Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/341 E. 2022/551 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/341 Esas
KARAR NO : 2022/551
Büyükçekmece 1. İcra Dairesi : 2021/4108

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan),
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ’NİN 2021/505 ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2021
MAHKEMEMİZ DOSYASI ve BİRLEŞEN DOSYAYÖNÜNDEN;
KARAR TARİHİ : 01/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 03/11/2020 tarihli sözleşme uyarınca anlaşma yapıldığını, anlaşmaya göre davalı tarafça efervesan tablet tüpleri ve bu tüplerin kapaklarının üretiminin yapılacağını, sözleşme bedeli olarak 195.000,00 TL ödeneceğini, sözleşmenin 4.maddesine göre sözleşme bedelinin %30’unun sözleşme imza gününde davalı şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu madde uyarınca 58.500,00 TL ön ödemenin davalıya ödendiğini, kalan %70 ödemenin ise “…….” ödeneceğini, sözleşmede tüp kalıp teslimi sözleşme tarihinden 30 iş günü sonra kalıp tesliminin ise sözleşme tarihinden 45 iş günü sonra yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı halde söz konusu teslimatların zamanında yapılmadığını, davalı şirketin teslimat yapmasının iyi niyetli olarak 09/02/2021 tarihine kadar beklendiğini, hatta sözleşmede belirtilen her iki kalıbında davalı şirket tesislerinde deneme işlemi yapıldığı, ancak 05/01/2021 tarihli ilk denemede hem kalıbın istenilen kalitede olmadığı, hemde kapak kalıbının numune ile benzer olmadığı davalıya tekrardan süre verilip ikinci denemenin müvekkili olmadan 05/02/2021 tarihinde yapıldığını ve video görüntülerinin …….. üzerinden gönderildiğini, bu kez de 8 oyuklu olması gereken kapak kalıbın tek boyutlu olduğu ve istenilen temiz ürün ve TO kalitesine ulaşılamadığı, bu esnada davalının ısrarla ödeme talep ettiği ve sözleşmenin 4.maddesini ihlal ettiğini, müvekili şirket taragfından davalının teslimatın süresinde yapılmaması sebebiyle Büyükçekmece ….. Noterliği’nin 09/02/2021 tarih, ……. yevmiye no’lu ihtarı ile 03/11/2020 tarihli sözleşmenin tek taraflı ve haklı nedenle feshettiği ve davalı şirkete yapılan ön ödeme olan 58.500,00 TL’nin iadesinin ihtaren bildirildiğini, davalının fesih bildiriminin tebliğ aldığı 11/02/2021 tarihinde müvekkile 230.100,00 TL bedelli e-fatura kesip gönderdiğini, e-faturanın müvekkili tarafından iade edildiğini, faturanın tekrar müvekkiline gönderildiğini ve tekrar iade edildiğini, sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle ön ödeme olarak ödenen 58.500,00 TL’nin iadesi için Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalarda kendini vekille temsil ettirmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı ile aralarında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin bu ticari ilişkiye istinaden faturadan kaynaklı davalı borçlu şirketten 171.600,00 TL alacağı bulunduğunu, davalının alacağı ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Büyükçekmece ……. İcra Md……. E. Sayılı dosyasında davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, Davalı borçlunun gönderilen ödeme emrine haksız ve mesnetsiz itirazları üzerine takibin durduğunu, bu nedenle haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında imzalanan 03.11.2020 tarihli sözleşme uyarınca, müvekkili ile davacı şirket arasında ……… tablet tüpleri ve bu tüplerin kapaklarının üretilmesi için karşılıklı bir anlaşma imzalandığını, müvekkili ile davacı arasında imzalanan bu sözleşme gereği teslim edilmesi gereken malların müvekkiline teslim edilmediğini, buna dair sevk irsaliyesinin davacı tarafından dosyaya sunulmadığını, malların teslim edilmemesine rağmen müvekkilinden sözleşme bedelinin tamamının talep edildiğini, toplam sözleşme bedelinin 195.000 TL olduğunu, yine 03.11.2020 tarihli sözleşme uyarınca sözleşmenin 4. maddesinde sözleşmenin toplam bedelinin 195.000 TL’nin %30’u sözleşme imza gününde davalı şirkete ödeneceğinin yaptığını, Bu nedenle müvekkilinin 58.500 TL ön ödemeyi davacı şirkete ödediğini ancak teslimatın gerçekleşmediğini bu nedenle davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzer kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen satış peşinatı tutarının iadesi; birleşen dava fatura alacağının tahsili istemleriyle başlatılan takiplere yapılan itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 29/03/2022 havale tarihli raporunda; her ne kadar davacı karşı davalı şirketin 2021 yılına ait ticari defterleri ibraz edilmemişse de, dosyasına sunulan ihtarnamelerden davalı karşı davacı tarafından düzenlenen faturanın iade olduğunun sabit olduğu, davacı karşı davalı şirketin kayıtlarına göre borç görülmediği, davalı karşı davacı şirketin defterlerine göre ise, 230.100,00 TL alacak göründüğü, her iki tarafın defterinde 58.500,00 TL ödemenin kayıtlı olmadığı, ancak bu ödemenin yapıldığı hususunda taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, yine sözleşme ve fatura konu emtianın davacı tarafından yapılan fesih bildiriminden önce ve sözleşmede öngörülen süre içerisinde tesliminin yapılmadığının sabit olduğu, bu noktada davalının feshin haklı sebebe dayalı olmadığı yönündeki beyanının hukuki nitelik arz etmesi sebebiyle Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, feshin haklı olduğunun ve dolayısıyla ödenen bedelin iadesi gerektiğinin kabul edilmesi durumda; huzurdaki davaya konu B.Çekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyasında 58.500,00 TL asıl alacak ve 134,23 TL işlemiş ticari faiz olmak üzere toplam 58.634,23 TL toplam alacağın talep edilebileceğinin hesap ve tespit edildiğini bildirmiştir.
Davacı, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca davalı tarafça ……… tablet tüpleri ve bu tüplerin kapaklarının üretiminin yapılacağını ve sözleşmenin 4.maddesine göre sözleşme bedelinin %30’unun sözleşme imza gününde davalı şirkete ödeneceğinin kararlaştırıldığını, bu madde uyarınca 58.500,00 TL ön ödemenin davalıya ödendiğini, kalan %70 ödemenin ise “………” ödeneceğini, sözleşmede tüp kalıp teslimi sözleşme tarihinden 30 iş günü sonra kalıp tesliminin ise sözleşme tarihinden 45 iş günü sonra yapılması hususunda anlaşmaya varıldığı halde söz konusu teslimatların zamanında yapılmadığını bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise davaya cevap vermemiş ise de, birleşen davadaki dava dilekçesinde müvekkili ile davalı arasında 11/02/2021 tarihli fatura alacağı bulunduğu, müvekkilinin ticari ilişki gereği üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini bildirmiştir.
Taraflar arasında sipariş üzerine eser yapımı konusunda ticari ilişki olduğu, davacının peşinat olarak 58.500,00 TL ön ödeme yaptığı hususu her ne kadar davalı defter kayıtlarında bulunmamakta ise de, davalı tarafça 11/02/2021 tarihli 230.100,00 TL tutarlı faturanın kayıtlarında olduğu, ancak 03/11/2020 tarihli sözleşmede belirtilen 58.500,00 TL ön ödeme tutarı mahsup edildiğinde kalan 171.600,00 TL için alacak talep edildiği ve ön ödemenin sözleşmede kararlaştırılıp, 03/11/2021 tarihli depozito sözleşmesi başlıklı belgede davalı şirketin kaşe ve imzasının bulunduğu ve ön ödeme olarak 58.500,00 TL’nin alındığının yazılı olduğu, ödemenin yapılmadığına ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığı hususları dikkate alındığında bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlık sözleşmeye konu ürünün kararlaştırılan sürede teslime hazır hale getirilip getirilmediği, buna bağlı olarak sözleşmenin davacı tarafça feshinin haklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında mevcut olup tarafların kaşe ve imzalarını içeren “……” başlıklı 03/11/2020 tarihli belgenin sunulan onaylı tercümesi incelendiğinde, sözleşmenin ……… tablet tüpleri ve bu tüplerin kapaklarının üretilmesine ilişkin olduğu, satış bedelinin 195.000,00TL olarak belirlendiği, sözleşme imzalandıktan sonra bedelin %30’unun ön ödeme olarak yapılacağı, %70’inin ……… sonrasında ödeneceğinin kararlaştırıldığı, ödemenin müşteri tarafından her iki kalıbın tesislerinde test edildikten sonra kararlaştırılacağı, tüp kalıbın teslimatının ön ödeme sonrası 30 iş günü olduğu, kapak kalıbın teslimatının ön ödeme sonrası 45 iş günü olduğu hususlarının belirtildiği görülmüştür.
Davacının peşinat ödemesini 03/11/2020 tarihinde yaptığı ve davalının ödenen bu tutara itiraz etmediği dikkate alındığında, ürünün davalı tarafça en geç 05/01/2021 tarihinde teslim edilmesi gerekecektir. Ne var ki ürün teslimi için kararlaştırılan vadenin, kesin nitelikte olmayan bir vade olduğu, dolayısıyla davacının bu hususta davalıyı temerrüde düşürmesi gerektiği düşünülebilir. Davacı tarafça ürünün süresinde teslimi gerektiğine ilişkin ihtarına rastlanılmamış ise de, davacı tarafın dava dilekçesinde ürüne ilişkin ilk denemenin 05/01/2021 tarihinde yapıldığı, istenilen kalitede olmaması nedeniyle 2.kez 05/02/2021 tarihinde tekrar deneme yapıldığı, ancak istenilen temiz ürün kalitesine ulaşılamadığı, bu esnada davalının müvekkilinden ödeme talep ettiği, davalının sözleşmenin 4.maddesini ihlal ederek süresinde teslimatı yapmaması sebebiyle sözleşmenin davacı tarafça 09/02/2021 tarihli ihtarla haklı nedene dayalı olarak feshedildiği, davalı tarafça ürünün süresi içerisinde teslime hazır edildiği yönünde bir beyanda bulunulmamış olup, ürünün teste tabi tutulacağı sözleşme ile kararlaştırıldığından ürünle ilgili yapılan denemeler teslim yerine geçmek üzere yapıldığı değerlendirilmediğinden bu konuda ayrıca bir ayıp incelemesi yapılmasına gerek görülmemiştir.
Davacı tarafın 09/02/2021 tarihli sözleşmenin fesih ihtarı sonrasında 11/02/2021 tarihli faturanın düzenlendiği, bu tarih öncesinde ürünün teslime hazır edildiği yönünde bir ihtarın ve iddianın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin “Ödeme Koşulları” başlıklı 4.maddesinde; müşteri tarafından sözleşme imzalandıktan sonra %30 ön ödeme yapılacağı, %70 …… sonrası ödeneceği, ödeme müşteri tarafından her iki kalıbın tesislerinde test edildikten sonra tamamlanacağı kararlaştırılmıştır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 26.maddesi uyarınca taraflar sözleşmenin içeriğini serbestçe belirleyebilir. İstinası ise TBK’nun 27.maddesidir. Sözleşme özgürlüğü, tarafların hem sözleşme yapıp yapmamaktaki özgürlüğünü hem de sözleşmenin içeriğini serbestçe belirleme özgürülüğünü içerir. Her iki tarafın tacir olduğu dikkate alındığında tarafların sözleşmenin içeriğini serbestçe ve özgürce ve tedbirli bir tacir gibi belirledikleri kural olarak benimsendiğinden, taraflar özgür iradeleriyle düzenledikleri sözleşme hükümleriyle bağlıdır.
TBK’da borcun ifa zamanına ilişkin “diğer sürelerde vade” başlıklı 92.maddesine göre “Bir borcun veya taraflardan birine düşen herhangi bir yükümlülüğün sözleşmenin kurulmasından başlayarak belli bir sürenin sonunda ifası gerekiyorsa, ifa zamanı aşağıdaki biçimde belirlenir:
1. Gün olarak belirlenmiş süre, sözleşmenin kurulduğu gün sayılmaksızın, bu sürenin son günü dolmuş olur. Sekiz veya onbeş gün olarak belirlenmiş süre ise, bir veya iki haftayı değil, tam sekiz veya onbeş günü ifade eder…
Bu kurallar, sürenin sözleşmenin kurulmasından başka bir andan işlemeye başladığı durumlarda da uygulanır.
Borçlu, belirli bir süre içinde yerine getirilmesi gereken bir borcu, bu sürenin dolmasından önce ifa etmekle yükümlüdür.”
Somut dosyada taraflar, sözleşme ile kararlaştırdıkları vade hükmüne bağlıdır. Sözleşmede ödemenin ürün tesliminde ……. sonrası ödeneceği belirtildiğinden, alacak henüz muaccel hale gelmediğinden ve davacı sözleşmenin feshinde haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Birleşen dosyada alacaklının temerrüde düştüğü hususu ispatlanamamıştır. Asıl dosyada davalı cevap dilekçesi sunmayıp yemin deliline dayanmadığından davalı birleşen davacı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ve 10/11/2021 tarihli celsede sözleşme konusu ürünlerin davalı tarafça teslim alınmadığını beyan etmiş ise de, birleşen dosyaya konu teslimle ilgili ayrıca yemin teklif etme hakkının hatırlatılmasına gerek görülmemiş, asıl dosyada davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiş olup, davacı alacaklının temerrüde düştüğü ispatlanamadığından davacının davasının asıl alacak yönünden kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, sözleşmenin feshine ilişkin ihtarnamede 5 iş günü ödeme için süre verildiği, cevabi ihtarnameden itibaren süre eklendiğinde takip tarihine kadar 5 gün geçtiği, bu süre içerisinde talep edilebilecek işlemiş faizin 134,23 TL olduğu anlaşılmakla davacının işlemiş faiz talebinin bu miktar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Asıl dosyadaki dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sözleşmenin feshi nedeniyle yapılan ön ödemenin tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, birleşen dosyada davacının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl dosya yönünden davanın kısmen kabulü ile 58.500,00 TL asıl alacak, 134,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.634,23 TL alacak yönünden davalının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin hükmedilen alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 11.700‬,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine,
Birleşen dosya davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Asıl dava yönünden; alınması gerekli 4.005,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 711,08‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 3.294,22 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Asıl dava yönünden; tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 711,08‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 770,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden; davacı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 123,50 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 122,99 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava yönünden; davalı tarafça bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.000,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 34,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Asıl dava yönünden; AAÜT gereğince hesap edilen 8.422,45 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden; reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 241,61‬ TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Asıl dava yönünden; arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Birleşen dava yönünden; alınması gerekli 80,70 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 21,40 TL harcın birleşen dosya davacısından alınarak hazineye irat kaydına,
Birleşen dava yönünden; davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Birleşen dava yönünden; AAÜT gereğince hesap edilen 23.257,45 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen dava yönünden; arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Asıl ve birleşen dava yönünden; davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Asıl ve birleşen dava yönünden; kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2022

Katip …

Hakim …