Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/485 E. 2023/788 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/485 Esas
KARAR NO : 2023/788

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/06/2021
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; … tarihi saat ….. sıralarında 2,43 promil alkollü olduğu tespit edilen Davalı …’in sevk ve idaresindeki ve kaza tarihinde davalı … adına trafikte tescilli … plaka sayılı kamyonetin, …. ilçesi, … Caddesinde üzerinde sahil istikametinde seyir halindeyken … Caddesi kavşağını geldiğinde, virajı kavrayamayarak aracının sağ ön köşe, sağ yan ve muhtelif kısımları ile önce yolun sağ tarafında park halinde bulunan … plaka sayılı otobüse sürttüğünü, bu otobüse sürterek devam ettiği sırada yaya olarak bulunan müvekkili … ‘a çarparak 37 metre sürüklemek suretiyle ölümüne sebebiyet verdiğini, 37 metre kadar ileride bulunan … plaka sayılı aracın arkasına çarptığını ve bu çarpma sonucunda çarpılan aracın yan yolda enine dönerek ön kısmını kaldırımda bulunan ağaca çarpması sonucunda durarak ölümlü trafik kazasının meydana geldiğini, Gerçekleşen trafik kazası neticesinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, ….. soruşturma numaralı dosya ile soruşturma işlemlerinin başlatıldığını, Yürütülen soruşturma neticesinde davalı … hakkında iddianame tanzim edildiğini, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası üzerinden kovuşturma işlemleri başlatıldığını, Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesi, 13/04/2021 tarihli, … E. … K. sayılı kararı ile davalı …’in bilinçli taksirle hareket ettiğini kabul etmek suretiyle neticeden 6 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına dair hüküm tesis edildiğini, Yerel Mahkeme hükmü dosyanın tüm taraflarınca istinaf edildiğini, halihazırda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Ceza Dairesinin … E. Sayılı dosyası üzerinden yargılamanın devam ettiğini beyan ederek, HMK’nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak kaza tarihinden itibaren yasal faizi birlikte (Sigorta şirketi için başvuru tarihi olan 29/01/2021 tarihinden itibaren) şimdilik 500,00-TL (Beş Yüz Türk Lirası) maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (Davalı sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla), Kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 250.000,00-TL(İki Yüz Elli Bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalılardan … ve …den müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için; HMK’nın 107/1 maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak kaza tarihinden itibaren yasal faizi birlikte (Sigorta şirketi açısından başvuru tarihi olan 29/01/2021 tarihinden itibaren) şimdilik 500,00-TL (Beş Yüz Türk Lirası) maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (Davalı sigorta şirketi açısından poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydıyla), Kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 250.000,00-TL(İki Yüz Elli Bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, … için; Kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte 200.000,00-TL(İki Yüz Bin Türk Lirası) manevi tazminatın davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili tarafından sunulan 19/10/2022 tarihli dilekçe ile, davalı sigorta şirketi ile sulh ve ibra protokolü akdedildiğini, akdedilen sulh ve ibra protokolü kapsamında yalnızca davalı sigorta şirketinin ibra edildiğini, Buna göre poliçe limiti kapsamı dışında kalan maddi ve manevi tazminat taleplerinin diğer davalılara karşı devam ettiğini, yalnızca davalı … Sigorta A.Ş.’ye karşı olan davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacılar vekili 02/02/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile, … için; 500,00-TL’lik maddi tazminat alacağını 297.440,76-TL, … için; 500,00-TL’lik maddi tazminat alacağını 465.980,99-TL artırdıklarını beyan etmiştir
SAVUNMA: davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili şirket tarafından davacı vekili tarafından yapılan başvuru üzerine başvuru sahibi için başvuran vekiline 15.02.2021 tarihinde 281,491.74 tl destekten yoksun kalma tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan ödemeye esas hesaplama, kaza tarihi itibariyle karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk (trafik) sigortası genel şartlarınca benimsenen trh-2010 tablosu kullanılarak yapılmış olup, eksik bir ödemenin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, bu suretle dosyanın kusur bilirkişisine verilmesini gerektiğini, müvekkilinin manevi tazminat açısından sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalıların cevap dilekçesi ibraz etmedikleri anlaşılmıştır.
DELİLLER:Bakırköy …. Ağır Ceza Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası, Kaza Tespit Tutanağı, 30/10/2020 tarihli Bilirkişi Raporu, … Sigorta A.Ş. Bünyesinde oluşturulmuş bulunan “…” sayılı hasar dosyası, İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosunun … büro ve … başvuru numaralı Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, hastane kayıtları, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, … soruşturma numaralı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile haksız fiil temeline dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Sorun: 07/07/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü-maliki ve sigortacısının olaydan dolayı sorumlu olup olmadığı kusur oranları, davacıların maddi-manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise hükmedilmesine ilişkin olan miktarın tespiti.
Çözüm: Kusur durumunun tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. ve 19. maddelerinde belirlendiği gibi; trafik kaydı, işleteni belirleyen güçlü karine niteliğindedir. Ancak kayıt maliki, işletenin üçüncü kişi olduğunu ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Karayolları Trafik Kanunu md 90’da (Değişik:14/4/2016-6704/3 md.) yapılan değişiklik Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarih ve … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan … tarih ve … E., … K. sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir.
Dosya kapsamında yer alan öğrenim belgesinde desteğin … Anadolu Lisesi Müdürlüğü Endüstriyel Otomasyon Teknolojileri Alanı 12. Sınıf öğrencisi
olduğu görülmüştür. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin 05.10.2022 tarihli emsal ücret cevabi yazısı ile mekatronik mühendisinin alabileceği ücretin … döneminde brüt 11.200,00 TL (son dönem asgari ücretin 11.200,00/6.471,00=1,731 katı) olduğu bildirilmiştir.Davalı sigorta şirketi tarafından 15.02.2021 tarihinde 281.491,74 TL ödendiği dosya kapsamında bulunan dekonttan görülmüştür. Sigorta şirketinin aktüer raporunda davacı anne için159.201,75 TL, davacı baba için 122.289,99 TL olmak üzere toplam 281.491,74 TL tazminat hesaplandığı görülmüştür. Davacı vekilinin 19.10.2022 tarihli beyan dilekçesindeki “sulh ve ibra protokolü kapsamında yalnızca davalı sigorta şirketi ibra edildiğini “..poliçe limiti kapsamı dışında kalan maddi ve manevi tazminat taleplerimiz diğer davalılara karşı devam
etmektedir” beyanında bulunduğu, poliçe limitinin 410.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; 07.07.2020 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile park halindeki … plaka sayılı otobüse çarptığı, akabinde yaya …’a çarpması …’ın vefat ettiği, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma no’lu dosyasında alınan 30.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’in asli derece, tam kusurlu olduğu, başkaca kusurlu tarafın bulunmadığının rapor edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, davalılardan aracın maliki/işleteni … ve aracın sürücüsü …’in desteğin ölüm tarihinde (07.07.2020) temerrüde düştüğü, Davalı sigorta şirketince dosyaya sunulu dekontta 281.491,74 TL ödendiği, sigorta şirketinin aktüer raporunda davacı anne için 159.201,75 TL, davacı baba için 122.289,99 TL
olmak üzere toplam 281.491,74 TL tazminat hesaplandığı, davacılar için işbu aktüer raporunda hesaplanan tutarların ödendiğinin kabulüyle aktüer bilirkişisi tarafından hesaplama yapılmış olup, Davalı sigorta şirketi tarafından iş bu dava açılmadan önce 15.02.2021 tarihindeki davacı anne için 159.201,75 TL, davacı baba için 122.289,99 TL ödemenin yasal faiz ile
güncellenerek, dava açıldıktan sonra sulh beyan dilekçesi doğrultusunda yapıldığı kabul edilen 128.508,26 TL (410.000,00-281.491,74) ödemenin Yargıtay kararları uyarınca
faizsiz olarak hesaplanan tazminat tutarından mahsup edilmesi ile
Anne … in bakiye destekten yoksun kalma zararı 466.480,99 TL,
Baba … ın bakiye destekten yoksun kalma zararı 297.940,76 TL olduğu itibar edilen aktüer raporunda hesaplanmış olup, davacıların ıslah etmiş olduğu miktarlar yönünden davasında haklı bulunmuş olup davanın kabulüne karar verilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görenin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın zenginleşmeye veya yoksullaşmaya neden olmaması temel ilkesi de dikkate alınarak davacıların olaydan dolayı çekmiş olduğu elem ve ızdırabın bir nebze de olsa telafisi için; Davacı … için 175.000,00 TL, … için 175.000,00 TL, … için 125.000,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ BAKIMINDAN:
A-Sigorta şirketi yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
B-Davacı … için davanın kabulü ile 297.940,76 TL nin davalılar … ve … 07/07/2020 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
C- … bakımından da davanın kabulü ile 466.480,99 TL maddi tazminatın davalılar … ve … 07/07/2020 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ BAKIMINDAN:
Davanın kısmen kabulü ile;
A-Davacı … için 175.000,00 TL manevi tazminat talebinin davalılar … ve … 07/07/2020 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
B- … için 175.000,00 TL manevi tazminat talebinin davalılar … ve … 07/07/2020 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
C-… için 125.000,00 TL manevi tazminat talebinin davalılar … ve … 07/07/2020 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, tüm davacılar yönünden manevi tazminat talepleri bakımından fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Maddi ve manevi tazminat bakımından;
-Alınması gerekli 84.664,90 TL harçtan peşin alınan 2.394,27 TL, ıslah ile yatırılan 1.610,00 TL ve 1.028,00 TL harcın mahsubu ile eksik 79.612,63 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacı tarafından yapılan 2.844,60 TL yargılama gideri + 2.394,27 TL peşin harç + 1.610,00 TL ve 1.028,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 7.876,87 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
-Kabul edilen Maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince hesap edilen 102.086,39 TL avukatlık ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Kabul edilen manevi tazminat üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 69.500,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
-Red edilen manevi tazminat üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 34.500,00 TL ücreti vekaletin davacılardan tahsili ile kendilerini vekille temsil ettiren davalılar … ve …’e verilmesine,
-Davalı sigorta şirketi masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiğinden bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen taraflara iadesine,
-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
13/07/2023

Başkan …
¸E-imzalıdır

Üye …
¸E-imzalıdır

Üye …
¸E-imzalıdır

Katip …
¸E-imzalıdır