Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/355 E. 2022/483 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/355 Esas
KARAR NO : 2022/483

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Taşıma Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın gönderilerinin uluslararası taşıma hizmeti, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirket tarafından yerine getirildiğini, davalı tarafın 29/05/2019 tarihindeki borç tutarı 18.154,95-TL’yi, 08/07/2019 tarihinde havale yolu ile ödendiğini, 18/06/2019 tarih ve ……. seri nolu 79,80-TL bedelli ve 26/06/2019 tarih ve ……… seri nolu 223,73-TL bedelli faturaların bedelinin ise 26/07/2019 tarihinde 304,00-TL (0,47-TL fazla şekilde) olarak havale yolu ile ödendiğini, 01/07/2019 tarihinden sonra kesilen ve detayları yer alan faturaların bedellerinin ise ödemediğini, 5 adet faturanın dolayısıyla Cari Hesap alacağının vade süresi içerisinde ödenmemesi sebebiyle Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. E. No’lu dosyası üzerinden takibe konulduğunu, davalı tarafça müvekkili şirkete borcu bulunmadığından bahisle yapılan takibe haksız ve kötüniyetle itiraz ettiğini, davalı – borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacıya takibin durdurulması kararının tebliğ edilmediğini ancak 19/02/2020 tarihinde arabuluculuk kurumuna başvurdukları için zaten en geç bu tarihte itirazdan ve takibin durduğundan haberdar olunduğunu, arabuluculuk süreci 28/02/2020 tarihinde anlaşamama ile sonlandırıldığını, normal şartlarda kanun uyarınca, davacının icra takibinin öğrenildiği günden itibaren itirazın iptali davasını açmak için 1 yıllık hak düşürücü süresi olduğunu, arabuluculuk kurumuna başvurulması ile hak düşürücü süre işlemeyeceğini, 19/02/2020 – 28/02/2020 tarihleri arasında sürenin işlemediği durumunda dahi itirazın iptali davasının açılması için hak düşürücü sürenin bittiği tarihin 28/02/2021 olduğunu, işbu davanın 20/04/2021 tarihinde açıldığını, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin yurtdışına ürün göndermek üzere davacı şirket ile taşıma sözleşmesi yaptığını, bu ürünlerin taşınmasına ilişkin düzenlenen tüm faturaların hizmet bedeli karşılığı olarak davacıya ödendiğini, müvekkilinin göndermiş olduğu ürünlerin, Suudi Arabistan gümrüğünde uzun süre beklediğini, ürünleri gümrükten teslim alacak olan firmanın …….. olduğunun bildirildiğini, bu firma ile ofis boş olduğundan ne kadar iletişime geçilmek istendiyse de herhangi bir yetkiliye asla ulaşılamadığını, hiçbir personelin ilgilenmediğini, muhatap numarası talep edilmiş ancak ısrarla çağrı merkezi numarası verildiğini, Suudi Arabistan’daki ürünlerin hangi evraklar kimden nasıl alınacağına dair bilgi verilmediğini, Türkiye’deki ofise defalarca ulaşılmaya çalışıldığını ancak iletişime geçilemediğini, nihai olarak da gönderilen ürünlerin teslim alınamadığını, ürünlerin teslim edilememesinden dolayı müvekkilinin ciddi anlamda zarara uğradığını, ürünlerin tesliminin yapılamaması durumunun taşıyan şirketin sorumluluğunda iken gerçekleştiğini, davacı firmanın bunu bilerek müvekkile tekrar fatura kesmek suretiyle, TMK 2’ye aykırı hareket ettiğini, açıklanan sebeplerle davacı tarafın haksız bir şekilde Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ……. E. Numaralı dosyasından başlatılan takibe borçları olmadığından itiraz edildiğini, davanın reddine karar verilerek %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ……. İcra Dairesi ’nün ……. esas sayılı dosyası, faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Dairesi’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 11.501,41-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için 02/10/2019 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği davanın yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
İtirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresi, itirazın tebliği ile başlar. Ödeme emrine itiraz, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak takip alacaklısına tebliğ edilmez ise kanunda öngörülen bir yıllık süre başlamayacaktır. Davacı tarafından arabuluculuğa 19/02/2020 tarihinde başvurulmuş olup son tutanak tarihi 28/02/2020’dir. Covid 19 salgını nedeniyle 7226 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca 22/03/2020 tarihinden itibaren 31114 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 15/06/2020 tarihine kadar sürelerin durduğu, bu sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlayacağı, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan sürelerin, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılacağı, bu nedenle 15/06/2020 tarihine kadar duran sürelerin bu tarihten itibaren yeniden işlemeye başladığı, uzamış sürenin son gününün ise 30/06/2020 tarihi olduğu düzenlenmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan mali müşavir ve taşıma alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman SMMM ……. ve Taşıma Uzmanı ……. bilirkişileri marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
SMMM …… ve Taşımacılık Uzmanı ……… ‘den müteşekkil bilirkişi heyeti 21/11/2021 tarihli raporunda: davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen 2019 yılında 23 adet KDV dâhil 59.944,07-TL tutarlı fatura olduğu, iş bu faturaların davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına işlendiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına detayı verilen 3 adet KDV dâhil 9.362,94-TL tutarlı fatura hariç 20 adet faturanın işlendiği, faturaların açıklama kısmının, miktar ve birim fiyatlarının belirtildiği, faturaların e-fatura olduğu ve teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, davalı tarafın iş bu faturalara itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında her hangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığı, 2019 yılı temmuz ayında davacı tarafın davalı tarafa ait 4 adet faturayı KDV hariç 10.354,00-TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiği, 2019 yılı ağustos ayında davacı tarafın davalı tarafa ait her hangi bir belgeyi beyan etmediğinin tespit edildiği, davacı taraftan talep edilen 2019 yılı mart ayı BS formu beyanınında, davacı tarafın davalı tarafa ait 1 adet faturayı KDV hariç 5.233,00-TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiği, davacı taraftan talep edilen 2019 yılı mayıs ayı BS formu beyanınında, davacı tarafın davalı tarafa ait 11 adet faturayı KDV hariç 37.186,00-TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiği, 2019 yılı temmuz ve ağustos ayında davalı tarafın davacı tarafa ait her hangi bir belgeyi beyan etmediğinin tespit edildiği, davalı taraftan talep edilen 2019 yılı mart ayı BA formu beyanınında, davalı tarafın davacı tarafa ait 1 adet faturayı KDV hariç 5.233,00-TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiği, davacı taraftan talep edilen 2019 yılı mayıs ayı BA formu beyanınında, davalı tarafın davacı tarafa ait 11 adet faturayı KDV hariç 37.186,00-TL üzerinden beyan ettiğinin tespit edildiği, 2019 yılı davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 18/01/2019 tarihli 949,10-TL (B) tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 07/08/2019 – 02/10/2019 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 11.501,41-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalı taraftan 11.501,41-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle davacı tarafa 42.896,80-TL borçlu olduğu, takip tarihi itibariyle taraflar arasında 31.395,39-TL cari hesap farkının olduğu, farkın nedeninin davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında olan davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında olmayan davacı tarafın davalı taraf lehine yaptığı 31.395,40-TL tutarlı rapor içinde detayı verilen kayıt işleminin olduğu, davalı tarafın takip tarihi itibariyle davacı tarafa olan 42.896,80-TL tutarlı borç bakiyesini 31/12/2019 tarihli “31/12/2019-cari hs.ödemeleri/mutabakat” açıklamalı tek taraflı kayıt işlemi ile kapattığı, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına tek taraflı olarak yaptığı 42.896,80-TL tutarlı kayıt işleminin belgesinin talep edildiği fakat dosya muhteviyatına davalı tarafından tevsik edici her hangi bir belge sunulmadığı, davalı tarafın bu kayıt işlemini dayanak belgesi ile ispat etmesi gerektiği, tarafların ticari defter ve kayıtlara göre takip tarihi bariyle davacı tarafın davalı taraftan 11.501,41-TL alacaklı olduğu, 17/05/2019 tarihinde davacı (taşıma firması) tarafından Suudi Arabistan’a teslim edilmek üzere davalıdan (göndericisinden) alınan gönderilerin alıcısı tarafından çekilmediği için iade edilmesi olayında davacının davalıyı her aşamada bilgilendirdiği, davacının ürünlerin iade edilmesinde bir kusuru olmadığı, davacının ürünlerin iade edilmesinden kaynaklanan taşıma ücretini talep etmekten yana haklı olduğu sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin 06/12/2021 tarihli rapora karşı itiraz dilekçesinde belirttiği itirazların değerlendirilmesi için kök raporu düzenleyen bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup;
Bilirkişi heyeti 30/03/2022 tarihli ek raporunda: davalı tarafın takip tarihi itibariyle davacı tarafa ait 42.896,80-TL borcunu ticari defterlerine yaptığı tek taraflı kayıt işlemi ile kapattığı, bu kayıt işleminin belgesinin kök raporda talep edildiği, fakat sunulmadığı/ sunulamadığı, taraflar arasında belge ve defter karşılaştırması yapılmak suretiyle sonuca gidildiğinden alacak tutarının 11.501,41-TL olarak tespit edildiği, davalı tarafından kök rapora yapılan itirazlarla birlikte 42.896,80-TL tutarlı kayıt işlemi için yine belge sunulmadığı/ sunulamadığı, kök rapordaki mali sonuç ve kanaatin değişmediği davacı taşıyıcı firma ile davalı gönderici firma arasında yapılan mail yazışmalarının tarih ve yazışma konuları incelendiğinde Türkiye’den Suudi Arabistan’a gönderilen ürünlerin alıcısına ulaştırılması için davacı taşıyıcı firmanın gerekli çaba ve özeni gösterdiği kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
İcra takibine konu faturaların e-fatura olduğu anlaşılmakla e-fatura düzenlenebilmesi için her iki yanın e-fatura mükellefi olması gerekmektedir. 14/05/2021 tarihi itibariyle e-faturaya karşı yan bakımından elektronik ortamda itiraz mümkün hale gelmiş ise de, icra takibine konu e-faturaların düzenlenme tarihi itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığınca takip edilen sistem üzerinden doğrudan karşı yanın sistemine gönderildiğinden karşı yana tebliği için ayrıca fiziken gönderilmesine gerek bulunmamaktadır. Davalı şirkete bu suretle tebliğ edilen e-faturalara, davalı tarafça TTK 18(3) maddesi uyarınca zamanında itiraz ettiğine ilişkin delil sunulmamıştır. İtiraz edilmeyen ancak tebliğ edilen faturaların içeriğinin kesinleştiği gözetildiğinde davalı vekilinin alacağın varlığına yönelik itiraz nedenleri yerinde bulunmamaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, incelemeye sunulan defter ve belgeler, hükme esas alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunun anlaşıldığı, 17/05/2019 tarihinde davacı tarafından Suudi Arabistan’a teslim edilmek üzere davalıdan alınan gönderilerin alıcısı tarafından çekilmediği için iade edilmesi olayında davacının davalıyı her aşamada bilgilendirdiği, davacının ürünlerin iade edilmesinde bir kusuru olmadığı, davacının ürünlerin iade edilmesinden kaynaklanan taşıma ücretini talep etmekten yana haklı olduğunun bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiği netice itibari ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 11.501,41-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi bakiye cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bakırköy …….. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynı koşullarda devamına,
2-Davacı lehine 2.300,28 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 785,66-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 138,91-TL harcın mahsubuyla bakiye 646,75-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL başvurma harcı, 138,91-TL peşin harç olmak üzere toplam 198,21-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.652,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.10/05/2022

Katip …….
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır