Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/294 E. 2021/477 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/294
KARAR NO : 2021/477

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 27/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilleri … ve …’nin 05/12/2014 tarihinden bu yana ….. Gıda İletişim İnş.Teks. San. ve Tic.Ltd.Şti.’nin ortağı olduğunu, davalının ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığı gibi kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançolarının gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde fiilen gelmediğini, bu nedenle müvekkillerinin, TTK. (m.640/3) gereğince haklı sebeplerle davalıyı şirketin ortaklığından çıkarmak istediklerini, müvekkillerinden …’ın şirkette %37.50, diğer müvekkilinin %37.50 hissesine sahip olduğunu, davalının ise şirkette %25 hissesi bulunduğunu, davalının, iş yerine fiilen gelmediğini, babası …… ‘i şirkette müdür olarak gösterdiğini ancak davalının babasının da şirkete gelmeyip müdürlük görevlerini yerine getirmediğini, davalı ve müdür sıfatında olan davalının babasının iş yerine gelememeleri nedeniyle resmi işlemlerin yapılmadığını ve işlerin iş bu sebeplerle aksaması sebebiyle şirketin zarara uğradığını, ayrıca davalı şirketin bulunduğu sanayi sitesinde başka bir iş yeri işlettiğini, davalı ve müdür sıfatındaki babasının yetkilerini kötüye kullanarak ortak olunan işyerinin çek defterlerini müvekkilerinden habersiz müvekilleri ile ortak oldukları başka bir işletmeye yüksek rakkamlarda ve tarihleri birbirine yakın çekler keserek ortak olunan şirketleri batırmayı amaçladıklarını, ayrıca davalının ortak olduğu işletmedeki elemanları müvekkillerine karşı kışkırtarak şirketin işleyişini aksatarak kışkırttıkları elemanların da iş yerinden ayrılmasını sağlayarak kendi işlettikleri işletmeye çektiklerini, aynı zamanda ortak olunan işletmeye ait muhasebe programını müvekkillerinden habersiz kendi ahpapları olan muhasebeci vasıtasıyla kopyalayıp bilgileri dışarı sızdırdıklarını, bahse konu muhasebecinin bile izinsiz kopyalama sonrası şuanda kendilerine ait diğer işletmede çalıştığını, davalının işletmeye gelmediği gibi ara sıra işletmeye uğrayıp durduk yere ortaklarına ve çalışanlara sinkaflı kelimeler kullanıp küfür ettiğini bu sebeple işletme içi huzuru da ortadan kaldırmayı amaçladığını, davalının zaman zaman dışarıdan bir takım kişileri getirerek müvekkillerinin bilgisi olmadan “ben burayı satacağım, devredeceğim” gibi girişimlerde bulunmakta bu eylemlerini mesai saatlerine getirerek iş yeri işleyişini ve elemanların çalışmasını da engellediğini, iş bu hareketlerin şirketin işleyişini bozduğundan şirketin içinden zarara uğradığını, davalının ne ortak işletmeye sahip çıktığını ne de ortaklıktan ayrıldığını, bu eylemlerin şirketi ciddi zararlara uğrattığını, davalının ortak işletmeye sahip çıkmadığından resmi işlemlerin hiç biri gerçekleşmediğinden şirketin batma noktasına geldiğini, davalı şirketin, faaliyet konusundan uzaklaşmıştığını, sürekli zarar ettiğini, malvarlığının israf edildiğini, bu durumun müvekkillerinin aile birliğini tehdit eder konuma geldiğini, ayrıca limited şirket faaliyetinin tamamen durma noktasına geldiğini, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini ve sürekli güvensizlik ortamı oluştuğunu, diğer ortağın kendi kusurundan kaynaklı şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlık meydana geldiğini, şirketin devamlı olarak zarar ettiğini ve kar sağlayamadığını, şirket yönetiminde yolsuzluklar yapıldığı kanaatinin güçlendiğini, şirket müdürü olan davalının babasının şirketi iyi idare edemediğini beyanla davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 15/04/2021 tarihli dilekçesi ile tarafların aralarında uzlaşma olması nedeniyle davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Feragat davaya son veren taraf işlemi olup, davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Harçlar Kanunu 22. md. uyarınca alınması gerekli 19,76 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 170,78 TL harcın mahsubuyla bakiye 151,02 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye Gelir Kaydına,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 22/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır