Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/360 E. 2023/496 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/360 Esas
KARAR NO : 2023/496

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali İstemli
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalı şirketin 01.02.2021 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısının belirtilen yer ve saatte yapılmadığını, olağanüstü genel kurul toplantı tutanağı usulüne uygun tutulmadığını, Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı’nda müzakereler neticesinde karar alındığı iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, dürüstlük kuralına aykırılıktan dolayı 01.02.2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurulunda alınan kararların TTK md:445, 446/1-b maddeleri gereğince iptalini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı vekilinin iddia ettiği hususların, tamamen gerçek dışı olduğunu, iddia edilen hususların, yasal dayanaktan yoksun, somut bir delile dayanmayan ve tamamen soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu beyanlara itibar edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın iddia etmiş olduğu hususların ispat yükünün altında olduğunu, dava dilekçesinde delil olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiç birinin usul kuralları çerçevesinde, iddia edilen vakıayı ispata elverişli araçlar olmadığını, Davacının da kabulünde olduğu üzere pandemi nedeniyle şirket adresine uzun süre gidemediği için toplantı günü ve saatinde şirket adresinin (toplantı yeri) kentsel dönüşüm sebebiyle yıkılmış olduğunu davacı ile birlikte öğrenmiş olduğunu, fakat kısa süre içerisinde toplantıyı yapabilmek adına şirket adresinin hemen yanında yer alan “… ”nde davacının ortak kararıyla yeni toplantı yeri ve saatinin tayin edildiğini, Davacının toplantının yapılmaya başlandığını, toplantıya iştirak ettiğini kabul ettiğini, davacının beklemesinin sebebinin de toplantıyı katılmak istemesinden kaynaklandığını, fakat davacının kötü niyetli olduğunu, şirkete yönelik haksız eylemlerinden dolayı tazminat talepli olarak davacı aleyhine ikame edilen İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki yargılamayı engellemek ve uzatmak için bu yola başvurduğunun anlaşıldığını, zaten toplantının gündeminden de belli olduğu üzere toplantının amacının kendisine karşı açılan tazminat davasında öngörülen usuli şartı yerine getirmek olduğunu, nitekim kendisine karşı yöneltilen tazminat davasında öngörülen usuli şart kendisi aleyhine bir durum oluşturacağı için olumlu oy kullanmasının beklenemeyeceğini, zira bu nedenden ötürü kendisinin toplantıya çağırılıp, çağırılmayacağı hususunu bilmemekle birlikte kendisini usulüne uygun olarak toplantıya çağırmış bulunduğunu, bunun yanı sıra davacının iddialarının yersiz olduğunu, toplantıya başlanırken ve toplantı belgelerinin hazırlanması esnasında hiçbir şeyi kabul etmiyorum, hiçbir evraka imza atmayacağım şeklinde sözler sarf ettiğini, toplantıya engel olmak adına her türlü eylemde bulunduğunu, toplantı evrakına dava dilekçesinde beyan ettiği hususları ihtiraz-i kayıt altına almadığını, davacının olumsuz oy kullanmış olduklarını farzedersek bile toplantı tutanağında alınan kararlara davacının oyunun etkisinin olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: Bakırköy … Noterliği’nin 15.01.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, Bakırköy …. Noterliği’nin 01.02.2021 tarihli … sayılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantı Tutanağı, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı şirketin 01.02.2021 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların iptali isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılarak dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 07/04/2023 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Dosya içerisinde 350.000,00 TL itibari değere sahip davalı şirket yetkilisi … tarafından asaleten imzalı , 150.000,00 TL itibari değere sahip davacı … tarafından
imzadan imtina edilmiş açıklamalı ve paraflı , HAZİRUN CETVELİ’ nin olduğu görülmektedir. Buradan hareketle şirket paylarının %70’lik kısmının …’a, %30’luk
kısmının ise davacı … ’ya ait olduğu anlaşılmıştır.
Genel kurulun yapılacağı adresin ve gündemin gereği gibi ilan edilmesi gerekmektedir. Çağrı ile ilgili yükümlülük yönetim kuruluna aittir. Anonim Şirketlerin Genel
Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik’in 8.maddesine göre de “Genel kurul toplantıları, esas sözleşmede aksine hüküm olmadıkça, şirketin merkezinin bulunduğu mülki idare birimi sınırları içinde yapılır. Şirket merkezinin bulunduğu yerde toplantının hangi adreste yapılacağı esas sözleşmede özel olarak belirtilmemişse, bunu belirleme yetkisi toplantı çağrısı yapanlara aittir.” Anonim şirketlerde hâkim olan ilkelerden birisi kararların alınmasında çoğunluk ilkesidir. Bu ilke uyarınca genel kurulda alınan kararlar toplantıda hazır bulunmayan veya muhalif oy veren pay sahipleri ile şirketin diğer organlarını da bağlamaktadır. Bu durum Genel kurulda alınacak kararlarda çoğunluğu elinde bulundurulanların şirket menfaatleri yerine kendi menfaatlerini gözetme gibi bir sakınca doğurabilmektedir. Bunu önlemek için kanun koyucu belli şartların varlığı halinde hem oy çoğunluğuna sahip ortakların yetkilerini sınırlandırmış hem de azınlığı ve şirket organlarına alınan kararların iptali için dava hakkı tanımıştır.İptal edilebilirliğin şartları kanunumuzda 445. Maddede düzenlenmiştir: kararın iptali için kararın kanuna, esas sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırılığı aranmakta, genel kurul kararının sadece şirketin veya pay sahiplerinin zararına olması iptal nedeni yapılamamaktadır. İptal edilebilirlik için bu şartlara ek olarak 446/b bendinde genel kurul kararı ile aykırılık arasında nedensellik bağının da bazı durumlarda olması gerektiği belirtilmiştir. Kanuni düzenlemelere aykırı kararlar iptal yaptırımına tabidir. Kanuna aykırılık ile kastedilen salt Türk Ticaret kanununa aykırılık değildir, özel hukuk ve kamu hukuku alanına giren tüm kanunlardır. TTK. 340 maddesi esas sözleşmenin içeriğini belirleme özgürlüğünü oldukça kısıtlamış olsa da esas sözleşmeye aykırılık bir iptal yaptırımı olarak düzenlenmiştir. Anonim ortaklık ana sözleşmesi, ortaklığın kuruluş amacı doğrultusunda faaliyetini gerçekleştirebilmesi için şirket tüzel kişiliği ile şirket ortakları arasındaki ilişkilerin hukuki çerçevesini belirleyen hükümleri ihtiva eden akit türüdür. Bu sebeple genel kurul kararının bu hükümlere aykırı olmaması gerekmektedir.
Sermaye ve oy çoğunluğuna sahip ortakların haksız kararlarıyla azınlık pay sahiplerini ezmelerini engellemek amacıyla genel kurul kararlarının dürüstlük kuralına aykırı olması halinde iptali istenebilecektir.Pay sahiplerinin (oydan yoksun olanlar dahil) dava açma hakkı paya bağlı bir hak ve emredici kanun hükmüne dayalı bir haktır. Pay sahiplerinin kararın iptali halinde menfaatlerinin olduğunu iptalin şirketin yararına olacağını ispat etme zorunlulukları bulunmamaktadır.İptal edilebilirlik ve yokluk hallerinin yanı sıra, genel kurul kararlarının hükümsüzlük
hallerinden birisi de butlandır. Genel kurul kararlarının butlanına ilişkin TTK. m. 447 hükmüne göre: “(1) Genel kurulun, özellikle;
a) Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran,
b) Pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran,
c) Anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır”.
görüldüğü üzere konusu itibarıyla bâtıl olan genel kurul kararları, bazı niteliklere sahip paysahipliği haklarını kaldıran veya sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan ve sermayenin korunması ilkesine aykırı olan kararlara özgülenmiştir. Bunun dışındaki bâtıl genel kurul kararlarının tespitinde ise butlanın ikincilliği ilkesi uygulanır. Bu ilke, özel sebepler
dolayısıyla iptal etmenin yeterli ve tatmin edici bir yaptırım oluşturmadığı hallerde hukukun genel hüküm ve ilkelerine göre butlana karar verilmesi anlamını taşır. Sakınma ilkesinin özellikle
şekli sebeplerin (eksiklik ve aksaklıkların) butlana yol açtığı hallerde gözetilmesi gerekir. (Güzin Üçışık/Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklar Hukuku, C. I, Ankara 2013, s. 342).TTK m. 447/1-a hükmünde belirtilen batıl genel kurul kararları, belirtilen hakları düzenleyen Kanun hükümlerini kaldırmayı ve değiştirmeyi amaçlayan genel kurul kararlarıdır. Belirtilen hakların somut bir olayda ihlal edilmesi butlan sonucunu doğurmaz. Genel kurula daveti düzenleyen TTK. m. 414 hükmünde öngörülen şartların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayan genel kurul kararı butlanla sakattır. Örneğin bu hükümde yer alan iki haftalık süreyi üç güne düşüren bir genel kurul kararı butlanla sakat olur. Buna karşılık iki haftalık süreye uyulmaksızın toplantı gününden sadece üç gün önce yapılan bir davet üzerine toplanan genel kurulda alınan kararlar batıl değil iptaledilebilir kararlardır. Yine paysahiplerinin asgari oy hakkını ortadan kaldıran bir genel kurul kararı butlan sonucunu doğururken bir veya birden fazla paysahibinin oyunun kullanılmasına engel olunması veya kullandıkları oyların geçersiz sayılması halinde alınan genel kurul kararı iptal edilebilir bir karardır (Üçışık/Çelik, s. 342-343). Yukarıda da ifade etmiş olduğumuz üzere, paysahibinin genel kurula katılma, asgari oy kullanma, dava açma hakkı gibi kanundan kaynaklanan vazgeçilmez nitelikteki temel haklarının sınırlandırılması veya ortadan kaldırılması sonucunu doğuran genel kurul kararları batıldır (TTK. m. 447/1-a). Anonim şirketin tanımına, paysahiplerinin haklarına ve borçlarına ve organsal yapısına aykırı kararlar temel yapıya aykırıdır. Temel yapı ile kastedilen, anonim şirketi taşıyan ana kolonlardır. Bu hakları ortadan kaldıran veya sınırlandıran genel kurul kararları, belirtilen hakları düzenleyen kanun hükmünü kaldırmayı veya değiştirmeyi amaçlayan genel kurul kararlarıdır. Bu ve bu gibi hallerde kanunun emredici hükümlerine aykırı karar alınması halinde genel kurul kararı batıldır. Buna karşılık belirtilen hakların somut bir olayda ihlal edilmesi butlan sonucunu doğurmaz. Örneğin her pay ortağa bir oy hakkı verir bu oy hakkı kanunun emredici hükümlerinden doğan bir haktır. Bu hakkı genel olarak ortadan kaldıran veya sınırlandıran
genel kurul kararı batıldır. Buna karşılık bir veya birden fazla paysahiplerinin oyunu kullanmasına engel olunması veya kullandıkları oyların geçersiz sayılması halinde alınan genel
kurul kararları iptaledilebilir kararlardır (Üçışık/Çelik, s. 343). Türk Ticaret Kanunu m. 446/1-b hükmünde, “toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren paysahipleri(ne)” anılan kararlar aleyhinde iptal davası açma hakkı tanımak suretiyle, belirtilen ihlallerin genel kurul kararının butlan veya yokluk sonucunu doğurmadığını belirtmiş olmaktadır (Üçışık/Çelik, s. 343-344). Yargıtay TTK. m. 414 hükmünü emredici nitelikte bir hüküm olarak kabul ettiği halde, bu hükme aykırı bir davet üzerine toplanan genel kurulda alınan kararların iptaledilebilir kararlar olduğunu ifade etmiştir . (Y.11.HD’nin 10.11.1989 tarih ve E. 89/6155, K. 89/6157 sayılı kararı).
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketin 01.02.2021 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında alınan kararların iptalini talep ettiği, davacının payının %30 olduğu, davacı sahip olduğu pay oranı dikkate alındığında genel kurul toplantısı belirtilen adreste yapılmış olması halinde dahi sonuca bir etkisinin olamayacağı, iptali talep edilen kararların TTK md.445’te belirtildiği üzere, kanuna veya esas sözleşme hükümleri ile dürüstlük kuralına aykırılığın bulunmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı, davacı iddialarının şüpheden ibaret olduğu ve iddialarını destekler mahiyette yeterli bilgi ve belge sunulmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır