Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/683 E. 2022/434 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/683 Esas
KARAR NO : 2022/434

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 23/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkillerinin, davalı şirket de dahil olmak üzere, ……… Ev İhtiyaç Maddeleri Ticaret Ve Sanayi A.Ş.,, …….. Mağazacılık San. Ve Tic. A.Ş.’nin ortağı olduklarını, tüm şirketlerin, müvekkillerinin murisi ve eski yönetim kurulu başkanı ………., yönetim kurulu başkan yardımcısı ……… ve yönetim kurul üyesi …….. tarafından yönetildiğini, muris ……….’nin vefatının ardından, belirtilen üç şirkette ………’nin yönetim kurulu başkanı, ……..’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı ve müvekkillerden ………’nin ise yönetim kurulu üyesi olarak görev aldığını, davalı şirketin, belirtilen üç şirket arasında lokomotif görevi görmekte olup üretim/fabrika faaliyetleri bu şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı şirketin ortaklık yapısının %24,7 ………., %75,12 ……… Ev İhtiyaç Maddeleri Ticaret Ve Sanayi A.Ş. ve kalan %0,18 diğer ortaklar şeklinde olduğunu, Çoğunluk paya sahip olan ……… A.Ş.’nin ortaklık yapısı ise %40 müvekkilleri, (muris ……….) %30 ……… %30 …….. şeklind olduğunu, dolayısı ile davalı şirketin, ……… A.Ş.’de de çoğunluk paya sahip ……… ve …….. tarafından yönetildiğini, 28.05.2020 tarihli genel kurul ile ………’nin yönetim kurulu başkanı, ……..’nin ise yönetim kurulu başkan vekili olmasına ve ………’nin yönetim kurulu üyesi olmasına karar verildikten sonra, Genel kurul kararı ile müvekkillerden ……… yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildikten sonra, muris ……….’nin yönetim kurulu başkanı olarak görev yaptığı dönemde, faaliyet, üretim, satış raporları ve şirketin mali durumunu gösterir diğer raporlar düzenli olarak her hafta tüm yönetim kurulu üyeleri ile mail ve diğer yollarlarla paylaşılmakta olduğundan, kendisi de yönetim kurulu üyeliğine seçildikten sonra bu raporların kendisine iletilmesini talep etiğini, davalı şirket muhasebesi, yönetim kurulu başkanı ……… tarafından, müvekkile hiçbir bilgi ve belge verilmeyeceği yönünde talimat verildiğinin bildirildiğini, söz konusu durum üzerine müvekkili ………’nin, yönetim kurulu başkanından aynı bilgi ve belgelerin kendisine verilmesini talep ettiğinde, kendisi ile şirket işleyişine dair hiçbir bilgi verilmeyeceğinin söylendiğini, müvekkilleri tarafından, birçok kez davalı şirkete özel denetçi atanması talebinde bulunulmasına rağmen bu taleplerin red edildiğini, davalı şirket yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısının diğer yönetim kurulu üyesi ve genel kurul üyeleri olmaksızın aldıkları kararlar doğrultusunda hakkaniyete ve anonim şirket temel ilkelerine aykırı olarak yönetildiğini, Davalı şirket yönetim kurulu başkanı ve başkan yardımcısı şirketin mali kaynaklarını kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını beyan ederek davanın kabulü ile davalı şirkete özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: eski yönetim kurulu başkanı ……….’nin ani vefatı ile müvekkil şirketin yeni bir yapılanma içerisine girmek zorunda kaldığını, ……….’nin vefatı sonrasında tüm ortakların iyiniyetli olarak bir araya gelerek yapmış oldukları 28.05.2020 tarihli Olağanüstü Genel Kurulda yönetim kurulu başkanlığına ………’ni, yönetim kurulu başkan yardımcılığına ……..’ni, yönetim kurulu üyeliğine ise davacı ………’ni seçtiklerini, Ancak yönetim kurulu üyeliğine seçilen davacılardan ………,’nin gerek TTK hükümlerinin gereğini gerekse ticari hayatın kendisinden beklediği görevlerini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin diğer grup şirketler …….. Mağazacılık San. ve Tic. A.Ş ve ……… Ev İhtiyaç Maddeleri San. ve Tic. A.Ş. ile birlikte yönetilmekte ve şirketler merkez ofislerini birlikte kullandığını, Davacı ………’nin, Yönetim kurulu üyeliği boyunca şirketlere gelmediğini, kendisine tahsis edilen odayı kullanmadığını, şirket menfaatlerini gözetmediğini, Yönetim Kurulu’nun aldığı kararlara dahi imza atmaktan veya görüş bildirmekten imtina ettiğini, Davacıların kötüniyetli olarak grup şirketler aleyhine birçok dava açtıklarını, Genel kurul toplantısı öncesi finansal tablolar ilana açıldığını, davacılara kontrol etmeleri için yapılan bildirime rağmen gelmediklerini, finansal tabloları incelemediklerini, davacıların müvekkili …….. İleri Kimya San. A.Ş. aleyhine işbu huzurdaki dava dışında Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. sayılı dosyası ile olağanüstü genel kurul istemli, Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. sayılı dosyası ile şirketin feshi istemli dava açtıklarını, Davacılar diğer bir grup şirketi olan …….. Mağazacılık San. ve Tic. A.Ş. aleyhine Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……. E. sayılı dosyası ile olağanüstü genel kurul istemli Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi …….. E. sayılı dosyası ile şirketin feshi istemli, Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi …… E. sayılı dosyası ile özel denetçi tayini istemli dava açtıklarını, davacılar diğer bir grup şirketi olan ……… Ev İhtiyaç Maddeleri San. ve Tic. A.Ş. aleyhine Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi …… E. sayılı dosyası ile olağanüstü genel kurul istemli Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi …….. E. sayılı dosyası ile şirketin feshi istemli dava açtıklarını, davacıların iddialarının asılsız olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, özel denetçi atanması talebinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan 03/03/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
28.12.2021 Tarihli Genel Kurul Kararının incelenmesinde, Genel Kurul Toplantı Tutanağında Özel Denetçi atanması talebinin genel kurul gündemine alınmasının katılanların (………-…….. ile Onur Susesi’nin olumsuz oyları) oy çokluğu ile reddedildiği, bu hususun muhalefet şerhi ile davacılarca şerh edildiği (özel denetçi atanmasına dair talebin gündeme eklenmesi talebinin karşılık bulmadığı), benzer muhalefet şerhlerinin diğer maddeler için de konulduğu görülmüştür.
Şirketin Yönetimi; …….. A.Ş.’nin 20.10.2021 tarihli olağanüstü genel kurul kararına istinaden; Yönetim Kurulu Başkanlığına ………, Başkan Yardımcılığına …….., YK Üyeliğine …… ‘nin seçildiği, Bakırköy ,……. Noterliğinden tanzim edilen 03.12.2021 tarih ve …… yevmiye nolu İmza Sirküsü ile Yönetim Kurulu Başkanı ……… ile birlikte Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ……..’nin müştereken temsile yetkili olduğu anlaşılmıştır.
6102 .sayıh Türk Ticaret Kanunu’nun (“TTK”) m. 438/1 hükmü uyarınca “Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir.” Özel denetim isteminde bulunabilmek için birtakım koşullar yerine getirilmelidir.
Davacıların huzurdaki davayı 23.08.2021 tarihinde (yani özel denetim talebinin genel kurulca reddedildiği tarih olan 29.07.2021 tarihinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde) ikame ettikleri, bu sebeple huzurdaki davanın süresinde ikame edildiği görülmektedir.
Pay sahibi daha önce bilgi alma ve/veya inceleme haklarını kullanmış ancak bu girişimi, genel kurulun hareketsiz kalması veya geç tepki vermesi, bilgi vermeyi reddetmesi ya da tatminkâr bir cevap vermemesi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmış olmalıdır. Bu, özel denetim talebinde bulunabilmenin ön koşuludur. Madde gerekçesinde ifade edildiği üzere, bu önşart özel denetim talebinin kötüye kullanılması ve şirkete zarar vermesi tehlikesinin azaltılması amacıyla getirilmiştir. Böylece özel denetim talebi, bilgi alma veya inceleme yapma hakkının kullanılmasının pay sahibine yardımcı olamadığı durumlarda başvurulabilecek fer’i (ikincil, tali) bir yoldur.
Anonim şirketlerde özel denetçi tayini isteyecek pay sahibi veya sahiplerinin sermayenin en az onda birine, halka açık anonim şirketlerde yirmide birine sahip olması yeterlidir. Davacının bu oranda pay sahibi olduğu ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır.
Ticaret Sicil kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Davalı tarafın da buna ilişkin bir itirazı yoktur.
TTK.’nun 439. madde ve fıkrasına göre; genel kurulda özel denetçi tayini isteği reddedilen pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilir.
Azınlığın özel denetçi tayini istemi ancak belirli konularda olabilir. Bunlar: son iki yıl içinde AŞ nin kurulmasına veya yönetimine ilişkin suistimal, kanun veya ana sözleşme hükümlerinin önemli surette aykırı hareket, bilançonun gerçeğe uygun olmadığı iddialarıdır. (Poroy, Tekinalp, Çamoğlu 10. Bası , Sayfa : 376-377)
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Bilgi alma ve inceleme hakkının genel kurulda kullanılmış olması gerekli olup bu husus madde gerekçesindeki “Bu şartın gerçekleştiği genel kurul tutanağıyla ispatlanır.” ifadesinden anlaşılmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacılar vekili her ne kadar pay sahibi oldukları davalı şirketten bilgi alamadıklarını bu nedenle özel denetçi atanmasını talep etmiş ise de, TTK m. 439/2 gerekçesinde açıkça ifade edildiği üzere mahkemece azlığın talebi üzerine özel denetçi atanabilmesi için, TK m. 438’deki koşulların somut olayda var olup olmadıklarının incelenmesi gerekir. Dosyaya mübrez 02.07.2021 tarih ve ……… yevm. nolu ve “Bilgi alma ve inceleme talebi” konulu ihtarnamede davacılar ………, …….. ‘nin “genel kurul toplantısı öncesi, bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında, gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablolarının ve yıllık bilançonun bir suretinin …. Gönderilmesini” talep ettikleri görülmektedir. Keza 07.04.2021 tarih ve ……. yevm. nolu ve Şirket olağanüstü genel kurul talebi” konulu ihtarnamede davacılar ………, …….. ile (dava dışı) …….. ‘nin, “YK üyelerinin görevden alınması/yeni YK seçimi ile özel denetçi tayini gündemleriyle genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılması veya bu gündemlerin de eklenerek gecikmiş olağan genel kurulun derhal toplanması için çağrı yapılması”nı talep ettikleri görülmektedir. Yine dosyaya mübrez 20.05.2021 tarih ve …….. yev. nolu ve “Yönetim Kurulu Toplantısı ve İnceleme/Bilgi Talebi” konulu ihtarnamede davacılardan ………’nin -YK üyesi sıfatıyla bilgi alma ve inceleme hakkını kullandığı ve ayrıca yönetim kurulunun toplantıya çağrılmasını talep ettiği görülmektedir. Bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılmış sayılması için TTK m. 437/5 uyarınca pay sahibinin mahkemeye başvurmak zorunda olup olmadığının irdelenmesi gerekmiştir. Anılan düzenleme uyarınca “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fikra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.”. Somut dava bakımından “özel denetimin konusunu belirli olayların oluşturması” gerektiği şeklindeki maddi koşulun mevcut olmadığı, davacı pay sahiplerinin ayrıca şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ispat edemedikleri, davanın özü yönünden ıspat koşulunun sağlamadığı bu nedenle söz konusu iddiaların ispata muhtaç kaldığı, davacıların bilgi alma hakkının engellediğini beyan etmiş ise de, davacının şirket ortağı olarak bilgi alma hakkına sahip olduğu, bu hakkın ihlali halinde hak sahibinin hangi hakları kullanabileceğine ilişkin TTK.437. Madde hükmü gözetildiğinde davacının bu nedenle bilgi alma hakkının tanıması için yetkili mahkemeden talepte bulunarak bilgi alma hakkını kullanabileceği, bilgi alma hakkının ihlaline dayanılarak özel denetçi atanmasının talep edilmesinin mümkün olmaması karşısında huzurdaki dava bakımından “özel denetimin konusunu belirli olayların oluşturması” gerektiği şeklindeki maddi koşulun mevcut olmadığı anlaşılmakla davalı şirkete özel denetçi atanması koşullarının oluşmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80.70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 21,40 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/04/2022

Başkan ……..
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Katip ………

(e-imzalıdır)