Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/836 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/575 Esas
KARAR NO : 2022/836

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirketin, yapmış oldukları ön görüşmelerde davalı şirket,
tarafından müvekkiline 11.11.2019 tarihli proforma fatura ile teklif yapıldığı ve 80.000 USD
+ KDV olmak üzere taraflar anlaşarak, 20.12.2019 tarihinde 1 adet çöp torba kesim makinesi
satın alındığını, müvekkilinin bu ödemeyi …… bankası hesabından 80.000 USD teşvik
aldığı ve teşvik karşılığı olan 472.800 TL davalı şirketin hesabına EFT işlemi açıklamasına
“proforma faturasına istinaden 80.000 USD karşılığı USD 5.91 TL ibaresinin not olarak
düşüldüğünü, davalının müvekkiline göndermiş olduğu proforma fatura bir sözleşme niteliğinde
sayıldığını, Ayrıca Yargıtay …… Hukuk Dairesi ….. K. …. K. (KK-3) Sayılı
kararında kur farkına esas olan faturalar incelendiğinde, satılan malların döviz karşılığının
gösterildiği ve bu nedenle ödeme tarihlerine göre kur farkı istenebileceği anlaşılmaktadır ancak malın geri iadesi suretiyle yapılan ödemeler ile çek keşide edilmek suretiyle yapılan
ödemelerde kur farkı istenemez. Bono ile yapılan ödemelerde ödeme tarihi, havale ve elden
yapılan ödemelerde ise makbuz ve havale tarihi ile kur farkı doğuyorsa bu fark istenebilir”
denilerek kur farkı alacağı konusuna açıklık getirildiğini,
müvekkil şirket tarafından satın alınan çöp torba kesme makinesinin 20.12.2019
tarihinde davalı şirket tarafından teslim edildiğini, satın alınan makinenin birçok kez hata
verdiğini, makine ayıplı çıktığı için 16.11.2020 tarihinde iade edildiğinden, iade faturasının
kesildiğini, müvekkili şirket tarafından 31.12.2020 tarihinde, ödeme tarihi ile iade tarihi arasında
faturadan kaynaklı kur farkı alacağı olduğundan davalı şirkete kur farkı faturasının kesilerek davalıya tebliğ edildiği, ancak davalı şirketin kur farkı faturasını kabul etmeyerek, müvekkiline faturayı iade ettiğini, davalı şirketin yapmış olduğu işlemden dolayı müvekkilinin 16.02.2021 tarihinde Beyoğlu …. Noterliğinin ….. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiği gibi davalının ihtarnameye yine noter vasıtası ile cevap vererek kur farkı alacağına ilişkin taleplerini red ettiğini ifade ederek, taraflar arasında yapılan ticari eylemden dolayı müvekkilinin mahrum kaldığı kur farkı olan 140.800,00 TL kur farkı alacağının, faturanın kesildiği tarih olan 31.12.2020 tarih,inden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekilinin bila tarihli cevap dilekçesinde özetle, taraflar arasında yapılan şifahi anlaşma neticesinde müvekkili şirketin fatura düzenlediği, davacının faturaya itiraz etmediği gibi anlaşmanın USD üzerinden yapıldığına ilişkin ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, Taraflar arası ilişkide servis raporları incelendiğinde makine üzerinde kullanıcı hatası ile
meydana gelmiş sorunlardan kaynaklı arızaların müvekkiline yüklenemeyeceği halde,
makinede meydana gelen arızalardan dolayı, müvekkilinin iyi niyet göstergesi olarak
iadesinin kabul edildiği, Ancak bu iadenin usd üzerinden yapılacağına dair taraflarca bir anlaşmanın olmadığını,
makine satışı esnasında ödenen paranın tamamının iadesinin dahi talep edilmesinin dahi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ayrıca makinenin davacıya tesliminden itibaren davacı tarafından kullanıldığını ve
kullanımdan doğan kazançların tamamının davacı uhdesinde kaldığını, makine iade edildiğinde makinede meydana gelen değer kaybı göz ardı edildiği ve en azından takas-
mahsup olarak kabul edilmesi gerektiği veya iadesinin yapılacağına ilişkin açıkça belirlenen
bir anlaşmanın bulunmadığını ifade ederek, davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet
ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER : Beyoğlu …. Noterliği ….. yevmiye numaralı ihtarname, Eyüpsultan ….. Noterliği …. yevmiye numaralı cevabi ihtarname, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, kur farkından kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman mali müşavir bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 17/12/2021 tarihli raporunda; Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taraflar arasında makine satışı
konusunda davalı şirketin 11.11.2019 tarihli proforma fatura ile davacıya 80.000,00 USD
peşin ödemeli fiyat teklifi/proforma sunduğu, proforma faturanın mali yükümlülüğü bulunmayan teklif özelliği taşıyan bir fatura cinsi olduğu ve bir belge olarak düzenlendiği, proforma faturanın satış öncesinde hazırlanarak müşteriye sunulduğu bu faturanın Vergi Usul Kanunu (m.229 vd) anlamında bir fatura olmadığı, satıcının satım konusu malın niteliklerini ve özellikle satış tutarını gösterdiği bir metin olarak düzenlendiğinden, icap(öneri) niteliğinde olacağı gibi, karşı tarafın bir şekilde kabul etmesi halinde sözleşme yerine geçebileceği, Yüksek mahkeme kararlarında kur farkı talebinin geçerli/istenebilmesi için bu konuda mutlaka ve mutlaka yazılı bir sözleşme ya da faturanın üzerinde döviz kurunun yazılması gerektiğine dair vurgular yapıldığı, somut davamızda kur farkı talep eden tarafın tamamen ters taraf davacı alıcının olduğu, davalı satıcı tarafın, davacı alıcıya kestiği fatura incelendiğinde fatura üzerinde USD para birimi ile tahsil edileceği veya TL karşılığının yanında USD karşılığının olmadığı ve taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı görüldüğünden davacı taraf TL faturaya dayanarak, davalıdan kur farkını talep edemeyeceği, ancak davacı alıcının, dosyada mübrez belgeler ışığında 472.00,00 TL ile ilgili ödemeyi …… bankası kredisi ile teşvik kapsamında almış olduğu anlaşıldığından, davacının …… bankasından almış olduğu kredinin döviz kredisi olması durumunda dava konusu satıştan bir kaybının olabileceği düşünülürse mahkemenin takdirine bağlı olarak kur farkını davalıya yansıtabileceği, sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları sonucunda mahkememizin 26/04/2022 tarihli celsesinde ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi 20/07/2022 tarihli ek raporunda; Davacı ve davalı tarafın kök rapora itirazlarının raporda herhangi bir değişiklik gerektirmediği, oradaki tespit ve görüşlerin aynen muhafazası icap ettiği, davalının, davacıya kestiği faturanın TL cinsinden düzenlendiği, Davalının, TL cinsinden düzenlediği faturaya, davacının düzenlediği iade faturasına kur farkı talep edilip edilmeyeceği sayın mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Davaya konu talep, kur farkına ilişkin olup, kur farkının talep edilebilmesi için 3 şartın varlığından söz edilmektedir. Yabancı para birimi üzerinden ticari ilişkinin varlığının ispatı, faturaların döviz cinsinden düzenlenmesi ve kararlaştırılan ödeme gününde, ödemenin yapılmamasıdır.
Vergi Usul Kanunu’na göre belgeler Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Bu bakımdan faturaların Türk parası karşılığı yazılmak kaydıyla USD veya EURO cinsinden düzenlenmesi de mümkündür.
Tüm dosya kapsamından, taraflar arasında çöp torba kesim makinesi alım satımı hususunda ticari ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından satın alınarak teslim alınan makinenin, davalıya iade edilerek, iade faturası
kesildiği, akabinde davacı tarafından, davalı adına, ödeme tarihi ile iade tarihi arasında oluşan kur farkı faturası düzenlendiği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın özünün, davacının süregelen ticari ilişkide, davalıdan kur farkı talep edip edemeyeceği hususunda toplanmaktadır. Söz konusu kur farkının talep edilebilmesi için taraflar arasında bir sözleşme bulunmalı veya bu yönde oluşan bir teamül bulunmalıdır. Somut olayda kur farkına ödeneceğine dair taraflar arasında bir teamülün bulunmadığı gibi, taraflar arasında birtakım alacaklara kur farkı uygulanacağı ve talep edileceğine dair bir sözleşme de bulunmamakta olup davacı tarafından yabancı para birimi üzerinden ticari ilişkinin varlığının ispat edilemediği, faturaların döviz cinsinden düzenlenmediği hususları dikkate alındığında davacının kur farkından kaynaklı talebinde haklı olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Ayrıca, davacının takip başlatmakta herhangi bir kötü niyeti mahkememizce tespit edilememiş ve davalının tazminat talebi de reddedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları uygun bulunmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafça yatırılan 2.404,52 TL harçın mahsubuyla bakiye 2.323,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 22.120,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/09/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır