Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/641 E. 2023/249 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/641 Esas
KARAR NO : 2023/249

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 05/08/2021
KARAR TARİHİ : 07/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2023

Mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; Adına kayıtlı olan çeklerden …… numaralı …… Bankın çekinin sürekli alışveriş yaptığı ……. nalbura verdiğini, 15/10/2019 tarihinde 15/02/2020 ödemesi olduğunu ödemeyi aynı gününde yapamadığını sonrasında ödeme yaptığını, Firmayla bir alacak verecek konusu kalmadığını sonrasında çeki teslim alamadığını geçen süre içinde çekin bulunduğu onların başkasına verdiğini, bundan dolayı iptalini talep ettiğini sonrasında geçmiş dönemde verdiği dilekçede belirttiği gibi toplamda dört çekin kayıp olduğunu, bunlardan iki tanesine ulaştığını, kaybolan iki adet çekinin olduğunu, ….. numaralı çekin nerede ve ne şekilde kaybolduğunu bilmediğini 2018 yıllarında kaybolduğunu, herhangi bir alacak verecek durumu olmadığını, bankacıyla olan ilişkisinin kesilmesi için bu çeklerin iptalini talep ve dava etmiştir.
…. bank Anonim Şirketi’ne ….. şubesine ait …..çek numaralı 05/09/2018 keşide tarihli 13.000,00-TL bedelli çek ile …… çek numaralı çeklerin banka tarafından verilip verilmediği verilmiş ise çeklerin ait olduğu hesabın kime ait olduğu , bankaya ibraz edilip edilmediği, edilmiş ise tarihi ve kim tarafından ibraz edildiği hakkında yazı yazılmış , gelen yazı cevabında söz konusu çeklerin … ‘a ait olduğu ….. Şube nezdinde …. numaralı hesabın tespit edildiği, …. ve …… Seri numaralı çeklerin bu hesaptan keşide edildiğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 818/1-s maddesi yollaması ile aynı Kanun’un 757. ve devamı maddelerine göre açılan zayi nedeniyle çek iptali ve ödeme yasağı talebinden ibarettir.
TTK’nun 818. maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedeli tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli ile ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
HMK’nun “Dava Şartlarının İncelenmesi başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır).
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır.
Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir.
Davacı, çek hesabı sahibi olduğundan hesap sahibi tarafından zayi nedeni ile iptal davası açılamaz. HMK nun 114/1-d (tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartıdır) ve HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekirken yalnızca davanın reddine şeklinde hüküm kurulmuş ise de, hüküm kısmında bu hususta bir değişiklik yapılamayacağından dolayı bu hususa yalnızca açıklamak suretiyle değinilmiş ve aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile eksik 120,6‬- TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 392. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması halinde teminatın davacıya iadesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere HMK. 320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 07/03/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge , 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu gereği elektronik imza ile imzalanmıştır.