Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/304
KARAR NO : 2021/1030
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Her iki davalı şirketin bir araya gelerek ….. inşaat Ticaret A.Ş.-……. inş. Ltd.Şti. iş ortaklığı kurduklarını, taraflar arasında ” Kiraya verene ait olan aşağıda belirtilen asfalt kazıma (trimer) makinenin sözleşme şartlarına uygun olarak kiracı şantiyesinde kullanılmak üzere kiraya verilmesidir.” konulu makine kiralama sözleşmesi kurulduğunu ve makinenin davalılara teslim edildiğini, ayrıca davalıların talebi ile davalılara ait şantiyede harfiyat çalışması da yapıldığını, müvekkili şirket tarafından yapılan işler karşılığında faturalar kesildiğini, taraflar arasındaki açık hesap çalışmasında davalıların bakiye borcu kaldığını, davalıların müvekkilinin bakiye alacağını ödemediklerini, bunun üzerine davalılar aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, davalıların kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiklerini ve takibin durmasına neden oldukları, yapılan arabuluculuk görüşmesinin de anlaşmazlıkla sonuçlandığını, bu nedenlerle davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptalini ve takibin devamını, kötü niyetli borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu takip nedeniyle müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında gerçekleşen tüm ticari ilişkiye ilişkin bedellerin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak ödendiğini, bu nedenle hukuka aykırı icra takibine itiraz edildiğini, itiraz neticesinde takibin durması nedeniyle takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasının açıldığını, müvekkili şirketler tarafından söz konusu ticari ilişkiden kaynaklana tüm tutarların eksiksiz olarak ödendiğini, ilamsız icra takiplerinde yetkili icra müdürlüğünün, HMK’nın 5-19 maddelerine kıyasen borçlunun ikametgahındaki icra müdürlüğü olduğunu, müvekkili şirketin yerinin Ankara’da olduğunu, bu sebeple müvekkili şirket hakkında başlatılacak icra takiplerinde yetkili İcra Müdürlüğü Ankara İcra Müdürlükleri olduğundan, takibin yetkisiz icra müdürlüğü olan Bakırköy İcra Müdürlüğü’nde başlatıldığını, müvekkili şirketin davacı ile herhangi bir sözleşme imzalamış bulunmadığından, müvekkili şirket ile davacı arasında halihazırda gerçekleştirilmiş bir yetki sözleşmesi de bulunmadığını, davacının icra takibinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenle maddi ve hukuki dayanaktan yoksun eldeki davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketin davalıya ödenmemiş bir borcu bulunmadığından bu nedenlerle davanın reddini, kötü niyetli davacı aleyhine dava değerinin %20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında sözleşmeye dayalı alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Esasen; bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde, bu husus İİK’nun 67. maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re’sen gözetilmek zorundadır (HMK.’nun 114/2 ve 115/1 md). Borca itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine itiraz eden borçlu, ileride açılacak olan itirazın iptali davasındaki cevap dilekçesinde icra dairesinin yetkisine itiraz etmese dahi, itirazın iptali davası açılmış olmakla ilk derece mahkemesi icra dairesinin yetkili olup olmadığını dava şartları bakımından resen incelemek zorundadır. Davalı borçlu itirazın iptali davasında icra dairesinin yetkisi dışında ayrıca mahkemenin yetkisine de itiraz etmiş olabilir. İlk derece mahkemesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz HMK.’nun 116/1-a maddesi gereğince ilk itirazlardan olup, aynı yasanın 117/2 ve 138/1 maddesi gereğince dava şartları ilk itirazlardan önce incelenir.
Her ne kadar mahkememizce, yukarıda açıklanan sebeplerle davaya konu takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığından bahisle dosyanın usulden reddine dair hüküm tesis edilmiş ise de, borçlu hakkında yapılan icra takibine borçlunun icra dairesi yetkisine itiraz etmediği mahkememizce sehven itiraz edilmiş gibi hüküm tesis edildiği hususu duruşma zabtının katılan taraflara verilmesinden sonra fark edilmiş ise de, karar tefhiminden sonra verilen kararda herhangi bir değişiklik yapılamayacağından bu husus gerekçeli kararda açıklanmakla yetinilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İtirazın iptaline konu icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 12.173,78 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.152,38 TL harcın mahsubuyla bakiye 10.021,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 20.880,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/11/2021
Katip …
(e-imzalıdır)
Hakim …
(e-imzalıdır)