Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/665 E. 2022/1058 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/665 Esas
KARAR NO : 2022/1058

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :09/12/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirketin ayakkabı sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili ile davalı arasında cari hesaba dayalı olarak ayakkabı ticareti gerçekleştiğini, müvekkilinin yer yer davalıya pazarlama hizmeti de verdiğini, bu çerçevede müvekkilinin, tanınmış “…” ve “….” ya ayakkabı satışı konusunda davalı tarafa aracılık yaptığını, bu kapsamda davalı ….. Ayakkabının “….” ve “…..” için ürettiği ayakkabıları müvekkiline fatura ettiğini, müvekkilinin de bu ayakkabıları “….” ve “….” ya fatura ederek, bu faturalar karşılığında “….” ve “…..”’ dan aldığı çekleri ve bonoları muhasebe nizamı doğrultusunda ciro ederek davalı …. Ayakkabı firmasına teslim ettiğini, müvekkilinin “…..” ve “…..” ile olan ticari ilişki haricinde de davalıdan mal alışlarında bulunduğunu, bunun için davalıya zaman zaman nakit avanslar gönderdiğini, davalının son döneme kadar müvekkiline gönderdiği avanslar karşılığında mal teslim etmekteyken, son dönemde nakit avans aldığı halde müvekkiline mal sevkiyatını durdurduğunu, müvekkilinin, davalı tarafa niçin aldığı avans karşılığı olan malın gönderilmediğini sorduğunda ise, davalı “…” ve “…” firmalarından alacakları henüz tahsil edemediğini, bu alacaklar tahsil edildiğinde mal göndermeye devam edeceğini beyan ederek müvekkilini oyalamaya başladığını, müvekkilinin davalıdan halihazırda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan en az 892.197,72 TL tutarında alacaklı olduklarını, müvekkilinin, davalı şirketten olan dava konusu alacağının tahsili maksadıyla Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itirazı sonucu takibin durduğunu beyan ederek davanın kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasına konu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, HMK m. 109 kapsamında kısmı dava olarak görülmek üzere takibin 10.000,00-TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte takibin devamına, davalı tarafın dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, safahatta sunduğu 17.05.2022 tarihli dilekçe ile, bilirkişi raporu uyarınca müvekkili şirketin davalıdan 892.197,72-TL alacaklı olduğu hususunun defter ve kayıtların tetkiki ile ortaya çıktığını, takibin 892.197,72-TL asıl alacak üzerinden ve takip tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte takibin devamını talep etmiş, 17/05/2022 tarihinde ıslah harcını yatırmıştır.
SAVUNMA: davalı tarafından UYAP sisteminde cevap dilekçesi olarak sunduğu 23/08/2021 tarihli dilekçede özetle; davacı tarafından 892.197,72 TL talepli dava açtığı halde, nispi harç olarak 10.000,00 TL üzerinden yapıldığını, nispi hiç tamamlanmadan işlem yapılmamasını, dava dilekçesinin çelişkilerle dolu olduğunu, dava dilekçesinin 2.paragrafının ilk cümlesinde “gönderdiği avanslar karşılığı davalı mal teslim etmediği için davalıdan hali hazırda fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalıdan en az 892.197,72 TL tutarında alacaklıdır.” iftirası varken aynı paragrafın bir alt satırında “çekler sebebiyle müvekkil 892.197,72 TL tutarında davalı taraftan alacaklı olduğu” iftirasının olması sayın avukatın bir yerlerden garanti almanın rahatlığı içinde aklına eseni yazdığı sonucunu doğurduğunu, mahkemenin ….. esas sayılı dosyasında borçlu vekili beyanına dayanarak hiçbir belge olmadan sabah sunulan dilekçeye 2 saat sonra olumlu yanıt vermesine rağmen taleplerinin 3 ay ötelendiği, duruşma günü dahi usulüne uygun yapılmayarak dosyanın kaçırıldığını, huzurdaki dosyada ise sayın mahkemenizin nöbet günü ayarlanarak dava ikame edildiğini, 850 bin lira dava değeri olmasına rağmen 10 bin lira üzerinden harç yatırıldığını, muhtemelen bu haliyle 2 saat sonra ihtiyati haciz kararı çıkacağını, bu konudaki talebin uyap’a düşmeden beyanları alınmadan yine kapalı kapılar ardında birilerinin kayırılacağını belirterek hakimi, mahkemeyi reddettiğini belirterek hakimin reddi talebinde bulunmuştur.
Davalı şirket yetkilisinin 16/08/2021 tarihli dilekçesi ile, mahkememiz Hakimi ….. ‘un davadan reddini talep ettiği , mahkememizin 08/11/2021 tarihli ara kararı ile reddi hakim talebinin reddine karar verildiği, verilen karara karşı itiraz edilmesi üzerine dosyanın İstinafa gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesinin …… esas …. karar sayılı ilamı ile,”…. red gerekçelerinin HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden olmadığını, Henüz duruşma açılmadan tensip aşamasında yapılan reddi hakim talebinin kötüniyetli olarak yapıldığının anlaşılmasına göre mercice verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf talebinin reddine….” karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 10/11/2021 tarihli celsesinde “….davalı şirket yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunulduğundan HMK 36/1d maddesi gereği davadan çekinilmesine,…” dair ara karar kurulduğu, çekilme nedeniyle dosyanın mahkememizin diğer üye hakimine tevzi edildiği, davalı şirket yetkilisinin Hakim ….’ın reddini talep ettiği, hakimin reddi talebinin reddine karar verildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesinin … esas ….. karar sayılı ilamı ile, mahkememizin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararın hukuka uygun olduğunu, davalının para cezası ile tecziyesinın yasaya uygun olmadığına dair karar verilmiştir.
İşbu dosyanın ıslah edilmesi sonucu miktar itibariyle heyete tevdi edildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı tarafın davalı aleyhine 892.197,72 TL asıl ve toplam alacağın, takip tarihinden itibaren
icra harç masrafları ve vekalet ücretiyle asıl alacağa işleyecek %16,75 faizi tahsili talebi ile
29.03.2021 tarihinde takip başlatıldığı, davalı tarafın 06.04.2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, itiraz nedeniyle takibin durduğu görülmüştür.
TTK 4/1-c maddesine göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın komisyon sözleşmesinden doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.
İşbu davanın 6102 sayılı TTK’nun 4/1. maddesinin açık hükmü kapsamında ticari dava olduğu, bu haliyle mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 222/5 maddesinde; Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Davalı tarafın mahkememizce belirlenen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, mazeret bildirmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığından davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce alınan 14/05/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Mahkememizin 16/08/2021 tarihli tensip tutanağında, “Basit Yargılama Usulü” ile yapılmasına karar verildiği görülmüştür.
HMK. MADDE 117- (1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.
HMK. MADDE 317- (3) Taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler.
HMK. MADDE 318- (1) Taraflar dilekçeleri ile birlikte, tüm delillerini açıkça ve hangi vakıanın delili olduğunu da belirterek bildirmek; ellerinde bulunan delillerini dilekçelerine eklemek ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayan bilgilere dilekçelerinde yer vermek zorundadır.
HMK. MADDE 319- (1) İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar.
HMK Madde 131 (1) Cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazlar ileri sürülemez.
HMK Madde 141 (1) (Değişik:22/7/2020-7251/15 md.) Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez.
(2) İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.
İspat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, eş söyleyişle, sadece karşı tarafın defterlerine dayanmadığı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HMK’nın 219’ncu ve ardından gelen maddelerde düzenlenmiştir. Bu bağlamda, somut olayda davacı taraf diğer delilleri yanında ticari defterlere de açıkça delil olarak dayanmış, mahkememizce davalıya davaya konu yıllara ilişkin defterlerini belli edilen günde ibraz edilmemesi halinde HMK’nın 220. maddesi uyarınca işlem yapılacağı hususundaki ihtar 07/02/2022 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.

HMK’nın 220. (HUMK’nın 330, 331. 332.) maddesi uyarınca, ibrazı istenen belgenin (ticari defterlerin), ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
Dosyanın heyete tevdi edilmesinden sonra da davalı tarafın, HMK. 141. ile 131. madde kapsamında ve 16/.08/2021, 23/08/2021 tarihli dilekçeler ile yemin deliline başvurmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalıya gönderilen ihtarnamede HMK.m.220’den bahsedildiği halde, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, icra dosyası, mail yazışmaları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının, davacı tarafından düzenlenen faturaları ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, bu faturalara süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürülmediği de dikkate alındığında, davalının alacağının varlığının HMK’nın 222. maddesi uyarınca ispatlanmış olduğunun kabulü gerekmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2019/11-328 esas 2022/154 karar, 17.02.2022 tarihli ilamı, Yargıtay 11. H.D. 2021/7956 esas 2022/6222 karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. H.D. 2013/16599 esas 2014/17323 karar sayılı ilamı)
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre,
davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile birlikte ticari defter ve kayıtlarına işlediği takip konusu alacağa dayanak teşkil edecek belgeleri incelemeye sunduğu, dosyada mevcut bulunan banka kayıtları ve e-posta yazışmalarının davaya konu alacağa ilişkin olduğu hususunun her türlü tartışmadan uzak olduğu, bu haliyle HMK. m. 199 hükmüne göre e-posta yazışmalarının da yazılı delil olarak kabul edilmesi gerektiği (Yargıtay 13. HD. 2017/1014 Esas, 2020/4488 Karar, Yargıtay 1. HD. 2021/6703 esas, 2021/7141 karar, Yargıtay 19. HD. 2019/153 esas 2020/1370 karar, ), davacı
tarafından dosya muhteviyatına sunulan belgelerin tespit ve tevsik edici şekilde olduğu, itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 892.197,72 TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı taraf her ne kadar ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiş ise de; taraflarca dosyaya sunulan tüm bilgi ve belgeler incelenmiş olup davacı alacağının varlığı hususunda ispatın sağlandığı, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının İİK. 257. Maddeleri kapsamında verildiği, davalı tarafın iddialarının soyut olduğu ve İİK. 257. Madde hükmünde belirtilen hususların ortadan kalktığına dair somut bir delil ibraz etmediği dikkate alınarak ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın kabulü ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline ve takibin devamına,
2-892.197,72 TL nin %20 oranında hesaplanan 178.439,54 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,

3-İhtiyati hacze itirazların oy birliği ile reddine, devamına, hükümle birlikte gerekçelendirilmesine,

4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 60.946,03 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 15.065,75 TL harcın mahsubu ile eksik 45.709,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 3.335,90 TL posta masrafı + 59,30 TL başvuru harcı + 170,78 TL peşin harç + 8,50 TL vekalet harcı + 15.065,75 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 18.640,23 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 116.141,75 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
9-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/11/2022

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır