Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/280 E. 2022/94 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/280 Esas
KARAR NO : 2022/94

DAVA TARİHİ : 29/01/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 02/02/2022
Büyükçekmece …….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……….. Esas sayılı dosyasında verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair karar üzerine mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirkete olan borcu 27/09/2019 tarihli ……… sıra numaralı 7.200,66-TL’lik fatura alacağının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı doğduğunu, ticari ilişkiye istinaden ………. numaralı ve 27/09/2019 tarihli irsaliye tanzim edilmiş olup söz konusu fatura davalı tarafça ödenmesi gerektiği halde ödemediğini, 06/11/2019 tarihinde Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü ………. E. sayılı dosyasıyla borçlu aleyhinde icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinden kaynaklı ödeme emrinin karşı tarafa tebliğ edildiğini ancak borçlu taraf bahse konu borca ve ferilerine itiraz ettiğini davalı yanca sunulacak delillere karşı delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla; davalının/borçlunun Büyükçekmece ………. İcra Müdürlüğü ……….. E. sayılı dosyasında vaki itirazın iptaline, takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına, borcun %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yana her hangi bir borcu bulunmadığını, dava konusu alacaklı olduğu iddia edilen fatura söz konusu olmadığını, faturanın ne şekilde taraflarına tebliğ edildiğinin belli dahi olmadığını, ortada fatura konusu içeriğin gerçekleşmediği bir sözde ticari ilişki ile borçlu olduğu varsayımının da mümkün olmadığını, bu nedenle davacı yanın iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı tarafın aleyhine takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Büyükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas Sayılı dosyası, BA/BS formları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ……… İcra Müdürlüğü’nün ………. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 7.200,66 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren adi kanuni faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi Mali Müşavir ……… 29/10/2021 havale tarihli raporunda; davacı tarafın takibe konu ettiği 2019 yılına ait 1 adet KDV dâhil 7.200,66-TL tutarlı fatura olduğunu, iş bu faturanın sadece davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına kayıt edildiğini ve BS FORMU ile beyan edildiğini, davalı tarafından ticari defter ve kayıtlara kayıt edilmediğini ve BA FORMU ile beyan edilmediğini, davalı tarafa tebliğ – teslim edildiğine dair veya davalı tarafın faturaya itiraz ettiğine dair her hangi bir tevsik edici belgeye rastlanılmadığını, uyuşmazlık halinde işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerektiğinu, faturanın deftere kaydının yapılmasının yalnızca karine teşkil ettiğinu, bu karinenin aksinin ispatının her zaman olanaklı olduğunu belirtmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafın 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, tarafların bilirkişi incelemesine iştirak etmiş olmaları, davacının ihtilafa konu faturasının sadece kendi ticari defterlerinde kayıtlı olmuş olması, davalının gerek ticari defterlerinde gerekse vergi dairesi kayıtlarında bu faturaya yer verilmediği, ihtilaf konusu faturanın sevk irsaliyesinde ürünleri teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş olması, işbu davada ispat yükü üzerinde bulunan davacının bu fatura ve faturaya konu ürünleri davalıya teslim ettiğini kanıtlayamaması, davacının başkaca da bir delili bulunmaması nedenleri ile davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davalının kötüniyet tazminatı bakımından ise davacı tarafından icra takibinin kötüniyetli olarak başlatıldığı iddiasının kanıtlanamamış olması nedeniyle yine reddi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmaması nedeniyle reddine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 86,97-TL peşin harcın mahsubuyla hazineye irat kaydına, bakiye 6,27-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun ilgili maddeleri gereğince dava değerinin istinaf/temyiz sınırının altında kalması nedeniyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/02/2022

Katip ………. ¸(e-imzalıdır)

Hakim ………. ¸(e-imzalıdır)