Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/669 E. 2021/1138 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/669 Esas
KARAR NO : 2021/1138

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmanın eski ortağı olduğunu, davacının şirket işleri için ortak olduğu dönemde şahsı adına kredi çektiğini ve şirket için kullandığını, şahsi kredi kartını da şirket harcamaları için kullandığını, firmayı sonradan devralan ……. ve ……’ın borcu ödemek istememesi nedeniyle aralarında kavga çıktığını ve ceza mahkemesinde yargılamalar yapıldığını, elinde evrak olmadığından ve alacağı inkar edildiğinden tahsile yönelik işlem yapamadığını, davalının müşteki olduğu Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasında ……. ve ……. ‘in müvekkili ……. ‘a geçmişe dönük evrak düzenleyerek şirketi dolandırmakla itham ettiğini, beraat kararının görevsizlikle bozulduğunu, Bakırköy ……. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyasına kaydedildiğini, dava devam ederken senedin sonradan doldurulduğunu ispat amacıyla şirketin devredildiği sıradaki borçları denilerek imzasız liste sunulduğunu, bu listede müvekkiline ait borçlarında yazdığını, müvekkilinin bu listeyi hatırlamadığını ancak bu beyanla birlikte bu delilin sunulmasının aynı zamanda borç ikrarı anlamına geldiğini, mahkeme huzurunda borç ikrarı yapılmasına rağmen bu alacakların tahsili talebiyle müvekkili tarafından başlatılan Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasına itiraz edildiğini, itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nde alacaklı olduğunu iddia eden kişinin kendisi tarafından ve şirketin devri sırasında tanzim edip etmediğini hatırlamadığı beyanı dikkate alınarak ara karar oluşturulduğunu, davacının kendisinin kabul etmediği imzasız belgeyi ve içeriğini davalı müvekkilininde kabul etmediğini, davacı kendisinin tanzim edip etmediğini hatırlamadığı belgeyle ilgili müvekkili hakkında takip yapıp dava açtığını, ceza mahkemesinde sanık olan davacıya, ” dava konusu belgeyi sen mi düzenledin” diye sorulduğunu, davacınında hatırlamadığını söylediğini, davacının, görevsizlikle Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesi’nin …… esas sayısını alan dosyada resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan daha az ceza almak için TCK’nda alacağını almak için sahte senet ve dolandırıcılık yapılması halinde daha az ceza verildiğinden dolayı işbu davayı açtığını, uzun süredir ticaretle uğraşan davacının gerçekte alacağı olması halinde bu konuda şirket veya ortaklarıyla sözleşme yapacağını, davacı, dava konusu belgeyi hatırlamadığını belirterek inkar ettiğinden dolayı asliye ceza mahkemesi tarafından delil sayılmayıp, davacı hakkında beraat kararı verildiğini, ceza yargılamasında kabul etmediği imzasız belgeye dayanarak takip yapmakta kötü niyetli olduğunu, davacının bankadan kredi çektiyse bunu müvekkili şirkete verdiğini kanıtlaması gerektiğini, davacı ile müvekkili şirketin yeni ortakları arasında yapılan Bakırköy …… Noterliği’nin 17/03/2017 tarih ve …… yevmiye no’lu limited şirket pay devri sözleşmesi ile yapılan hisse devir sözleşmesinde görüleceği üzere davacı şirket hissesi devri bedelini tamamen aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, davacının şirketten olan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 34.500,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça zamanaşımı ve görev itirazında bulunulmuş ise de, takibe konu alacağın davalı şirketten, davacının ortaklığı sırasında doğduğunu belirttiği alacağa ilişkin olduğu dikkate alındığında mahkememiz görevli olup, görev itirazının reddine ve davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı, takibe konu alacak ceza mahkemesindeki 26/01/2021 tarihli duruşmada yapıldığı iddia olunan ikrar nedeniyle takibe konulmuş olup, genel zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla, zamanaşımı itirazının da reddine karar verilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmalarına göre; davacı, davalı şirket ortağı iken Bakırköy …… Noterliği’nin 17/03/2017 tarihli limited şirket pay devri sözleşmesi ile şirketteki payını dava dışı ……’a devrettiği ve devir sözleşmesinde, şirketin aktifi ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte şirketi devrettiğini ve devir bedelini nakden ve tamamen aldığını beyan etmiş olup, davacının sanık olarak resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlamasıyla yargılandığı, Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında katılan ……. vekilinin 26/01/2021 tarihli duruşmada “şirketin borçlarını gösteren ve sanık … tarafından tanzim edilen evrakı dosyaya sunmak istiyoruz, ayrıca sanık … tarafından mı evrakın hazırlandığını öğrenmek istiyoruz.” şeklindeki beyanının mahkeme önü ikrar niteliğini taşıdığını belirterek ceza dosyasında adı geçen tarihsiz ve imzasız karalamaların olduğu belgede … kredi kartları 12.000,00 TL, … kredi borcu 22.500,00 TL yazılı belgeye istinaden davaya konu takibi başlatmış ise de, davacı dava dilekçesinde şahsı adına çekmiş olduğu krediyi ortağı olduğu şirket için kullandığını ve şahsi kredi kartını da şirket harcamaları için kullandığını, ancak bu harcamalara ilişkin elinde evrak olmadığından ve davalı tarafından bu alacağı inkar edildiğinden tahsile yönelik işlem yapamadığını belirtmiştir. Davacı daha sonra ceza mahkemesinde katılan vekilinin beyanını mahkeme önü ikrar olduğundan bahisle takip başlatmış ise de, katılanın beyanı ikrar niteliğinde bir beyan olmadığı gibi takibe konu yapılan evrak imzasız ve karalanmış bir şekilde her zaman hazırlanabilecek adi bir belge niteliğinde olduğundan davacı takibe konu etmiş olduğu alacağının varlığını ispat edememiştir. Davacı vekili, son celsede HMK 321.maddesi gereği son beyanı sorulduğunda; davasının sübut bulduğunu ve davalının ikrarı bulunduğundan kabulü karar verilmesini talep etmiş olup, iddiasını ispata yönelik delillerini sunmak üzere tensip zaptı ile de kendisine süre verildiği dikkate alındığında yeminde dahil olmak üzere başkaca bir delile başvurulmasını açıkça talep etmemiş, dosyanın sübut bulduğunu belirterek kabul kararı istemiş ise de, dosyada mevcut deliller itibariyle de davacı, alacağını ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiş, davalı tarafça davacının takipte kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebininde reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 416,68‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 357,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.175,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Katip …

Hakim …