Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/471 E. 2022/300 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/471 Esas
KARAR NO : 2022/300

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022
Mahkememizin ……. esas sayılı dosyası ile başlatılan dava mahkememizin 25/02/2019 tarihli ……. karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile davacının 39.859,05-TL bakımından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, mahkememizden verilen 25/02/2019 tarih ve ……. Esas ……. sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi’nin 18/05/2021 tarih ve ….. Esas …… Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt olmuştur. Bunun üzerine mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının …… no’lu tesisatın bulunduğu …… Mah.i ……. Sok. No 3-5 Güngören/ İstanbul adresindeki ……. Nakış ünvanlı iş yerini işlettiğini, ticarethane abone gurubundan elektrik enerjisi satın aldığını, davalı şirket tarafından davacının iş yerinde yapılan kontrolde 28/05/2016 tarih ve ……. no’lu kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiğini, buna dayanılarak 24.478,80-TL kaçak tahakkuku ile 15.584,90-TL ek kaçak tahakkuku yapıldığını, tesisata ve sayaca bir müdahale olmadığını, sayacın eksik tüketim yaptığına dair bir tespit bulunmadığını, tüketimin hesaplanmasına esas alınacak sürenin Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğine uygun olarak bulunmadığını, TRT Fon Payı PHS bedeli Enerji fonu gibi bedellerin Yönetmeliğin 30. maddesine uygun olmadığını, Yargıtay kararlarına göre kayıp kaçak bedelleri adı altında tüketiciden tahsil edilen paraların iadesinin gerektiği, Yönetmeliğin 26/3 maddesine göre kaçak tespit edilmesinde tespitin doğru bulgu ve belgelere dayandırılması gerektiğini, davalı kurum tarafından eksik tüketim tahakkukunun sayaca bu tarihte müdahale edildiğine dair dosya içinde ya da sayaç muayene raporunda herhangi bir bulgu ve tespit olmadığını beyan ile davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen toplam 40.063,70-TL borcu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya ait iş yerinde 28/05/2016 tarihinde yapılan kontrolde kare buattan harici hat çekilmek sureti ile kaçak elektrik kullanıldığının tespit edilerek kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini, tespit sırasında sayaçtan geçen akım değerinin toplam 12 A olduğunu, buna karşılık harici devreden çekilen sayaçtan geçmeyen akım değerinin toplam 72 A olduğunu, dolayısıyla davacının sayaçtan geçirmeden harici hat ile elektrik tüketimi yaptığının tespit edildiğini, sayacın eksik tüketim yapması nedeni ile tutanak düzenlenmediğini, bu nedenle de laboratuvar raporuna ihtiyaç olmadığını, tespit esnasındaki 72 A lik akım değeri ve yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri doğrultusunda 24.478,80-TL kaçak bedeli ile 15.584,90-TL kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 40.063,70-TL tahakkuk yapıldığını beyan ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER : Kaçak elektrik tespit tutanağı, Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 18/05/2021 tarih ve ….. Esas ….. Karar sayılı ilamı, Bilirkişi incelemeleri, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı olarak kaçak elektirik tüketimi dolayısıyla tahakkuk ettirilen faturadan kaynaklı olarak borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili tarafından 20/06/2016 tarihli dilekçesi ile dava ıslah edilmiş dava değeri 40.063,70-TL’ye çıkartılmıştır.
Elektrik Mühendisi …… 22/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacının davalı kurumun sözleşmeli abonesi olduğu sırada, kuruma kayıtlı sayaç harici hat çekmek sureti ile elektrik kullandığı, bu tüketiminin EPTHY nin 26. maddesine göre kaçak elektrik tüketimi olduğu, davacının kaçak elektrik tüketimi ile ilgili, EPTHY si doğrultusunda yapılan hesaplamalara göre davalı kuruma ödemekle yükümlü olduğu kaçak elektrik bedelinin 204,65-TL olduğu, davacının eksik tüketimi ile ilgili olarak EPTHY doğrultusunda dosya içindeki belgeler ve endeks dökümleri incelendiği, davacının kaçak kullanım başlangıç tarihini belirleyecek her hangi bir bilgi ve bulgu belirlenemediğinden, davacının eksik tüketimi ile ilgili hesabın yapılmasının mümkün olmadığı, bu nedenlerle ve davacının davalı kurum tarafından tahakkuku yapılan 40.063,70-TL bakımından borçlu olmadığının tespitini istediğinden davacının 204,65-TL bakımından borçlu olmadığının tespitini isteyemeyeceği, (40.063,70-TL- 204,65-TL) = 39.859,05-TL bakımından borçlu olmadığının tespitini isteyebileceği mahkememize bildirilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 18/05/2021 tarihli ilamı gereği dosyanın bilirkişi listesinde yer alan reesen seçilecek elektrik mevzuatına hakim konusunda uzman 3 lü bilirkişi heyetin tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Elektrik Mühendisi Prof. Dr. ……, Elektrik Mühendisi ……. ve Elektronik Yüksek Mühendisi ……. ‘dan müteşekkil Bilirkişi Heyeti 28/01/2022 tarihli raporunda; …… Elektrik Perakende Satış A.Ş.’nin Elektrik Piyasası Kanunu maddeleri gereği söz konusu elektrik sayacını sökerek geri dönüşüme gönderme yetkisine sahip olduğu kanaatine varıldığı, Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin ……. E. …… K. Sayılı kararında kaçak elektrik tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmi belgelerdendir.bu nedenle ispat yükü bu belgenin aksini ispat eden tarafa düşmektedir. İfadesiyle kaçak elektrik tespit tutanağı aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan belgelerden olduğu açıklandığı, Yargıtay ……. Hukuk Dairesi……. E. – …… K. Sayılı kararında açıklandığı gibi aksi ispatlanmadığı sürece kaçak elektrik tespit tutanaklarının doğru kabul edildiğinden kaçak elektrik enerjisi kullandığı kanaatine varıldığı, davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesinin tamamen mahkemenin takdirinde olduğu, Yargıtay ……. Hukuk Dairesi …… E. – ……. K. Sayılı 23/03/2010 tarihli kararına istinaden, davalı tarafın abone olmaksızın Enerji dağıtım hizmet bedelinden ve KDV’sinden de sorumlu olduğu kanaatine varıldığı, 3065 Sayılı KDV Kanununa göre, vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzeri adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin KDV matrahına dahil olduğu, bu kapsamda, bir teslim ve hizmet bedelinin ödenmesine bağlı olarak ortaya çıkan gecikme zammı ve faizlerinin, KDV matrahına dahil olacağı, buna göre, elektrik, su ve telefon faturalarının geç ödenmesi nedeniyle uygulanan gecikme faizleri KDV matrahına dahil bulunmadığı, Kaçak Elektrik Kullanımı – Kaçak Elektrik Tüketim Tespit Tutanağının aksi kanıtlanmadıkça geçerli kabul edileceği, davacı tarafın, dilekçesinde belirttiği gibi 1 adet kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağında ifade edilen bilgiler doğrultusunda yapılan kaçak tahakkuk hesaplamasında, (231,77-TL + 4.712,77-TL =) 4.944,54-TL borçlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları içeriğine göre; davacı tarafın “……. Mah. ……. Sok. No:3-5 Güngören/ İSTANBUL” adresinde bulunan …… numaralı tesisatın ait olduğu işyerini işletmekte olduğunu, ……. şirket çalışanları tarafından yapılan kontrol sonucu 28/05/2016 tarihli ……. nolu kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek 24.478,80-TL kaçak tahakkuku ile 15.584,90-TL ek kaçak tahakkukları yapıldığı, davacının kaçak elektrik tespit tarihi olan 28/05/2016 gününden önce tesisatta yapılan son okuma tarihi dosya içinde bulunduğundan 26/05/2016 tarihi olduğu bunun için kaçak elektrik kullanım başlangıç günü 26/05/2016 olarak alınması gerektiği, bundan dolayı kaçak elektrik kullanım süresi 3 gün olarak alınması kanaatine varıldığı, bu durumda kaçak elektrik tüketim tahakkukunun genel toplam miktarının 231,77-TL olarak hesaplandığı, ek tüketim hesaplamasının 90 gün üzerinden yapıldığı, ek tüketim tahakkukkunun genel toplam bedelinin 4.712,77-TL olarak hesaplandığı, bu durumda davacının 4.944,54-TL borçlu olduğu, davacının davalı şirkete 35.119,16-TL bakımından ise borçlu olmadığı anlaşılmakla davacının belirtilen değer bakımından borçlu olmadığının tespitine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile davacının davalı şirkete 35.119,16 TL bakımından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 2.398,99-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78-TL peşin harç 514,22-TL ıslah harcı olmak üzere 685,00-TL harcın mahsubuyla bakiye 1.713,99-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 170,78-TL peşin harç, 514,22-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 714,20-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.307,20-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden takdiren 2.899,03-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 12,34-TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.267,87-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.944,54-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …..
e-imzalıdır

Hakim …..
e-imzalıdır