Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2022/904 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/299 Esas
KARAR NO : 2022/904

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında iplik satımından kaynaklanan 2017-2018 yıllarına ait bir ticari ilişkinin bulunduğunu, davalının 12.386,64 TL borcunu ödememesi üzerine Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, fakat davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, akabinde müvekkili şirket tarafından davalı şirkete takip tarihinden sonra 29/09/2018 tarih, 607010 nolu, 3.882,37 TL bedelli kur farkı faturasından dolayı yine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası ile davalı taraf aleyhinde ilamsız icra takibi başlatılmış, davalı vekilinin 11/12/2018 tarihli yetkiye, borca ve faize itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğunu, davalı vekili yetki itirazında müvekkilinin Denizli ili sınırlarında ikamet ettiğinden bahisle, genel yetki kuralı uyarınca Denizli İcra Dairelerinin ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu iddia ve beyan etmiş olup; davalı-borçlu şirketin dosya borcuna, yetkiye ve faize ilişkin itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında Bakırköy İcra Daireleri ve Mahkemelerini yetkili kılan bir sözleşmenin olmadığını, müvekkilinin merkezi Denizli ilinde bulunduğundan genel yetki kuralı gereğince davanın Denizli ilinde açılması gerektiğini, davacının dilekçe ekinde bir takım sevk irsaliyeleri sunduğunu, bu fotokopi belgelerde teslim alan hanesinde imza ve kaşe bulunmadığının görüldüğünü, bunun dışında bir ambar makbuzu ibraz edilmiş ise de ; bu makbuzda da müvekkilden sadır bir imza görülmediğini, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin ….. Esas, ….. karar sayılı ilamı ile “Dosya içerisindeki verilerle taraflar arasında akdi ilişkinin mevcudiyetine dair kesin bir sonuca varılamayacağı gibi, akdi ilişkinin olmadığı tespitinde bulunmak da mümkün değildir. O halde sözleşme ilişkisinin varlığı, tarafların buna dair sunacakları delillerin toplanmasından sonra tespit edilebilecek bir olgu haline gelecektir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip (HMK. md. 117/3) maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK’nun 163-164 maddelerinde açıklandığı görülmektedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle, mahkemece davalının yetki itirazının anılan hükümler çerçevesinde incelenerek, taraflara yetki konusunda delillerini sunma imkanı tanınarak, varsa delilleri toplanarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekir(Yargıtay 19. HD’nin 20/09/2017 tarih ve 2016/11255 – 2017/6086 E-K). Bu sebeple mahkemece davacının delilleri değerlendirilmeksizin akdi ilişkinin inkar edildiğinden takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı kabul edilerek davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek kaldırma kararı verilmiştir.
Bilirkişi 03/07/2022 tarihli raporunda; dava dilekçesinde belirtilen K.Çekmece ….. İcra Müdürlüğünün ….. E.sayılı icra takibinin, 1 adet mal/emtia faturasına, 3 adet kur farkı faturasına ilişkin olduğu, bu takibin Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinde ….. E. … K. Sayılı ilamı ile yargılama konu olduğu ve icra takibinin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, huzurdaki davaya konu olan K.Çekmece …. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasında ise, davalı aleyhine düzenlenen 4’üncü kur farkı faturasının takibe konu edildiği, Yargıtay emsal içtihatında belirtilen şekilde, davacının talep konusu ettiği kur farkı faturasına ilişkin olarak yapmış olduğumuz durum tespitinde; davacı ile davalı arasında kur farkı hususunda düzenlenmiş yazılı bir sözleşmenin bulunmadığının (ibraz edilmediğinin), davacının tanzim etmiş olduğu faturada TL ve döviz tutarının belirtilmiş olduğu, döviz cinsi belirtilen faturanın süresinde ödenmediği, kur farkına ilişkin olarak düzenlemiş olduğu faturaların TCMB resmi web sitesinde yayımlanan USD efektif satış kurlarına uygun olduğu, ayrıca, 4 adet kur farkı faturasından ilk 3 adedinin Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince hüküm altına alındığı, kararın kesinleştiği, 4’üncü fatura olan son kur farkı faturasının ise huzurdaki davaya konu icra takibinde talep edildiği, bu 3.882,37 TL tutarlı kur farkı faturasının fiyat olarak uygun olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının 4. kur farkı faturasından dolayı davalıdan alacaklı olduğunu ticari defter incelemesi ve kesinleşen Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. E. …. K. Sayılı ilamı ile ispatladığı anlaşılmakla likit alacak nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatı şartları oluştuğundan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 3.882,37 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 776,47 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 265,20 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 66,30‬ TL harcın mahsubuyla bakiye 198,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 66,30‬ TL peşin harç olmak üzere toplam 110,7‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.014,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.882,37 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır