Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/589 E. 2021/1000 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/589
KARAR NO : 2021/1000

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davaya konu “…… Kolektif Şirketi … ……Varisleri ve … Ortaklığı” 241 hissesi halen vefat eden …….’a ve kalan 9 hissesi ise davalı …’a ait 250 paydan oluşan bir kollektif şirket olduğunu, …….’un 08.12.2016 tarihinde vefat etmesi sonrasında, şirket sözleşmesinde şirketin ölen ortağın mirasçılarıyla devam edeceğine ilişkin düzenleme olmadığından Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin E.1987/5553, K. 1988/703 sayılı kararında da belirtildiği üzere, kollektif şirketin ölen ortağının mirasçıları şirketin tasfiyesini isterlerse, bu hak sağ kalan ortaklara ait olduğundan doğrudan bu tür bir dava açılma yoluna gidilmemiştir. Buna karşın sağ kalan davalı ortak tarafından şirketin feshi yönünde bir hukuki işlem başlatılmadığı gibi devamı yönünde de bir eylemde bulunulmadığından İzmir ……. Noterliğinin 05/12/2019 gün ve …… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “……Kolektif Şirketi ……. Varisleri ve , … Ortaklığı”nın davalı tarafından fesih ve tasfiyesi istenmemiş olduğu, ortaklığın devamı yönünde bir iradesi var ise bu durumun, yok ise ortaklığın fesih ve tasfiyesinin 15 gün içerisinde istenmesi ve bildirilmesi talep olunduğunu, söz konusu ihtarnamenin 09/12/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen bugüne kadar ortaklığın devamı veya ortaklığın fesih ve tasfiyesiyle ilgili olarak başvuru ve bilgilendirme yapılmadığından, Yargıtay kararları doğrultusunda şirketin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiyesinin istenmesi hakkı doğduğunu, şirketin tüm yönetiminin davalı … tarafından yürütüldüğü, ancak davalının yönetim görevini kötüye kullanması nedeniyle şirketin zor durumda bırakıldığını, bu nedenlerle davanın şirketi temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına karar verilmesini Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas üzerinden talep ve dava edildiğini, bu mahkemede yapılan yargılama aşamasında daha önce kısıtlı olan ve vasisi aracılığı ile temsil edilen …..vefat etmiş olduğundan, dosyaya sunduğumuz İzmir ……. SHM ……. EK sayılı veraset ilamına göre mirasçılar yönünden yargılamaya devam olunduğunu, mahkemece, dosyaya sunulan belge ve kayıtlarla birlikte dosya bilirkişi heyeti ……. ile …….’a tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 17.10.2016 tarihli kök ve itiraz üzerine düzenlenen 05.10.2017 tarihli ek raporlarında “davacı …….’un vesayet altına alınması sebebiyle yönetici ve temsilci eksikliğinin ortaya çıktığı böylece yönetici ortağı tanınan, diğer yönetici ortağın yapacağı iş ve işlemlere itiraz etme olanağı kalmadığı ve bu hususun da organ eksikliği benzeri bir duruma sebebiyet verdiğini; 2011-2014 yıllarında davalı …’un tek başına şirketi yönettiği ve temsil ettiği dönemde şirketin özvarlığının ekside olduğu, gerçekte mevcut olmadığı halde kasada büyük miktarda paranın görüldüğü, ortaklar tarafından çekilen paranın ortaklar cari hesabında izlenmediği, davalı … tarafından kurulmuş ……Akaryakıt Turzim Ltd Şti tarafından market hizmet ve organizasyon bedeli açıklamalı yüksek miktarda fatura kesildiği ve bu durumların davalının yönetim yetkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması yönünde haklı sebep teşkil ettiğini, birleşen dava yönünden şirketin zararda olması nedeniyle %50 kar payı dağıtımının talebinin mümkün olmadığını, ayrıca şirket sözleşmesinde açık düzenleme bulunmadığından davacı tarafın ücret talep edemeyeceğini teknik kanaatleri olarak belirttiklerini, gelinen aşama itibariyle de şirketin münfesih olduğunun tespiti ile tasfiye işlemlerinin gerçekleştirilmesi, davalıdan ortaklığın sona erdiği tarih itibariyle ortaklığın tüm malvarlığı (aktif ve pasifi ile birlikte) belirlenmesi, davalıdan ortaklık hesabını gösterir hesap istenmesi, verilen hesapta uyuşmazlık çıkmaz ise T.M.K.’nun 634. vd. maddelerinde düzenlenen resmi tasfiye işlemi kıyasen uygulanmak suretiyle gerçekleştirilmesi, ortaklığın varsa borçları ödenmesi ve ortaklardan herbirinin, ortaklığa verdiği avanslar ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmesi amacıyla da işbu davanın açıldığını beyan ederek ortaklığın münfesih olduğunun tespiti ile tasfiye memuru atanarak tasfiye edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: ……Kolektif Şirketi’ne tasfiye memuru atanmasını ve tasfiye edilmesini ancak şirket ortaklarının talep edebileceğini, Ticaret sicil kayıtlarına göre davacıların şirkete ortak olmadıklarını, şirketin halen merhum …. ……üzerine kayıtlı olduğunu, her ne kadar davacılar …….’un mirasçıları olduğunu öne sürmüş ise de, mirasçılık sıfatı ile şirket ortağı aynı şey olmadığını, davacıların Ticaret Sicilinde ortaklık sıfatını kazanana kadar şirketin feshi için dava açamayacağını, bu nedenle davacıların ortaklığın feshini talep edemeyeceklerini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Şirketin münfesih olduğunun tespiti ve tasfiye memuru atanarak tasfiyesi taleplerinden ibarettir.
Davacıların aynı konu ile ilgili olarak Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile dava açtıkları, açılan davanın takip edilmemesi nedeniyle 03/02/2021 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı, 25/05/2021 tarihinde ise açılmamamış sayılmasına yönelik karar verildiği anlaşılmıştır.
Celp edilen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında verilen 08/11/2017 tarihli kararda, davalı Ortak …’un temsil ve ilzam yetkisinin kaldırılmasına, kayyım atanmasına karar verilmiş, işbu dosya ile birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… ek sayılı davası yönünden davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması da dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-h)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 636/3. maddesine göre; haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
Haklı sebep, kanunda tanımlanmamıştır. Somut olayın özelliğine göre hakim haklı sebebin varlığını takdir edecektir. Haklı sebep, şirketin devam etmesini çekilmez bir hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren herhangi bir olgudur. Objektif veya subjektif bir neden olabilir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi, sebepler anılan maddede yer alan haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir.
TTK nun 243(1) maddesine göre ” kollektif şirketler 253. madde hükmü saklı kalmak kaydıyla TBK nun 639 ve 640.maddelerinde öngörülen ve aşağıda yazılı sebeblerden birinin gerçekleşmesiyle sona erer”
TBK nun 639.(2) sözleşmede ortaklığın mirasçılarla sürdürüleceğine ilişkin bir hüküm yoksa ortaklardan birinin ölmesiyle “sona ereceği düzenlenmiştir.
TTK nun 253(2) maddesi ” ortağın ölümü halinde şirket sözleşmesinde şirketin ölen ortağın mirasçılarıyla devam edeceğine ilişkin düzenleme yoksa mirasçılarla diğer ortakların oybirliği ile alacakları karar üzerine şirket devam eder .Mirasçılardan biri şirkette kalmaya razı olmazlarsa diğer ortakların razı olmayan mirasçıya payını ödeyerek şirketten çıkarılmasına ve kalanlarla devam kararı verebilirler.bu durumda sağ kalan ortaklardan birinin şirketin devamına onay vermemesi sebebiyle oybirliği sağlanamadığı takdirde şirket sona erer.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler ile tüm dosya kapsamına binaen; dosyada mevcut sicil kayıtlarından ve İTO dan yapılan sorgulama neticesinde ; kollektif şirketin ortakları, müteveffa …. ……ile davalı …’dan ibaret olduğu, ortaklardan …….’un 08.12.2016 tarihinde vefat ettiği, davanın ortağın mirasçıları tarafından diğer ortak … aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır. Şirketin ana sözleşmesinde ortaklardan birinin ölümü halinde şirketin mirasçılarla devam edeceğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır.
Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında “hak ilişkisine dayalı bağ” dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir. Uygulamada sıfat yerine genel olarak “husumet”, davacı bakımından “aktif husumet ehliyeti”, davalı bakımından “pasif husumet ehliyeti” tabirleri kullanılmaktadır. Bakırköy ……. ATM’nin ……. esas sayılı dosyasında verilen karar ve İstanbul BAM. …… Hukuk Dairesinin ……. esas ……. karar sayılı ilamı incelenmiş içeriğinde, müteveffa …….’un 08.12.2016 tarihinde vefat ettiği, davacı mirasçıların ve kalan ortağın ana sözleşme değişikliği yapılarak oy birliğiyle şirketin devamına yönelik aldıkları bir kararın varlığı ileri sürülmediğinden kollektif ortaklık sona ermiş olup, bu sona erme nedeniyle davalının temsil yetkisi de kendiliğinden ortadan kalkmış bulunduğu tespit edilmiştir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davacılar her ne kadar Şirketin münfesih olduğunun tespiti ve tasfiye memuru atanarak tasfiye talebinden bulunmuş ise de; tasfiyesi istenen ……Kolektif Şirketi’dir. Tüzel kişiliğe karşı dava yöneltilmeden şirketin tasfiyesi istenemez ve tasfiye memuru atanamaz. Bu tür davalarda husumetin şirketin tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekmektedir. Somut davada, husumetin şirkete yöneltilmediği anlaşılmakla davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Pasif husumet nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere e duruşma ile davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/11/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)