Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/490 E. 2022/251 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/490
KARAR NO : 2022/251

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
KARAR TARİHİ : 04/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile ……. şirketi arasında mal alım-satımı kaynaklı ticari ilişki kurulduğunu, sözleşme uyarınca malların Salerno limanına teslim edilecek olup davalı banka ile müvekkil şirket arasında yapılan vesaik mukabili ihracat belgesi uyarınca müvekkili şirket tarafınca davalıya teslim edilen 20 adet belge aslının yabancı banka olan …… Bank’a gönderileceğini, alıcı şirket tarafından 54.800,00 USD’nin bankaya ödenmesi halinde bankada bulunan evrak asıllarının alıcı şirkete teslim edileceğini ve iş bu belge asılları ile Salerno limanında bulunan malların alınabileceğini, ticari ilişki neticesinde mal tesliminin İtalya’ya yapılacak olması sebebiyle müvekkili şirket ile davalı banka arasında 25/11/2020 tarihinde 54.800,00 USD fatura tutarlı Vesaik Mukabili İhracat Belgesi düzenlendiğini, söz konusu belge uyarınca müvekkilinin 20 adet belge aslını davalı bankaya teslim ettiğini, 25/11/2020 tarihli vesaik mukabili ihracat belgesinde alıcının banka adresi ve alıcının adresi açıkça ve doğru şekilde belirtilmesine rağmen ……. takip numaralı kargo ……. taşımacılığı şirketine davalı tarafça teslim edilen 20 adet belge aslı alıcının banka adresine değil direkt olarak alıcının şirket yetkilisine teslim edildiğini, alıcı şirket olan …… ise belgelerin direkt kendisine teslim edilmesi sebebiyle bankaya ödeme yapmadan dolayısıyla müvekkili şirketin ödemeyi almadan belge asılları ile Salero limanından malları teslim aldığını ve herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkili tarafından alıcı banka adresinin açıkça belirtilmesine rağmen belgelerin direkt alıcı şirket yetkilisine verilmesinin müvekkili uhdesinde telafisi imkansız zararlara yol açmış olup iş bu hata davalı tarafın sorumluluğunda olup tazmini gerektiğini, davalı bankanın birlikte çalıştığı ……. kargo şirketi ile yapılan mail görüşmelerinde belge asıllarının depoda olduğu ve hala teslim edilmediği bilgisini verdiği süreçte belge asılları alıcı şirket ……. şirket yetkilileri tarafından salerno limanında sunularak mallar alıcı tarafından hiçbir bedel ödenmeden teslim alındığını, bu hususta taraflarına yanıltıcı ve gerçek dışı bilgiler verilmiş olmakla devamında mallara ilişkin hiçbir şekilde bilgi alınamadığını, hatta ……. kargo şirketinin kendi kargo takip sisteminde uzun bir süre söz konusu kargo ile ilgili bilgi girişi yapmadığını ve sonrasında yine teslim ile ilgili hiçbir bilgi girişi yapmadan söz konusu gönderi işlemini sisteminden kaldırdığını, bu sebeple hem ……. kargo şirketinin hem de davalı bankanın iyiniyetli olmadığı ve müvekkilini oyaladıkları ve sonunda hiçbir bilgi vermeden dosyayı kapattıklarını, tüm bu olaylar üzerine müvekkili davalı taraf ile gerek mail üzerinden gerekse de yüzyüze görüşmeler gerçekleştirdiğini ancak bir sonuç elde edemediğini, davalı tarafla yapılan görüşmelerden sonuç alınamayınca müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ihtarname keşide edilerek bankanın kendi hatası sebebiyle anlaşmalı olan bankaya değil adres hatası yüzünden alıcı şirkete kargolamasından dolayı uğradığı zararlardan sorumlu olduğu ve tazmin edilmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafça iş bu ihtarnameye cevap verilidiğini ve zarardan sorumlu olmadıklarının belirtildiğini, davalı tarafın sorumluluğunu kabul etmeyerek zararı tazmin etmesi sebebiyle Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü ……. e. sayılı dosyasında ilamsız takip yolu ile icra takibi başlatılmış olup davalı taraf haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz ettiğini, davalı borçlunun haksız ve hukuki dayanaktan yoksun soyut itirazının iptaline ve takibin devamına, kötüniyetli davalının takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın genel müdürlük adresi ve yerleşim yerinin “…….. Caddesi No:129/1 Esentepe Şişli/İstanbul” olup, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı … tarafından müvekkil bankanın …….. Şube Müdürlüğü’ne 25.11.2020 tarihli “Vesaik Mukabili İhracat Talimatı” ile ihracat vesaikinin talimat içerisinde bilgilerini kendileri verdiği Tahsil (İthalatçı) Bankasına gönderilmesini istediklerini, davacı tarafından dava dilekçesinde Milletlerarası Ticaret Odasının (ICC) 522 sayılı broşürüne atıf yapılarak, işbu broşür hükümlerine göre dava açıldığının anlaşıldığını, 25.11.2020 tarihli yazılı talimatında, ihracat vesaikinin gönderileceği tahsil (ithalatçı) bankasının ve ithalatçı şirketin kimler olduğu bilgileri bizzat davacı tarafından 25.11.2020 tarihli talimatında davacı şirket tarafından belirlenmiş olduğu, davacı şirketin kaşe ve imzasına havi olan 25.11.2020 tarihli İhracat Vesaik Mukabili Talimatı’nda, Tahsil (İthalatçı) Banka Bilgileri “…… Bank” olarak bildirilmiş ve Swift kodu yazılmış ve İthalatçı şirket olarak ise “…….” olarak yazıldığını, davacı şirketin ihracat vesaikinin gönderileceği tahsil (ithalatçının bankasını) kendisi seçerek bildirdiğini, davaya konu olan vesaik mukabili ihracat işlemine Milletlerarası Ticaret Odasının (ICC) 522 sayılı broşür hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davacı şirketin talebi ve başvurusu üzerine, müvekkili banka tarafından ihracat vesaiki gönderilmek ve ulaştırılmak üzere müvekkili bankanın …… Şubesi tarafından diğer davalı ……. Worldwide …… Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi’ne 27.11.2020 tarihinde teslim edildiğini, davacı tarafın ihracat vesaikinin gönderilmesi ile ilgili bilgi istenmesine rağmen müvekkili banka tarafından kendisine bilgi verilmediği şeklindeki beyanlarının gerçek dışı olduğunu, davacı şirket tarafından evrak teslimi sonrasında ilk olarak ……. isimli davacı şirket yetkilisi kişi tarafından 04.12.2020 tarihinde e-mail göndererek başvurmuş olup, …… A.Ş. tarafından gönderilen evrakların İtalya’da bulunan alıcıya halen ulaşmadığını belirtmiş ve konu ile ilgili olarak acil şekilde yardım istediğini, Davacı şirket yetkilisi olan kişinin 04.12.2020 tarihli e-mail ile başvurusu üzerine müvekkil banka tarafından aynı gün (04.12.2020) e-mail olarak ……. Şirketi’ne ilettiğini, aynı gün (04.12.2020) …… Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından konu hakkında inceleme başlatıldığı bilgisi verildiğini, Yetkisizlik İtiraznın kabulüne karar verilmesini ve dava dosyasının yetkili İstanbul (Merkez-Çağlayan) Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmesini, davanın ihbar edilmesi talebinin kabulüne karar verilmesini ve Davanın …… Taşımacılık ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ihbar edilmesine karar verilmesini, Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) 522 sayılı broşürünün 14. maddesi gereğince müvekkili bankanın hukuki sorumluluğu olmadığı düzenlenmiş olduğu dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nun 19/2 m. “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Davalı vekili, süresinde verdiği cevap dilekçesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki ilk itirazında bulunmuştur.
İddia, cevap, icra dosyası ve dosya kapsamına göre davalı, icra takibinde sadece borca ve ferilerine itiraz etmiş ve fakat yetkiye itiraz etmemiş olup, icra takibinde sadece borca itiraz eden ve yetkiye itiraz etmeyen davalı, icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır ise de; bu kabul, davalının takibin yapıldığı yerde açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. Davalı borçlunun, daha sonra açılan itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etme hakkı yine bulunmaktadır (Kıyasen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.2005/10533, K. 2006/11403, T.09.11.2006 ve E. 2002/4140, K. 2002/6630, T.27.06.2002). Eldeki davada; davanın açıldığı mahkeme, davalının yerleşim yeri Şişli/İstanbul’ un bağlı bulunduğu yer mahkemesi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olmadığı anlaşılmakla HMK’nun yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de hiç bir koşulda yetkili mahkeme değildir. Bu nedenlerle yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddi kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin yetkilili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup,usulen anlatıldı.04/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır