Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/508 E. 2023/341 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/508 Esas
KARAR NO : 2023/341

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin şirketin petrol harici emtianın şehir içi ve şehir dışı taşınması konusunda faaliyet gösterdiğini ve araçların park yeri tahsisi, bakımı, onarımı için stebne, jant, lastik vb taşınır alet ve edevatın araçlara yakın yerlerde olacak şekilde muhafazası için davalı şirket ile kira sözleşmesi yaptıklarını, müvekkili şirketin 19 adet TIR aracının bulunduğunu, davalı şirketin kiracılarına tır sayısına uygun yer tahsis ettiğini, tahsis edilen yerin metrekaresine göre aylık ücret tahakkuk ettirdiğini, müvekkili şirketin şu an için her bir araç için 500 TL ve her ay yaklaşık olarak davalı şirkete 10.000 TL ödeme yaptığını, davalı şirketin tır parkının güvenliği konusunda verdiği güvencenin sözleşmenin kurulmasında en önemli etkenlerden biri olduğunu, sözleşmeye göre davalı şirketin, kendisine bırakılan müvekkili şirkete ait taşınır emtiayı saklaması gerektiğini, ancak davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalı yan şirketçe işletilen tır otoparkı taşınmazın İstanbul Beylikdüzü ilçesinde olduğunu, açık otopark niteliğinde olduğunu, parkın girişinde kontrol noktası bulunduğunu, araçların buradan geçtikten sonra içeri alındığını, aynı zamanda tır parkının girişini göre kameranın bulunduğunu, davalı şirketin tır parkının içinde bekçilerin devriye gezdiğini söylediğini, bu durumun güvenli otopark olduğuna dair müvekkili üzerinde ciddi bir etki oluşturduğunu, ancak hem davalı şirketin konteynırında hem de başka şirketlere ait konteynırda hırsızlık hadisesinin yaşandığını, söz konusu otoparkta muhafaza altında bulunan müvekkili şirkete ait konteynerda 28.07.2020 ve 25.02.2021 tarihlerinde iki kez hırsızlık hadisesinin yaşandığını, 28.07.2020 tarihinde gece geç saatlerde meydana gelen hırsızlık hadisesine ilişkin davalı yan şirketin müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkili şirket yetkilisi …’nün ertesi günü söz konusu parka gitmesi üzerine olaydan haberdar olduklarını ve karakola bildirim yapılarak şikâyette bulunulduğunu ve olay yeri inceleme ekibinin olay mahalline hareket ettiğini, benzer şekilde ikinci hırsızlık olayının meydana geldiğini ve müvekkili şirkete ait bir kısım emtianın konteynır kilitleri kırılmak suretiyle çalındığını, davalı yan şirketin otopark şirketi olduğunu, TBK hükümlerine göre kusursuz sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin zararlarının tazmini hususunda davalı şirketten zararlarının tazminini talep ettiğini, davalı şirketin de bu isteği haricen kabul ettiğini, ancak yerine getirmediğini, ileri sürerek hırsızlı sonucu çalınan emtialarının güncel değerlerinin bilirkişilerce tespiti yapıldıktan sonra fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla şimdilik 150.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacı müvekkili şirkete verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sözleşmeye aykırı davrandığını, dava konusu hırsızlığa konu malzemelerin sözleşmeye göre müvekkilinin sorumluluğunu kapsamadığını, davacı tarafın 3 adet konteynerın kira, aidat, temizlik ve güvenlik masraflarını ödemediğini, davacı tarafın otopark kira sözleşmesine aykırı hareket ettiğini, davacı tarafın basiretli bir tüccar gibi davranmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davalının işlettiği iddia olunan otoparkta davacıya ait konteynerlarda gerçekleştiği iddia olunan hırsızlık olayı nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 08/11/2022 havale tarihli raporunda; taraflar arasındaki ihtilafın, davalı şirket tarafından işletilen tır otoparkında sürekli olarak bulunan davacı şirketin konteynırlarında meydana gelen hırsızlık olayından davalı şirketin sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarının tespit edilmesinden ibaret olduğu, davacının konteynırlarının otoparkta bulunmasının ve konteynırlarda kademe denilen işlerin yapılmasının, TIR otoparkı kira sözleşmesinin ve bu sözleşmenin mutat uygulamasının bir parçası olduğu, söz konusu konteynırlarda sürekli değişim ihtiyacı duyulan lastik, akü, balata, elektrik aksamı gibi parçaların bulunmasının mutat olduğu, otopark alanında güvenliğin sağlanmasının davalı … üzerinde olduğu, ancak güvenlik derecesi yüksek bir otoparkın olmadığı ve davalının da böyle bir taahhütte bulunmuş olamayacağı, aksi halde davacı yanın beş yıldan uzun bir süre bu alanı kullanmasının beklenemeyeceğinin değerlendirildiği, otopark işletenin sorumluluğunun TBK m.579’da özel hükümle düzenlendiği, buna göre otoparka bırakılan emtiada oluşan zararın, zarar görenin veya üçüncü kişinin kusurundan, emtianın niteliğinden ya da mücbir sebepten meydana geldiğini ispat etmedikçe davalı şirketin sorumlu olduğu, ancak Sayın Mahkemece kendisine veya çalışanlarına bir kusur izafe edilemeyeceğinin takdiri halinde sorumluluğunun bir günlük otopark ücretinin on katı ile sınırlı olduğu ve somut olayda bunun, olay tarihi itibariyle 500,00 TL olduğu, hırsızlık olayının gerçekleştiği yerin tır otoparkı olması, aynı zamanda günübirlik araçlar tarafından da kullanılması, yüklü araçların park etmesinin olası olması, hırsızlık olayının delillerinin derhal yok edilmeye müsait olması (araçtan araca aktarma ve kapalı araç içinde çıkarma) ve söz konusu hırsızlık olayının gerçekleşme süresi ve kullanılan alet ve ekipmanın çıkardığı ses, davacının kilidinin kırıldığını ve kapısının açık olduğunu bekçilerin fark etmemesine (veya sabah 08:00 sularında fark etmesine) göre devriye görevinin yapılmadığı sonucuna varılması halinde, davacını şirketin, hiçbir sınırlamaya tabi olmaksızın gerçek zararlarının tazmin edilmesi gerektiğinin değerlendirildiğini, gerçek zararın, fatura ve hırsızlık olayının gerçekleştiği tarih arasındaki fiyat farkları dikkate alınmaksızın olay tarihi (25.02.2021) itibariyle 93.200-98.200 TL arasında olduğu, TBK m.52’nin somut olayda uygulanabilirliğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu; ancak gerçekleştiği otoparkın yüksek güvenlikli olmaması davalının lehine, işbu raporda gerçek zarar miktarının faturaya göre hesaplanması ve faturalar ile olay tarihi arasında altı ay, dava tarihi arasında ise bir yıla yakın bir zaman dilimi olması ve davacının dava tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmasına göre enflasyon karşısında uğradığı zararın da davacı lehine değerlendirilebileceği bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında davacıya ait tırların davalı otoparkında saklanmasına ilişkin uzun süreli sözleşmenin mevcut olduğu, davacıya ait konteynırlarda hırsızlık olayının gerçekleştiği, davacıya ait kilidin kırıldığı, hırsızlık olayının gerçekleşme süresi, kullanılan alet ve ekipmanın çıkardığı ses, çalınan emtiaların taşınması hususları dikkate alındığında bekçilerin devriye görevini gereği gibi yapmadıkları, davalının saklama ve özen borcunu yerine getirme konusunda kusurlu olduğu, bilirkişi heyeti tarafından zarar miktarının 93.200-98.200 TL arasında olduğu belirlenmişse de sebebinin üç adet jant emtiasından ikisinin markasının belli olmaması nedeniyle toplam değerinin 35-40 bin TL arasında olduğuna ilişkin tespitten kaynaklandığı, davacının müterafik kusurunun bulunmadığı ve bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla hakkaniyet ilkesi uyarınca hesaplanan zarar miktarlarının ortalaması olan 95.700,00-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 95.700,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Alınması gerekli 6.537,26 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.561,63‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 3.975,63 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 2.561,63‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 2.620,93‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 6.250,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 3.987,5‬0 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 127,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 46,15 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 15.312,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır