Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/467 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/381
KARAR NO : 2022/467

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 29/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki içerisinde müvekkili tarafından davalıya mal temin edildiğini, bu hizmet karşılığı fatura düzenlendiğini, müvekkilin takip tarihi itibari ile 9.906,68-TL olan cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmediğini, Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı icra takibine davalı tarafından müvekkili şirketin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, bu nedenle davalının Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasında yaptığı tüm itirazların iptali ile takibin devamına, davalının takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar olmak üzere iki grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2018/2531 K. 2018/11280 T. 19.06.2018)
Eldeki dava her ne kadar Küçükçekmece …….. ASHM’nin ……. E-…….. K, 09/10/2020 tarihli, davalının Avcılar VD yazı cevabı doğrultusunda …… tarihi itibariyle mükellefiyetinin terk olunduğu ve esnaf kaydının da bulunmadığı gerekçesi ile verilen görevsizlik kararı doğrultusunda mahkememize tevzii edilmiş ise de, mahkememizce davalı hakkında yapılan tacir araştırması sonucu gelen yazı cevapları kapsamında, Avcılar VD’ nin ……. tarihli cevabında, davalının II. Sınıf tüccar olduğu, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve 15/01/2014-31/12/2017 tarihlerindeki beyannamelerinin gönderildiği bildirilmekle davalının bildirimlerinin dava tarihi itibariyle VUK’ un 177. Maddesi 1. Ve 3. Fıkrasında yazılı nakdi limitleri aşmadığı görülmüştür. Bu durumda davalının tacir olarak kabul edilmesine ilişkin değerlendirmenin, mahkememizce usul ve yasaya aykırı olduğuna kanaat getirilmiş ve konuyla ilgili emsal kararlar ( İstanbul BAM …… HD ……. E-…….. K, Ankara BAM… HD …….. E-…… K, İzmir BAM…….HD …… E-,,,,,,,K sayılı ilamları) ile de sabit görülmüş olup, yukarıda detaylı olarak yapılan açıklamalar ile davanın nitelik itibariyle ticari dava olmadığı anlaşılmakla ticari olmayan davalarda görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olup asliye hukuk mahkemesi ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki TTK’ nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisi olduğundan, mahkememizce karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş olup, Küçükçekmece ASHM ile mahkememiz arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için, 6100 Sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince görevsizlik kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Küçükçekmece ……. Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA ;
3-6100 Sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararına karşı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kararın kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren olumsuz görev uyuşmazlığının halli için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli ve yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/04/2022

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim ……
¸e-imzalıdır