Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/66 E. 2021/456 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/66
KARAR NO : 2021/456

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/04/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalının, davacı şirkette, 02.04.2018 tarihinde teknik servis elemanı olarak işe başladığını, müvekkili ile davalı arasında 01.10.2018 tarihinde, “Belirsiz Süresi İş Sözleşmesi” imzalandığını, davalının, müvekkilinin şirketinde çalıştığı süre içerisinde, müvekkilin çalıştığı firmalara teknik hizmet servisi sağladığını, müvekkilinin müşteri çevresi ile iletişim kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından, davalıya yapacağı işin niteliği gereğince tüm müşteri çevresinin tanıtıldığını, müşteri dosyalarının kendisine teslim edilerek portföy oluşturması sağlandığını, işin devamı için gerekli teknik ve ticari bilgilerin kendisi ile paylaşılıp gerekli eğitimlerin verildiğini, taraflar arasındaki iş ilişkisi devam ederken, davalının 27.02.2019 tarihinde, istifa etmek suretiyle, müvekkili şirketle olan iş ilişkini sonlandırdığını, taraflar arasında imzalanan 01.10.2018 tarihli “Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi” nin “Gizlilik ve Rekabet Başlıklı” 7. Maddesinin c bendi ile; “İş bu sözleşmenin, İşveren ve/veya personel tarafından herhangi bir sebeple sona erdirilmesi, geçersiz sayılması ve/veya infisah etmesi halinde, personel iş sözleşmesinin son bulma tarihinden itibaren 2 yıl süre ile hali hazırda çalıştığı Marmara ve Ege Bölgesi sınırları dahilinde işveren ile aynı sektörde faaliyet gösteren herhangi bir şirkette iş sözleşmesi ve/veya sair herhangi bir sözleşme ile (taşeronluk dahil) çalışmamayı ve/veya ortak olmamayı ve/veya kendi hesabına iş yapmamayı peşinen kabul etmiştir. Bu hükme aykırı bir davranış işveren tarafından tespit edildiği taktirde, bir zarar söz konusu olmasa dahi, personel altı aylık brüt maaşı tutarında bir tazminatı cezai şart olarak, işverenin ilk yazılı talebinde itiraz kaydetmeksizin ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesi getirildiğini, davalının istifa etmek suretiyle işten ayrılmasının ve taraflar arasındaki iş ilişkisinin sona ermesinin ardından müvekkili şirket ile bire bir aynı işi yapmaya başladığını, ticari portföyünde yer alan bazı müşterilerle irtibat kurduğunu, müvekkili şirketin ticari ve ekonomik şartlarına vakıf olduğu için, daha cazip tekliflerle iş yapmaya başladığını, yani taraflar arasında imzalanan 02. 10. 2018 tarihli sözleşmenin 7/c maddesine aykırı hareket ettiği tespit edildiğini, internet üzerinden davalının 2019 yılı mart ayından itibaren kendi işini yaptığını, prove ve kestirimci bakım sorumlusu olduğunu beyan ettiğini, yani davalının işten ayrıldığı 27. 02. 2019’ dan hemen sonra yani Mart – 2019’ dan itibaren kendi işini yapmaya başladığını, bunun da davalının işten ayrılma nedeninin kendi adına iş yapmak olduğunun ve davalının kötü niyetli olarak müvekkilinr zarar vermek amacıyla hareket ettiğinin ispatı olduğunu, davalının 23. 03. 2020 tarihinde, …….. Mah …. Sokak No: …… Esenyurt / İst. adresinde bulunan …… Makine Bakım Teknolojileri Limited Şirketi’ ni kurduğu ve aynı zamanda da yetkilisi olduğunu,bu şirketin, İstanbul Ticaret Odası’ nın ….. siciline kayıtlı olduğunu,
müvekkilinin faaliyet alanı ile davalının faaliyet alanının aynı olduğunu, davalının, birebir müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği konuda kendisinin ortak ve yetkilisi olduğu …… Makine Bakım Teknolojileri Limited Şirketi’ ni kurarak, müvekkili şirketle imzaladığı iş sözleşmesinin 7/c maddesine aykırı davrandığını, davalının aykırılığının tespiti üzerine, sözleşme gereğince son brüt ücretinin 6 katı tutarına denk gelen 30.000,00 TL cezai şartı ödemesi, Kadıköy …… Noterliği’ nin 05. 06. 2020 tarih ve …… yevmiyeli ihtarnamesi ile ihtar edildiğini, davalının, Beyoğlu ….. Noterliği’ nin 24. 06. 2020 tarih ve ….. yevmiyeli cevabi ihtarnamesi ile, cezai şart talebinin haksız olduğunu ve cezai şartı ödemeyeceğini belirttiğini, davalının, gizlilik ve rekabet yasağına aykırı olan haksız eylemleri nedeniyle, müvekkili şirketin ayrıca ticari itibarının zarar gördüğünü ve ekonomik olarak ciddi kayıplarının olduğunu, davacının, istifa nedeniyle işten ayrılmasının ardından, müvekkili şirketle aynı iş kolunda başka bir ticaret şirket kurması, hem taraflar arasında imzalanan sözleşmeye, hem de TBK 444. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle davalının, müvekkili şirkete son brüt ücretinin 6 katı tutarına denk gelen 30.000,00 TL cezai şartı ödeme yükümlülüğü doğduğunu belirterek davalının son brüt ücretinin 6 katı tutarında olan toplam 30.000,00 TL cezai şartın, faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkette yalnızca 9 ay çalıştığını, müvekkilin davacı şirkette 9 aylık çalışmasına rağmen 2 yıl boyunca başkaca bir işte çalışmamasını bir sözleşme ile kısıtlanmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin geçimini sağladığı iş kolunda davacı şirkette 9 aylık çalışması nedeniyle 2 yıl çalışmasının sözleşme ile kısıtlanabileceğine ilişkin sözleşme hükümlerinin ise hukuki mesnetten yoksun olup ayrıca hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, davalının faaliyetini sürdürdüğü ticaret merkezi ile davacının merkezlerinin farklı olup, ayrıca müvekkili ile davacının benzer hiçbir müşterisi bulunmadığını, davacı şirketin Bursa’da faaliyet gösterdiğini, davalının ise İstanbul’da faaliyet gösterdiğini, davalının müşteri portföyü ile davacı şirketin müşteri portföyü arasında benzerlik bulunmadığını, davacı şirketin, işten çıkarma ve benzer iş kolunda çalıştırmama tehditleri ile işçilerine sürekli olarak anayasaya aykırı iş sözleşmeleri imzalattığını, bu sözleşmeler ile hem rekabeti ortadan kaldırarak oligopol bir piyasa yaratmaya çalıştığını ayrıca tazminat davalarını sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullandığını, davacı şirket tarafından davalıya verilmiş herhangi bir ticari sır – açıklanması istenmeyen gizli bir bilgi ve sair bulunmadığını, davalının davacı şirkette çalıştığı süre boyunca, davacı şirketin hiçbir gizli bilgi, ticari sır ve sair ad ve nam altında ….. bilgisine erişim yetkisi olmadığı gibi davacı tarafından böyle bir bilginin de müvekkiline verilmediğini, ayrıca davalının iddia edilenin aksine davacının müşteri portföyünden haberdar olmadığını, davacının hiçbir somut zararının bulunmadığını, davalı ile davacı arasında sözleşmesinin akdedilmesi sırasında sözleşmede yazılı tüm hükümlerin müvekkiline dayatıldığını, müvekkili ile davacı arasında sözleşme hükümlerinin tamamında hiçbir müzakere yapılamadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, iş sözleşmesinden kaynaklanan rekabet yasağına aykırılık nedeniyle cezai şart talebine ilişkindir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları içeriğe göre, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin……. K.,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin ….. E.-….. K. ilamlarında da belirtildiği üzere;
7036 Sayılı 25/10/2017 tarihinde yürürlüğe giren İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5/1-a maddesinde İş mahkemelerinin 5953 sayılı kanuna tabi gazeteciler 854 sayılı kanuna tabi gemi adamları, 4857 sayılı iş kanununa veya 6098 sayılı TBK’nun ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelere tabi işçiler ile işveren veya işveren vekiller arasında iş ilişkisi nedeni ile sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakacağı düzenlenmiştir. Ticaret Mahkemelerinin görevini düzenleyen 6102 s.k.nun 5. Maddesinde, “Aksine hüküm bulunmadıkça” ibaresine yer verilmiştir. 7036 s.k.nun 5. Maddesindeki hüküm; yeni ve TTK.nun 4/1-c maddesindeki eski hükmün aksini düzenleyen bir hükümdür. 7036 sayılı kanun, yeni ve özel kanun olarak 6102 sayılı TTK’ dan sonra yürürlüğe girmiş ve TTK’nın 4/1-c maddesindeki düzenlemenin uygulanma imkanını ortadan kaldırmıştır. Dolaysıyla, davacı tarafın iş akdi kapsamında işçinin rekabet yasağına aykırılık iddiasına dayalı davalarda, Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki önceki tarihli Yargıtay kararlarının da 7036 sayılı kanundaki düzenlemeye göre (rekabet yasağına aykırılığın iş akdinin devamı veya feshinden sonra olup olmadığına bakılmaksızın) somut olaya uygulanma imkanı bulunmadığı gözetilerek, görevli Mahkemenin İş Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy İş Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır