Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/390 E. 2023/223 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/390 Esas
KARAR NO : 2023/223

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davacı şirketin, davalı şirket ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalı firmanın üzerine düşen edinimlerini yerine getirmeyerek ödemesi gereken tutarları ödemekten imtina ettiğini, borçların ödenmemesi nedeniyle davalı firma hakkında Küçükçekmece ……. İcra Dairesinin …… esas sayılı dosyası aracılığıyla icra takibi başlatıldığını, davalı firmanın bu icra takibine hiçbir gerekçe göstermeden alacağın tahsilatını geciktirmek amacıyla itirazda bulunarak icra takibini durdurduğunu, cari hesap ekstrelerinin ve defterlerin incelenmesi halinde davalı firmanın davacı firmaya borçlu olduğunun ortaya çıkacağını iddia ederek davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptaline,takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Dairesinin …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 34.854,22 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 24/11/2021 tarihli raporunda; davacı firmanın 2020 ve 2021 takvim yıllarına ilişkin ticari defterlerini ibraz ettiğini, davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği davacı şirketin ticari defter ve belgelerine göre aralarındaki en son ticari işlem tarihi olan 08.02.2021 tarihi itibarıyla davalı firmadan 34.852,22 TL alacağının göründüğü, ancak davacı firmanın davalı firmaya düzenlemiş olduğu 18.12.2020 tarih ve ……. Sayılı KDV dahil (9418) 5.347,17 TL tutarlı ve 23.12.2020 tarih ve ……. sayılı KDV dahil (9618) 2.469,95 TL tutarlı faturaların üzerinde hatalı ibaresinin bulunmasına rağmen bu faturaların cari hesap ekstresinde sehven davalı firmadan alacak olarak kaydedildiği anlaşıldığından bu faturaların toplamı olan (5.347,1742.469,95) 7.817,12 TL’nin davalı firmadan alacağı olarak gözüken 34.852,22 TL tutardan düşülmesi gerekmekte olup bu durumda da davacı firmanın davalı firmadan olan alacak tutarının (34.852,22-7.817,12) 27.035,10 TL olduğu, davacı tarafından davalı adına faturaların tetkikinde 2020 yılında düzenlenen faturaların e-arşiv fatura 2021 yılında düzenlenen faturalarında e-fatura olduğu davacı firma tarafından 2021 yılında davalı adına düzenlenen 2 adet belge toplamı KDV hariç 12.688,00 TL’nin, davacı tarafından verilen BS formuyla davalı tarafından da BA formuyla bildirimlerinin yapıldığı ve davacı firmanın BS formuyla bildirilen belge adedi ve belge toplam tutarları ile davalının BA formundaki belge adedi ve belge toplamları arasında mutabakat bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizin 30/03/2022 tarihli celsesinin 1 no’lu ara kararı gereğince önceki raporu sunan bilirkişiye dosyanın tevdi ile 2020 yılı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak BA kayıtları ile defter kayıtlarının uyumlu olup olmadığı hususunu değerlendirmesinin istenilmiş olup, bilirkişi tarafından ibraz edilen 16/05/2022 tarihli raporunda; davacının 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin defterlerini ibraz ettiğini, davalının ibrazdan kaçındığını, davacının defter ve belgelerine göre taraflar arasındaki en son ticari işlem tarihi olan 01/07/2021 tarihi itibariyle davalıdan 27.037,10 TL alacağının göründüğünü, Davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların tetkikinde 2020 yılında düzenlenen faturaların e-arşiv fatura, 2021 yılında düzenlenen faturalarında e-fatura olduğu, davacı tarafından 2021 yılında davalı adına düzenlenen 2 adet belge toplamı olan KDV hariç 12.688,00 TL’nin davacı tarafından verilen BS formuyla davalı tarafından da BA formuyla bildirimlerinin yapıldığı ve davacının BS formuyla bildirilen belge adedi ve belge toplam tutarları ile davalının BA formundaki belge adedinin ve belge toplamları arasında mutabakat bulunduğu, davacı tarafından 2020 yılında davalı adına düzenlenen 10 adet belge toplamı olan KDV hariç 147.224,00 TL’nin davacı tarafından verilen BS formuyla bildiriminin yapıldığı, davalı tarafından ise 6 adet belge karşılığı 138.079,00 TL olarak BA formuyla bildirimlerinin yapıldığı ve davacı firmanın BS formuyla bildirilen belge adedi ve belge toplam tutarları ile davalının BA formuyla bildirilen belge adedi ve belge toplamları arasında belge sayısı ile ilgili 4 adet tutar olarak da 9.145,00 TL fark bulunduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı tarafın ihtarlı tebliğe rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçındığı, davacı tarafın ticari defterlerine göre davalıdan 27.037,10-TL alacağının göründüğünü, icra takip miktarıyla bilirkişi raporunda tespit edilen miktar arasındaki farklılığın 18.12.2020 tarihli 5.347,17-TL tutarlı ve 23.12.2020 tarihli 2.469,95-TL tutarlı faturaların üzerinde hatalı ibaresinin bulunmasına rağmen bu faturaların cari hesap ekstresinde sehven davalı firmadan alacak olarak kaydedilmesinden kaynaklandığı, defter kayıtları ile BA-BS formları arasındaki uyumsuzluk nedeniyle ispat yükü üzerinde olan davacı tarafa 28/12/2020 tarihli 7.817,12 TL ve 29/12/2020 tarihli 9.617,00 TL faturalara konu ürünlerin teslimine ilişkin yemin delillinin hatırlatıldığı, davacı tarafın yemin deliline dayandığı, usulüne uygun ihtarlı tebligata rağmen davalı şirket temsilcisinin duruşmaya gelmeyerek yemini eda etmekten kaçındığı anlaşılmakla davalı taraf mazeretsiz olarak arabuluculuk görüşmesine katılmadığından reddedilen kısım yönünden de yargılama gideri davalı üzerinde bırakılmış ve davanın kısmen kabulü ile faturaya dayalı likit alacak nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 27.035,10 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin kabul edilen asıl alacak yönünden aynı koşullarla devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.407,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.846,76 TL harçtan davacı tarafça yatırılan ‭420,96‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 1.425,8‬0 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, ‭420,96‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 480,26‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.614,50‬-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, reddedilen kısım yönünden kesin olmak üzere; kabul edilen kısım yönünden ise 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2023
Katip ……
¸e-imzalıdır
Hakim ……
¸e-imzalıdır