Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2023/175 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/500 Esas
KARAR NO : 2023/175

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/06/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/08/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili … ile davalı şirket arasında …… plakalı aracın 1 yıl süre ile kiralanması konusunda anlaşma imzalandığını, kira bedeli olarak 36.000-TL depozito olarak da 1000-TL olmak üzere toplam 37.000-TL davalı şirkete sözleşmenin imzalanması sırasında peşin olarak ödendiğini, sözleşmeye konu aracın 22/06/2020 tarihinde seyir halindeyken arızalandığını ve çekici marifetiyle davalı şirkete teslim edildiği, sözleşmeye göre kira süresi boyunca aracın bakım ve onarımının davalının şirkete ait olduğu, gerekli bakım ve onarımın davalı şirket tarafınca özenli bir şekilde yapılmadığından aracın arızalandığını, aracın davalı şirketçe teslim alındığı tarih olan 22/06/2020 itibariyle kalan 4 aylık kira bedeli ile depozito bedelini ve sözleşme kapsamında davalıya teminat olarak verilen senetin taraflarına iade edilmediği gibi üstüne bir de müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça sözleşmeye konu aracın arızası hususunda herhangi bir tespit davası açılmadığını, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi dışında senet alıp vermeyi gerektirecek ticari, hukuki yahut ekonomik başka hiç bir ilişkisi bulunmadığını, taraflar arasındaki tek hukuki ilişkinin araç kiralama sözleşmesi olduğunu, davalı şirketin ticari defterleri bilirkişi vasıtası ile incelendiğinde başka ticari ilişkinin bulunmadığı, müvekkilin herhangi bir sebeple davalı şirkete borçlu olmadığı, dava konusu senedin ticari defter kayıtlarıyla örtüşmediği hatti hiç kayıtlı olmadığının ortaya çıkacağı, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı takibinin dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, akabinde araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen 30.11.2019 tanzim tarihli, 18.000,00 TL bedelli senedin bedelsiz kalması nedeniyle iptaline, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı icra takibine konu senet nedeniyle davacı müvekkilin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetle icra takibine girişen davalı şirketin takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacıdan olan 18.000-TL senet alacağı için Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosya ile icra takibi başlatmış ve icra takibi kesinleştiği, icra takip dosyasına dayanak olan 18.000-TL bedelli senetin davacı tarafından imzalanıp müvekkile verildiği, davacının dilekçesinde iddia ettiği gibi araç kiralama sözleşmesinin teminatı olarak verilmiş bir senet olmadığı, davacı tarafın senedin teminat senedi olduğunu ileri sürse de senet üzerinde teminat senedi olduğunu gösterir bir ibare bulunmadığını, bir senedin teminat senedi olabilmesi için Yargıtay kararları ile de sabit olduğu gibi senet üzerinde hangi sözleşmenin teminatı olduğunun açıkça yazılması gerektiğini, senedin bedelsizliği iddiasının yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, davacının dilekçesinde bahsetmiş olduğu araç kiralama ve aracın arızalanması olayının takip dayanağı senet ile herhangi bir bağlantısı bulunmadığını, davacının menfi tespit davasının reddine, davacının ikame ettiği iş bu haksız ve kötü niyetli menfi tespit davası sebebiyle müvekkilin alacağını geç tahsil etme durumu olacağından %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davanın bedelsiz kalan bonoya dayanarak davalı tarafından başlatılan icra takibinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Dava; kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle davacı kiracının senedin kira sözleşmesi gereğince teminat senedi olduğu iddiası ile açtığı menfi tespit davasıdır. Davacı; senedin kira sözleşmesine dayalı olarak verildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise kira ilişkisini reddederek senedin senedin teminat senedi olmadığını, senetlerin illetten mücerret olduğunu ve soyut borç ikrarını içerdiğini savunmuştur. Davalı tarafından kira ilişkisi inkar edildiğinden ve uyuşmazlık kambiyo senedinden kaynaklandığından mahkememiz görevli kabul edilmiştir.
Bilindiği üzere kambiyo senedi (bono) sebepten mücerret olup, bono nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK madde 190), senede karşı ispat kuralı gereği iddia ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar, yemin gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden son başvurulacak bir ispat vasıtasıdır. Hakim, davacının iddiasını, yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, davacı tarafa, dava dilekçesinde dayandığı yemin delilini de resen hatırlatmalıdır. Aksi halde, davacının tüm delilleri toplanıp, değerlendirilmemiş olur.
Bonoda bedel kaydı bononun zorunlu unsurlarından bulunmadığından bedel kaydının yer alıp almaması bononun geçerliliği yönünden önemli değildir. Bedel kaydı bulunmayan bono mücerret (soyut) bir borç senedidir. Malen, nakden veya teminat olarak düzenlendiği belirtilmeyen bononun bedelsizliğini ispat yükü bedelsiz olduğunu ileri süren borçludadır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 12.04.1933 gün ve 30/6 sayılı kararına göre borç senedinde borcun sebebi gösterilmemişse, borçlu senetteki borç ikrarının bir sebebe dayandığını, bu sebebin gerçekleşmediğini ispat etmesi gerekir. Borçlu senedin bedelsizliğini HMK ‘nun 201.(mülga 1086 sayılı HUMK’nun 290.) maddesine göre ispat etmelidir. Bedel kaydı bulunmayan bononun bedelsiz olduğunun ispatında diğer tarafın açık muvafakatının bulunmaması halinde tanık dinlenemez. Bononun bedelsiz olduğunu başka deliller ile kanıtlayamayan borçlu alacaklıya karşı yemin teklif edebilir. Mahkemece yemin deliline dayanan borçluya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılır ve yemin teklifinde bulunma imkanı tanınır.
Somut olayda; dava konusu edilen bonoda “malen” ya da ”nakden” kaydı bulunmadığına göre borcun sebebini ispat yükü davacı taraftadır. Davacının, borcun kaynağını ve senedin teminat senedi olduğunu yazılı delillerle ispat edemediği, yemin deliline de dayanmadığı anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddi ile İİK72/3 uyarınca tedbir kararı verilmediğinden kötüniyet tazminatına hükmedilmeyerek aşağıda yazılı şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 120,6-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır