Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/454 E. 2023/515 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/454 Esas
KARAR NO : 2023/515

DAVA :İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2021
KARAR TARİHİ : 09/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalılar … Adi Ortaklığı ortağı olan şirketler ile… İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında … projesi ahşap daire kapısı ve süpürgelik imalat montajı işi ile ilgili olarak 27.05.2014 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkili şirket işbu sözleşmeye garantör ve malzeme temincisi sıfatı ile imza atmış ve sözleşmeye ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından davalılara … A.Ş.ye ait 19.06.2014 tarih ve … nolu 5.633.684,62TL tutarında banka teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin yüklenicisi …, … projesi kapsamında yükleniminde olan işi tamamlamayarak yarım bıraktığını, bunun üzerine müvekkili şirket davalıların talebi ve bilgisi dahilinde sözleşme konusu işlerin tamamlanmasını üstlendiğini ve 20.02.2015 tarihi itibariyle işlerin yürütümüne başlandığını, davalılar, müvekkili şirketin çalışmaya başlayacağı blokları sözleşme eki iş programına uygun bir şekilde müvekkili şirketin ölçü alımına ve montaja hazır hale getirmediğini ve yer teslimlerinde geciktiğini, sözleşmeye ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından verilen 5.633.684,62TL tutarında banka teminat mektubunun müvekkili şirkete iade edilerek müvekkili şirketçe 200.000,00TL tutarlı 1 yıl süreli teminat mektubunun teslim edileceğini, ek protokol imza tarihinden itibaren 3 ay içinde yapılacak kesin kabul işlemlerinin tamamlanmasını takiben 200.000,00TL tutarlı teminat mektubunun müvekkili şirkete iade edileceğini, müvekkili şirket sözleşme konusu işi bitirmiş ve teslim etmiş olmasına karşın davalılarca kesin kabul yapılmadığını müvekkili şirketin sürekli olarak teminat mektubunun haksız nakde çevrileceği tehdidi altında tutulduğunu, müvekkili şirket asıl yüklenici … işi tamamlamayarak yarım bırakmış olması nedeni ile garantör olarak işin yapımını üstlenerek işi tamamladığını, müvekkili tarafından geçici kabul sonrası defalarca başvuruda bulunulmasına karşın davalılar, müvekkili şirketi oyalamış ve kesin kabulü yapmayarak süreci uzattıklarını, müvekkili şirket asıl yüklenici değil garantör konumunda olmasına rağmen … işi yarım bırakması sonrasında işin yapımını üstlenerek sonuçlandırdığını ve davalılara teslim ettiğini, iş bu güne değin de iyiniyetle sürecin sonuçlanması adına gereken her türlü çabayı gösterdiğini, tüm bu hususlara rağmen davalı taraflarca teminat mektubunun nakde çevrilmiş olması açıkça davalıların kötü niyetini ortaya koymakta olup, davalılar tarafından tahsil edilen teminat mektubu tutarı 200.000,00TL nin müvekkili şirkete tazmin tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ve diğer davalı … Ve Tic. A.Ş. ile dava dışı … İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında akdedilen 27.05.2014 tarihli “… Yüklenicilik Sözleşmesi” uyarınca, … İli, … İlçesi, … Mah., … Ada, … parsel ve … Ada, … parselde kain … Projesi kapsamında tüm ahşap daire içi kapısı ve süpürgelik imalatlarının ve montajlarının teknik şartname ve standartlara uygun şekilde imalatı, nakliyesi ve montajı işi … İnş. San. ve Tic. A.Ş. tarafından üstlenildiğini, davacı şirket iş bu sözleşmeyi garantör ve malzeme temincisi sıfatı ile imzaladığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında “garantör” sıfatını haiz davacı şirket tarafından … A.Ş. … Şubesi’ne ait 19.06.2014 tarih, … mektup numaralı 5.633.684,62 TL bedelli teminat mektubu diğer davalı şirkete teslim edildiğini, işin yapım sürecinde dava dışı … İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin sözleşme konusu işi, iş programına uygun şekilde her türlü ayıp ve eksiklikten ari şekilde teslim edememesi sebebiyle sözleşme konusu işin yapımı davacı şirket tarafından üstlenildiğini, zira, taraflar arasında akdedilen 08.02.2017 tarihli “Kalekent Yüklenicilik Sözleşmesi – Ek Protokol” ile “Kalekent Yüklenicilik Sözleşmesi” uyarınca … İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’nin yükümlülüğünde bulunan ancak eksik ve ayıplı şekilde ifa edilen işlerin, sözleşme hükümleri baki kalmak kaydı ile davacı şirket tarafından tamamlanarak teslim edileceği hüküm altına alındığını, taraflar arasında akdedilen ek protokol kapsamında davacı şirkete ait … A. Ş. … Şubesi tarafından düzenlenen 19.06.2014 tarih, … mektup numaralı 5.633.684,62 TL bedelli teminat mektubu iade edilerek, davacı şirket tarafından üstlenilen işlerin ve yükümlülüklerin teminatı olmak üzere … A.Ş. … Şubesine adına … A.Ş. … Şubesi tarafından düzenlenen 08.02.2017 tarih … mektup numaralı 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu diğer davalı şirkete teslim edildiğini, her ne kadar mevcut ayıp ve eksikliklerin giderilmesi için davacı şirket tarafından bir kısım çalışmalar gerçekleştirilmiş ise de ayıp ve eksiklikler tam olarak giderilemediğini ve bu durum davacı şirkete defalarca kez ihtar edildiğini, eksikler tam olarak giderilmediğinden teminat mektubunun süresinin uzatılması talebinde bulunulduğunu, teminat mektubunun süresinin 30.06.2019 tarihine kadar uzatıldığını, proje kapsamında gerçekleştirilen imalatlardaki ayıpların giderilmemesi üzerine 30.06.2019 tarihinde davacı şirkete ait teminat mektubu bankaya ibraz edilerek nakde çevrildiğini, davacı tarafın sözleşme ve ek protokol kapsamında yükümlülüğünde bulunan işi gereği gibi ifa etmediği ve günümüz tarihi itibari ile dahi birçok ayıp ve eksiğin bulunduğunu, davacı şirkete ait teminat mektubu süresinin, talepte bulunulmasına rağmen uzatılmaması ve mevcut ayıp eksikliklerin devam etmesi ve teminat mektubu ile garanti altına alınan riskin gerçekleşmesi sebebiyle bankaya ibraz edilerek nakde çevrildiği, hususları nazara alındığında huzurda ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince sözleşmenin ve eki protokolün teminatını oluşturmak üzere tevdi edilen ve davalılarca nakde çevrilen … A.Ş … Şubesine ait 08/02/2017 tarih … nolu mektup numaralı 200.000,00 TL bedelli teminat mektubu bedelinin tazmin tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile müvekkili şirkete iadesi ile müvekkili şirketçe yapılan işin kesin kabul şartlarının gerçekleştiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 16/02/2023 havale tarihli raporunda Dava konusu projenin ahşap daire kapısı ve süpürgelik imalat montajı işlerinin, sözleşme hükümleri uyarınca süresinde ve eksiksiz olarak tamamlandığının söylenemeyeceği, … A.Ş. … Şubesi tarafından düzenlenen 08.02.2017 tarihli ve … nolu “Kesin Teminat Mektubu” nun sözleşme kapsamında davalı işverene teslim edildiği, Ek Protokol ve teslim tarihleri dikkate alındığında, davacı tarafından işlerin eksiksiz olarak teslim edildiğinin söylenemeyeceği, Teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibariyle, kesin kabul şartlarının sağlandığının söylenemeyeceği, dosya içerisinde işveren tarafından tanzim edilmiş kesin kabul tutanağının bulunmadığı, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Teminat mektubu, mevzuatımızda açıkça düzenlenmemiştir. Pozitif bir temele dayanmayan teminat mektubu kurumu, ticari hayatın bir gereği olarak ve sözleşme serbestisi kapsamında vücut bulmuştur. Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, (doktrinde tartışmalar mevcut olmakla birlikte) esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir. … Tarih … Esas- … Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da teminat mektubunun mahiyeti itibariyle BK.nun 110. maddesinde sözü edilen üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Yerleşik uygulamalarda da teminat mektubunun BK.nun 110. maddesi çerçevesinde bir garanti sözleşmesi olduğu yönü benimsenmiştir. Banka teminat mektubu ile garanti eden banka, kayıtsız ve şartsız bir ödeme yükümlülüğü altına girmemekte, aksine üçüncü kişi durumunda bulunan lehtarın edimini ifa etmemesi ya da sair rizikoların ortaya çıkması halinde muhatabın uğrayacağı zararları teminat altına almayı amaçlamaktadır. (Y.11.H.D nin 01/11/2011 gün ve 2661-14743 s. Kararı)
Banka, teminat mektubu vermekle bir asli borç yüklenmiş olmaktadır. Teminat mektubunu öderken kendi borcunu ödemiş olmaktadır. Banka mücbir sebepleri, beklenmeyen halleri, imkansızlığı, muhatap ve lehdar arasındaki akdin geçersizliğini, lehdarın ölümünü, iflasını ileri sürerek tazmin talebini reddedemez. Banka teminat mektubunun geçersiz olduğunu, zamanaşımına uğradığını, mahkemece ödememe konusunda tedbir bulunduğu gibi sırf kendisine haiz def’ileri ileri sürmek suretiyle mektup bedelini ödemekten kaçınabilir. (Y.11 H.D.’nin 15/03/2010 gün ve 2008/12747-3032 s. kararı.)
Dava konusu teminat mektubunun incelenmesinde, … ‘ a ait 08/02/2017 tarihli 200.000,00 TL bedelli ve geçerlilik süresinin 30/06/2019’ a kadar temdit edildiği anlaşılmıştır.
Davalının elinde tuttuğu teminat mektubu ilk talepte ödeme kaydına havi, kesin hiçbir koşula bağlı kalmaksızın ilk başvuru üzerine derhal ve gecikmeksizin nakde çevrilebilir nitelikte bir mektuptur.
İddia veya savunmanın haklılığı, bu olay ve hukuki işlemlerin varlığının ispatlanmasına bağlıdır.
İspat hakkı, Anayasa’nın 36. maddesinde bir temel hak olarak garanti altına alınmıştır. Anayasal dayanağı olan ispat hakkını, usûl hukukunda taraflar, kanunda belirtilen süre ve usûle uygun olarak kullanırlar. Bu hak yalnızca kanunla sınırlanabilir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususuna ise ispat yükü denir.
İspat yükü üzerine düşen taraf ispat etmesi gereken hususu ispat edemediği durumda ispatsızlık durumu söz konusu olacaktır. Hâkim bir husus ispatsız kalmış olsa dahi medeni yargılamada karar vermek durumundadır. TMK 6. Maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Çoğu kez ispat yükü taşıyan taraf delil gösterme yükünü de taşır fakat bu her zaman böyle değildir. Zira ispat yükünün sabit olmasına rağmen delil ikame yükü, taraf değiştirir. Üzerinde delil ikame yükü bulunmayan taraf, karşı tarafın iddia ve savunmalarının haklılığı bağlamında, delil göstermesini beklemeden, asılsızlığı ortaya koymak maksadıyla delil gösterebilir. Bu halde karşı delilden söz edilir. Karşı delil göstermiş olan taraf, bu davranışı nedeniyle ispat yükünü üzerine almış sayılmayacaktır (HMK m.191,c.2).
Yine eldeki dava bakımından, teminat mektubu hangi konu için verilmiş ise ancak verildiği konu yönünden teminat oluşturduğu, koşulu davacı tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini ve davalıdan herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesini ön koşul olarak arayan ve teminatın iadesi koşullarını düzenleyen madde hükümlerinin tüm koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve buna göre davalının teminatı iade etme yükümlülüğünün üzerinde durulması gerekir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil kayıtları, davaya konu kesin teminat mektup suretleri, ihtarnameler, ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında fiili bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, taraflar arasında düzenlenen belgenin, dava konusu sözleşme ve eki protokol kapsamındaki, davacı tarafından üstlenilen işlerin teminatı amacıyla verildiği görülmekle davacı her ne kadar sözleşme ve eki protokol doğrultusunda edimlerini yerine getirdiğini ve davalıların, teminat mektubunu kötü niyetli olarak nakde çevirdiğini iddia ederek teminat mektubu bedelinin iadesini talep ve dava etmiş ise de, mahkememizce yapılan yargılamada alınan bilirkişi heyet raporunda, davacının proje ahşap daire kapısı ve süpürgelik imalat montajı işlerinin, sözleşme hükümleri uyarınca süresinde ve eksiksiz olarak tamamlanmadığı, Ek Protokol ve teslim tarihleri dikkate alındığında, davacı tarafından işlerin eksiksiz olarak teslim edildiğinin söylenemeyeceği, teminat mektubunun nakde çevrildiği tarih itibariyle, kesin kabul şartlarının sağlandığının söylenemeyeceği, dosya içerisinde işveren tarafından tanzim edilmiş kesin kabul tutanağının bulunmadığı hususları tespit edilmiş olup, davalıların dava konusu teminat mektubunu veriliş amacı doğrultusunda nakde çevirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinin davalılara uygulanamayacağı sonuç ve kanaati ile davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE;
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 3.415,50-TL harcın mahsubuyla fazla yatan 3.235,6 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 179,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 239,2- TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının davasının reddine karar verildiğinden yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince hesap edilen 31.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılar vekillerine ödenmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır