Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/632 E. 2022/561 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/632 Esas
KARAR NO : 2022/561

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı firma ile aralarında yaklaşık 2 yıldır ticari ilişki kurulduğunu, cari hesap alacağı olarak Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ancak davalı firmanın işbu alacağa itiraz ettiğini, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında davalı şirketten 287.559,66-TL miktarda alacağın bulunduğunu ileri sürerek davalı tarafça Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı şirketin % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ile davacı firma arasında “Satın Alma Ödeme Müşteri Hizmetleri Çalışma Prensipleri” adı altında 25.10.2013 tarihli sözleşme imzalandığını, işbu sözleşme hükümleri çerçevesinde müvekkili ile davacı firma arasında ticari faaliyetlerin sürdürüldüğünü, sözleşme çerçevesinde ilk siparişin 19.11.2013 tarihinde verildiğini ve bu çerçevede işlemler yapıldığını, müvekkili şirket tarafından davacı hakkında Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı davacı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde davacının sözleşmede bulunan imzanın kendisine ait olmadığını belirtmiş ise de dava dilekçesinde ikrar ettiği üzere müvekkili ile ticari ilişki içerisinde olduğunu, müvekkilinin 25/10/2013 tarihli sözleşmeden başka davacı firma ile hiçbir ticari ve hukuki bir ilişkisi bulunmadığını, bahse konu sözleşme uyarınca müvekkiline aylık 177.000-TL (KDV dahil) kar garantisi verildiğini, Aralık 2013, Ocak 2014 ve Şubat 2014 dönemlerinde müvekkilinin davacının ürünlerinden 62.723-TL kar ettiğini, oysa sözleşme uyarınca üç alık kar garantisinin 531.000-TL olduğunu, elde edilen karın düşülmesi ile müvekkilinin davacıdan 468.277-TL alacağının bulunduğunu, bu alacak dikkate alındığında müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, davacı yanın iddialarını kabul etmemekle birlikte takas ve mahsup def’i taleplerinin olduğunu, davacı tarafın taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin davalı yana borcu bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası, 25/10/2013 tarihli sözleşme, faturalar, dip koçanlar, sevk irsaliyeleri, tebliğ ve tebellüğ belgeleri, vergi kayıtları, mahkememizce alınan 02/10/2017 havale tarihli bilirkişi raporu ve 09/10/2018 havale tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
Mahkememizden verilen 22/11/2018 tarih ve …. Esas …. sayılı karar, İstanbul BAM ….. Hukuk Dairesi’nin 01/06/2021 tarih ve …… Esas …. Karar sayılı ilamının..”…. davalının iddiasını dayandırdığı 25/10/2013 tarihli “Tedarikçi Firma Mal Alım Koşulları” başlıklı sözleşmenin davacı bağlayıp bağlamadığı usulünce araştırılmamış, aylık garanti kar bedeline ilişkin sözleşme hükmüne dayalı olarak düzenlendiği belirtilen 02/02/2016 tarihli 468.276,99-TL bedelli fatura hiç değerlendirilmemiştir. Mahkemece anılan sözleşmenin ve aylık garanti kar bedeline ilişkin sözleşme hükmünün davacı açısından bağlayıcılığı araştırılıp, aylık garanti edilen kar bedeline ilişkin olarak davalının davacıdan alacağının bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile hüküm tesisi yerinde görülmemiştir…” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrine itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 01/06/2021 tarih ve ….. Esas ……. Karar sayılı ilamı dikkate alınarak, davacı tarafça kar garantisinin sağlanıp sağlanmadığı, davalı tarafından kesilen faturaların sözleşmeye uygun olup olmadığı hususlarında ek rapor alınmasına karar verilerek 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporu alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 14/02/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Somut olayda taraflar arasında 25.10.2013 Tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalanmış ilk sipariş tarihi ise 19.11.2013 tarihidir.
Davaya konu Sözleşme incelendiğinde, Davacı tarafından, sözleşmede açıkça ayda 150.000-TL + KDV (177.000) kar garantisi verdiği, bu sözleşme hükümlerine dayanarak da, davaya konu olan 468.276,99 TL tutarlı faturanın düzenlendiği anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyası, dayanak faturalar, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca, tarafların kar kaybı ödenmesi hususunda anlaştıkları, davaya konu “Satış Destek Bedeli” açıklaması ile düzenlenen 02/02l2016 tarihli 468.276,99-TL bedelli faturanın, taraflar arasındaki imzalı kaşeli sözleşmeye bağlı olarak hesaplanan kar garantisinden ortaya çıkan bir bedel olduğu, dolayısıyla yapılan tüm işlemlerin taraflar arasında imzalanan sözleşme dahilinde olduğu, sözleşmenin kabulünde ilk olarak 40.000 $ *KDV (nakit) tutarının nakit olarak ödendiği, yine taraflar arasındaki ticari sözleşmede kar garantisinin verildiği ve davacı … A.Ş.’nin ise cari hesaplara dayalı alacağının bulunduğu, bu alacaklar arasındaki fark mahsup edildiğinde avans faizi hesaplanarak avans faiziyle birlikte …… Bilgisayar A.Ş.nin alacaklı olduğunun itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği, tarafların alacak ve borçlarının bu sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı tarafın kötü niyet tazminatı taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı taleplerinin yasal koşulları oluşmadığından reddine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 4.910,81 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 1.003,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.833,16 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama 1.499,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 28.579,18 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)