Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/487 E. 2021/1127 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/487
KARAR NO : 2021/1127

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün ……… sicilinde kayıtlı kooperatifin sicil kaydı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7. Maddesine göre 14.04.2015 tarihinde resen terkin edildiğini, ihyası istenen kooperatif aleyhine, müvekkili tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığını, yapılan yargılama sonucunda Bakırköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. E., …….. K. Sayılı kararı uyarınca, 28.02.2018 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, işbu karar uyarınca 150.000,00 TL’nin dava tarihi olan 24.09.2009 tarihinden ilibaren yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınıp, müvekkine ödenmesine karar verildiğini, bunun üzerine 286.649,80 TL’lik alacak için Bakırköy ………. İcra Dairesi’nin ……… E. Sayılı icra dosyasında takip başlatıldığını, Bakırköy ………. İcra Dairesi’nin ………. E. Sayılı dosyasında, icra emri kooperatife 21.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü tarafından, 27.12.2018 tarihinde, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, kooperatif hisselerine haciz konulması için müzekkere yazıldığını, kooperatif hakkında, 03.01.2019 tarihinde ticaret sicil müdürlüğü’nden gelen cevabi yazı ile kooperatifin sicil kaydının 6102 sayılı Türk Ticare Kanunu’nun Geçici 7. Maddesine göre 14.04.2015 tarihinde re’sen terkin edildiğini öğrendiklerinden bahisle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün ……… sicilinde kayıtlı ………. Konut Yapı Kooperatifi unvanlı kooperatifin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ………. vekili özetle; Müvekkilinin ……….. ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan …….. Kooperatifi’nin dosyasında yapılan inceleme neticesinde; dava konusu kooperatifin, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarın altında olduğu” olduğunun ve “aralıksız olarak son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmadığı” hususlarının belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 14.04.2015 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğinin anlaşıldığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğünün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderive vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, TTK’nın geçici 7.maddesine göre terkin edilen kooperatifin derdest dava dosyası nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.
Davacı vekili tarafından kooperatifin ihyası nedeniyle açılan davada kooperatifin sicil kaydının TTK’nın geçici 7.maddesine göre 14/04/2015 tarihinde resen terkin edildiği, ihyası istenen kooperatif aleyhine müvekkili tarafından tapu iptali ve tesili davası açılıp yapılan yargılama sonunda Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. esas …….. karar sayılı kararı uyarınca 28/02/2018 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, alacağın tahsili amacıyla Bakırköy ……… İcra Dairesinin ……. sayılı icra dosyasında takip başlatılıp icra emrinin kooperatife 21/07/2018 tarihinde tevdi edildiği, bu aşamada kooperatifin 14/04/2015 tarihinde resen terkin edildiğinin öğrenildiğini bu nedenle kooperatifin ve tüzel kişiliğin ihyası talebiyle eldeki davanın açıldığı belirtilmiş olup, TTK’nın geçici 7.maddesi uyarınca yapılan terkin işlemine karşı açılan davalarda husumetin yasal hasım olan sicil müdürlüğüne yöneltilmesi yeterli olup ayrıca kooperatife (tasfiye memuruna) yöneltilmesi zorunluluğu bulunmadığından ve kooperatife tasfiye memuru atanmamış olup dosyada da kooperatife TK.’nın 35.maddesine göre usulüne uygun olmayacak şekilde tebligat çıkartıldığı, bu haliyle kooperatifin tüzel kişiliği bulunmadığından kesinleştirme işleminin yapılamayacağı hususları dikkate alınarak davalı kooperatif yönünden dosya tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir.
Somut olay yönünden uygulanması gereken ve İstanbul BAM …….. HD nin ……… esas ……… karar, …….. esas ……… karar, İstanbul BAM …….. HD nin …….. esas …….. karar sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere davacı tarafından kooperatif aleyhine açılan Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyanın dava tarihinin 24/09/2009 olduğu ve Bakırköy Tüketici Mahkemesinin …… E-K sayılı görevsizlik kararına istinaden dosyanın Ticaret Mahkemesine gönderildiği, bu haliyle kooperatifin ticaret sicilden terkin edildiği 14/04/2015 tarihinde davacının devam eden derdest davasının bulunduğu dikkate alındığında aynı husustaki benzer İstanbul BAM ……… HD nin ……. esas …….. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Davadışı kooperatif geçici 7.madde kapsamı dışında olup davaya konu ihya talebi TTK’nın gecici 7. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreye tabii değildir. Davacının devam eden icra takibi nedeniyle kooperatifin ihyasını istemekte haklı ve hukuki yararı bulunduğu terkin edilen kooperatif yönünden ihya koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar sicilden resen terkin edilen kooperatifin ihyasına karar verilmesi halinde tasfiye memuru atanmasına gerek bulunmadığı zira kooperatifin tasfiye halinde olmadığına ilişkin Yargıtay kararları bulunmakta ise de, İstanbul BAM ……. HD nin………. esas 2021/1028 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere esasen resen terkin edilen şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanmış olması şirketin tasfiye halinde olduğu anlamına gelmeyeceği, zira 6102 sayılı TTK ile ilgili mevzuatta bir şirketin hangi hallerde ve ne şekilde tasfiyeye gireceğinin açıklandığı, dolayısıyla anılan ihya kararında tasfiye memuru atanması nedeniyle şirketin tasfiye haline girdiği kabul edilmesinin mümkün olmayıp tasfiye memuru atanmasının nedeninin, şirket hakkında devam eden davalarda, taraf teşkilinin sağlanması, yargılama faaliyetinin yürütülmesi ve bu faaliyetin devamı niteliğinde infaz işlemleri neticesinde ortaya çıkan durumun tasfiyesinin sağlanması olduğu kabul edilmelidir şeklinde olup mahkememizce de somut olaya uygun bulunan içtihat uyarınca devam eden icra takip dosyası yönünden taraf teşkilinin sağlanması amacıyla ihyasına karar verilen kooperatife derdest olan dosyanın sonuçlanması ve infazı bakımından kooperatife tasfiye memuru atanarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile TTK nın geçici 7.maddesi gereğince 14/04/2015 tarihinde resen terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……… sicil nosunda kayıtlı …….. Kooperatifinin Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas …….. karar sayılı dosyası ile Bakırköy ……… İcra Dairesinin ………. esas sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere terkin edilen kooperatifin dosyaların kesinleşmesi ve infazı bakımından sicilden terkinine ilişkin kararın kaldırılmak suretiyle ihyasına,
2-Tasfiye Memuru olarak tasfiye memuru olarak terkinden önce yönetim kurulu üyesi olan …….. T.C kimlik nolu …….. ’ın atanmasına, tasfiye işlemlerinin tasfiye memuru tarafından yürütülmesine, tasfiye işlemleri bitinceye kadar tasfiye memurunun görevine devam etmesine,
3-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafların davacı tarafça karşılanmasına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davanın mahiyeti gereği yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (işbu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davalı zorunlu yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda HMK. 320/1 maddesi dikkate alınarak oy birliği ile karar verildi.14/12/2021

Başkan …….
¸(e-imzalıdır)

Üye………..
¸(e-imzalıdır)

Üye …….
¸(e-imzalıdır)

Katip …….
¸(e-imzalıdır)