Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/491 E. 2023/82 K. 30.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/491 Esas
KARAR NO : 2023/82

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itiraz sonucu 19/02/2021 tarihinde arabulucuya yapılan başvurunun 09/04/2021 tarihinde olumsuz sonuçlanması üzerine iş bu davanın açıldığı, dava dışı … Otomotiv A.Ş. Davacı müvekkil şirket nezdinde Nakliyat Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalısı olduğu, Fransa’dan Türkiye’ye gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 4 Kap (32.000 Adet) motor yağı emtiası … nolu navlun faturasına istinaden … plakalı araç ile davalının sorumluluğu altında taşındığı ve emtiaların hiçbirinin alıcıya teslim edilmediği, kaybolduğu, emtiaların akibeti hakkında davalı taraftan bilgi istendiğinde kayıp emtiaların araştırıldığı, ancak bulunmadığı bilgisinin verildiği, eşyaların karayolu uluslararası Nakliyat mukavele sözleşmesi 8-9-17.maddelerinde ve 6098 sayılı T.Borçlar kanunu 49.maddesinde taşımacının sorumluluklarına ilişkin hükümler bulunduğu, davalı taşıyıcının emteaları sağlam, eksiksiz ve hasarsız vaziyette yüke yazılı hiç bir çekinceleri içermeyen temiz taşıma senedi ile teslim aldığı, davalı taşıyıcının sorumluluğu altında iken emteaların tamamının kaybolduğu ve alıcıya teslim edilmediğinin taşıyıcı beyanları ile sabit olduğu, davalı tarafından emtiaların kaybolmasına ilişkin bugüne kadar makul ve kabul edilebilirlik açıklama yapılmadığını, 6102 sayılı T.T.K.nun 1472 md. Ve T.Borçlar kanunu 183 ve 189 md.göre sigortacı sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalı yerine geçtiği, asıl alacak ile birlikte faizinin de devredilmiş sayıldığı, sigorta poliçesi hasar tazminatının poliçenin geçerli olduğu dönemde meydana geldiği için ödendiği için alacağın temliki şartları oluştuğunu, Davalı borçluların icra takip dosyası borçlarına yaptıkları itirazın iptali ile takibin icra takibindeki takip talebinde belirtilen şartlarda devamına karar verilmesini, davalı-borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini müvekkil şirket adına arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın delil listesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle davacı tarafın dosyaya ibra ettiği delillere karşı savunma haklarını saklı tuttuklarını, davacı sigorta şirketinin sigortalısına yaptığı ödemenin sebepsiz zenginleşmeye neden olmadığını ispatlamadığı, sigortalı Sigortacı tarafından yapılan ödeme ile sebepsiz zenginleşmiş ise rücu hakkı olmadığı, Kanun gereği davacı tarafın sigortalısının dava dışı satıcıya (FILTEREK) mal bedi ödediğini ispatlaması gerektiği, somut uyuşmazlıkta, davacı tarafın sigortalısı olan alıcının, satıcıya tüm satış bedelini ödeyip ödemediğinin anlaşılamadığı, dava dışı sigortalı alıcı satış bedelinin tamamını eksiksiz olarak dava dışı satıcıya ödememişse, bu durumda davacı sigortacının yaptığı ödeme geçerli bir sigortaya dayanmadığından (menfaat yokluğu) ex gratia (Tütuf ödemesi) niteliği taşıyacak ve halefiyetin söz konusu olamayacağı, satış bedelinin ödenip ödenmediğinin kanıtı için davacı taraf, sigortalısının ticari defterlerini dosyaya sunmalı ve söz konusu kayıtların bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği, davacı her ne kadar dava dilekçesinde sigortalısına sigorta tazminatı ödemesi yaptığını iddia etmişse de taraflarına davacı tarafın delil listesi tebliğ edilmediğinden ne sigorta poliçesinin ne de sigorta tazminatını ödediğine dair bir belgenin incelemesi tarafımızca mümkün olmadığı, davacının iddialarının kabulü anlamına gelmemekle birlikte sigortalısına ödeme yaptığını ispat edemeyen davacının huzurdaki haksız davasının reddinin gerektiği, davanın basit yargılama usulü uygulanacağından, bu aşamadan sonra davacının mahkemeye sunacağı sigorta poliçesi, sigorta tazminatı ödeme dekontu ve sair delilleri karşı HMK 141 kapsamında iddianın genişletilmesine muvafakatları olmadığını. hasar tarihinin 12.07.2019 olduğu , davanın ise 11.06.2021 tarihinde açıldığı sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiği, varlığı iddia olunan hasardan müvekkil şirketin sorumlu olmadığı, hasarın müvekkil şirkete yüklenemeyecek sebeplerden ileri geldiği, iddia edilen hasara ilişkin CMR senedine şerh dü: davacının iddiaları gerçek bir hasar iddiası olmadığı gibi müvekkil şirkete süresi içinde hasar ihbarında bulunulmadığı, sigortacının tek taraflı ve kendi talepleri doğrultusunda yaptırdığı ekspertiz raporunun taşıyanı bağlamayacağı, müvekkil şirketin sorumluluğunu kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkil şirketin taşıyıcı olarak sorumluluğunun CMR 23/3 md gereği sınırlı sorumluluk kapsamında tespitinin gerektiği, Yukarıda arz ve izah edilen sebeplerle; davanın usulden ve esastan reddine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy … İcra Dairesi ’nün … esas sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının sigortalısına ait emtianın taşıma ilişkisi esnasında kaybedildiği iddiası ile davacının sigortalısına yapmış olduğu ödemenin TTK 1472. Md. Kapsamında davalıdan tahsiline yönelik başlatılan bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı vekili icra dosyasına yapmış olduğu itirazında; müvekkilleri şirketin alacaklı görünen tarafa herhangi bir borcunun olmadığını, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Bakırköy … İcra Dairesi’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 5.440,00 EURO (1 EURO=7,6995 TL Harca Esas Değer 41.885,28 TL) asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 değişen oranlarda CMR Madde 27 Gereği oranında işleyecek faizi ile birlikte tahsili için sigorta şirketi tarafından ödenen hasar tazminatının rücuen tazminine ilişkin olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan Taşıma uzmanı, …, Sigorta uzmanı … , Kimya Mühendisi … tarafından heyet halinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 08/09/2022 tarihli raporunda; Davaya konu sevkiyat evraklarına yükleme sırasında, üründe yüklemeden kaynaklı oluşabilecek uygunsuzlukla ilgili bir not düşülmediğinden ürünlerin taşıyıcıya teslim edildiği anlaşılmakta olup CMR Konvansiyonunun ilgili maddeleri gereği emtiaların dava dışı sigortalı … San.ve Tic. A.Ş. firmasına teslim edilmeyip kaybedildiği, dava konusu taşınan emtianın kayıp olmasında dava dışı sigortalı ….ve Tic. A.Ş. firmasının bir kusuru olmadığı, kayıp ürünlerin sorumluluğunun %100 davalı … Ve Tic. A.Ş. firmasına ait olduğu , davaya konu taşınan emtialar kayıp olduğu için davaya konu emtia için 28.06.2019 tarihinde düzenlenen … yük nolu Uluslararası Hamule Senedi (CMR) üzerinde teslim alan kısmının imzalanmadığının tespit edildiği, dava konusu yurtdışı karayolu taşıma işinde CMR Konvansiyonunun 32.Maddesine göre dava açma süresinin zaman aşımına uğramadığı, Davaya konusu taşımacılığın Fransa-Türkiye arasında gerçekleşen bir karayolu taşımacılığı yani CMR Konvansiyonu kapsamında yapılan bir taşımacılık olduğu, taşıma esnasında meydana gelen hasar ve ziyan CMR Konvansiyonunda (Karayoluyla Uluslararası Eşya Taşıma Sözleşmesine İlişkin Anlaşma) hükümleri ile çözülmesi gerektiği, söz konusu davada davacı sigorta şirketinin CMR sözleşmesine göre sigortalı şirkete tazminat bedeli sebebiyle onun yerine davalı taşıma şirk; sorumluluğu nedeniyle tazminat alacağı Rücu etme hakkına sahip bulunduğu, takdir yetkisi Sayın Mahkemenize ait olmak üzere; davaya konu kayıpların taşıyıcı firma ve çalışanlarının özensiz ve dikkatsiz davranışından kaynaklandığı bu nedenle somut olayda CMR m.29 uygulamasına yer olmayıp CMR m.25 atfı ile m.23/3 gereği toplam emtia ağırlıkları gözetilerek bürüt kayıp kg başına 8,33 SDR üzerinden belirlenen sorumluluk limitinin/tutarının hesaplanıp bu tutara navlun bedelinin de eklenerek tazminat tutarı ile ilgili dava dosyasına sunulan ürün satış faturası ve ekspertiz. raporunda da bildirilen görüş ve değerlendirmelerle belirlenen toplam 5.440,00 € ürün satış fiyatı bilirkişi heyetimizce de kabul ve makul edilebilir bulunduğu, sayın Mahkemenin davalı taşıyıcının sınırlı sorumluluğunu taktir etmesi durumunda; davacının davalıdan talep edebileceği toplam tazminat tutarı olarak taşıyıcının sorumluluğu (142,32 €) * Taşıma Ücreti 175,00 €) olmak üzere toplam 317,32 € ASIL ALACAK sınırlı tazminat talep edebileceği, CMR Konvansiyonu IV. Bölüm-Taşımacının Sorumluluğu-Madde 27/1’e göre davacının davalıdan takip tarihinden itibaren yıllık 65 CMR m.27 gereği temerrüt faizi talep edebileceği, Somut olayda kusur, zarar, tazminat hususlarında yargılamayı gerektiren dosya kapsamı gözetildiğinde, inkâr tazminatı talebi hususunun sayın mahkemenin takdirinde olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Bilirkişi heyeti 05/12/2022 tarihli ek raporunda; KÖK rapora vaki beyan ve itirazlar incelenmiş ve değerlendirilmiş olduğu kök rapor sonuç ve kanaatinde değiştirmeyi gerektirir yeni bir değerlendirme sonucuna ulaşamadığını bildirmişlerdir.
TTK’nun 875. maddesinde taşıyıcının ziya ve hasardan sorumlu olduğu belirtilmiş, 882. maddesinde de sorumluluğun sınırları açıklanmıştır. Böyle bir sınırlama CMR madde 23/3’de de öngörülmüş ve buradaki düzenleme TTK madde 882’ye aynen geçmiştir. TTK 882 ve CMR 23/3’e göre ziya haline özgü olmak üzere, hesaplanan tazminat hiç bir zaman eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8,33 Özel Çekme Hakkını aşamayacaktır.
Sınırlı sorumluluk durumu bu olmakla beraber TTK madde 886’da “Sorumluluğu sınırlama hakkının kaybı” başlığı altında, taşıyıcının sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı hallerin belirlendiği görülmektedir. Benzer hükümler, sorumluluğun sınırlanmasının kaybedilmesi bakımından CMR madde 29’da da yer almaktadır. Taşıyıcının taşınan eşyalara zarar veren davranışının kasta dayanmasında taşıyıcının sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaması hususunda bir tartışma yoktur. Buna karşın asıl önemli olan, kastın yanında aynı yaptırımı öngören diğer kavram olan pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinci ile işlemiş bir fiil veya ihmal kavramıdır. Bu kavram yeni bir kusur türüdür. Bu çerçevede her somut olayda, ortaya çıkan zarara sebep olan davranışın pervasız bir nitelik taşıyıp taşımadığı belirlenmelidir. Bu belirlenirken zararı doğuran taşıyıcı yada fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin zararın ortaya çıkması ihtimalini öngördüğü, bu öngörü içinde, zararın ortaya çıkma ihtimalinin büyük olduğunu bilip bilmediği esas alınacaktır (Doç.Dr. Burak Adıgüzel Taşıma Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara 2018).
Yukarıda da belirtildiği üzere davacının gönderisinin gönderi adresine teslim edilmediği sabittir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarına göre ise taşınan eşyanın kaybına ilişkin taşıyıcının herhangi bir açıklama getirmemesi hali sınırlı sorumluluk ilkesinin istisnasını oluşturmaktadır (Aynı yönde Ankara BAM 20 HD’nin 2017/922 Esas, 2018/408 Karar sayılı ilamı). Şu halde davalı yanca gönderinin yerine teslim edilmeyip kaybedilmesi ve bu yönde de bir açıklama getirilmemesi dikkate alındığında davalının eyleminin pervasızca bir hareket olduğunun kabulü gerekmiştir.
Bu durumda, davaya konu kayıpların taşıyıcı firma ve çalışanlarının özensiz ve dikkatsiz davranışından kaynaklandığı bu nedenle somut olayda CMR m.29 uygulamasına yer olmayıp CMR m.25 atfı ile m.23/3 gereği dosyasına sunulan ürün satış faturası ve ekspertiz raporunda da bildirilen görüş ve değerlendirmelerle belirlenen toplam 5.440,00 Euro davacının talep edilebileceği gerçek zarar tutarı olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da ekspertiz raporunda tespit edilen hasar bedelinin makul bulunduğu tespit edilmiş olmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile;
1-) 5.444,00-Euro asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren CMR 27. Maddesi gereği yıllık %5 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına,
2-)Alacağın varlığı sigorta poliçesi ve CMR hükümleri gözetilerek yapılan yargılama neticesinde anlaşıldığından, belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısı ile likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine,
3-)Alınması gerekli 3.870,32 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 758,15 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.112,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 758,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 817,45 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.081,00 TL yargılama yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır