Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/492 E. 2022/526 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/492 Esas
KARAR NO : 2022/526

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 25/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete sigortalı ……… plakalı araç ile davalının maliki olduğu ……… plakalı aracın 02/12/2019 tarihinde çarpıştığını, kaza nedeniyle ……… plakalı araç sahibine 15.382,33 TL ödeme yapıldığını, davalı sigortalıya karşı araç sürücüsü ……..’ın ehliyetinin minibüs kullanmaya elverişli olmaması nedeniyle rücu şartlarının oluştuğunu, yapılan ödeme talebinin yerine getirilmemesi üzerine Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap vermediği, cevap süresinden sonra sunduğu beyan dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, olay tarihinde aracı müvekkilinin babası ……..’ın kullandığını, kendisinin Türkçe okuma yazma bilmediğini, kazada asıl kusurlu olan kişinin …….. olduğunu, müvekkilinin D ve ağır sınıf araç kullanma ehliyetinin bulunduğunu, buna ilişkin Suriye’de alınan ehliyetin ekte sunulduğunu, müvekkilinin ve babasının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu beyan etmiştir.
Dava, davacıya ait trafik sigortası ile sigortalı davalı aracında meydana gelen zararın taraflar arasında imzalanan poliçe hükümleri kapsamında, 3.kişiye yapılan ödemenin teminat kapsamında kalıp kalmadığı ve bu nedenle davacı tarafından rücuen tazminat alacağı talebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 15.382,83 TL asıl alacak, 810,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.193,72 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avars faizi ile birlikte tahsili için poliçeye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır
Bilirkişi 28/01/2022 havale tarihli raporunda; ……… plaka sayılı minibüs sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, park halindeki …….. plaka sayılı aracın kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı, trafik kazası tespit tutanağında belirtilen hasarın davaya konu çarpma sonucu meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu, KDV dahil 15.382,83 TL tutarındaki yedek parça malzeme ve işçilik tutarının kaza tarihi itibariyle dosya kapsamına uygun olduğunu bildirmiştir. Davalı vekili beyan dilekçesinde müvekkilinin aracında sürücü olan ……..’ın yeterli ehliyete sahip olduğu savunmasında bulunduğundan ve bu husustaki ispat yükü davacı üzerinde olduğundan bu hususta Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış ve ……..’a 11/07/2019 tarihinde B sınıfı sürücü belgesi düzenlendiği bildirilmiştir.
Kaza tarihinde yürürlükte bulunan ……. sayılı kanun ile değişik Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin (…… değişiklik öncesi) dış ülkelerden alınan sürücü belgeleriyle ülkemizde araç kullanılması ve bu belgelerin ülkemiz sürücü belgesiyle değiştirilmesi başlıklı 88.maddesinde “yabancıların dış ülkelerden aldıkları sürücü belgeleriyle ülkemizde araç kullanmalarının dış ülkelerden alınan sürücü belgeleriyle ülkemize giriş yapıldığı tarihten itibaren en fazla 6 ay süreyle araç kullanabilecekleri, 6 ayın sonunda ülkemizde araç kullanılabilmesi için dış ülkelerden alınan sürücü belgelerinin ülkemiz sürücü belgesi ile değiştirilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir.
Davaya konu kazaya karışan sigortalı araçta sürücü olarak bulunan ……..’ın pasaport alış kaydının bulunmadığı yazılan müzekkere cevabından anlaşılmış olup, yabancı ülkeden almış olduğu sürücü belgesinin geçerliliğinin bulunup bulunmadığının kontrolü bu nedenle yapılamamış ise de, gerek davalı vekilinin ……..’ın Türkiye’ye 1990’lı yıllarda giriş yaptığına ilişkin beyanı, gerekse de dosyaya celbedilen müzekkere cevabına göre sürücü ……..’a kaza tarihi öncesinde 11/07/2019 tarihinde B sınıfı sürücü belgesi düzenlendiği, kazaya karışan sigortalı aracın 9+1 koltuklu minibüs olduğu anlaşıldığından sürücünün belgesinin sigortalı aracı kullanmaya yeterli olmadığı kanaatine varılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 36.maddesi hükmünde “motorlu araçların sürücü belgesi sahibi olmayan kişiler tarafından karayollarında sürülmesi ve sürülmesine izin verilmesi yasaktır. Araçlar bu kanunda sınıfları belirtilen sürücü belgelerine sahip sürücüler ile çok taraflı anlaşmalara göre sürücü belgesi bulunan veya geçerli uluslararası sürücü belgesi olan kişilerce sürülebilir” denilmiş, 39.maddede ise sürücü belgelerine ait esaslar belirtilerek sürücü belgesi sahiplerinin sürücü belgesinin sınıfına göre sürmeye yetkili oldukları araçların dışındaki araçları sürmelerinin yasak olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı sigorta şirketine, trafik sigortası ile sigortalı olan ……… plakalı minibüsün kaza tarihinde B sınıfı sürücü belgesine sahip olan …….. tarafından kullanıldığı, ancak KTK’nun 36.madde hükmüne uygun olarak D1 sınıfı ehliyeti bulunmadığı, bu haliyle zararın teminat dışında kaldığı, davacı tarafça dava dışı araç sahibine 15.382,83 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin meydana gelen gerçek zarar noktasında kadri maruf olduğu, araç ticari olduğundan takipte hesaplanan avans faizininde doğru hesaplandığı anlaşıldığından davacının, davasının kabulüne, takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş, gerçek zarar miktarının hesaplanması bilirkişi incelemesi ile yapılmış olup, alacak belirlenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 15.382,83 TL asıl alacak, 810,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 16.193,72 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 1.106,19 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 195,58 TL harcın mahsubuyla bakiye 910,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 195,58 TL peşin harç olmak üzere toplam 254,88‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1,095,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip …….

Hakim …..