Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/339 E. 2021/760 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/339 Esas
KARAR NO : 2021/760

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2021
KARAR TARİHİ : 10/09/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten araç satın aldığını aracın ayıplı çıktığını ilk arıza bedellerinin faturasını ödediğini ancak daha sonra araçta yeniden oluşan arızaların giderilmesine yönelik tamir faturasının davalı tarafça ödenmediğini, müvekkil şirketin ödediğini, Büyükçekmece ………. İcra Dairesinin …….. esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu bu nedenle Büyükçekmece ………. İcra Müdürlüğü ………. E. sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına, borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş bu davaya konu takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açılış olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Gaziosmanpaşa icra müdürlükleri olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek süresi içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, fatura alcağına dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …….. İcra Müdürlüğü ……… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu görülmüştür.
Bu durumda İİK’nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkilerine yönelik itiraz incelenerek takip konusu icra dairesi yetkili ise dosyanın esasına girilecektir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık mal varlığına ilişkin olmayıp bir hizmetin verilmesine ilişkindir. Yetki Sözleşmesi de bulunmadığına göre somut olayda Sözleşmenin İfa Yerinin yetkili olduğuna ilişkin HMK.nun 10.maddesinin uygulama yeri bulunmamaktadır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, …….. Hukuk Dairesi, ……… esas, ……….. karar sayılı ilamında da bahsedildiği üzere; Genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.6/1; mülga 1086 sayılı HUMK m.9/1) Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. 6100 sayılı HMK’nun 10.maddesinde (mülga 1086 sayılı HUMK m.10) sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş olup; sözleşmeden maksat ise konusu mal varlığı hakkı olan Borçlar Hukuku’na ilişkin sözleşmelerdir. (Yargıtay HGK 23/10/2013 gün ve 2013/65 E. 2013/1480 K.)
TBK.nun 89 (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 73.) maddesinde para borçlarının alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edileceği belirtilmektedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça taşıma hizmeti nedeniyle cari hesap alacağından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere borçlar, sözleşmeden, haksız fiilden ya da sebepsiz zenginleşmeden doğar. Bu üç borcun kaynağına göre yetkili mahkeme ayrı ayrı düzenlenmiş olup, genel yetkili mahkeme ise HUMK.nun 9.(6100 sayılı HMK.nın 6.) maddesi gereğince davalının ikametgahı mahkemesidir. Yetkiye ilişkin diğer düzenlemeler, bu düzenlemenin yanında özel düzenlemeler olup, genel düzenlemeyi ortadan kaldırıcı nitelikte değildir. Somut dosya kapsamında ise, itirazın iptalinin dayalı olduğu icra takibi borçlunun ikamet adresinin bağlı bulunduğu icra dairesi (Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü) nezdinde yapılmamış olduğu anlaşılmakla borçlunun yetki konusundaki itirazı bu haliyle yerindedir. Takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davaları için dava şartıdır. Sonuç olarak itirazın iptali davasının dava şartları bulunmadığından işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtirazın iptaline konu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli ‭59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan ‭311,60‬ TL peşin harcın mahsubuyla fazla alınan ‭252,3‬0 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT’nin 7/2 Maddesi gereğince 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2021
Katip ……….
¸(e-imzalıdır)

Hakim ……..
¸(e-imzalıdır)