete devri talebi yönünden Davanın Kabulüne,
-Davacının maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ise Davanın Reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 210,55‬- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.128,95-TL yargılama gideri 59,30-TL peşin harç olmak üzere toplam 15.259,42 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00- TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır