Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/564 E. 2023/291 K. 20.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/564 Esas
KARAR NO : 2023/291

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2021
KARAR TARİHİ : 20/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında akdedilen davaya konu protokol gereği müvekkilinin, davalıların ayıplı ifası sebebi ile maddi zarara uğradığını, Davalılara yapılan bütün sözlü ve yazılı uyarılara rağmen davalıların sözleşme konusu taşınmazlar üzerindeki ipotek şerhlerini terkin ettirmediklerini müvekkilinin davalı taraftan satın aldığı taşınmazın kaydındaki ipotek şerhleri kalkmadığı için her seferinde bulduğu alıcılar ile satışı gerçekleştirememiş ve kayıp kazanç bedellerine ait zararı olduğunu, taşınmazı satılamadığı ve pandemi koşulları sebebi ile çeklerini ödeyemeyerek karşılıksız işlem yapıldığı ve müvekkili şirketin ticari itibari zarar gördüğü, yine davalı taraf ile yapılan sözleşme gereği davalı taraf ipotek şerhini kaldırmadığı için müvekkilinin söz konusu taşınmazı alıcı bulup anlaşsa bile satamadığını, müvekkilin her seferinde iş bu durumu karşı tarafa bildirmiş olmasına rağmen davalılar iş bu durumu müvekkili aleyhine kullanmaya devam ettiklerini, Müvekkilinin en son yasal yollara başvuracağını beyan edip de arabuluculuk başvurusu yaparak işlemlere başladığında davalıların durumun vehametini anlayıp söz konusu şerhi kaldırdıkları ancak müvekkilinin bu durumdan dolayı fazlasıyla maddi zarara uğradığını, müvekkilinin iş bu sözleşmeye konu taşınmazları satışını yapabilmiş olsa elde ettiği semereyi banka faiz getirisi-USD-EURO alımı veya altın alarak altın olarak artış oranında kar elde edebilecekken bu kazançlardan da mahrum kaldığını, iş bu sebeple yapılacak hesaplamalarda taşınmaz bedelinin güncel altın-EURO-USD-FAİZ oranlarının ortalaması alınarak kayıp kazanç bedelinin hesaplanmasını talep etmişlerdir. davacı vekili ayrıca defter kayıt bilgileri ile bilançoların incelendiğinde yıllık 1.000.000,00-TL ve 1.500.000,00-TL civarında cirosunun olduğu görülmekle iş bu çeklerin karşılıksız kaydı ile yazılması sureti ile şirketin mali değerlerinin ne kadar düştüğünün ve ticari itibar kaybının bedelinin iş bu gerçek muhasebe hesap kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesini talep etmektedir, müvekkili ile davalılar arasında yapılan ticari ilişkiye konu 03/02/2020 tarihli protokolün şartları yerine getirilmemiş olduğundan dolayı protokolün ayıplı ifası sebebi ile uğradıkları ticari itibar kayıplarına, kayıp kazanç bedellerine istinaden bilirkişi raporu ile tespit edilecek bedele yükseltilmek üzere şimdilik 1.000,00-TL maddi zarar-tazminatın, Bilirkişi raporu ile tespit edilecek maddi zarar miktarına göre çek bedellerinden mahsup talebine ilişkin olarak şimdilik 1.000,00-TL’nin takas mahsup talebi ile davalılardan tahsili, dava sonuna kadar davalılara ait uyap takbas kayıtlarının incelemesi ile ortaya çıkacak taşınmaz kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şahıs ve davacı şirket dava dilekçesinde özetle; 03/02/2020 tarihinde tarafların aralarında yapmış olduğu gayrimenkul satışı ile alakalı protokolün, davalıların edimlerini yerine getirmediklerinden dolayı davacılar tarafından tek taraflı olarak feshedildiğini, işbu bu fesih sonucu maddi zararlar doğduğunu ve bunun davalılardan tazmin olunmasını talep etmişlerini, öncelikle 03/02/2020 tarihli imzalanmış olan protokolde taraf olarak yalnızca ticari şirketler bulunmakta olup şahıslara yer verilmediğini, protokolde her iki taraf şirket unvanının altında tek imza bulunmakta olup; imzaları şahıslar “şirket yetkilisi” sıfatlarıyla attıklarından Dolayı davacı …’nın sözleşmeyle alakalı dava açma yetkisinin bulunmadığını, İkinci olarak da aynı sebepten dolayı ne … ne de … şahısları adına imza atmadıklarından dolayı davalı olamayacaklarını, Bu sebepten dolayı…’nın dava konusu elde edilebilecek hukuki sonuçtan şahsi olarak bir menfaati bulunmadığından ötürü davasının reddine; … ve … ‘in ise şahsi sorumlulukları olmadığından ötürü şahısları adına olan davanın reddine, yalnızca şirketlerle davanın yürütülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava taşınmazın devrine ilişkin protokol kapsamında, davalı tarafından, sözleşmenin ayıplı olarak ifa edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmin edilmesi isteminden kaynaklanmaktadır,
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 29/11/2022 tarihli raporunda; Davacı … A.Ş. ile davalı … Tic. Ltd. Şti. Arasında Mülkiyeti dava dışı … ‘a ait … gayrimenkullerin davacı şirkete takyidatsız (ipoteksiz) devri hususunda 03/02/2020 tarihli Protokol akdedildiği, 03/02/2020 tarihli Protokol m. 1 uyarınca “… her türlü tedbir, yükümlülük, takyidat durumunda çeklerin bedelsiz kalmasını ve iadesini kabul ve taahhüt eder.” hükmü gereğince davalı … San. Tic. Ltd. Şti. sözü edilen taşınmazların tedbir, yükümlülük, takyidat durumunda çeklerin bedelsiz kalacağını ve iade edeceğini kabul ettiği, 10/11/2020 tarihli … gayrimenkullerin üzerinde … ‘nün ipoteği ile dava dışı … Anonim Şirketine satış ve devrinin yapıldığı, 07/07/2021 tarihli dava dilekçesinde davacı … A.Ş. vekili, taşınmazların satış ve devrinin yapıldığını ancak ipoteğin kaldırılmaması sebebiyle söz konusu taşınmazları satamadıklarından zarar ettiklerini ve ipoteğin kaldırılmaması sebebiyle protokol gereğince çeklerin bedelsiz kaldığını ve iade edilmesi gerektiği iddia ettiği; buna karşılık davalı … ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarihsiz cevap dilekçesinde, davalı şirketin gayrimenkul devri edimini yerine getirdiğini, şifahi görüşmelerde devirlerin ipotekli olarak yapılacağı hususunda anlaşıldığını beyan ettiği; dava ve cevap dilekçesi, 03/02/2020 tarihli Protokol ve 10/11/2020 tarihli Resmi Senet dikkate alındığında davacı ve davalı şirketin 03/02/2020 tarihli Protokolü değiştirdiklerinin sözlenebileceği, zira 03/02/2020 tarihli Protokol’de sözü edilen gayrimenkullerin davacı … A.Ş. tarafından değil dava dışı … Anonim Şirketi tarafından ipotekli olarak devralındığı; dolayısıyla davacı … Yönetimi A.Ş.nin resmi olarak devralmadığı ve bu sebeple ipotekli de olsa satışını yapamayacağından bir zararının oluşmadığının söylenebileceği; ipoteklerin kaldırılmaması sebebiyle çeklerin bedelsiz kaldığı ve iade edilmesi gerekip gerekmediği hususunda takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, 03/02/2020 tarihli Protokolün 10/11/2020 tarihinde Resmi Senet kapsamında değiştirilmesine rağmen davalı …. ve Tic. Ltd. Şti.nin taşınmazları dava dışı şirkete ipoteksiz olarak devrini sağlamadığından dolayı davacı şirkete karşı sorumlu olduğu sonucuna varılması halinde, Protokol m. 1 uyarınca protokolde sözü edilen dava konusu çeklerin bedelsiz kaldığı ve iadesi gerektiğinin söylenebileceği, takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu, yine bu ihtimalde davacı … A.Ş.nin uğradığını iddia ettiği zararları, davalı şirketin Protokole aykırı davranmasıyla uygun illiyet bağını da kurarak, ispatlaması gerektiğinin söylenebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
… Yönetimi A.Ş. İle … San.Tic. Ltd. Şti. Aralarında 03.02.2020 tarihli protokole göre; 500.000,00-TL bedel karşığında, … ili … İlçesi … Mahallesi … Pafta … Parsel 3115 15.300 m2 … adına kayıtlı … İli … İlçesi … Mevkii … Pafta … Parsel 1040 m2 … … adına kayıtlı iken … Yönetimi A.Ş.’ne devri ile ilgili anlaşmışlar, ….Tic. Ltd. Şti. her türlü tedbir, yükümlümük, takyıdat’dan ari olmasını sağlamayı kabul ve taahhüt edeceği,… ‘nın taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden yerine getirilen gayrimenkul devri karşılığında keşide edeceği fatura bedelini verilen çek bedellerinden düşeceği, hüküm altına alındığı, protokolün … Yönetimi A.Ş adına … ve … İnşaat San.Tic. Ltd. Şti. Adına … tarafından imzalandığı görülmektedir.
Bilecik Valiliği Tapu Müdürlüğünün 16/11/2021 tarihli yazısı ekindeki … İli … İlçesi … Mahallesi … Mevkii … nolu parsele ait aktif tapu kaydında malik olarak … Anonim Şirketi, edinme sebebi — tarih – yevmiye kısmında satış — … ; ipotek alacaklı … , borçlu… tesis tarihi 16/04/2020, borçlu malik … Ticaret Anonim Şirketi olduğu gözükmektedir. Yine 10/11/2020 tarihli Taşınmaza Ait Resmi Senedinde işlem satış, satışa konu tapu sicil kayıtları … parsel tam mülkiyet hisse maliki …, ipotek …, parselin tamamı … adına kayıtlıyken… (satıcı) … ‘a vekaleten… (alıcı)… Ticaret Anonim Şirketi(ne) satışı… bilgileri bulunmaktadır.
Dava, tapulu taşınmazın adi yazılı belge olan protokolle, 500.000,00-TL bedelle devrinin kararlaştırılmasından kaynaklanmaktadır. Bir taşınmaz malın veya payının mülkiyetinin başkasına devri yada devir vaadini öngören sözleşmelerin geçerli sayılması Borçlar kanunu 213, tapu kanununun 26. Maddesinde, TMK 706 madde uyarınca; resmi şekilde yapılmasına bağlıdır. Burada ön görülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup kamu düzenine ilişkindir. Ve doğrudan göz önünde tutulur.
Taraflar arasındaki 03.02.2020 tarihli protokol resmi şekilde düzenlenmemiş bulunduğundan hukuken geçerli değildir. Geçerli olmayan taşınmaz satış sözleşmesine dayanılarak taraflar ancak verdiklerini haksız iktisat kuralları uyarınca isteyebilir.
Bu nedenle geçersiz adi yazılı sözleşmeye dayanarak, Bu sözleşme gereğini yerine getirmek istemeyen bir taraf diğer tarafa aldıklarını vermek ve diğer taraftan da verdiklerini isteme hakkına sahiptir. Davacı sözleşmenin ayıplı olarak ifa edilmemesinden doğan zararının tazmini talep etmiş ise de geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyecektir.
Dosya içerisinde bulunan tüm kanıt ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki akdedilen sözleşmenin hukuki niteliği itibariyle Taşınmaz Satım Vaadi Sözleşmesi niteliğinde olduğu, bu sözleşmenin geçerli olması için kural olarak noterde resmi şekilde düzenlenmesi gerektiği fakat davaya konu olan satım sözleşmesi ise adi yazılı şekilde düzenlenmiş olduğu, bu sebeple geçersiz olduğu, her ne kadar davacı tarafça 24.03.2021 tarihli ihtarname ile protokolün tek taraflı olarak feshedildiği ihtar edilmiş ise de, ortada geçerli bir taşınmazın devrine ilişkin sözleşme bulunmadığı, davacı tarafından, sözleşmenin ayıplı olarak ifa edilmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmin edilmesi talep edilmiş ise de geçersiz sözleşmeye dayanılarak menfi ve müspet zarar talep edilemeyeceğinden, davacı … Yönetimi A.Ş yönünden davanın reddine, protokolü … Anonim Şirketi adına … ‘nın … Limited Şirketi adına …’ın imzaladığı, dolayısıyla … açısından protokolün herhangi bir borç ve hak içermediği, …’nın davayı açmasında menfaatinin bulunmadığı bu nedenle … yönünden davanın aktif husumetin bulunmadığı, diğer davalıların yönünden ise protokolde herhangi bir borç ve hak içermediği, protokolün tarafı olmadıklarından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 2.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.20/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ….
e-imzalıdır