Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/307 E. 2021/976 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/307
KARAR NO : 2021/976

DAVA : Kooperatif
DAVA TARİHİ : 12/12/2005
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Çatalca Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 13/12/2005 tarihli davada Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ev sahibi olabilmek için gazetede ilanını gördüğü kooperatifin satış bürosuna giderek tanıtımlarına güvenip konfor sözleşmesi adı altında sahibi olacakları dairelerin konumu, bina içi nitelikleri ve çevre düzenlemesi, sosyal yaşamın değerlendirilmesi, dere, yemyeşil doğa ve hemen yakınında barajın olduğu ve her türlü spor tesislerinin yer alacağı bir konumun içinde daire sahibi olacakları taahhüdü ile inandırıldıkları için kendisi herhangi bir araştırma yapmadan ilk önce bir daire için üyelik kaydını yaptırdığını, üyelik kaydı ile beraber 9.400 Euro peşin olarak 24.10.2003 tarihinde ödeme yaptığını, daha sonra kendisine üyelik taahhüt sözleşmeleri ve ödeme protokolleri imzalattırıldığını, müvekkilinin bu ödeme protokolüne uyarak gününden önce ve senetlerin vadesi gelmeden senetlerini ödediğini, 24.12.2004 tarihinde kooperatifin müvekkilinin üzerine yüklenerek dairelerin tamamlandığını, tapularının da verileceğini, 6 senet ödemesi daha olduğunu, ancak onların peşin olarak ödenmesi halinde borcunuz kalmadı yazısı vereceklerini, evi ve anahtarları teslim ettiklerini, kat mülkiyeti çerçevesinde yönetim planının da yapıldığını, bu gayrimenkul için kat malikleri kurulu çerçevesinde site yönetimi içinde aidat olarak ödemelerinin yapılmasını aksi halde yasal işlem başlatacaklarını demeleri üzerine müvekkilinin 26.01.2005 tarihinde kooperatif ortaklarından ve aynı zamanda kooperatif başkanı olan ……..’ın banka hesabına kendisinin bu şekilde ödemeyi yapmasını istemesi üzerine müvekkilinin 17.000,00 TL’yi peşin ödeyerek 6 senedin günü gelmeden tamamını ödeme zorunda kaldığını, bu ödemeleri yapmak için bankalardan kredi aldığını ve kredi faizleri ile bankalara ödemek durumunda kaldığını, yapılan sözleşme çerçevesinde kendisinin ……… no.lu dairenin sahibi olduğu ve tomurcuk apt. adı altında gayrimenkulün ……… no.lu dairesi için ek olarak içinde barbekü yapımı, çelik kapı yapılması, su, elektrik, tesisatlarının yapılması, çevre düzenlemeleri, pimapen yapılması gibi dairenin ayrıca tenzinatı ile ilgili olarak da ayrı ödemeler istendiğini, müvekkilinin bu ödemeleri 26.04.2004 ile 29.11.2004 tarihleri arasında 3.153.00 TL olarak da ayrıca ödediğini, bunun yanı sıra ayrıca şömine bedeli olarak kendisinden 1.570 Euro alındığını, bunun için 2.669,00 TL ödeme yaptığını, pimapen farkı olarak 450,00 TL nakit ödediğini, karşılığında makbuz verilmediğini, toplam da bu işler için 6.872,00 TL dendiğini, davalı koop. bu kere bu daire için, ”site yönetimi kuruldu, aidat ödemeniz gerekir, alınan kararlar çerçevesinde aidat ödeyeceksiniz “ denmesi üzerine bildirdikleri ……. Bankası …….. şubesinin bildirilen hesaplarına 2004 yılının şubat ayından başlamak üzere 16.12.2004 tarihine kadar 575.00 TL, 3.1.2005 den -11.11.2005 tarihine kadar 450,00 TL aidat bedeli ödediğini, bu ödemeleri yaparken, 2004 yılında bir konuşma esnasında ailesi içinde bir daire almayı istediklerini söylemesi üzerine, koop. başkanı olan …….. ”Son derece kelepir bir dairemiz var, bizde çalışan ……… zor durumda, dairesini satmak istiyor, onun ödemesini yap ve peşin olarak bu daireyide almış olursun” diyerek müvekkilinin aklını çeldiğini ve konuşmalar içerisinde ve etkisinde kalan ve durumdan şüphelenmeyen müvekkiline daireyi satacak olan şahısta “buraları çok değerlenecek, bir yatırım sahası olacak ancak benim durumum sıkıştığı için daireyi satıyorum 20.000 Dolar peşin verirsen, daireyi senin üzerine geçiririz“ demeleri üzerine müvekkilinin yine koop. huzurunda ……… ‘dan dairesini devir alarak 20.000 Doları peşin ödediğini ve 4.1.2005 tarihinde de 1.500.00 TL“olmak üzere 28.500,00 TL ödeyerek bu daireyi de satın aldığını, ayrıca, bu dairelerin ……… Apt.da olması sebebiyle yine, aidat olarak toplam 450,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca, çevre düzenlemesi içinde ayrıca 600,00 TL iki daire için daha ödeme yaptığını, gayrimenkul ile ilgili olarak daha sonra araştırma yapıp bulunduğu yeri görmeye gittiğinde sadece bir Apt.nın yapılı olduğunu ancak içinin bitirilmemiş, natamam olduğunu gördüğünü, koop.in başkanının kendisinden “dairelerinizin tapusunu vereceğiz bununla ilgili olarak gerekli olan işlemleri yapmak ve koop. İle ilişkilerinizi kapatıp, başka satışlar yaparak sizin gayrimenkullerinizin yeniden noterden satışlarını sizlere yapacağız bunun için para gerekli” denmesi üzerine, müvekkilinin şüphelenmiş ve gerekli olan araştırmalar yapıldığında, tapu kayıtları üzerinde bir takım hacizler ve tedbirler olduğunu gördüğünü, kendilerine söylendiğinde “bunlar önemli değil, halledilir siz parayı ödeyin” cevabını aldığını, ancak müvekkilinin bütün bu ödemeleri için bankadan kredi alarak yatırım yaptığından, başını sokacak bir evi olması açısından yaptığı bu ödemeler karşısında fiili olarak sadece anahtarı teslim edilen, dairelerin hukuki olarak tapularını alamadığı gibi tapu kaydında da kendi adına rastlamadığını, bu nedenle hak sahibi olduğunun ve dairelere malik ve mutasarrıfı olduğunun tespiti ve tescili ve edanın yerine getirilmesi zımmında iş bu davayı ikame etmek zorunda kaldığını, ayrıca kendisine son olarak gelen 05.12.2005 tarihli yazı ile de koop.den alacaklı olan bir kısım kişilerin alacakları için gayrimenkullerin satışına gittiklerini öğrendiğini, hakkını alamamakla karşı karşıya kalıp kandırıldığını, oyuna getirildiğini, parasının bu şekilde yok edilip gayrimenkul tapuları verileceği halde verilmeyip tümüyle koop. adına kayıtların olduğu gerçeğini öğrendiğini ve hiç bir şekilde tapu ile ilgili olarak kat mülkiyetine geçişin sağlanması hususunda hiç bir işlemin yapılmadığını da öğrenmesi karşısında, müvekkilenin haklarının zayi olmasının engellenmesi zımmında teminatsız bihakkın karşılığında tedbir kararının çıkartılarak koop. adına gözüken tüm gayrimenkullere uygulanmasının da sağlanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ticaret sicil kayıtları getirttirildiğinde koop. genel kurul kararında, tasfiye ile ilgili işlemler ve tapuların dağıtılması hususunda da karar alındığı ve yine çıkmak isteyenlerle ilgili olarak %15 masraflar kesilerek 3 yıl sonra ödemelerinin yapılacağı, diğer kat maliklerinin tümüne evleri teslim edildiği için irtifak hakkı kurulduğu ve bununla ilgili olarak tapudan gerekli tescillerin yapılması için tapuların çıkartılacağı kararının alınmış olduğu da, bütün bu kararlara rağmen koop. kendisine düşen görevleri yerine getirmediğini, koop. kanuna aykırı davrandığını ve koop. üyelerini zarara uğrattığını, ve yine koop. üyelerinin dairelerinin bulunduğu ……… Apt.nın tapuda dahi kaydının bulunmadığı, hak sahiplerinin kimler oldukları gösterilmediği gerçeği karşısında suç teşkil eden eylemlerin bulunduğu ve bu husustaki tüm dava açma haklarının saklı tutulduğu ve yine dairelerin teslimatı hukuki olarak gerçekleştirilmediğinden, tüketici yasası hükümleri çerçevesinde de müvekkilinin mağdur edildiğinden haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, halen tapuda davalı koop. adına kayıtlı bulunan çatalca deliklikaya köyü, tomurcuk apt. (ancak hangi pafta ve paf ek de olduğu bilinmeyen, tomurcuk apt. yönetim planına göre) kain gösterilen, natamam vaziyette inşaa edilmiş olan apt.nın …….. ve ……… nolu dairelerinin sahibinin müvekkilinin olduğunun tespiti ile malik ve mutasarrıf olduğu ve hak sahibi olması sebebiyle, tomurcuk apt.da yer alan …….. ve ……… no.lu dairelerin kat irtifakı ve kat mülkiyeti çerçevesinde tapuda gerekli tescillerinin yapılarak edanın yerine getirilmesine, bu nedenle bu dairelerin tapudan müvekkilinin adına tescilinin sağlanması zımmında tespit ve edanın ve gerekli işlemlerin yapılmasına, müvekkilinin adına tespiti yapılan ve koop. üyesi ve hak sahibi olarak malik ve mutasarrıfı olduğu …….. ve ……….. nolu dairelerin tapudan adına gerekli tespit ve tescillerinin yapılmasının sağlanması zımmında kat mülkiyeti esası gereğince gerekli olan kat mülkiyetinin kurulması ile ilgili düzenlemelerinin de tapudan yapılmasına, ve bu husustaki işlemlerinde yerine getirilmesine ve gerekli olan tüm giderlerin davalı kooperatiften tahsiline, diğer yandan edanın yerine getirilememiş hali söz konusu olduğunda, müvekkilinin bu daireler için 2003 yılından bugüne kadar ödemiş olduğu 102.347,00 TL, 23.10.2003 tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine, müvekkilinin kendisine düşen edimlerini yerine getirdiğini, ancak davalı koop. sözleşme şartlarında yer aldığı halde daireleri zamanında üyelere teslim etmediğini, gerekli olan tescillerini yaptırmadığını, bu nedenle uğranılan müsbet ve menfi zararların tazmini zımmında 50.000,00 TL’nin tazminat olarak fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte tahsiline, koop. yönetim kurulu ve diğer organları ve ortakları hakkında da ikame edilecek davalara ait de her türlü dava hakları saklı tutulduğunu, müvekkilinin mağduriyetinin önlenmesi zımmında koop. yükümlülüklerini yerine getirmeyerek tapu kaydında gözüken gayrimenkullerin satışlarına sebebiyet vermekte ve üyelerini mağdur ederek gayrimenkullerin elden çıkartılmasına seyirci kaldığı ve koop. yasası çerçevesinde koop. kanununa aykırı hareket ederek haksız kazanç temin ettiği gerçeği sebebiyle müvekkilinin daha fazla mağdur olmasının önlenmesi zımmında bihakkın teminatsız olarak (mümkün olmadığı takdirde en asgari tutar üzerinden teminat takdirine), koop.in tapudaki kayıtlı bulunan gayrimenkulleri üzerine ve koop. ortaklarının ve organlarında kayıtlı tüm şahıslarınında adına kayıtlı bulunan gayrimenkuller üzerine de tedbir vaazına, ve bu gayrimenkullerin 3.şahıslara devrinin ve satışının önlenmesi zımmında gereğinin yapılmasına, yine Çatalca İcra Müdürlüğünün …….. sayılı dosyasından koop. ait gayrimenkullerin bazılarının satışı söz konusu edildiğinden bu dosyanın da celbi ile ilgili satışların da durdurulmasına ve icrai işlemlerin de devamının önlenmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde iş bölümü itirazında bulunarak davanın husumet itirazı yönünden reddi gerekirken mahkemenin davaya devam ettiğini, bilirkişi raporunda davacı tarafın dava tarihinin kooperatiften istifa tarihi olarak değerlendirilmesi ve mahkemenin bunu önermesinin yasal olmadığını, istifa yok ise davanın reddi gerektiği, bilirkişinin müvekkilinin karşı tarafa para borcu varmışçasına hesap yaptığını, bunun yasal olmadığını, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu madde 17’de borcun geri iadesinin 3 yılı aşmamak üzere ödenebileceğinin açık olduğunu, bölgede 2000 yılında imar planının İdare Mahkemesi ile iptal edildiğini halen yenisinin yapılmadığını, imar planı olmayan yerde inşaat gecikmesinden veya inşaatın tamamlama bedelinden kusurdan bahsedilemeyeceğini, direnin faizinden bahsedilebilmesi için edim borcunun para olması, borçlunun para borcunu ödemede direnime düşmesi ve ödeme zamanının gelmesi gerektiğini, müvekkilinin borcunun para değil inşaat olduğunu ve bunun teslim tarihinden bahsetmenin mümkün olmadığını, ayrıca bölgede imar olmadığı hususunda gereken incelemeyi yapmayarak imarı olan bölgede bilirkişi dairelere değer biçerek hata yaptığını ve bunların tamamlanması hususunda bedel hesaplayarak müvekkilini borçlandırdığını, bunların tümüne itiraz ettiklerini, iki taraflı akitlerde akitin ifasını talep eden kişinin kendi borcunu ifa etmemiş ve ifasını teklif etmemiş ise karşı taraftan ifa isteyemeyeceğini, BK madde 117’de borcun konusu borçlunun kusuru olmaksızın yerine getirilemiyorsa borçlunun borcundan kurtulacağını, karşılıklı borçlanmayı kapsayan sözleşmelerde borcundan böyle kurtulan borçlunun almış olduğu bedeli geri iade etmekle yükümlü olduğunu, kendisine henüz ödenmemiş alacağını isteme hakkından yoksun kalacağını, müvekkili açısından gerçekte ortada geçici bir olanaksızlıkta olduğunu, inşaat yapılacak arazinin 1/5000 ve 1/1000’lik imar düzenlemesi yapılmadığından inşaatın devamı için izin alınması ve ruhsat talebinin mümkün olmadığını, arsa sahibinin sözleşmenin feshini istediğini, hal böyle iken yüklenici ve ondan mal edinen kişinin tescil isteğinde bulunamayacağını, dolayısı ile davacı tarafın tescil isteğinin bu aşamada mümkün olmadığını, davacının kooperatiften istifa edip dönme hakkını kullanıp kullanmadığını borçları yönünden açıklaması gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER:
Tapu kayıtları, Kooperatif ticaret sicil kayıtları, konut başvuru formu, kooperatif üye giriş beyannamesi, kooperatif üye giriş taahhütnamesi, kooperatif daire yerleşim taahhütnamesi, konfor sözleşmesi, Beyoğlu ……. Noterliğine ait 07/12/2005 tarih ……. yevmiye nolu ihtar ve ihbar evrakı, ödeme makbuz ve dekontları fotokopileri, Çatalca Tapu Müdürlüğü yazı cevabı, Arnavutköy Tapu Müdürlüğü yazı cevabı, Çatalca İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı dosyası, Çatalca ……… İcra Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyası, Yalova İcra Dairesinin …….. esas sayılı dosyası, GOP ……… Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas ……. karar sayılı ilamı, İstanbul ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyası, defter kayıtları, keşif ve bilirkişi, tanık ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava kooperatif davası olup, tapuda davalı kooperatif adına kayıtlı bulunan dava konusu Çatalca Deliklikaya Köyü …… ada …….. parsel ve ……. ada …….. parselde bulunan …… ve ……. nolu dairelerinin sahibinin müvekkilinin olduğunun tespiti ile dairelerin kat irtifakı ve kat mülkiyeti çerçevesinde tapuda gerekli tescillerinin yapılması, 50.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş ticari faizi ile birlikte tahsili, kooperatifin tapudaki kayıtlı bulunan gayrimenkulleri üzerine ve kooperatif ortaklarının ve organlarında kayıtlı tüm şahıslarınında adına kayıtlı bulunan gayrimenkuller üzerine tedbir vaazına, kooperatife ait gayrimenkullerin bazılarının satışların da durdurulmasına ve icrai işlemlerin de devamının önlenmesi talebine ilişkindir.
Dosya incelemesi neticesinde; Davanın 13/12/2005 tarihinde açılarak Çatalca ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı sırasına kaydı yapılmış, Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2006 tarihli Çatalca Tapu Müdürlüğüne müzekkeresi ile Çatalca Deliklikaya Köyü ……… ada ve ….. parsel, …….. ada …….. parsel sayılı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmuştur.
Çatalca Tapu Müdürlüğünün 14/02/2006 tarihli cevabi yazısı ile 14/02/2006 tarih ve …….. yevmiye numaralı işlemi ile Çatalca Deliklikaya Köyü ……. ada ve ….. parsel, …….. ada …….. parsel sayılı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir işlendiği belirtilmiştir.
Çatalca Tapu Sicil Müdürlüğünün 28/06/2006 tarihli müzekkeresi ile Çatalca Deliklikaya Köyü …….. ada …… parselin Çatalca İcra Müdürlüğünün 27/06/2006 tarih ve …… esas sayılı yazısına istinaden 28/06/2006 tarih ……… yevmiye numaralı, üzerinde tedbir bulunan taşınmazın satışı işlemi ile ……… oğlu ………. ‘a cebri satışının tescil edildiği bildirilmiştir.
Çatalca Tapu Sicil Müdürlüğünün 19/07/2006 tarihli müzekkeresi ile Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı yazısı gereğince ……….’ın ……. Konut Yapı Kooperatifi hisseleri üzerine 19/07/2006 tarih ……. yevmiye numaralı işlemi ile ihtiyati tedbir şerhi işlendiği bildirilmiştir.
Çatalca Tapu Sicil Müdürlüğünün 17/10/2006 tarihli müzekkeresi ile Çatalca Deliklikaya Köyü ……. ada ……… parsel maliklerinden ………. Konut Yapı Kooperatifi hissesi üzerine Şişli …….. İcra Müdürlüğünün 10/10/2006 tarih …….. ve …….. sayılı yazıları gereğince 17/10/2006 tarih ……. ve ……… yevmiye nolu işlemleri ile haciz şerhinin işlendiği bildirilmiştir.
Dava konusu taşınmaz üzerinde Çatalca ……… Asliye Hukuk Mahkemesince bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak 14/09/2006 havale tarihli Bilirkişi Raporu alınmış, raporun sonuç kısmında davacıya isabet edecek hisseyi tespite fiilen imkan bulunmadığı, davacının tapunun iptali ile ……. ve ……… nolu dairelerin adına tapuya tescilinin hukuken mümkün olmadığı, davacı asilin kooperatife 102.405,72 YTL ödemede bulunduğu, 01/02/2006 tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi, dava tarihi itibariyle dava konusu …… nolu dairenin 26.000,00 YTL, ……. nolu dairenin ise 28.000,00 YTL değerinde olduğunun hesap ve tespit edildiği belirtilmiştir.
Çatalca Tapu Müdürlüğünün 22/02/2008 havale tarihli yazısı ile ………. Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı Çatalca …….. Köyü ……… ada ……. parsel …… ada ………. parsel sayılı taşınmazlardaki hissesi üzerine 14/02/2006 tarih ……. yevmiye numarası ile işlenen ihtiyati tedbir şerhinin, taşınmazlarda 11/01/2008 tarih ……. yevmiye ile imarın geri dönüşümü ve 17/01/2008 tarih …….. yevmiye ile yeniden imar uygulaması yapıldığından imar nedeniyle oluşan …….. ada 1 parsel ve 244 ada 1 parsellerde ………. Konut Yapı Kooperatifi hisselerine ilgili ihtiyati tedbir şerhinin taşındığı bildirilmiştir.
Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas …… karar sayılı ilamı ile HSK 19/07/2007 tarih 336 sayılı kararı ile Bakırköy, Beyoğlu ve Kartal adliyelerinde ticaret, tüketici, fikri sınai haklar hukuk ve fikri sınai haklar ceza mahkemelerinin kurulması nedeniyle HSK’nın daha önce 24/03/2005 gün ve 188 sayılı kararı ile İstanbul ilinde mahkemeler için belirlenen yargı çevrelerinin değiştirilerek bu tarihten itibaren Bakırköy Ticaret Mahkemesinin yargı çevresinin Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesinin yargı çevresi ile aynı olarak belirlenmesine karar verilmiş olup davalının iş bölümü itirazı da dikkate alınarak TTK ve Kooperatifler Yasasının 99. Maddesi dikkate alınarak yetkisizlik nedeniyle davanın reddi ile dosyanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyanın, davacı vekilinin 10/10/2008 havale tarihli temyiz talepli dilekçesi, davalı vekilinin 17/11/2008 havale tarihli temyiz talepli dilekçesi ile Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay ……… Hukuk Dairesinin ……. esas …….. karar sayılı ilamı ile dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devrine ibaresinin eklenerek kararın düzeltilmiş bu şekli ile onanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Talepte bulunan 3. Kişi ………. vekilinin 06/05/2020 tarihinde gönderdiği tedbir şerhi hakkında talep dilekçesi ile; Gaziosmanpaşa …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyası ile müvekkilinin ………. Konut Yapı Kooperatifi aleyhine açtığı hükmen tescil talepli davayı kazandığı ve ilamın kesinleştiği, tapu müdürlüğünde tescile yönelik işlem yapılabilmesi için Çatalca ………. Asliye Hukuk Mahkemesince konulan tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……….. esas ……….. karar sayılı ek kararı ile tarafların kanunun öngördüğü süre içerisinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair taleplerinin olmaması sebebiyle süresi içerisinde başvurulmamış davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek HMK’nın 20. Maddesi uyarınca 12/07/2010 tarihinden itibaren iki hafta içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bunun üzerine Çatalca ……… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. esas …….. karar sayılı ilamının “Tarafların Kararı İstinaf Etmemesi Üzerine Kesinleşme” ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 07/06/2010 tarihli Düzelterek Onama Kararı ile hükmün 03/02/2021 tarihinde kesinleştiğinin tasdik olunduğu anlaşılmıştır.
Talepte bulunan 3. Kişi ……….. vekili 11/11/2020 havale tarihli dilekçesi ile; Gaziosmanpaşa ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyasının kesinleştiğini, Arnavutköy Tapu Müdürlüğüne kararın infazı için yapılan başvuru neticesinde tapular üzerinde ihtiyati tedbir kararları mevcut olduğundan tescil işleminin yapılamadığını, davacıların haksız ve hukuksuz yollara başvurarak müvekkilinin mağduriyetine yönelik işlemlerde bulunduğu, Çatalca ……. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden tedbirin devam etmesinin davacı veya davalı açısından herhangi bir anlam veya önemi kalmadığını, müvekkiline ait tapuların olduğu bölgede bir kısım imar değişiklikleri olduğundan müvekkilinin tedbirler dolayısıyla tapularını alamadığını ve maddi anlamda ciddi kayıplara uğradığından HMK 396 ve 397 maddeleri gereğince mevcut tedbirin kaldırılmasını talep ettiği anlaşıldı.
Talepte bulunan 3. Kişi ……….. vekilinin 02/03/2021 tarihinde gönderdiği tedbir şerhi hakkında talep dilekçesi ile; Taraflarca takip edilmeyen dosyada verilmiş bulunan halihazırda müvekkilinin mağduriyetine sebep veren amacını aşmış durumda bulunan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
…….. Konut Yapı Kooperatifi vekilinin 15/03/2021 havale tarihli dilekçesi ile; Dosyada kararın talep halinde gönderilmesi yönündeki hükmün Yargıtay …….. Hukuk Dairesinin 02/06/2010 tarihli ……… esas ……… karar sayılı ilamı ile kaldırılarak Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine Devrine ibaresi dikkate alınarak dosyanın hali hazırda devrinin yapılıp yapılmadığı, yapılmamış ise ilgili mahkemeye devrinin sağlanması, dosyanın Yargıtay incelemesinden geçmek suretiyle düzeltilerek talepsiz olarak Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devri gerektiğinden dosyanın devrinin sağlanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Yine Çatalca ……… Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, 03/02/2021 tarihinde dosyayı kesinleştirmesine rağmen, 16/03/2021 tarihli 1 nolu celsesinde dosyanın Yargıtay ………. Hukuk Dairesi kararı çerçevesinde Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devrine şeklinde karar verilmiştir.
Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesince dosyanın devrine ilişkin gerekçeli karar yazılmadan Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilerek mahkememizin …….. esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin mahkememize sunulan 15/04/2021 havale tarihli temyiz dilekçesi ile; Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyasında talep üzerine 16/03/2021 tarihinde yapılan duruşmasında bazı taleplerinin olduğu ve bu talepler ile ilgili herhangi bir karar verilmeden dosyanın gönderilmesine dair verilen kararın tebliğinden itibaren temyiz yolu açık olduğu halde gerekçeli karar yazılmadan, kararın dahi tebliği yapılmadan dosya kesinleşme süresinin 1 gün eksik olduğu ve kesinleşme şerhi yazılmadan Bakırköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, buna göre 16/03/2021 tarihli duruşmada tavzih talebi ile ilgili herhangi bir karar verilmediği, bu yöndeki talebin boşta kaldığı, dosyanın gönderilmesine ilişkin duruşmada verilen kısa kararda “tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildiği” halde bu ara kararla ilgili herhangi bir gerekçeli karar yazılarak taraflara tebliğ işlemi yapılmayarak itiraz ve savunma hakkının kısıtlandığı, dosyada kesinleşme işlemi yapılmadığı, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulması hususunda temyiz talebi ile ilgili dosyada gerekli incelemelerin yapılarak talepleri hakkında karar verilmek üzere Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli duruşmasında verilen ara kararla ilgili olarak Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesine temyiz dilekçesi sunulduğundan dosyanın gerekli işlemlerin yapılabilmesi için Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği görülmüştür.
Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/07/2021 tarihli yazısı ile davalı vekilinin temyiz dilekçesine istinaden mahkememiz dosyasının temyiz dilekçesinin değerlendirilmek üzere ve 07/07/2021 tarihli yazısı ile dosyanın müfettiş incelemesine esas olmak üzere celbinin istendiği, mahkememizin 07/07/2021 tarihli cevabi yazısı ile dosya aslının tetkik ve iade edilmek üzere gönderildiği, Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/07/2021 tarihli yazısı ile inceleme sonucunda dosya aslının mahkememize iade edildiği anlaşılmıştır.
Talepte bulunan 3. Kişi ……….. vekilinin 12/08/2021 havale tarihli gönderdiği tedbir şerhi hakkında talep dilekçesi ile; Tescile yönelik ilamın dosyada verilen tedbir kararı gereğince tescil edilemediğini, söz konusu tedbir kararının halihazırda hiç bir anlam ve öneminin kalmadığını, HMK 396 gereğince durum ve koşulların değişmesi halinde tedbir kararının değiştirilebileceğinin hüküm altına alındığını, 1998 yılında yapılan sözleşmeye istinaden açılan 2006 tarihli sözleşmenin feshi davasının 2019 yılında kesinleştiği, 2 senedir tescil işlemleri için çaba sarf edildiği, davalı ve davacının birlikte hukuk dışı ve kötü niyetli davranışlarına engel olunması bakımından Çatalca ……. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……… esas sayılı dosyasında verilmiş bulunan tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce 13/09/2021 tarihli İstanbul Arnavutköy Tapu Müdürlüğüne hitaben yazılan müzekkere ile İstanbul ili, Arnavutköy ilçesi, …… Köyü, ……… ada, …….. parsel sayılı ve …… ada, ……. parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydı ile birlikte bu taşınmaz üzerinde kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulup kurulmadığı hakkında bilgi verilmesi ile Çatalca ………. Asliye Hukuk Mahkemesinin …….. esas sayılı dosyası ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan tedbir hakkında mahkememize bilgi verilmesi istenilmiş, müzekkere cevabi yazısında; ilgili tapu kayıtlarının UYAP üzerinden gönderilerek ilgili taşınmazlarda tapu kütüğü sahifesi kontrolü sonucunda kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi yapılmamış olduğu görülmüş olup Çatalca ……… Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2006 tarih ve ……. esas sayılı yazısı ile 14/02/2006 tarih ve …….. yevmiye ile konan ihtiyati tedbir şerhinin yazı ve eklerinin UYAP üzerinden sunulduğu görülmüştür.
Yine Mahkememizce 15/10/2021 tarihli Arnavutköy Tapu Müdürlüğüne hitaben yazılan müzekkere ile; Arnavutköy Tapu Müdürlüğünün ………. sayılı yazısı ilgi tutularak, “Yapılan inceleme neticesinde yazınız ve ekleri arasında çelişki olduğu anlaşıldığından Çatalca ……… Köyü ……. ada …….. parsel ve …….. ada …….. parselde kayıtlı taşınmazın imardan sonra nereye bağlandığı, hangi ada parsel numarasını aldığı açıkça belirtilerek Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2006 tarih ve ……… esas sayılı yazısı ile 14/02/2006 tarih ve …….. yevmiye ile tesis ettiği tedbir kararından sonra ilgili taşınmaza ait tüm geldi gitti ve tescil belgeleri ile tedbirin kaldırılıp kaldırılmadığı, yine yazınızda tedbir şerhinin terkin edilerek terkine ilişkin evrakların gönderilmiş olduğu belirtilmiş ise de, terkinin gerçekleştiğine dair açık bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, terkine ve diğer bahsedilen hususlara ilişkin açıklayıcı bir şekilde mahkememize çok acele bilgi verilmesi” istenilmiş olup, Arnavutköy Tapu Müdürlüğünün ……… sayılı cevabi yazısında; “……… mahallesi, ……… ada, ……. parsel ve ……… ada ……… parsel sayılı taşınmazlar imar iptali ile ……. mahallesi, …….. parsele geri dönmüş, ……… mahallesi, ……… parselde Müdürlüğümüz 17/01/2008 tarih, ……… yevmi numaralı İmar Uygulaması İşlemi ile ………. mahallesi, ………. ada ………. parsel, ……… da ……… parsel, …….. ada …….. parsel ………ada ……… parsel, ….. ada …….. parsel, ……. ada ……. parsel, ……. ada ………. parsel, …….. ada …… parsel, ……. ada …….. parsel, …….. ada …….. parsel, …… ada ……. parsel, ……. ada ……… parsel, …….. ada ……… parsel, ……… ada …….. parsel, …… ada ….. parsel, …….. ada …….. parsel, ……. ada ……. parsel, ……… ada ……. parsel, ……. ada ……. parsel, ……. ada …….. parsel, ……. ada …….. parsel, ….. ada ……… parsel, ……. ada …….. parsel, ……… ada ………. parsel, ……. ada …….. parsel, …… ada …… parsel, ……… ada ……. parsel, …… ada…….. parsel, ……… ada ……. parsel, ……… ada ……. parsel, ……… ada ……… parsel, ……. ada …….. parsel, …….. ada …….. parsel, ……… ada …….. parsel, ……….. ada ………. parsel, …….. ada …… parsel, …… ada ….. parsel, ……. ada ……… parsel, …….. ada ……. parsel, …….. ada ……. parsel, …… ada ……. parsel, …….. ada …… parsel, …….. ada …… parsel, ……. ada ……. parsel, …. ada…… parsel, ….. ada …….. parsel, …….. ada ……. parsel, …… ada ….. parsel, ……. ada ……….. parsel ve ………. ada …….. parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. ……… Yapı Kooperatifi’ nin hissedarı bulunduğu …….. mahallesi, ……. parsel sayılı taşınmazın, İmar Uygulaması sonrası oluşan parsellerden, ……… Yapı Kooperarifi hissederi bulunan, ……. mahallesi, ……. ada ……. parsel ve …….. mahallesi, ……. ada, ………. parsel sayılı taşınmaz üzerinde, Kat irtifakı ve Kat Mülkiyeti kurulmamış olup tapu kütük sahifeleri fotokopisi yazımız ekinde sunulmuştur. İmar Uygulaması iptali öncesi olan, ……. mahallesi,………. ada, …….. parsel sayılı taşınmaz hissedarı, ……… Yapı Kooperatifi hissesi üzerine, Çatalca …… Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin, …….. Esas sayılı dosyası ile Müdürlüğümüz, 14/02/2006 tarih ……. yevmiye numaralı Tedbir Şerhi işlenmiş, yine ……… Yapı Kooperatifi hissesinin Çatalca …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı yazısına istinaden, Müdürlüğümüz 28/06/2006 tarih, …… yevmiye numaralı Cebri Satış işlemi ile ……..’a satışı suretiyle terkin edilmiş olup, Tedbir Şerhi Terkini ile ilgili Müdürlüğümüz 28/06/2006 tarih, ……. yevmiye numaralı Tescil istem belgesi ve Çatalca ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı yazısı örneği fotokopisi yazımız ekinde sunulmuştur. Tedbir Terkini ile ilgili başka bir evrak bulunmamaktadır.” şeklinde cevap verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Çatalca Tapu Müdürlüğüne yazılan 15/10/2021 tarihli müzekkere ile Çatalca …….. Köyü ……. ada ……… parsel ve …….. ada ………. parselde kayıtlı taşınmaz üzerine Çatalca İcra Müdürlüğünün 27/06/2005 tarih ve ……… esas sayılı yazısı üzerine herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı, taşınmaz üzerinde Çatalca …….. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14/02/2006 tarih ve ……… esas sayılı yazısı ile 14/02/2006 tarih ve ……. yevmiye ile tedbir kararının bulunduğu anlaşıldığından tedbirin uygulanıp uygulanmadığı, uygulanmış ise kaldırılıp kaldırılmadığı, kaldırılmış ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin çok acele mahkememize gönderilmesi istenmiş olup, Çatalca Tapu Müdürlüğünün …….. sayılı cevabi yazısı ile ……. Köyü’nün Çatalca Tapu Müdürlüğünün yetki alanında bulunmadığından Arnavutköy Tapu Müdürlüğü yetki alanında bulunduğundan herhangi bir kontrol yapılamadığını bildirmiştir.
İlgili 3. Kişi ……….. vekilinin 12/08/2021 havale tarihli tedbire itiraz dilekçesi üzerine her ne kadar mahkememiz dosyasında duruşma günü 19/11/2021 gününe bırakılmış ise de talepte bulunan ……….. vekilinin itiraz dilekçesi ile tedbirin kaldırılmasını talep ettiği, tedbire itirazın ivedi işlerden olduğu, dosya incelemesi neticesinde ilgili yerlere müzekkerelerin yazılarak cevapların geldiği anlaşılmakla yargılamanın uzamaması ve usul ekonomisi açısından tahkikat duruşmasının 10/11/2021 gününe alındığı ve tedbire itiraz hususunun da duruşmada değerlendirilmesine karar verilerek tensip tutanağının taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve en son gelen yazı cevapları ve ilgili yasal mevzuat hükümleri birlikte incelendiğinde;
Açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır, mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir. Yetkinin kesin olduğu hallerde kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır (HMK 114/1-ç), yine HMK.nun 114/1-ç bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK.nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Bu dava şartının sonradan giderilmesi de mümkün değildir.
Anılan ve açıklanan bu sebeplerle, eldeki davanın tapu iptal ve tescil davası olduğu, iş bu davanın taşınmazın aynına ilişkin bir dava türü olduğu, ilgili yasal mevzuatlar çerçevesinde yapılan inceleme ile, 6100 sayılı HMK’nın 12.maddesi gereğince taşınmaz malın aynına ilişkin davalara taşınmazın idare sınırları içerisinde bulunduğu ilçe veya il adli yargı yerinde bakılması gerektiği, bu kuralın kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece resen gözetildiği, mahkemenin yargı yetkisinin ise HMK’nın 12. maddesine göre idari sınıra göre belirlendiği, dava konusu taşınmaz hangi ilçenin idari sınırları içinde kalıyorsa o il veya ilçe mahkemesinin yetkili olduğu ve iş bu yetkinin kamu düzeninden olup mahkemece re’ sen de gözetilmesi gerektiği (HMK md19/1 vd.), dolayısı ile Çatalca Tapu Müdürlüğünün …… sayılı yazı cevabına göre dava konusu edilen taşınmazın kendilerine bağlı olmadığının bildirildiği, mahkememizce yapılan araştırma sonucunda taşınmazın bağlı bulunduğu Arnavutköy Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı ve gelen yazı cevabına göre dava konusu taşınmazların Arnavutköy’e bağlı bulunduğu, Arnavutköy ilçesinin ise adli teşkilatta İstanbul Adliyesine bağlı olduğu hususları birlikte değerlendirilerek, davanın saptanan dava şartı noksanlığı nedeni ile HMK.nun 115/2 maddesi uyarınca usulden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine ve ilgili kişi tarafından tedbirin kaldırılması yönündeki talebin davayı görmeye yetkili mahkemece değerlendirilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin yetkili olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(ç) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE;
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen yetkisizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Tedbire itiraz husununun yetkili mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Yargıtay yolu açık olmak üzere davacı vekili, davalı vekili, davalı kooperatif yetkilisi ve itiraz eden 3. kişi vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip………
(e-imzalıdır)

Hakim ………
(e-imzalıdır)