Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/702 E. 2021/1027 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/702
KARAR NO : 2021/1027

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 01/09/2021
KARAR TARİHİ : 18/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 03/12/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili davacı ile davalı …….. Alışveriş Merkezleri Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan 26.05.2010 tarih ve …….. yevmiye numaralı ve 30 yıl süreli Üst Hakkı Sözleşmesi (“Üst Hakkı Sözleşmesi”) uyarınca, İzmir İli, Çiğli İlçesi, …….. Mahallesi,……. Pafta, …….. Ada, ……. Parselde” kayıtlı arsa üzerinde Davacı adına 30 yıl süreli Üst Hakkı tesis edildiğini, davacı tarafından tahkim başvurusundan önce son olarak 06.07.2018 tarihinde KDV dahil 1.416.000.-EURO tutarında yıllık Üst Hakkı Bedeli “Davalı …….. Alışveriş Merkezleri Tic. A.ş.’ye ödendiğini, akabinde üst hakkına konu taşını kısmi bölünme neticesinde “Davalı …….. Yükselen Gayrimenkul Geliştirme anonim şirketi adına tescil edildiğinin ifade edildiğini, davacının üst hakkı sözleşmesini …….. Alışveriş Tic. A.ş. İle imzaladığını, söz konusu tahkim sürecinin …….. numaralı dava dosyasında gerçekleştirildiğini, dava dosyasında verilen 07/04/2021 tarihli kararın kesin nitelikte olduğunu beyan ederek 07/04/2021 tarih ve ……. dava numaralı tahkim kararının icra edilebilmesi için tenfizine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: yabancı Unsurlu Bir Uyuşmazlık İçin Türkiyede Türk Hakemlerce Verilen Hakem Kararları, 4686 Sayılı Milletlerarası Tahkim Kanununa Tabi olduğunu, bu Nitelikteki Hakem Kararları İçin MÖHUK Uyarınca Tenfiz Davası Açılamayacağını, tenfiz davasının, sadece yabancı Hakem Kararları İçin Söz Konusu olduğunu, davacı şirket, Milletlerarası Tahkim Kanununun hükümlerini dolanmak, iptal davasının açılması üzerine, icranın kendiliğinden durması yaptırımından kurtulmak için sanki yabancı bir hakem kararı varmış gibi MÖHUK uyarınca tenfiz davası açtığını, huzurdaki davanın yanlış açıldığını, yabancı ülkede verilmiş yabancı bir hakem kararı olmadığını, Türkiye’de tamamı Türk hakemlerce verilmiş yabancı unsurlu uyuşmazlığa ilişkin bir hakem kararı olduğu, bunun hakkında sadece Milletlerarası Tahkim Kanunu uyarınca iptal davası açılabileceği; ayrıca MÖHUK uyarınca tenfiz davası açılamayacağını, bunun yanı sıra tenfiz talebi için aranan diğer koşullar da sağlanmadığından davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Milletlerarası Ticaret Odasının ……… tarih ve ……. dava numaralı tahkim kararının icra edilebilmesi için tenfizi talebinden ibarettir.
Tenfiz; yabancı mahkeme kararının Türkiye’de icra olunabilmesini sağlayan mahkeme kararıdır. Tenfiz usul ve esasları 2675 sayılı MÖHUK’un 34 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup Türk Mahkemeleri’nin yabancı ülke mahkeme kararlarının tenfizi davasında yerindelik denetimi söz konusu değildir. Tenfizden amaç yabancı ülke mahkeme kararının aynen Türkiye’de herhangi bir mahkemenin verdiği bir kararmış gibi kabul görmesidir. Bu amaçla Türk Mahkemeleri’nin yabancı ülke mahkeme kararında tenfize konu hükmü değiştirme hak ve yetkisi dahi bulunmamaktadır. Yargılamada sadece tenfiz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilmesi yapılır. Tenfizi istenen yabancı ülke mahkeme kararında tarafların hak ve sorumlulukları, yargılama harç ve giderleri vb. kalemlere dokunulması mümkün değildir. Türk Mahkemeleri’nde klasik anlamda delil toplama, delil değerlendirme yapılmaz. Yukarıda da ifade edildiği üzere şekli değerlendirme yapılarak karar verilen tenfiz davasında yabancı ülke mahkemesince yargılama harç ve giderleri, avukatlık ücreti de dahil değerlendirmeler bulunduğundan sanki ayrı bir davaymışçasına aynı dava nedeniyle ikinci kez harç ve avukatlık ücreti söz konusu olamaz. Aksi durum tenfizle ilgili ikili veya çok taraflı uluslararası anlaşmaların amacına da aykırılık oluşturacaktır.
Tahkim, kanunun tahkim yolu ile çözümlenmesine cevaz verdiği konularda, taraflar arasında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlıkların devlet yargısı ile çözülmesi yerine devlet yargısı dışında hakem adı verilen kimseler aracılığı ile ve tarafların öngördüğü kurallar doğrultusundan çözülmesi konusunda tarafların anlaşması sonucu yapılan yargılamadır. Tahkimde taraflar, davalarını çözecek hakem ya da hakemleri, bunların sayı ve niteliklerini, seçim tarzını, tahkim sözleşmesi ve şartının kapsamını, tahkim sözleşmesine uygulanacak hukuku, esasa ve usule uygulanacak hukuku serbestçe belirleyebilmektedir.
Tahkimi, ulusal veya uluslararası nitelik taşımasına göre milli ve milletlerarası tahkim olarak sınıflandırmak mümkündür. Ulusal hukuk düzenlemeleri içinde bulunan ve uygulama alanı ülkesel olan tahkim türü milli tahkim (iç tahkim / ulusal tahkim) olarak adlandırılırken, uluslararası ilişkiler ya da uluslararası hukuk düzenlemeleri ile ilgili olan ve yabancılık unsurunun bulunduğu tahkim türü milletlerarası tahkim (yabancı tahkim / uluslararası tahkim) olarak adlandırılır.
Bu ayrım tanıma ve tenfiz açısından önem arz etmektedir; yerli hakem kararlarının aksine, yabancı hakem kararlarının ülkemizde hüküm ve sonuç doğurabilmesi için tanıma ve tenfiz incelemesinden geçmesi gerekecektir.
Milletlerarası tahkimde, yabancılık unsurunun belirlenmesinde iki ölçüt kullanılmaktadır. Bunlardan ilki toprak ya da ülkesellik esasıdır; bu görüşe göre, tahkim yargılaması yabancı bir ülkede cereyan ediyorsa burada yabancılık unsuru vardır ve bu yabancı tahkimdir. İkinci görüşe göre ise, tahkim prosedürü sırasında uygulanan usul hukukuna göre yabancılık unsuru belirlenmelidir. Buna göre, yabancı bir devletin usul hukuku uygulanarak verilen kararlar yabancı hakem kararıdır, hakemlerin toplandığı yerin yabancılık unsuru açısından bir önemi yoktur. Yargıtay uygulamalarına bakıldığında ikinci görüşün esas alındığı, usule uygulanacak hukuka göre yabancılık unsurunun belirlendiği görülmektedir.
Yabancılık unsuru taşımakla birlikte, tahkim yeri olarak Türkiye’nin belirlendiği uyuşmazlıklar MTK’ya tabi olacağından, bu uyuşmazlıklara ilişkin verilecek hakem kararları yerli hakem kararları olacaktır. Ancak, tahkim yeri olarak Türkiye seçilmiş olmakla birlikte, taraflarca açık bir şekilde MTK ya da HMK’ya tabi olmayacağı belirtilen hakem kararları birer yabancı hakem kararı sayılacaktır.
1996 yılında verilen ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesi kararına konu olan olayda, davacı yüklenici, ICC Tahkim Kurullarına göre verilmiş olan 10.3.1991 tarihli hakem kararının tenfizini talep etmişti. Yargıtay, gerek MÖHUK ve gerekse New York Konvansiyonuna göre bir hakem kararının Türkiye’de tenfizinin istenebilmesi için o kararın yabancı hakem kararı sayılması gerektiğini ifade etmişti. Yargıtay’a göre: “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın MTO Tahkim Kurallarına göre çözümlenmiş olması, hakem kararına başlı başına yabancı hakem kararı olma vasfı vermez. MÖHUK’da hangi hakem kararlarının yabancı hakem kararı sayılacağı konusunda bir açıklık bulunmadığı gibi, New York Konvansiyonunda da yabancı hakem kararının tanımı yapılmamıştır. Anılan Konvansiyonun sadece I. maddesinde tanınması ve icrası bahis mevzuu devlet arazisinden gayri bir devlet arazisinde verilen hakem kararları; ve ayrıca tanınması ve icrası istenen devlette millî sayılmayan hakem kararları hakkında Konvansiyon hükümlerinin tatbik edileceği hükme bağlanmıştır. Yerleşmiş Yargıtay içtihatları ile de belirtildiği gibi bir hakem kararının yerli mi, yoksa yabancı hakem kararı mı olduğu “otoritesi altında verilen kanun” hükümleri esas alınarak saptanır. Burada bahis konusu edilen kanun esasa değil, usule uygulanan kanundur. Taraflar arasındaki tahkim sözleşmesinde her ne kadar usule uygulanacak kanun belirtilmemiş ise de, 10.8.1989 tarihli, tarafların da imzasını havi, görev belgesinde hakem mahkemesinin uyuşmazlığı “Türk Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine” göre çözümleneceği belirtilmiştir. Bu durumda otoritesi altında verilen hakem kararı Türk Usul Kanunu hükümlerine göre verilmiş olduğundan bu hakem kararı Türk hakem kararı sayılır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kayıtları, İstanbul BAM. ……… Hukuk Dairesinin ………. esas sayılı dosya örneği, sözleşme örneği, resmi senet sureti, 07/04/2021 tarihli hakem heyeti kararı ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı …….. Gayrimenkul Yatırım A.Ş. ile davalı …….. Alışveriş Merkezleri Ticaret A. Ş. arasında, üst hakkının tesisine yönelik 26.05.2010 tarihli ve …….. yevmiye numaralı Resmî Senet imzalandığı, bu Üst Hakkı Sözleşmesinin 12. maddesinde tahkim kaydının bulunduğu, davacının davalılara karşı Milletlerarası Ticaret Odası nezdinde dava ikame ettiği ve taraflar arasında, Milletlerarası Ticaret Odasının (ICC), ……… dava numaralı dosyası tahtında, tahkim yargılaması yapıldığı, bu çerçevede, Prof. …….. , Prof. Dr. …….. ve Prof. Dr. ……… ‘den oluşan hakem heyeti ile oy çokluğu ile karar verildiği, Prof. Dr. ………’nin bu karara muhalif kalarak, karşı oy yazdığı görülmüştür.Tahkim yeri olarak Türkiye’nin belirlendiği uyuşmazlıklar MTK’ya tabi olacağından, bu uyuşmazlıklara ilişkin verilecek hakem kararları yerli hakem kararları olacaktır. Yargıtay, bazı hallerde ICC hakem kararını, yabancı hakem kararı olarak kabul etmemektedir. ICC hakem kararlarının yerli hakem kararı sayıldığı hallerde bu kararın Türkiye’de sonuç doğurması için tenfiz yoluna gitmeye gerek kalmamaktadır. Yargıtay’a göre, Türk usul kanunu uygulanarak verilen ICC hakem kararı yabancı hakem kararı olarak kabul edilemez. Karar, Türk usul kanununun otoritesi altında verildiği için yerli hakem kararıdır. Nitekim Yargıtay, 1985 yılında verdiği kararında Türk usul kanunu uygulanarak verilen ICC hakem kararının yabancı hakem kararı olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varmıştır. Yargıtay’a göre: Hakem kararı verilirken Türk usul hukuku uygulanmış ve hakem de kararını Türkiye’de vermiş olmakla gerek otoritesi altında verilen hukuk kriteri, gerekse hakem mahkemesinin toplandığı yer hukuku kriterine göre işbu hakem kararının bir Türk hakem kararı olarak kabulü gerekmesine ve Paris Uluslararası Ticaret Odası, sadece hakemi seçen merci ve sekretarya görevi yapmış bulunmasına göre hakem kararının tenfize değil tasdike tabi olması gerekir, şeklinde belirtilmiştir.
Somut olayda, tenfiz kararı istemine konu olan hakem kararı yabancı hakem kararı olmayıp, bir Türk hakem kararı olduğundan ve milli hakem kararlarına ilişkin hükümlere göre infaz edilebileceğinden tenfizi mümkün olmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/11/2021

Başkan……
¸(e-imzalıdır)
Üye ……
¸(e-imzalıdır)
Üye …..
¸(e-imzalıdır)
Katip …….
¸(e-imzalıdır)