Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/328 E. 2023/176 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/328 Esas
KARAR NO : 2023/176

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/02/2023
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Böyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas numaralı dosyasında müvekkil aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak icra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın müvekkile ait olmayıp sahte olarak düzenlendiğini müvekkile ait olmayan imzanın taklit edilerek söz konusu senetin müvekkilin bilgisi dışında düzenlendiğini ve icra takibine konulduğunu, haksız ve usulsüz bir şekilde başlatılan icra takibi ile müvekkilin itibarını zedelediğini, müvekkilin imza örneklerinin ve senetteki imzanın karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi sonucunda senetteki imzanın müvekkile ait olmadığı ortaya çıkacağı , müvekkilin alacaklı gözüken tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilin davalı şirketle herhangi bir ticari ilişkisi de bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, duruşmalar sırasında ortaya çıkacak sebeplerden dolayı , öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilerek kötüniyetle açılan takibin durdurulmasına karar verilmesi, Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… dosyasına dayanak kambiyo senedindeki imzanın müvekkile ait olmaması nedeniyle haksız yapılan takibin iptali ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetle hareket ederek müvekkilin hayatına onarılmaz zararlar veren davalının %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil şirket ile dava dışı …. Lojistik ve Pazarlama Anonim Şirketi ( ” …..” veya ” …. “) arasında 11/09/2017 tarihli Faktoring sözleşmesinin imzalandığını, Faktoring Müşterisinin bahse konu Faktoring Sözleşmesi uyarınca 27/11/2017 tarihli alacak Bildirim Formu’na konu etmiş olduğu ve yine …… Grup tarafından davacı adına düzenlenmiş olan Fatura ve Tahhütname uyarınca davaya konu çeklerin de dahil olduğu bir çok çeki müvekkil şirkete ciro etmek sureti ile devir ettiğini, keşidecisi ….., lehtarı …… Grup olan, ….. çek seri numaralı 30/06/2018 keşide tarihli, 25.000,00-TL bedelli çekin de müvekkil şirkete faktoring ilişkisi içerisinde devredilen çeklerden biri olduğunu, iş bu faktoring işlemi neticesinde de müvekkil tarafından …… Grup’a finansman sağlandığını ve söz konusu tutarın aynı gün içinde …… Grupun hesabına müvekkil şirket tarafından ödendiğini, müvekkil şirketin faaliyetlerini …. Aralık 2012 tarihli …. resmi Gazete de yayımlanan ….. sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ( ” BDDK”) tarafından düzenlenen Finansal Kiralama , Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları hakkında Yönetmelik çerçevesinde sürdürdüğünü, müvekkil şirketi tarafından bankaya ibraz edildiğinde karşılığı alınamayan dava konusu çekin Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine konu edildiğini, davacı tarafın çekteki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmekte ise de iş bu takibe itiraz süresi içerisinde yapılan geçerli bir imza itirazı bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine , yapılacak yargılama neticesinde haksız davanın reddi ile davacının davaya konu tutarın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı müvekkile icra inkar tazminatı ödemesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Davacının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını ancak icra takibine konu edilen kambiyo senedindeki imzanın davacıya ait olmadığı, sahte olarak düzenlendiği ve imzanın taklit edildiği iddiası ile haksız yapılan takibin iptali ve davalı aleyhine %20 den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi talebine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 25.000,00 TL asıl alacak, 27.989,04 TL alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacının imza örnekleri alınarak imza incelemesi yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi 04/07/2022 tarihli raporunda inceleme konusu … Bankası A.Ş. … Şubesine ait keşidecisi ….., keşide yeri Develi , keşide tarihi 30/06/2018 olan ” 25.000-Yirmibeşbin TL ” tutarlı …. seri nolu çekte keşide imzası ve lehtar yazısının üst kısmında yer alan imza ile …..’ye ait mukayese imzalar arasında ; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif , doğrultu , seyir , hız ve baskı derecesi bakımından da uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu keşide imzası ve lehtar yazısının üst kısmında yer alan imzanın …..’nün eli ürünü olduğu dair kanaatini bildirdiği anlaşılmıştır.
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir.
Senetteki imzanın inkarı halinde, imzanın borçluya ait olduğunu ispat yükü belgeyi elinde bulunduran senet alacaklısına aittir. Yargılama sırasında takibe konu senedin kaybolmuş olduğu tespit edildiğinden davalılar imzanın davacı borçlu şirket yetkilisine ait olduğunu ispatlayamamıştır. İmzada sahtecilik iddiası kambiyo senetlerinde mutlak defi olup, lehdar ve ciro yolu ile hamil olan cirantalara ve son hamile karşı ileri sürülebilir…” (Yargıtay 11. HD 2020/5093 E. 2021/5318 K.) Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere, çekte sahtecilik iddiasının mutlak defi olarak herkese karşı sürülebileceği, burada ispat yükünün çekteki imzanın davacıya ait olduğunu iddia eden tarafa ait olduğu uygulama ve yerleşik yargı kararları ile sabittir. ( İstanbul Bam 44. HD 2020/1033esas, 2022/983karar ; İstanbul Bam 44. HD 2020/1671esas, 2022/844karar )
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmalar kapsamında yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere eldeki davada davacı, davalının başlatmış olduğu icra takibine konu olan çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile bu takipten ve çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup burada ispat yükü, doktrin ve yukarıda gösterilen emsal kararlarda da geçtiği üzere davacı borçludadır. Anılan durum karşısında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe konu alacaklısı davalı, borçlusu davacı olan 30/06/2018 günlü …. Seri No lu çeki 25.000,00 TL bedelli çekteki imzaların davacı …..’nün eli ürünü olduğu anlaşılmakla davanın ve kötü niyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin de reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça yatırılan 477,99 TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 298,09‬TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2023
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır