Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/452 E. 2022/496 K. 11.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/452 Esas
KARAR NO : 2022/496

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında 17/04/2020 tarihinde 2 adet …… cerrahi maske makinesi satımına ilişkin sözleşme akdedildiğini, davalı tarafından imal edilip, teslimi ve montajı gerçekleştirilecek olan makinenin haiz olması gereken teknik özellikleri ile tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin sözleşme ile belirlendiğini, davalının imal edeceği maskenin tam otomatik çalışır vaziyette olacağı sistem dizaynında davalı tarafından yapılacağını, …… sisteminde kendi üretimi olacağını, maske gövdesi makinesinin 20-24 Nisan 2020 tarihinde, lastikleme ünitesinin teslim süresinin ise sözleşme tarihinden itibaren 3 hafta olacağı, buna karşılık 200.000,00 Usd’lik tutarın 17/04/2020 tarihinde ödeneceğinin sözleşmede kararlaştırıldığı, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırıldığı gibi 17/04/2020 tarihinde davalının bildirdiği banka hesabına 200.000,00 Usd satış bedelini gönderdiğini, ancak davalı yanın sözleşme hükümlerine riayet etmeyip, maske gövdesi makinesi ve manuel kulak lastikleme makinelerinin sözleşmede belirlenen 20 – 24 Nisan 2020 tarihleri arasında değil, 1 Mayıs 2020 tarihinde firmalarına teslim edildiğini, müvekkili açısından iş bu sözleşme ile talep edilen …… cerrahi maske makinesinin oluşmasını sağlayacak ve istenen teknik özelliklerin oluşmasını sağlayacak olan lastikleme ünitesi ise hiç teslim edilmemiş, lastikleme entegresi ve …… sistem kurulumunun hiç yapılmadığını, yapılan sözlü görüşmeler ile davalının üstlendiği edimi hiç yerine getiremeyeceğinin de anlaşılması üzerine Bakırköy …… Noterliği aracılığıyla 12 Mayıs 2020 tarih ……. yevmiye numaralı ihtarname ile müvekkil şirketin sözleşmeden döndüğü davalıya bildirildiğini, davalının Üsküdar …… Noterliği kanalıyla yolladığı 13 Temmuz 2020 tarih …… yevmiye numaralı ihtarname ile ihtarnameye ilişkin cevapları sunduklarını, Bakırköy ….. Noterliği kanalıyla yolladıkları 27 Temmuz 2020 tarih …… yevmiye numaralı ihtarname ile iddialarını kabul etmediklerini, sözleşmesel yükümlülüklere aykırı davranmaları nedeniyle sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını, sözleşme sebebiyle yerine getirilen edimlerin iadesinin gerektiğini, ödemiş oldukları 200.000,00 USD’nin (iki yüz bin Amerikan Doları) müvekkiline iade edilmesini ve teslim ettikleri makinenin sökülüp iade alınması için şirket yetkililerimizle iletişime geçmelerini aksi halde yasal yollara başvuracaklarını bildirdiklerini, ancak sözleşmeden dönme nedeniyle, sözleşme sebebiyle yerine getirilen edimlerin iadesi talebinin davalı tarafça karşılanmadığını, davalının müvekkiline ödeme yapmadığını ve teslim ettiği makineleri geri almadığını, müvekkili tarafından davaya konu eser sözleşmesine istinaden davalıya 17/04/2020 tarihinde yapılan 200.000,00 Usd’lik senedin şimdilik 10.000,00 TL’sinin 17/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve müvekkilinin uğradığı menfi zarar ile şimdilik 700,00 TL7nin dava tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle davalıdan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu beyan etmiş ise de, dosyaya sunulan 17/04/2020 tarihli sözleşmenin incelenmesinde, davalı şirketin cerrahi maske kaynak makinesi üretimi yaptığı ve davaya konu makinenin de 3 katlı cerrahi yüz maskesi imalatına uygun dizaynı olacağının belirtildiği, sözleşme ekinde tek ana hatlı çift plastik kaynaklı temsili makinenin görselinin yer aldığı, temsili makinenin teknik özelliklerinin belirtildiği, nitekim davacı tarafça gönderilen 12/05/2020 tarihli ihtarnamenin 4 no’lu bendinde de sözleşme ekinde tek ana hatlı çift plastik kaynaklı temsili makine görselinin yer aldığını, imal edilecek ürünün bu temsilin aynısı olacağının belirtildiği görülmüştür.
Satış sözleşmesi TBK’nın 207. maddesinde, “satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Eser sözleşmesi ise aynı Kanun’un 470. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme, eser sözleşmesidir. Bir sözleşmenin eser sözleşmesi mi yoksa satış sözleşmesi mi olduğu konusunda hangi kriterlerin dikkate alınması gerektiği konusunda HGK’nın 04.12.2013 tarih, ….. E.,K. sayılı ilamı yol gösterici niteliktedir. Anılan ilamda, “Eser sözleşmesinin unsurları 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre bir şey imali; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’na göre bir eser meydana getirme, eser ve iş bedelidir. Satım akdinin unsurları da satılan mal, satış bedeli ve tarafların anlaşmasıdır.
Eser sözleşmesinde yüklenici faaliyette bulunmak suretiyle bir sonucu gerçekleştirmektedir. Meydana getirme (imal) unsuru eser sözleşmesi ile satış sözleşmesi arasındaki en önemli farktır. Satış sözleşmesinde satıcı sözleşmenin yapıldığı sırada hazır olan bir şeyi, eser sözleşmesinde ise yüklenici iş sahibinin siparişi üzerine kendisinin meydana getirdiği şeyi bir bedel karşılığında teslim etmeyi üstlenmektedir.
Nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 24.04.1978 gün ve E: …, K:……. sayılı ilâmının gerekçesinde, sözleşmede emek unsurunun değil de nesne teslimi üstün ise eser sözleşmesi değil, satış sözleşmesinin söz konusu olacağı belirtilmek suretiyle, ayırt edici unsurun imal (meydana getirme) olgusu olduğu vurgulanmıştır.
Öğretide de satımı, eser sözleşmesinden ayırmada farklı ölçütler kullanılmakla birlikte ağırlıklı bir görüşe göre, malzeme unsuru ön planda ise satım sözleşmesi, emek unsuru ön planda ise eser sözleşmesi bulunduğu kabul edilmektedir (Mustafa Alper Gümüş:Borçlar Hukuku, Özel Hükümler, 2.Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2012, Sahife:8-9; Aydın Zevkliler/K.Emre Gökyayla:Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 13.Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 2013, Sahife:475 vd.; Murat Aydoğdu/Nalan Kahveci:Türk Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, 1.Baskı, İleri, İzmir 2013, Sahife:659; Kenan Tunçomağ:Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, Cilt II, Fakülteler Matbaası, İstanbul 1974, Sahife:505 vd.; Haluk Tandoğan:Borçlar Hukuku, Özel Borç İlişkileri, Cilt:II, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2010, Sahife:42 vd.). ” açıklaması yapılmıştır.
Yapılan açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme ve ekli görseller incelendiğinde sözleşmenin davalı tarafça üretimi yapılan maske kaynak makinesi satımına ilişkin olduğu, davacı tarafından ayırıcı özelliği olduğu belirtilen bir sipariş verilmediği, yani ürünün sipariş üzerine yapılmadığı, sözleşmede emek unsurun değil nesne teslimi unsurunun üstün tutulduğu, bu haliyle taraflar arasındaki sözleşmenin TBK 207 ve devamı maddelerinde düzenlenen satış sözleşmesi olduğu kanaatine varılmış ve uyuşmazlık, satılan ürünlerin ayıplı olup olmadığı noktasında toplandığından satış sözleşmesi hükümleri gözetilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi yoluna gidilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Makineler üzerinde talimat mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 04/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu Makine Ve Ekipmanlar, ……Tekstil Kumaş Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi Şanlıurfa fabrikasına 2 adet …… cerrahi maske makinesı ve 4 adet ( irsaliyede teslim adetinde üzeri çizilmiş, resimde 4 adet görünen) manuel lastikleme ünitesi olarak teslim edilmiş olduğu, otomatik lastikleme ünitesinin teslim edilmediği, sözleşmenin 11. maddesine göre uygun teslim edildiği, fakat Otomatik Lastikleme Ünitesinin gönderilmediği, ….. yazışmaları ve ……Tekstil Kumaş Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirket yetkilileri ile yapılan görüşmede 2 adet …… cerrahi maske makinası ve 4 adet manuel lastik ünitesinin 23.04.2020 tarihinde nakliye ile İstanbul’dan gönderildiğinin görüldüğü, montaj için ekiplerin 01.05.2020 tarihinde fabrikaya geldiklerinin belirtildiği, sözleşmenin 4. ve 13. maddesine göre montajının gecikmiş olduğu, 2 adet …… cerrahi maske makinasının atıl durumda olduğu, çalışmadığı, 1 tanesinin üst katta etrafında çeşitli ebatlarda bezlerin olduğu bir alanda olduğu, yanında yerden gelen hava hattının bulunduğu, diğerinin depo tabir edilen alanda kartonlar ve makinalar arasında atıl vaziyette olduğunun görüldüğü, davaya konu makine ve ekipmanların atıl vaziyette olduğu çalıştırılmak istendiğinde çalıştırılamayacak durumda olduğu beyan edildiğinden, kapasitesinin ne olduğu, …… sistemlerin aktif çalışıp çalışmadığı, mekanik aksamların düzgün çalışıp çalışmadığının belirlenemediği, makine ve ekipmanın kapasite kontrolünün yapılamadığı, sözleşme konusu kapasite davaya konu makine ve ekipmanların atıl olduğundan çalıştırılmak istendiğinde çalıştırılamayacak durumda olduğu beyan edildiğinden, ayrıca teslim edildiği söylenen Manuel lastikleme ünitesi görülmediğinden işleyişi, durumu çalışma kapasitesine bakılamadığından, manuel mi yada otomatik lastikleme ünitesi ile kapasitenin karşılanacağının kontrol edilemediği, …… cerrahi maske makinası teknik özellikleri incelendiğinde; kapasitesinin kontrol edilemediği, Voltaj 380 V 3 faz, Maske Boyutu 17,5*9,5 cm 3 Kat, Güç Motor için 0,87 Kw , Redüktör için 0,75 Kw olduğu, …… sistem frekans aralığının makine çalışmadığından kontrol edilemediği, beslemesinin dijital, sayısının 5 ana kafalı ve ölçülerinin uygun olduğunun görüldüğünü bildirmiştir.
Taraflar arasındaki, 17/04/2020 tarihli sözleşmenin 4.maddesine göre maske gövde makinesinin 20-24 Nisan 2020 tarihlerinde, lastikleme ünitesinin teslim süresinin mücbir sebepler dışında 3 hafta olduğu, sözleşmenin 11.maddesine göre ilk aşamada 2 adet maske gövde yapım makinesinin masa tipi manuel kulak lastikleme üniteleriyle birlikte teslim edileceği, otomatik lastikleme entegre edildiğinde, manuel lastikleme ünitelerinin istenirse iade alınacağı belirtilmiş olup, davacı tarafça gönderilen Bakırköy ….. Noterliği’nin 12/05/2020 tarihli fesih ihtarında, müvekkili şirketin sözleşmede kararlaştırıldığı gibi 17 nisan 2020 tarihinde banka hesabına 200.000,00 Usd makine satış bedelini gönderdiği, ancak davalı tarafça sözleşme hükümlerine riayet edilmediği, maske gövde makinesinin sözleşmede belirlenen 20-24 Nisan 2020 tarihleri arasında değil, 01 Mayıs 2020 tarihinde teslim edildiği, lastikleme ünitesinin halen teslim edilmediği, gövde makinesinin sözleşmeye göre teslim edilmesi gereken tarihlerden itibaren şirket yetkililerinin defalarca davalıyla iletişime geçmesine rağmen teslimat süresine uyulmaksızın geciktirildiği, teslim edilen maske gövdesi makinesininde sözleşme ekinde yer alan görseldeki görünüme ve belirlenen teknik özelliklere haiz olmadığı, kurulumu yapıldıktan sonra çalışmadığı, firmayla bu konuda görüşüldüğü ve yeniden kurulduğu, müvekkili şirket yetkilileri tarafından ihbar mahiyetinde olarak bu hususların firmayla paylaşıldığı, lastikleme ünitesinin henüz teslim edilip, entegre edilmediğinden imalatın mezkur sözleşme ve belirlenen teknik özelliklerde ve kapasitede olup olmadığının henüz anlaşılamadığı, makinenin entegrasyondan sonraki hali ile deneme yapılamadığı, bu nedenle imalatta olabilecek ayıplar yönünden de değerlendirme ve tespit yapma imkanının olmadığı belirtilerek sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı belirtilmiş, davalı tarafça, ihtara verilen 13 Temmuz 2020 tarihli Üsküdar …… Noterliği’nin …… yevmiye no’lu cevabi ihtarında 17 Nisan 2020 tarihli sözleşme gereği makinenin teslimlerinin pandemi süreci dolayısıyla tedarikçilerin çalışamaması nedeniyle 25/04/2020 tarihinde fabrikaya sevkedildiği, sevkin ardından teknik ekibin makinelerin bulunduğu mahale giderek montaj ve devreye almalarını şirketin teknik ekibi ve müdürü ile birlikte tamamladıklarını, ardından sözleşme gereği ödenmesi gereken 100.000,00 Usd’nin uyarılara rağmen ödenmediği, bu yüzden otomatik lastikleme ünitelerinin teslimatlarının yapılmadığını bildirmiştir.
TBK’nun 219. maddesinde, “Satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.” hükmü bulunmaktadır.
Aynı Kanun’un 227. maddesi gereğince alıcı, ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere, satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir.
TBK’nın 229. maddesine göre, “Satış sözleşmesinden dönen alıcı, satılanı, ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür. Buna karşılık alıcı da, satıcıdan ödemiş olduğu satış bedelinin, faiziyle birlikte geri verilmesi, satılanın tamamen zaptında olduğu gibi yargılama giderleri ile satılan için yapmış olduğu giderlerin ödenmesi, ayıplı maldan doğan doğrudan zararının giderilmesi, satıcı kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının diğer zararlarını da gidermekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur.
Sözleşmeden dönme halinde taraflar, karşılıklı olarak birbirlerine vermeyi taahhüt ettikleri şeyi vermekten kaçınır ve verdiklerini de geri isteyebilirler (menfi zarar). Müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Dairenin teslimi halinde getirmesi beklenen kira geliri kaybı, satışı nedeniyle beklenen kazanç, geciken ifa nedeniyle ifaya bağlı ceza, müspet zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Müspet zarar; kusursuz olan tarafın, temerrüde düşen taraftan, sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği tazminat türü olmaktadır (Yargıtay 13. HD. 08/10/2019 tarihli ve 2019/592-2019/9503 Karar sayılı kararı). Bu nedenle davacı ancak, davalı şirkete yapmış olduğu ödemeyi ve menfi zararlarını geri isteyebilir.
Davacı, satıcının, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması hali satılanda ayıp olarak kabul edildiğinden Bakırköy ….. Noterliği’nin 12/05/2020 tarihli ihtarı ile sözleşmeden dönme hakkı kullanılmış olup, taraflar arasındaki sözleşmede maske gövde makinesinin 20-24 Nisan 2020, lastikleme ünitesinin ise mücbir sebepler dışında 3 haftada teslim edileceği kararlaştırılmış olup, dosyaya sunulan yazışmalardan anlaşıldığı kadarıyla gövde makinelerinin 01/05/2020 tarihinde sözleşmede belirtilen tarihten sonra teslim edildiği, ayrıca teslimden sonra çalışır şekilde kurulumunun yapılmadığı, bilirkişi tarafından yapılan incelemede de makinelerin atıl vaziyette bulunduğunun tespit edildiği, sözleşmeye konu makinelerin sözleşmede belirtilen süre içerisinde çalışır vaziyette kurulumları yapılmak suretiyle davalı tarafça üstlenilen edimin yerine getirilmediği, bu haliyle davacının, sözleşmeden dönmede haklı olduğu; her ne kadar davalı cevabi ihtarında sözleşmede kararlaştırılan 100.000,00 Usd’nin ödenmediğinden bahisle otomatik lastikleme ünitelerinin teslim edilmediğini belirtmiş ise de, davalının davaya cevap vermemesi nedeniyle bu husus ve ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı hususu resen dikkate alınmayarak ıslah talebi doğrultusunda 12/05/2020 tarihli fesih ihbarının davalıya tebliğ edildiği 10/06/2020 tarihine ihbarnamede belirtilen 7 günlük süre eklenerek davalının 18/06/2020 tarihinde sözleşme bedelinin iadesi talebi yönünden temerrüde düştüğü anlaşılmakla ıslahla talep edilen alacağa bu tarihten itibaren avans faizi işletilmek suretiyle bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Menfi zarar talebi yönünden davacı, noterlik masraflarına ilişkin makbuzlarını ibraz etmiş olup, talep doğrultusunda 700,00 TL menfi zarar talebinden kaynaklı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile tarafların verdiklerini iade ederek davacıya sözleşme kapsamında teslim edilen …… cerrahi maske makinesinin masrafı davalıya ait olmak üzere davalıya iadesine,
Sözleşmenin feshi nedeniyle 489.300,00 TL alacağa temerrüt tarihi olan 18/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının menfi zarar talebinden kaynaklı 700,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 33.471,9‬0 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 187,86 TL peşin harç ve 8.186,00 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 25.098,04‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 187,86 TL peşin harç ve 8.186,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 8.433,16‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.250,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 41.550,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/05/2022

Katip …..

Hakim …..