Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/3 E. 2021/565 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/3
KARAR NO : 2021/565

DAVA : Hakem Tayini
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 11/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirketin insan kaynakları temini işi ile iştigal etmekte olduğunu, davalı taraf ile 2012-2016 tarihli alt -asıl işverenlik sözleşmesi diğer adıyla taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmede müvekkilinin davalı işyerinde genel temizlik hizmetlerinin yerine getirilmesi, ürünleri yükleme, ,tasnif, poşetleme, el işçiliği, teknik personel temini, paketleme ve diğer personel hizmetlerinin yerine getirilmesi işlerini kendi personeli ile ifa etmeyi taahhüt ederken davalı taraf da işbu sözleşme ile bu hizmetler karşılığında ücret ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı tarafın sözleşmeyi haksız ve usulsüz olarak feshettiğini, alacaklarının ödenmediğini, İşbu sözleşme gereğince, aradaki ticari uyuşmazlığın çözümü için sözleşmenin 7.1. maddesi gereğince Hakem tayini yolu öngörüldüğünü, davalı tarafa 01.08.2017 tarihinde Bornova ……. Noterliğinden ….. yevmiye no ile ortak hakem seçme konusunda ihtarname keşide edildiğini, ancak davalı tarafın talebi zımnen reddettiğini, Bakırköy ……. Ticaret Mahkemesinin ……. Esas Sayılı dava dosyası ile hakem tayini istediklerini, bu konuda karar verildiğini ve dosya hakem heyetine tevdii edilmişse de, eksiklikler nedeniyle davanın hakem heyeti tarafından usulden reddedildiğini, İşbu nedenlerle ihtilafın çözümü için yeniden başvuru yaptıklarını, açıklanan nedenlerle taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğan ihtilafın çözümü için hakem tayin edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İstanbul Anadolu ……. Sulh Ceza hakimliği 17.11.2015 tarih …… D.iş sayılı karar ile müvekkili şirket yönetimi kayyımlara devredilmiş sonrasında ise 677 sayılı ve 22.11.2016 tarihli KHK ile TMSF ‘ye (yönetim ve temsil ) devredilmiş olduğunu, Davacının huzurdaki dava ve talepleri ile aynı konuda (Hakem Tayini) daha önce Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin ….. E/…… K. sayılı dosyası neticesi hakem heyeti mahkemesi kararında ise davanın dava şartı yokluğu ile sebebiyle usulden reddi kararı verildiğini ve kararın kesinleştiğini, derdestlik ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, 2015 yılı öncesi düzenlenen sözleşmede yer verilen hakem heyeti atamasına istinaden hakem heyeti yapılması durumunda kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğinden bu talebe muvafakatlerinin olmadığını beyan ederek hakem heyeti tayin amacıyla açılmış olan davanın reddini, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine kara verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:Taraflar arasında akdedilen sözleşme sureti, 2-21.11.2016 tarih …… yevmiye nolu Bakırköy …… Noterliği vasıtasıyla çekilmiş fesih beyanı, 01.08.2017 tarihinde Bornova …… Noterliğinden yevmiye no ile ortak hakem seçme konusunda keşide edilen ihtarname örneği, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi ‘nin ….. esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki asıl ve alt işverenlik sözleşmesi ile personel temini hususunda taşeronluk sözleşmesinin haksız olarak feshedilmesi sonucu oluşan zararların tespiti ve tazmini talebinden ibarettir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtlarına göre, …… sicil nolu …’nin 1.750.000,00 TL sermaye ile 28/06/2012 tarihinde kurulduğu, son tescilini 04/03/2019 tarihinde yaptırdığı, yönetim kurulu üyelerinin …… oldukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, hakem tayini isteminden kaynaklandığı, hakem tayini talep edilebilirlik koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre; 7.1 Maddesi’nin “sözleşmeden doğacak doğabilecek anlaşmazlıklarda önce hakeme başvurulacaktır. hakem vasıtası ile de anlaşmazlık çözülemezce anlaşmazlığın çözümü için İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğu kararlaştırılmış olup dava açmadan önce uyuşmazlık konusunda hakem seçimi için davalı tarafa ihtarname gönderilmiş olup davalı taraf cevap vermediğinden hakem tayininin taraflarca belirlenememesi nedeniyle iş bu eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
H.M.K.’nın 435. Maddesinde; a-Davalının itirazı üzerine, hakem veya hakem kurulunun uyuşmazlığın kesin olarak çözümünde, davalının hukuki yararı bulunduğunu kabul etmesi hali hariç, davacı, davasını geri alırsa, b-Taraflar yargılamanın sona erdirilmesi konusunda anlaşırlarsa, c- Hakem veya hakem kurulu, başka bir sebeple yargılamanın sürdürülmesini gereksiz veya imkansız bulursa, tahkim yargılamasının sona ereceği düzenlenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, şirket ana sözleşmesi, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında hak ediş alacağının hakem yoluyla çözümü kararlaştırılıp seçimi konusunda tarafların anlaşamadığı, somut davanın, daha önce Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosya ile görüldüğü, verilen karar ile, “..sözleşmenin inşaat sözleşmesinden kaynaklı eser sözleşmesi olduğu dikkate alındığında tarafların sözleşme kapsamında hak ve borçlarının tespiti hak ediş alacağının varsa miktarı ve inşaat işinin niteliği ve sözleşmenin yorumu için üç kişilik hakem heyeti gerektiğinden davacının hakem tayini talebinin kabulü ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için Eser sözleşmeleri konusunda uzman …… ‘in 3. Baş Hakem olarak Hakediş uzmanı ……. ‘ın ve İnşaat konusunda uzman …… ı’nın hakem heyeti olarak tayinine…” karar verildiği, hakem heyetinin 30/09/2020 tarihli karar ile; gerekli masraflar yatırılmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiği, Yargıtay’ın 23.10.1972 gün ve 2/12 sayılı içtihadı birleştirme kararında da açıkça belirtildiği üzere, hakem kararı ancak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 237. maddesi anlamında maddi anlamda kesin hüküm teşkil ettiği zaman icra edilebilirliği ve 6100 sayılı HMK. nın MADDE 442- (1) Hakem veya hakem kurulu, tarafların her birinden yargılama giderleri için gereken hâllerde avans yatırılmasını isteyebilir. Aksi kararlaştırılmadıkça, bu avans taraflarca eşit miktarda ödenir. (2) Avans, hakem veya hakem kurulu kararında öngörülen süre içinde ödenmemişse hakem veya hakem kurulu yargılamayı durdurabilir. Yargılamanın durdurulduğunun taraflara bildirilmesinden itibaren bir ay içinde avans ödenirse yargılamaya devam olunur; aksi hâlde tahkim yargılaması sona erer.” madde hükümleri ile aynı kanunun MADDE 439- (4) İptal davası, bir ay içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Hakem kararına karşı iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz. Ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın icrası durdurulabilir.(7) İptal davasının kabulü hâlinde, kabul kararı temyiz edilmezse veya ikinci fıkranın (b), (c), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerindeki hâllerin varlığı sebebiyle kabulü hâlinde, taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilirler. Taraflar isterlerse eski hakemleri tayin edebilirler…” madde hükümleri dikkate alınarak, taraflar arasında yapılan hakem yargılamasının beklendiği Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyanın yargılamasında, dava şartının yerine getirilmediği, HMK. 442. Maddesinin 1 ve 2 nolu bentlerine göre avans eksikliğinin yerine getirilmediği, yargılamanın sürdürülmesinin gereksiz veya imkansız bulunduğu, taraflar arasında tahkim şartının bu durumda hükümsüz kaldığı, aksinin kabulü durumunda, tahkim yargılamasında aynı durumun tekrarlanması durumunda, yargılamadan beklenen adil hedef süre, tarafların tatmin olması gibi durumların ortadan kalkacağı, davanın uzamasına sebebiyet vereceği anlaşılmakla tarafların haksız yere tahkime gitmesi veya gerçekte hakkı ile orantısız taleplerde bulunması bir ölçüde önlenmeye çalışılmakla, tahkim şartının hükümsüz kaldığının kabulü gerekmiş olmakla 6100 sayılı HMK.’nın 442. ve 439 maddeleri dikkate alınarak HMK 435/1-c maddesi gereğince davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
27/05/2021 tarihli duruşma tutanağında her ne kadar, sehven İstinaf Yolu açık olmak üzere yazılmış ise de; 6100 sayılı HMKnun 416. maddesindeki hüküm fıkraları dikkate alınarak, “…İstinaf yolu kapalı…” şeklinde düzeltilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-HMK 435-c maddesi gereğince davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı İstinaf yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/05/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)