Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/543 E. 2022/523 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/543 Esas
KARAR NO : 2022/523

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan …….. plakalı aracın davalı şirkete genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, 24/05/2020 günü müvekkili şirket çalışanlarından …….’a tahsis edilen sigortalı aracın sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile refüje çarparak tek taraflı trafik kazasının meydana geldiğini, hasarın giderilmesi için gerek müvekkili, gerekse yetkili servis tarafından davalı sigorta şirketinden talepte bulunulmasına rağmen davalının hasarın teminat dışı kapsamında olduğu gerekçesiyle talepleri reddettiğini, müvekkili şirket tarafından yetkili servise ödenen 79.319,87 TL’nin kasko sigorta poliçesi kapsamında ödeme tarihi olan 26/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; başvurana ait aracın karıştığı hadisedeki rizikonun poliçe teminatı dışında olduğunu, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, hasarla sigortalının beyan ettiği şekilde gerçekleşen olay arasında uyumsuzluklar olduğundan haklı sebep ile talebin reddedildiğini, davacının beyan yükümlülüğüne ilişkin TTK’nun 1446. ve devamı maddelerine aykırı davrandığını, tazminatın fahiş olduğunu, değişen parça ve malzemeler için belirlenen rakamın kabul edilemez olduğunu, poliçe teminatı uyarınca iskonto uygulama hakkı bulunduğunu, KDV ile ilgili ödeme yükümlülüğü bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı araçta meydana gelen hasarla ilgili yapılan ödemeden dolayı alacak talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 28/02/2022 tarihli raporunda; aracın hasar fotoğrafları ve kullanılan parçalar ve işçilik incelendiğinde davacının beyanına uygun olarak kaza geçirmiş olabileceği kanısına varıldığını, aracın dava konusu kaza sonucunda onarımda kullanılan yedek parça ve işçiliğin kazaya ve rayice uygun olup, KDV hariç 67.220,23 TL, KDV dahil 79.319,87 TL olduğunun belirlendiğini, dosya içerisine 19.11.2020 tarihli olarak dava dışı …….. yetkili servisi ve aracın onarımının yapıldığı anlaşılan ……… Otomotiv San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin dava konusu aracın dava konusu kazası onarımı ile ilgili kullandığı yedek parça-işçilikler-iskontoları gösteren faturanın aracın kazası ile ilgili gerçek zararı gösterdiğini, 24.05.2020 tarhinde meydana gelen tek taraflı Trafik Kazasının davacının beyanına uygun olarak meydana geldiğini, teminat dışı sayılan hallerden olmadığını, hasarın poliçe teminat kapsamında olduğu ve hasar tazminatını ödeme yükümlülüğünün davalı sigorta şirketinde olduğunu, davalı sigorta şirketi poliçeden kaynaklanan tazmin borcunu yerine getirirken gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, hasar bedeli üzerinden hesaplanan katma değerini de (3065 Sayılı KDV Kanunu uyarınca) zarar görene ödemek zorunda olduğunu, bu çerçevede sigorta şirketinin kdv tutarından da sorumlu olacağı kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
TTK’nin 1282. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1281. maddesine göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da sigortacı tarafından kanıtlanması gerekir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir. Ancak sigortalı Kasko Poliçesi Genel Şartlarının 1.5. maddesi ve TTK. 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminat içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat içinde kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/10819 esas, 2022/4110 karar sayılı ilamı)
Davacı tarafından dava konusu kazaya ilişkin olarak hasarın ve belgelerin sigorta şirketine bildirilmesinden sonra davalı sigorta şirketi tarafından sigorta teminatının ödenmemesi üzerine işbu dava açılmıştır.
Davalı vekili, beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiklerinden hasar teminat kapsamı dışında kaldığı belirtilmiş olup bu konudaki ispat külfetinin MK’nun 6 ve TTK’nun 1281/2. maddeleri uyarınca davacı sigortalıya geçtiğini ileri sürmüştür. Davalı vekili, yapılan araştırmalar sonucunda araştırma raporuna göre sigortalının kaza tarihinde kaza yerini ve aracı görüntülemediği, istenilen telefon görüşme detaylarını kendisi düzenleyerek tarafına iletmediği, …. hallerine dayanarak ifadeler ile olayın oluş şekli incelendiğinde olayın beyan edildiği gibi gerçekleşmediğini ileri sürmüş ise de, bu iddialarını, davacının beyanının doğru olmadığını, kaza ile hasarın uyumlu olmadığını, ispata yarar somut deliller ile ileri sürmüş değildir. Açıklanan nedenlerle somut kanıtlarının gösterilmemesi ve davalı sigorta şirketi tarafından hasarın poliçe teminatı kapsamında olmadığına dair yalnızca araştırma raporu dışında somut deliller ibraz edilmemesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ve davacı tarafça yetkili sigorta servisine ödendiği anlaşılan ve bilirkişi raporuyla da rayice uygun olduğu tespit edilen 79.319,87 TL’nin talep doğrultusunda 26/06/2020 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 79.319,87 TL tazminatın talep doğrultusunda 26/06/2020 tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 5.418,34 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.354,59‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 4.063,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 1.354,59‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 1.413,89‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.461,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 11.111,58 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip …….

Hakim ……..