Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/567 E. 2022/674 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/567 Esas
KARAR NO : 2022/674

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/03/2016
KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesiyle; müvekkili banka ile dava dışı firma arasında aktedilen genel kredi sözleşmelerine davalılar …….. ‘nın müteselsil kefil olduğu, diğer davalı …… Gıda ..Ltd.Şti’nin de, kefalet protokolünü müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerin geri ödenmediği, bu nedenle hesabın kat edilerek dava dışı asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil davalılara ihtarname gönderilerek borcun ödenmesinin istendiği ancak yine ödeme yapılmadığından alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe haksız itirazın iptali ile takibin devamına alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA: Davalılar vekili cevap delikçesiyle; talep edilen faizin fahiş olduğu, temerrüt faizine ve banka kayıtlarının kesin delil olduğuna ilişkin hükmün genel işlem koşulu niteliğinde bulunup geçersiz bulunduğu, depo talebinin yasal dayanağının bulunmadığını belirterek haksız davanın reddi ile alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER: Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. D.iş sayılı dosyası, B.Çekmece …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, genel kredi sözleşmesi, kefalet sözleşmesi, ihtarname ve ihtarname tebliğ mazbataları,bilirkişi rapor ve ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesinde kaynaklanan nakdi alacağın tahsili gayri nakdi alacağın deposunu teminen müteselsil kefil olan davalılara karşı yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 08/11/2018 gün ve ……. esas ……… karar sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ………. Hukuk Dairesinin 27/05/2021 gün …….. esas …….. karar sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
-Kaldırma kararı gereğince dosya, daha önce rapor veren …….. ‘e tevdi edilerek; takipten sonra davadan önce yapılan ödemeler bakımından TBK 100.maddesi de dikkate alınarak öncelikle ödemenin faizden tenzil edilerek dava tarihi itibariyle nakit alacak ve gayrinakit alacak miktarı, faiz ve temerrüt olgularının da tartışılarak takipten sonraki faiz miktarları da tespit edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, 17/03/2022 tarihli ek rapor alınarak dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan 17/03/2022 tarihli bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafından dava dışı ……… Gıda San. Tic. Aş.’ye kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacağın tahsilinin istemi ile davalılar aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle davacının davalılardan alacaklarının olup olmadığı, sözleşmede belirlenen aktif faiz ve banka kayıtlarının kesin delil olacağına ilişkin hükümlerin geçersiz olup olmadığı, davalıların takibe yapmış oldukları itirazlarının haklı olup olmadıkları şeklinde olduğu görülmüştür.
Davanın dayanağını oluşturan B.Çekmece …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlular aleyhine 945.608,03 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, davalı-borçlu şirketin 27/01/2016 tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında 26/11/2010,27/09/2013 ve 05/06/2015 tarihli genel kredi sözleşmelerine davalılar …….. ‘ın toplam 3.800.000,00 TL limitle müteselsil kefil oldukları, diğer davalı şirketin ise 05/06/2015 tarihli genel kredi sözleşmesine ek olarak yapılan kefalete ilişkin ek protokolü müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Genel kredi sözleşmesindeki kefaletlerin ( 26/11/2010 tarihli olanın 818 sayılı BK’ya göre) ve kefalet ek protokolünün 6098 sayılı TBK 583. maddesi koşullarını koşulları taşıdığı ve geçerli sözleşmeler oldukları tespit edilmiştir. TBK 589. maddesine göre, kefil, kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktarla sınırlı olmak üzere, asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçlarından sorumlu olduğu gibi kendi temerrüdünün sonuçlarından ayrıca sorumludur.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan ve davalıların müteselsil kefil olduğu genel kredi sözleşmelerine göre dava dışı şirkete gayri nakdi kredi kullandırılarak beş adet kesin teminat mektubu düzenlendiği ve takip konusu nakdi alacağın, teminat mektuplarının mer’i olduğu döneme ilişkin olarak komisyon ücretinden, dört ayrı ……. kredi ile tazmin olunan çek bedelinden, gayri nakdi alacağın ise beş teminat mektubu bedeli ile çek yaprağı banka sorumluluk bedelinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
TBK 586/1 maddesine göre, kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmesi kabul etmiş ise alacaklı borçluya veya taşınmaz rehinli paraya çevirmeden kefile talep edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifade gecikmesi, ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içerisinde olması gerekir düzenlemesi içermektedir.
Somut olayda alacaklı banka tarafından hesap kat ihtarı düzenlenerek borçlulara tebliğ edildiği, dosya kapsamı ile sabittir. Borçlu kefiller alacağı rehinle teminat altına alındığını ve borcu karşılamaya yeterli olduğunu ileri sürmemişlerdir. Nakdi alacağa yönelik davalı kefiller yönünden icra takibinin yapılmasında sunulan genel kredi sözleşmesi, ek protokole göre bir engel bulunmamaktadır. Gayri nakdi alacak bakımından yapılan icra işlemlerinin ise, teminat niteliği değerlendirildiğinde, kefil borcu feri bir borç olması ve kefillerin aslında kendilerninde birer teminat olması karşısında genel kredi sözleşmesi ve kefalet sözleşmelerinde açık ve net biçimde müşterek borçlu veya müteselsil kefilerden henüz nakte dönüşmemiş, tanzim olmamış gayri nakdi krediler veya garanti bedellerinin davalı kefillerden depo talep edilebileceğine dair bir maddenin olmadığı, gayri nakdi krediler olan henüz bankaya iade edilmemiş çek garanti bedelleri ile mer’i teminat mektup bedellerinin davalı kefiller yönünden muaccel hale gelmediği, Genel kredi sözleşmelerinin 7 adet çek olan 24/06/2015 tarihinde verilen gayri nakti alacak bakımından ise sözleşmenin 9.21 maddesine uygun olarak davacı bankaya iade edilmesi veya harhangi bir çek yaprağı için 18/12/2015 tarihi itibariyle 1.200.000 TL tanzim bedelleri üzerinden dava dışı asıl borçlu yönünden bankaya nakden yatırılması (depo etmesi ) gerektiği, sözleşmede açıkça bir hüküm bulunmadığı takdirde gayri nakit kredinin depo edilmesi kefilden istenemez. Ancak gayri nakit alacak nakdi alacağa dönüşürse, kefil limiti dahilinde sorumlu olur. Takip tarihi irdelendiğinde, 19/01/2015 öncesi 13/01/2015 tarihindede 2 adet çek yaprağı garanti bedeli tanzimi ile nakte dönüştüğü anlaşılmakla gayrinakdi alacak talebine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Mahkememize 17/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporunun karar vermeye yeterli olduğu, davalıların sözleşme, ek protokoller TBK, İİK, bakımından itirazlarının haksız olduğu; alacağın belirlenebilir olduğu, emekli banka müfettişi ve müdürü bilirkişi ………’ün 17/03/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna göre, davacının davalılardan aşağıdaki hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde belirtilen miktar ve kalemler üzerinden alacağa müstehak bulunduğu, kullanılan kredinin ticari kredi olması karşısında taraflar arasında belirlenen nakti faiz talebinde de mevzuata aykırılık bulunmadığı, alacağın likit olması karşısında davacının icra inkar tazminatına da müstehak olduğu görülmekle davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 779.427,13 TL asıl alacak 3.488,80 TL yıllık %23,02 temerrüd faizi, 174,44 TL faizin %5 gider vergisi, 799,17 TL ihtarname masrafı, 1.200,00 TL tazmin olunan çek bedeli yönünden B.Çekmece ……. İcra Müd. …….. esas sayılı dosyasında yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, fazlaya ve gayri nakdi alacak talebine ilişkin taleplerin reddine,
2-Hükmedilen asıl alacak üzerinden %20 hesaplanan 155.885,42 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin şartları oluşmadığından reddine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 53.629,47 TL harçtan peşin alınan 9.081,94 TL harcın mahsubu ile eksik 44.547,53 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.000,50 yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 971,28 TL. yargılama gideri ile 9.115,44 TL toplam harç masrafı ki toplam 10.086,72 TL.yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 56.304,48 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 5.100,00 avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
30/06/2022

Başkan ……..
¸(e-imzalıdır)
Üye ………
¸(e-imzalıdır)
Üye ……..
¸(e-imzalıdır)
Katip ……..
¸(e-imzalıdır)