Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/676 E. 2021/1148 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/676
KARAR NO : 2021/1148

DAVA : Menfi Tespit (Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/08/2021
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasında arabuluculuk yoluna başvurmanın bir dava şartı olmadığını, davalı tarafından asıl borçlu yerine avukat sıfatıyla vekillik görevini ifa eden müvekkiline karşı icra takibine girişilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili ………’ın İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat olarak dava dışı (İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde) …….. Elektrikli Ev Aletleri Halı Mobilya ve Tic. Ltd. Şti’nin ve şirket yetkilisi ………’ın vekili olduğunu, dava dışı…….. firmasının borçlu olduğu ve müvekkilin vekil sıfatıyla takip ettiği Bakırköy …….. Müdürlüğü’nün ……….. E. Sayılı dosyasından ihale yoluyla taşınmaz satışı yapılmış; davalı taraf icra kanalı ile ihalesi yapılan taşınmazı satın aldığını, müvekkili ……… tarafından vekil sıfatıyla Bakırköy ……… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …….. E. Sayılı dosyası ile ihalenin yasal koşulları taşımadığı gerekçesiyle ihalenin feshi davası açıldığını, yargılama sonunda mahkemece her ne kadar “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmiş ise de karara karşı müvekkili ……… tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, ihale alıcısı olan davalı …….. Aletleri A.Ş. tarafından ise Bakırköy …….. İcra Dairesinin ……… E. Sayılı dosyası ile avukat olarak vekillik görevini yerine getiren müvekkiline karşı icra takibi başlatıldığını, ihalenin feshi davasını müvekkilinin talimatıyla ikame eden müvekkiline karşı sırf vekillik görevini yerine getirdiği için icra takibi yöneltilmesinin hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığını, müvekkilinin Bakırköy …….. İcra Hukuk Mahkemesin …….. E. no’lu dosyasında davanın tarafı değil sadece davacının vekili konumunda olduğunu, bununla birlikte davalı tarafın talep ettiği alacağın nedenine ilişkin hiçbir açıklama yapmayıp hiçbir belge ibraz etmediğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davalının alacağı olduğu düşünülse dahi bunun muhattabının müvekkili değil müvekkilin müvekkilleri (İflas Nedeniyle Tasfiye Halinde) ……… Elektrikli Ev Aletleri Halı Mobilya ve Tic. Ltd. Şti ve ……… olduğunu, davalı tarafın müvekkiline karşı icra takibi başlatmasının mantığı olmadığı gibi yasal dayanağının da bulunmadığını, bu sebeplerle davalı tarafından Bakırköy …….. İcra Dairesi ……… E. sayılı dosyası ile müvekkiline 16.000,00-TL asıl alacak 299,83-TL faiz alacağı için takip açılmasında müvekkilinin bu borcun olmadığına ilişkin olarak hukuki ve meşru, doğrudan ve kişisel, doğmuş ve güncel bir hukuki yararının bulunduğunun açık ve aşikar olması sebebiyle davanın kabulüne ve müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile %40’tan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dilekçesindeki iddiaların mahkemeyi açıkça yanıltmaya yönelik olduğunu, davacının, İstanbul Barosuna kayıtlı olarak avukatlık görevini ifa ettiğini, müvekkili şirketin ……. ‘nin borçlusu olarak bulunan dava dışı…….. Ltd. Şti.’nin ve şirket yetkilisi ………’ın vekillik görevini yürüttüğünü, müvekkilinin ……… markasının üreticisi ve marka üzerinde hak sahibi olduğunu, dava dışı…….. Ltd. Şti. ile müvekkili şirket arasında “bayilik sözleşmesi” imzalanarak taraflar arasındaki ticari hayatın başladığını, bu ticarete istinaden dava dışı şirketten ve dava dışı şirket yetkili ……… ‘dan kefalatneme, ipotek vb teminatlar da alındığını, ……… Ltd. Şti.’nin, müvekkiline karşı olan borçlarını ödeyememesi üzerine taraflar arasındaki ilk hukuki uyuşmazlığın meydana geldiğini, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyası ile 1.302.287,44 TL asıl alacak üzerinden dava dışı şirket aleyhine 16.11.2018 tarihinde icra takibine başlandığını, buna ek olarak, dava dışı şirketten alınan ipoteğin paraya çevrilmesi için Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün ………. Esas sayılı dosyası üzerinden de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 22.04.2019 tarihinde icra takibine başlandığını, bahsedilen iki takip arasındaki bir tarihte (04.01.2019) dava dışı şirket…….. Ltd. Şti. tarafından Bakırköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……….. Esas sayılı dosyası üzerinden konkordato başvurusunda bulunulmuş ve şirket vekili olarak davacının görev yaptığını, konkordato projesinin %96,8 gerisinde kalındığı için 11.04.2019 tarihi saat 14.44 itibariyle dava dışı…….. Ltd. Şti.’nin iflasına karar verildiğini, verilen iflas kararının, 15.05.2019 tarihinde de kesinleştiğini, müflis şirket için iflas masası kurulduğu ve iflas işlemlerinin Bakırköy ………. İflas Dairesinin ……… Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, dava dışı şirketin iflası ile beraber davacı ile dava dışı şirket arasındaki vekalet ilişkisinin sona erdiğini, haksız olarak açılan ihalenin feshi davaları nedeniyle müvekkili tarafından alacağa mahsuben alınan taşınmazın tescili geciktiğini, davacıya açılan icra takibinin de, haksız olarak açılan ihalenin feshi davaları nedeniyle taşınmazı adına tescil ettiremeyen müvekkilinin uğradığı zararını konu ettiğini, İcra takibinin açıldığı tarih itibariyle müvekkilinin 2021 Mart, 2021 Nisan, 2021 Mayıs, 2021 Haziran ayları yönünden kira kaybına uğradığını beyanla haksız şekilde açılan menfi tespit davasının reddine, davacının %20’den az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Somut olaydaki uyuşmazlığın, davacının vekil sıfatıyla yürüttüğü Bakırköy ……… İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyasında, davacının müvekkili olan dosya borçlusunun ihale yoluyla taşınmaz satışının yapıldığı ve davalının bu taşınmazı satın aldığı, daha sonra davacı tarafından dava dışı müvekkilleri adına vekil sıfatıyla, söz konusu ihalenin feshi için Bakırköy …….. İcra Hukuk Mahkemesine ihalenin feshi davası açıldığı, ihale alacaklısı olan davalının bunun üzerine davacıya karşı Bakırköy ……… İcra Dairesi …….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatması üzerine davacının iş bu takip dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespiti hususunda toplandığı anlaşılmıştır.
Dava konusu edilen uyuşmazlığın çözümü için öncelikle görevle ilgili düzenlemeler değerlendirilmiş olup, kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiğinden öncelikle göreve ilişkin değerlendirme yapılmıştır.
TTK’nun 4/1 maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına da bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisna hallerin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olduğu hüküm altına alınmıştır. Söz konusu yasa maddesine göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte sayılabilmesi için her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi ya da söz konusu maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Açılan dava mutlak ticari dava niteliğini taşımamaktadır. Dava TTK’nun 4/1 bendinde yazılı davalardan olmadığı gibi aynı maddenin alt bentlerinde yazılı istisnalar kapsamında da bulunmamaktadır.
Yine, dosya içerisinde bulunan, gerek dava dilekçesi gerekse cevap dilekçesi ve tarafların tahkikat beyanları kapsamında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari bir işletmeye ilişkin olmadığı görülmüş olması sebebiyle davacı hakkında tacir araştırması yapılmasına lüzum görülmemiştir. Zira, davanın ticari niteliğe sahip olması için, davacı tacir sıfatına haiz bulunsa dahi tarafların tacir olması tespitinden sonra aynı zamanda ticari işletmeleriyle ilgili olması gerektiği hususu göz önüne alındığında, dava konusu uyuşmazlığın böyle bir niteliğinin bulunmadığı, davacının borçlu olmadığı iddiasında bulunduğu takip dosyasının dayanağının herhangi bir ticari ilişkiye dayanmadığı sabit görülerek , eldeki davanın nispi ticari dava da olmadığı ve dolayısı ile yukarıdaki kanun hükümleri gereğince uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk mahkemesince görülüp karara bağlanması gerektiği görüş ve kanaati ile mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2021

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim ………
e-imzalıdır