Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/716 E. 2023/728 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/716 Esas
KARAR NO : 2023/728

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dilekçesinde Özetle; Müvekkili şirket tarafından … numaralı Nakliyat Emtia Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan Sigortalı … Parçaları San. ve Tic. A.Ş. ‘ye ait … cinsi emtiaların, borçluların sorumluluğunda … ile …./Polonya’dan, …/Türkiye’ye nakliyesi esnasında emtiaların hasara uğradığını, nakliye işleminin davalılar tarafından gerçekleştirildiğini, fatura ve yapılan tespitler gereğince sovtaj durumu da dikkate alınarak 61.802,41 TL sigortalı zararı, müvekkili şirket tarafından tazmin edildiğini, TTK ve poliçe hükümleri ile ibraname ve 17.12.2019 Tarihli Banka ödeme dekontu halefiyet kuralları ve sigortalının temlik talebi gereğince TBK ilgili hükümleri temlik esasına göre sigortalısının haklarını devralan müvekkilinin TTK ve ilgili konvansiyon hükümleri ile davalıya rücu hakkı doğduğunu, davalılara müracaatta bulunulduğunu, ancak sonuç alınamadığını, emtiaların, … No’lu davalıya ait … – … Plakalı TIR ile …’dan … ‘e nakliyesi esnasında araç içerisinde taşıma sırasında paletlerin kayarak emtianın hasara uğradığı tespit edildiğini, emtiaların … ‘de alıcı firmaya vardığını, tahliye öncesi yapılan kontrollerde emtiada hasar oluştuğunun görüldüğünü ve hasara ilişin olarak 26.06.2019 tarihinde ekli CMR üzerine hasar notu düşüldüğünü, hasarın taşıma esnasında emtianın davalının sorumluluğunda nakliye esnasında meydana geldiği eksperlerce tespit edildiğini, dava konusu icra takibi T.C. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile 16.06.2020 tarihinde başlatılmış olup alacağının tazminini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Kargo Hizm. Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacının Sigortalısı şirket … San.ve Tic.A.Ş.ne ait … … cinsi emtianın, müvekkili şirket … Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.’nin asıl taşıyan, … Nakliyat Tic. Ltd. Şti. ise fiili taşıyan olduğu bir uluslararası kara yolu taşıması organizasyonu ile … ‘dan Türkiye’ye nakliyesi ve bu nakliye sonucunda meydana gelen hasar sonucu açılan dava, hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacı tarafça iddia edildiği üzere, taşıma esnasında hasarlandığından bahisle ikame edilen işbu dava kapsamında, yükü ambalajlayan, yükü konteyner içerisine bilfiil yükleyen, istifleyen ve kapatarak mühürlü bir şekilde taşıyıcıya teslim eden, yükleyici, gönderen şirket olduğunu, malların hasara uğramasının nedeninin yanlış istifleme ve ambalajlama hatası olduğu ekspertiz raporu ile sabit olup CMR Konvansiyonunun anılan 17. Maddesi 4-b ve 4-c bendi uyarınca söz konusu zarardan müvekkili şirket’in sorumlu olduğu iddiasının yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, sınırlı sorumluluk prensibi gereği, davacı talebi her halükarda fahiş ve haksız olup, bu prensip dahilinde yapılacak değerlendirme ve hesaplama dışında kalan davacı talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Nakliyat Ticaret Ltd. Şti. Vekilinin Cevap Dilekçesinden Özetle: Dava konusu uyuşmazlığın, müvekkili … Nakliyat Ticaret Limited Şirketi’nin üst nakliyeci … A.Ş. aracılığı ile yaptığı taşıma işi sırasında taşıma konusu malların uğradığı hasara ilişkin olduğunu, her ne kadar davacı sigorta şirketi tarafından söz konusu taşınan malların hasarı nedeniyle sigortalısı … San. ve Tic. A.ş’ye ödenen poliçe tutarından müvekkili Şirket’in sorumluluğu bulunduğu iddiası ile huzurdaki dava ikame olunmuş ise de, müvekkili şirket’in dava konusu zarardan hiç bir sorumluluğu bulunmadığını, taşıma konusu malların kendi niteliğine uygun olarak zıya ve hasardan korunacak şekilde ambalajlanması ve istiflenmesi, CMR Konvansiyonu’nun 10. Madde hükmü ve Türk Ticaret Kanunu’nun 862. Madde hükmü uyarınca gönderici’nin sorumluluğunda olduğunu, söz konusu hasarların meydana gelmesi, dava konusu malların yetersiz ambalajlanması, yanlış istiflenmesi ve yol koşullarına göre hazırlanmamış olmasından kaynaklanmakta ve bu nedenle dava konusu zararların meydana gelmesinde asli kusurlunun gönderici firma olan … firması olduğunu, işbu sebeple davacı tarafça müvekkili Şirket’e herhangi bir rücu talebinde bulunulması olanaksız olup huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Davacı tarafından … numaralı Nakliyat Emtia Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalanan Sigortalı … San. ve Tic. A.Ş. ‘ye ait … cinsi emtiaların, davalıların sorumluluğunda Karayolu ile …/Polonya’dan, …/Türkiye’ye nakliyesi esnasında emtiaların hasara uğraması ve nakliye işleminin davalılar tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle davalılardan 61.802,41 TL alacağa ilişkin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, aksi halde dava dışı sigortalıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili, alacağın likit ve belirlenebilir olduğundan % 20 den az olmayan oranda icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı icra dosyasına yapmış olduğu itirazında müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 61.802,41 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 27/05/2022 havale tarihli raporunda; Davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği anlaşılmakta olup CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri gereği teslimat sırasında fark edilen hasardan davalı taşıyıcının CMR m.17/1 gereği sorumluluğu olduğu, ürünlerin araç içine yüklenmesi sırasında istifleme hatası yapılması ve ürünlerin araç içerisine sabitlenmeden yüklenmesi … satış şekline göre alıcının/dava dışı sigortalının, sevkiyat başlamadan araç içindeki ürünlerin durumunu/istifini gösteren fotoğraflar dikkate alındığında davalı taşıyıcının istif uygunsuzluğu/ sabitleme yetersizliği sebebi ile müterafik kusuru olduğu ve dava dışı sigortalı firma ile davalı taşıyıcıların müterafik kusur oranlarının sayın mahkemenin taktirinde olduğu, dava konusu yurtdışı karayolu taşıma işinde hasar ihbarının, CMR Konvansiyonuna göre süresi içinde ve usulüne uygun yapıldığı; dava konusu yurtdışı karayolu taşıma işinde davacı tarafın dava açma konusunda CMR Konvansiyonuna göre 1 yıllık süre içinde ve usulüne uygun açıldığı, davacının davalının kusuru dışında sigortalısının kusuruna dayanan kısımlar bakımından da tam tazminat ödediği, buna karşın ancak davalının sorumlu tutulabileceği miktar bakımından rücu imkanının olabileceği, Polonya’dan ithal edilen ürünlerden hasarlı olan ürün ağırlıkları dikkate alındığında, CMR m.25 atfı ile CMR m.23/3 gereği hesaplanacak sorumluluk limitinin ödenen ve hesaplanan tazminat miktarının çok üzerinde kalacağı, bu nedenle somut olayda sınırlı sorumluluk uygulamasına yer bulunmadığı, davaya konu hasarla ilgili hazırlanan iki ekspertiz raporunda hasar tutarlarının farklı hesaplandığı, hasar tutarı konusunda taktirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, (… Hizmetleri Ldt. Şti. tarafından … tarihli … Nolu raporuna göre toplam hasar tutarı: 9.492,00 EURO ve … Hizmetleri A.Ş. tarafından 18.11.2019 tarihli … Nolu Rapora göre toplam hasar tutarı: 5.979,01 EURO) Davacının Bakırköy … İcra Md. … E. Sayılı dosyasında takip tarihi itibarı ile Sayın Mahkemenin taktir edeceği tazminat tutarı için yıllık 465 CMR m.27 gereği temerrüt faizi ile talep edebileceği, somut olayda kusur, zarar, tazminat hususlarında yargılamayı gerektiren dosya kapsamı gözetildiğinde, inkâr tazminatı talebinin yerinde olmadığı hususunun sayın mahkemenin takdiri olacağı, davacı sigorta şirketinin dava konusu hasar sonrası sigortalısına ödediği tazminatı davalıların kusurları oranında rücu edebileceği, görüş, tespit ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bilirkişinin 20/03/2023 havale tarihli raporunda; dosya kapsamı, iddia ve savunmalar ile sunulan delillerin inceleme ve değerlendirmesi sonucunda kök rapora ilaveten; taşınan dava konusu emtia malzemedeki hasarın taşıma sırasında, ancak dorse/konteyner içine yükleme-istifleme-sabitleme ‘den kaynaklandığı, görüş ve kanaatlerine varıldığını bildirmiştir.
Davaya konu olayda davacının ödeme sebebi olan sigortanın konusu taşınan emtiadır. Taşıma karayolu ile yapılan uluslararası bir taşıma olduğu için, uyuşmazlığın, özellikle taşıyıcının sorumluluğu bakımından CMR Konvansiyonu hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Zira MOHUK m.1/2 gereği, uluslar arası karayolu ile eşya taşımasında uygulanacak kurallar CMR konvansiyonu kurallarıdır.
Taşıma sözleşmeleri herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, sözleşmenin sözlü olarak dahi yapılabilmesi mümkündür. Ancak CMR hükümlerine tabi bir taşıma senedi-sevk mektubu düzenlenmiş ise CMR hükümlerine göre taraflar arası sözleşmenin varlığı, malın taşıyıcıya teslimi ve sözleşme şartları bakımından temel ispat belgesi bu senet olmaktadır.
Taşıyıcı esas itibarı ile taşıma senedine göre taşıma yapar. Yani taşıyıcının gönderen ve alıcı bakımından itibar etmesi gereken taşıma senedidir. CMR Konvansiyonu md. 17/1 göre; “Taşımacı yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur.”
CMR Konvansiyonu 17/2 ye göre ise, taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altındadır. Bir başka değişle taşıyıcının kusurlu olduğu karine olarak kabul edilir. Sorumluluktan kurtulabilmesi için taşıyıcının kusurlu olmadığını ispat etmesi zorunludur. Taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin bu düzenlemeye karşılık taşıyıcı CMR Konvansiyonu 17/2 uyarınca eğer kayıp, hasar veya gecikme; İstek sahibinin ihmalinden, İstek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan, taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise taşımacı sorumlu tutulamaz.
Yine CMR m.17/4-b) hiç ambalajlamama ve ambalaj kusuru, c) aktarma-yükleme- boşaltma-istifleme, d) kırılma gibi eşyanın özel niteliği, gibi bir takım hususları da taşıyıcının sorumluluktan kurtulması özel sebepleri olarak saymıştır. CMR m.17/5 birden çok sebebin zararda etkili olması-müterafik kusur, zarara katkısı olan sebeplerin birlikte değerlendirilmesi hususuna yer vermiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları içeriğine göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı …A.Ş. ‘nin, … cinsi emtialarının davalıların sorumluluğunda Karayolu ile …/Polonya’dan, …/Türkiye’ye nakliyesi esnasında emtiaların hasara uğraması ve nakliye işleminin davalılar tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle davalılardan rücuen tazmini kapsamında, sözleşmenin tarafı olan akdi taşıyıcı davalı … Ve Ticaret A.Ş. İle fiili taşıyıcı … Nakliyat Ticaret Ltd.Şti. tarafından yapıldığı anlaşılmış olup, davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, ürünlerde yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya tam ve sağlam teslim edildiği bu doğrultuda CMR Konvensiyonu 17/1 gereği sorumlu oldukları, dava dışı sigortalının da ürünlerin araca yüklenmesi sırasında istifleme hatası yapılması ve ürünlerin sabitlenmeden yüklenmesi istifleme sebebiyle müterafik kusurlu olduğu, hasar ihbarının CMR Konvensiyonuna göre süresinde yapıldığı, davacının, kusur oranları kapsamında davalılara ödediği bedeli rücu hakkının bulunduğu anlaşılmakla, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 17/12/2019 tarihinde hesap edilen 61.802,41 TL nin ödendiği, Dosyadaki mevcut ekspertiz raporları ve diğer delillerin değerlendirilmesinde hasarın meydana gelmesinde ambalaj yetersizliği, yükleme, istifleme ve sabitleme kusurlarının etkili olduğundan bahisle dava dışı sigortalıların %70 ve davalıların %30 kusurlu olduğunun kabulü gerektiği kanaatine varılmakla, oluşan zarardan davalıların kusurları oranında sorumlu olduğu ve davalıların müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmakla, 18.540,72 TL bakımından itirazın iptali takibin devamı ile açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın, 18.540,72 TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin aynı koşullar ile devamına,
2-Alacağın yargılamayı gerektirmesi ve likit olmaması sebebiyle icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.266,52 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 746,43 TL harcın mahsubuyla bakiye 520,09 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 746,43 TL peşin harç olmak üzere toplam 805,73 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.915,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 874,49 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
8-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davadaki haklılık oranına göre 395,00-TL’sinin davalılardan, 925,00-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır