Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2021/953 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/335 Esas
KARAR NO : 2021/953

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıya 27/04/2016 tarihinde mal sattığını ve karşılığında 01/10/2016 keşide tarihli 24.000,00 TL bedelli çeki aldığını, 05/10/2016 tarihinde çeki bankaya ibraz ettiğinde karşılığının olmadığının tespit edildiğini, bu arada müvekkilinin evinde 19/12/2016 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında çekinde çalındığını, müvekkilinin çekin iptali nedeniyle Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında dava açtığını ve çekin iptaline dair kararın 10/10/2017 tarihinde kesinleştiğini, müvekkilinin davalıya şifahi olarak müracaat ettiğini, olumlu sonuç alınamaması üzerine alacağın tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, çekin zayi olmasındaki kusurun müvekkiline yüklenemeyeceğini, icra takibi yönünden müvekkilinin takip ehliyetinin dahi bulunmadığını, çekin ibraz edilmediğini, ibraz edilmiş olsa dahi ödememe protestosu çekilmediğini, bu nedenle davacının takip hakkı bulunmadığını, müvekkilinin çeki vermekle borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, iptaline karar verilen çek bedelinin tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 24.000,00 TL asıl alacak, 14.158,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 38.158,31 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için çeke dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 27/09/2021 tarihli raporunda; davacı, defterlerinin incelenmesinde, davaya konu çekin 30/04/2016 tarihinde kaydının yapıldığı, çekin tahsilinin şüpheli hale gelmesi nedeniyle 31/12/2016 yevmiye ile alacağın şüpheli alacaklar hesabına yansıtılarak çek çıkış kaydının yapıldığı, çek öncesinde davacının davalı şirketten 260.008,09 TL alacaklı olduğu, çek sonrasında borç bakiyesinin 236.008,09 olduğu; davalı ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde, davaya konu çekin 27/04/2016 tarihinde kaydedilerek çek çıkış bordrosunun düzenlendiği ve çek öncesinde borcun 285.008,16 TL olduğu, çekin mahsubundan sonra kalan borcun 261.008,16 TL olduğunu, 24.000,00 TL tutarlı çekin iadesine ilişkin defterlerde bir kayıt bulunmadığını bildirmiştir.
Davaya konu çekin iptali talebiyle İstanbul Anadolu …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde, 23/01/2017 tarihinde açılan davada, davanın kabulü ile çekin iptaline karar verildiği ve kararın 10/10/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Davaya konu çekin ibraz edilip edilmediğiyle ilgili …….’na yazılan müzekkere cevabında çekin karşılıksız olarak kaydedildiğini, takastan sorulması gerektiğini beyan etmiş, takas merkezi olan …… bank’a yazılan müzekkere cevabında çek görüntüsüyle birlikte çekin 05/10/2016 tarihinde … hesabında takastan sordurulduğu bilgisi verilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davaya konu 01/10/2016 keşide tarihli, …… A.Ş.’ne ait 24.000,00 TL bedelli çekin mal satımı karşılığı davalı tarafından davacıya verildiği ve çekin karşılıksız çıktığı, sonrasında da karşılığının ödenmediği hususları dosya kapsamından ve yapılan bilirkişi incelemesinden anlaşılmaktadır.
Dava konusu çekin, zayi nedeniyle iptaline karar verilmiş olup, iptal kararının niteliğinden doğan 2 önemli sonucu vardır. Bunlar, iptal kararının olumsuz ve olumlu sonuçları olarak belirtilmektedir.
İptal kararının verilmesiyle kıymetli evrakın en önemli özelliklerinden biri olan senedin hak sahibini teşhis fonksiyonu ortadan kalkar. Bu iptal kararının olumsuz sonucudur. İptal kararını alan davacı, borçludan, kendisine senedi ibraz etmeden ödemede bulunmak hakkını kazanmaktadır. Borçlu da hile ve ağır kusuru bulunmadıkça iptal kararını ibraz edene karşı ödemede bulunmakla borcundan kurtulmaktadır ( TTK md.652).
İptal kararının olumlu sonucu ise davacının hak sahipliğini borçluya karşı göstermesi yani hak sahibinin teşhisine imkan vermesi olarak karşımıza çıkar. Buna göre, iptal kararı davacının ( iptal kararını elde eden kişinin) senette mündemiç bulunan ve iptal ile artık senetten ayrılan hakkın sahibi olduğuna ilişkin bir karine yaratır.
İptal kararının her iki etkisi de hak sahipliğinin teşhisi ( hak sahipliğinin tespiti) meselesine ilişkindir. Başka bir anlatımla, iptal kararı sadece senedi zayi eden hamilin senette mündemiç hakkı senetsiz olarak borçluya dermeyan edebilmesini ve borçlunun da iptal kararını alan kişiye ifada bulunmak suretiyle borcundan kurtulabilmesini sağlar. Kararın maddi hukuk yönünden bir etkisi yoktur. Maddi hukuk yönünden mevcut durum aynen kalır. Başka bir deyişle, iptal kararı hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmez.
İptal kararı, iptal olunan senet yerine kain olan bir senet niteliği taşımamaktadır. Sadece elden çıkmış bulunan senedin teşkil fonksiyonunu ifa etmekte ve iptal kararı hamiline senetsiz olarak alacağı talep hakkı vermektedir.
Görüldüğü gibi, borçlu, iptal kararı hamilinin sadece kararı ibraz etmesi ve kararda adı geçen alacaklının kendisi olduğunu ispatlaması üzerine, ağır kusur ve hilesi bulunmaksızın borcunu ifa ederse borcundan kurtulmaktadır. ( Borçlu, iptal kararını alan kişiye karşı bazı defileri ileri sürebilir.) Örneğin, Borçlu, iptal kararını alan kişinin aslında senet üzerinde herhangi bir hakkının olmadığı ( hiç hak sahibi olmadığı veya belirli nedenlerle hak sahipliği sıfatının sona erdiği) defini ileri sürebilir. Ancak, iptal kararı hamili, hak sahibi olduğunu iptale ilişkin yargılamada az çok ispatladığından bunun aksini iddia eden borçlu bu yöndeki iddialarını ispat etmek zorundadır.(İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi 2017/2467 esas-2019/2168 karar)
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, incelenen defter ve belgelerden anlaşıldığı üzere davaya konu çek mal satımı karşılığı davalı tarafça, davacıya verilmiş ve karşılıksız kalması üzerine çeke istinaden yeni bir ödeme yapılmamış olup, davacının, hak sahibi olmadığını ispat yükü davalı tarafta olup, çek bedelinin ödendiği ya da sair bir nedenle davacı tarafa senetten dolayı borcun sona erdiği hususu davalı tarafça ispatlanamamıştır.
Bu haliyle davacı, asıl alacak yönünden davasında haklı görülmüş ve itirazın asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına karar verilmiştir. Takip dayanağı çek kambiyo vasfına haiz olmadığından ve davalı borçlu takip öncesi temerrüde düşürülmediğinden ancak takip tarihinden sonra faiz talebinde bulunabileceğinden işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.( Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/12562 esas, 2018/1615)
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi iptaline karar verilen senetten kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 24.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
İşlemiş faize yönelik talebin reddine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 4.800‬,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.639,44 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 460,86‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 1.178,58‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 460,86‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 520,16‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 853,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 536,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …

Hakim …